Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kabala Nedir  (Okunma sayısı 79551 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 04, 2007, 02:33:18 ös
Yanıtla #20
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 920
  • Cinsiyet: Bay

Yukarıdada yazmıs oldugum gıbı Kabbala kabul etmektır.Evrenı kabul etmek herkesı her davranısıyla kabul etmek ve gorebıldıgınız her seyı kabul etmek...Bu kabullenme bızlerın kelıme anlamıyla aynı anlamda kullanılamaz.Bahsedılen kabullenme tek kısı olsa dahı kabbalıstın ılerledıgı yolda zıhnıne sunları ıslemesıdır.Benı tum dunya benım onları kabul ettıgım gıbı kabul ettı.Benden memnunlar ve hep yanımdalar.Her fıkırden ınsan benı kabul ettı.Işte kabbalıst acaba ne olur?ne derler?ıftıramı atarlar?v.b.. duygulardan kendısını zıhnınde kabul ettırmekle başa cıkar ve başarılı olur.Buna o kadar ınanır ki,bazen zıhnının ıcerısınde kendısını kabul eden bır kac ınsanla sohbet bıle eder.Burada bahsettıgım konu sadece kısısel yorumumdur.Bilgilerinize
Taslar yerine oturabilecek mi ? İnşaasına basladıgımız yapı nasıl olur da yarım kalır ..


Haziran 04, 2007, 07:19:27 ös
Yanıtla #21
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Kabala’nın ezoterik tarihi, gerilere doğru gidildiğinde Hermetizm'e ve Yeni Platonculuğa kadar uzanır. Kabala’da köken olarak etkin Hermetik ve Yeni Platoncu etkilere rastlanır. Kabala İbranice'den gelmektedir ve genel olarak dilimize "gelenek" veya "alınan sözlü gelenek" olarak çevrilmiştir.
  Yahudi ruhsal öğretisinin ve felsefesinin batını/içrek/ ezoterik yönünü anlatır. Dışrak olarak bilinen yazılı kural, kanun ve törenlere daha içsel yani ezoterik bir derinlik kazandırmayı amaçlar.
  "Kabala" sözcüğü, 12. veya 13. asırlarda Yahudi felsefesinin mistik düşünce ve uygulamaları olarak kullanılmaya başlandı. Yani daha açıkçası, aşağı yukarı o tarihlerde, Hayat Ağacı ve Sefirot kavramları ile Kabala  belirmeye başladı. Bu ruhsal öğretinin de, Hayat Ağacının da daha eski gelenek ve uygulamalarda çok daha eski kökenleri elbette vardı. Birçok Kabala ekolleri, Hıristiyan dünyasına da uyarlandı, ayrıca başka mistik, teozofik  ve ezoterik hareketlere de ışık tuttuğu bilinmektedir.

  13. asır Kabala felsefe ve ritüellerinin etüdünde başlatıcı olarak önemli bir isim olan Kör İshak, sadece İbrani değil, aynı zamanda erken Grek ve Hıristiyan Gnostik metinleri ve ayrıca Basralı Sufi tarikatı olan İhvan-üs-Safâ adıyla anılan “Beyaz Saf Kardeşlik Örgütü” nün çalışmalarını da inceledi. Bu kişi o zamanların önemli "Provencal" okullarının başındaydı.
  Diğer önemli bir eleman da  14. asır İspanyol alimi Saragossalı Abraham Abulafia idi.  Abulafia Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da uzun yıllar yolculuklar yaptı ve yoga teknikleri andıran bazı beden duruşları, nefes uygulamaları ve ritmik, uygulamaya yönelik dualarla geri döndü. Bunları yeni bir Kabalistik yapı içinde ruhsal öğretiyi almak isteyenlere öğretti.     

  Avrupa’nın, karanlık çağın sancılarını yaşadığı bu dönemde, insan bilincinde büyük sıçramaların olduğunu söylemekte yarar vardır. Avrupa'da Pirene Dağlarının kuzeyinde yaşanan cehalet ve hoşgörüsüzlüğe rağmen, o sıralarda Arap hakimiyetinde olan İspanya'da dinler arası hoşgörü yaşanıyordu. Hıristiyanlar ve Müslümanlar Orta Doğu ve İspanya'nın kontrolü için savaşırken, Yahudi entelektüeller Arap İmparatorluğunda güç ve mevki ediniyorlardı.
  Ortaçağ Yahudiliğinin bu "Altın Çağı" Arap hakimiyetinde İspanya'da doruk noktasına ulaştı ve Eski Ahit'tin Peygamberleri döneminden beri en engin Yahudi Mistik filozofları ortaya çıktı. Klasik Yahudi metinlerin önde gelen tefsircisi Moses ben Maimon, Solomon ben-Gabirol ve Sefer Zohar'ın yazarı veya muhtemelen derleyicisi Cordoba'lı Musa bu dönemin önemli kişileriydi.
Zohar/ Aydınlık Kitabı, Sefer Yetzirah/Oluşum Kitabı birlikte tüm Kabalistik öğretinin, meditasyon ve ritüelinin temelini oluştur. Kutsal Kitaplar üzerinde yorumları Batı Mistisizm öğrencileri yani Batı teozofisi ve ezoterik çalışmaları  için de  derin bir bilgelik hazinesidir. Kabala'nın Batı tarihinin en güçlü ve etkili mistik felsefelerden biri haline gelmesinin nedeni İspanya'da, özellikle Catalonia bölgesinde ve Güney Fransa'da Provencal bölgesindeki  bu faaliyetlerden ötürüdür.   



