Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Re: TÜZE FELSEFESİ  (Okunma sayısı 3481 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 09, 2007, 12:46:49 öö
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Tüze Bilimi nesnel Tin alanın sonluluk ya da ayrım bölümüdür ve öznel Tini öncülü olarak alır. Buna göre Kavramının çıkarsaması onun dışına düşer ve onu önceleyen sürecin kendisidir.

Tin, kavramsal olarak, yalnızca Yaşam ya da Ruh değil ama Ruhun ve Bilincin, Yaşam ve Düşüncenin birliğidir. (Tin Felsefesi, § 363).

"Tinin süreci gelişimdir" (Tin Felsefesi, § 365).

Tin etkinliktir, Doğa ile karşıtlık içinde edilgin değil ama etkindir, 'yapar,' ve yaptığı ise düşünerek ve isteyerek olduğu için baştan sona kendisidir, genel olarak Kültür dediğimiz süreçtir. Bu salt bir süreç olduğu için tüm kıpılarında ya da aşamalarında geçicidir.

Tinin eylemi özsel olarak kuramsaldır, çünkü doğal ya da içgüdüsel değil ama tinsel ve düşünseldir, düşünce tarafından belirlenir. Kılgı Kuram olmaksızın kılgı değil ama bir hayvan davranışıdır. (Kuram bir imgelem kuruntusunu anlatmaz.)

Düşüncenin istençten ayrımı bir soyutlamadır, çünkü istenç düşüncesiz olamaz ve düşünce istençsiz olamaz. Bu kuram ve kılgının birliğidir. Düşüncenin belirlenimi bütünüyle kendi içindendir, çünkü dışsal bir doğal dürtü bile insanda niteliği, ne olduğu açısından bilinçlidir, ve bir eylem güdüsü olduğunda bile ancak bilinçte olduğu düzeye dek insan eyleminden söz edebiliriz (içgüdüsel ya da dürtüsel davranışlar doğaya aittir; benzer olarak, bilinçsiz davranışlar da özgür eylemler olarak kabul edilemezler).

İstenç kendini belirleyen Bendir. Bu öz-belirlenim onun Özgürlük ile bir olmasıdır. Tinin tüm belirlenimini kendi içinden üretmesi ve bunu İstenç ve Anlığın birliği içinde yapması Tini doğal zorunluğun üzerine yükselten etmendir. Özdek salt zorunluk altında dururken, Tinin belirlenimi İstenç olduğu için Tin baştan sona özgür olandır. Öyle ki, Tin nerede kendisi ise ve kendisi davranıyorsa orada saltık olarak özgürdür, çünkü tüm belirlenimin kökeni kendisi, kendi Benidir. KURAM VE KILGININ BİRLİĞİ KAVRAMININ KENDİSİ ÖZGÜRLÜĞÜN ANLATIMINDAN BAŞKA BİRŞEY DEĞİLDİR.


Mayıs 09, 2007, 12:53:05 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Hegel'in demek istediği şey felsefenin soyutlamalarla değil, ama somut olanla ilgilendiğidir, çünkü somut olan fiziksel ya da duyusal olan değil, ama kavramdır ve kavram karşıtların birliği olarak somuttur. Kavram salt soyut evrensel değil ama kendi karşıtı ile, tikel ile bir olan evrenseldir. Evrensel *belirlidir* ve bu olumsuzluğun gücüyle kendini ortadan kaldırır, karşıtına, tikele geçer. Felsefede fenomenler ile değil, ama özsel olarak gerçek olanla, kavramsal olanla ilgileniriz. Fenomen geçicicidir, ve bilginin nesnesi değildir. Ama gene de fenomen kavramsız değildir ve ona tüm biçim belirlenimini veren şey kavramsal yapısıdır. Bizi ilgilendiren bu kavramsallığı kavramaktır. Bu kavrayış görüş ya da sanı değildir, çünkü görüş Oluş sürecinde olanın bilinci ya da görgül bilgidir.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
43 Yanıt
34565 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 30, 2007, 11:06:15 ös
Gönderen: shemuel
2 Yanıt
5711 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 05, 2009, 01:48:55 ös
Gönderen: KUZEYDOĞU
0 Yanıt
3114 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 25, 2011, 01:09:09 ös
Gönderen: karahan
0 Yanıt
2775 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 25, 2011, 01:10:53 ös
Gönderen: karahan
16 Yanıt
9677 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 30, 2011, 07:50:21 ös
Gönderen: Alşah