Haziran 04, 2007, 07:27:06 ös
Yanıtla #22

arkadaslae kabalanın hıc bır dınle alakası yoktur.bunu ozeellıkle belırtmek ıstedım.kabala felsefesının benımsedıgı bazı kavramları hrıstıyanlık muslumanlık yahudılık gıbı dınlerde bulabılırsınız ancak kabala bu dınlerın ıcınden dogmaıstır ve hıcbır dın ıcın olusmamıstır.yazılarda buna benzer ıfadeler tasıyan cumleelre rastladım ve arkadaslrın ıfadelerını duzeltmek ıstedım.
saygılar


Haziran 04, 2007, 10:24:20 ös
Yanıtla #23
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

1. Okült bilimlere açık olan edebiyat, felsefe ve din araştırmacıları eski çağ Rabbinlerinin (hahamlarının) Kabalası üzerinde biraz durmayı deneyebilirler, çünkü din veya inançları ne olursa da, böylelikle sadece bilgi değil, fakat içinde doğdukları ve büyüdükleri veya muhakeme güçleri geliştiğinde yeni uyarladıkları din ve doktrinleri farklı olanlarla karşılaştırdığında yaşam ve insan kaderi konusundaki görüşleri genişler.

2. Bu konuda kazanılacak yarar konusunda emin olarak eski İbrani Kabala doktrinlerine dikkatinizi almak isterim. Bu deruni incelemeye erken yaşta girme şansına sahip oldum ve sonraki yıllarda bu İbrani dini felsefe üzerinde biraz bilgi biriktirebildim ve Gül Haç cemiyetinde üyeliğimle bu konuda bilgim daha da geliştirdim. Ancak Kabalistik kitaplar o denli fazla ve denli kapsamlı oluşu, bir çoğunun sadece Rabbini İbranice veya Keldanice incelenmesi gerekmesi, bu konuda öz güvenimi yirmi yıl öncesi bu yazımın 1888 yılında Hermetik öğrencilerinin bir cemiyetinde konuşma olarak ilk yayınladığım zamana kıyasla azalmasına neden olmuştur. O tarihten sonra Jean de Pauly "Zohar"ın Fransızca tercümesi ve Arthur E. Waite'in "Kabala Edebiyatı ve Tarihi" ("The Literature and History of the Kabalah") yayınlanmıştır. Yine de bu küçük yazının Kabalanın daha kapsamlı eserlerine hakim olmayı zaman bulamayanlar için yararlı olacağı düşüncesindeyim. Gerektiği gibi Eski Ahit'e referans edilmiştir, ancak kasıtlı olarak Yeni Ahit'e veya İsa'nın öğrettiği inanç ve doktrinlere iliştirme yapılmamıştır ve eğer Kabalada iddia edilen Kutsal Üçlem bağlantısını irdelemek isteyen varsa Zohar ii, 43, b ve C.D. Ginsburg'un "Kabbalah"ta bulunan İngilizce'sine danışabilir.

devamı için
 http://www.hermetics.org/GD-kabala.html
sitesine gidebilirsiniz...............


Haziran 05, 2007, 12:09:33 öö
Yanıtla #24
  • Ziyaretçi

inanmaktır...... duymaktır..... görmektir.... kabala insana kudret ve azim veren bir inançtır. nasıl görüldüğüne bağlı tabiki... ayrıca tuanayla aynı fikirde oldugumu belirtmek isterim....

 saygılar..


Haziran 05, 2007, 01:12:01 öö
Yanıtla #25
  • Ziyaretçi

Kim biliyor kim bilmiyor birisi avatarına hayat ağacı portresi koymuş kabala uzamanıyımmı diyor benimi kötülüyor anlmadım kabala yı anlamak ya da bilmek kadar karşındakininde ne demek istediğini anlamak ta önemlidir ama neyse ben bilmeden car car konuşan olduğum için dedikleriminde önemi yok galiba burayı bilenlere bırakayım...Gülün eğlenin.
Sevgili Lucky Eye, lutfen fikirlerinizi soylemekten cekinmeyiniz. Cekinmeyen bir insan oldugunuzu cok iyi biliyorum :)
Ama fikirlerinizi soylerken itham veya asagilayici veya kucuk dusurucu yorumlardan kacininiz.

"Kabalanin iyi tek bir yanini soyleyin" diye tek bir cumle yazarsaniz, tabiki KABALA konusunu tartisanlardan benzer bir cevap alirsiniz. Kendi fikirlerinizi bildirirken "Yok ya oylemiymis" tarzinda degil de, paylasimci bir sekilde yazilar yazarsaniz gerginlik ortami kalmayacaktir. Sevgiler, saygilar.


Haziran 05, 2007, 08:21:40 ös
Yanıtla #26
  • Ziyaretçi

sevgili Lucky Eye KABALA dini bir inaçtır. Kabalayada inanan cok sayıda insan vardır.Siz kabalanın ne olduğu,nasıl bir felsefi öğretisi olduğunu bilmediğiniz için böyle aşalayıcı sözler kullanıyorsunuz...

"Kabalanın bir tek olumlu yönünü söyleyebilirmisiniz" şeklinde yazılar sizin kabala hakkında hiçbirşey bilmediğinizi sadece bilmişlik tasladığınızı kanıtlar.

lütfen bilmediğiniz bir konu hakkında yorumlar  ve aşalayıcı sözler yazmayınız...

sizin gibi üyeler yüzünden tartışma seviysi giderek azalmaktdır...


Haziran 05, 2007, 08:36:39 ös
Yanıtla #27
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 920
  • Cinsiyet: Bay

Ormanlık bir arazide yagmur dındıkten sonra dısarı cık ve derın bır nefes al nasıl ? İşte kabbala'da böyle birşey...
Taslar yerine oturabilecek mi ? İnşaasına basladıgımız yapı nasıl olur da yarım kalır ..


Haziran 05, 2007, 08:51:41 ös
Yanıtla #28
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 566
  • Cinsiyet: Bay
    • Yok site mite...

Ormanlık bir arazide yagmur dındıkten sonra dısarı cık ve derın bır nefes al nasıl ? İşte kabbala'da böyle birşey...
Huzurlu ve insanin icini guzel bir kokuyla dolduran his diyorsunuz yani :)
Ilginc. Daha fazla incelemem gerekecek bu olguyu.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlari sevmiyorum.


Haziran 05, 2007, 09:41:40 ös
Yanıtla #29
  • Ziyaretçi

Kabala ya kabalık ediceeğim biraz kusura bakmayın.

İsrailoğulları henüz Hz. Musa hayatta iken dahi Eski Mısır'da gördükleri putların benzerlerini yapıp onlara tapınmaya başlamışken, Hz. Musa'nın vefatının ardından daha ileri sapmalara kaymaları zor olmamıştır. Kuşkusuz tüm Yahudiler için aynı şey söylenemez, ama aralarından bazıları Mısır'ın putperest kültürünü yaşatmış, dahası bu kültürün temelini oluşturan Mısır rahiplerinin (Firavun büyücülerinin) öğretilerini sürdürmüş, bu öğretileri Yahudiliğin içine sokarak onu tahrif etmişlerdir.

Eski Mısır'dan Yahudiliğe devrolunan öğreti, Kabala'dır. Kabala da, aynı Mısır rahiplerinin sistemi gibi, ezoterik bir öğreti olarak yayılmış ve yine Mısır rahipleri gibi temelde büyü ile ilgilenmiştir. Kabala'nın dikkat çekici bir yönü ise, Tevrat'taki yaratılış anlatımından çok farklı bir anlatım içermesi, Eski Mısır'ın maddenin sürekliliğine dayalı materyalist görüşünü korumasıdır. Türk masonlarından Murat Özgen Ayfer'in nette bu konuda yazılı olan sözleri:

    "Tevrat'ın ortaya çıkışından çok daha eski bir tarihte oluşturulmuş bulunduğunu göstermektedir. Kabala'nın en önemli bölümü, evrenin oluşturulmasına ilişkin kuramıdır. Bu kuram, teist dinlerde benimsenen yaratılış öyküsünden pek farklıdır. Kabala'ya göre, yaratılışın başlangıcında, "daireler" ya da "yörüngeler" anlamına gelen ve SEFİROT olarak anılan, hem özdeksel (maddi) hem de tinsel (manevi) nitelikli oluşumlar doğmuştur. Bunların toplam sayısı 32'dir; ilk onu Güneş Sistemi'ni, diğerleri ise uzaydaki öteki yıldız kümelerini temsil ederler. Kabala'nın bu özelliği, eski astrolojik inanç sistemleriyle yakın bir bağlantısının bulunduğunu ortaya koyar... Böylece Kabala, Yahudi dininden bir haylice uzaklaşır; Doğu'nun eski gizemci inanç sistemleriyle... çok daha bağdaşır."

Eski Mısır'ın materyalist, büyüye dayalı ezoterik öğretilerini devralan Yahudiler, Tevrat'ın bu konudaki yasaklamalarını tamamen göz ardı ederek, diğer putperest kavimlerin büyü ritüellerini de benimsemişler ve böylece Kabala Yahudiliğin içinde ama Tevrat'a muhalif bir mistik öğreti olarak gelişmiştir.

   



Yukarıdaki resim sefirottur o çok beğendiğiniz kabalacılar yaratılışı sefirotla açıklamaya kalkarlar.İlahi kitapların tümüne aykırı olan bu olgu pagan bir hurafedir.

Aranıza kabalanın evrenin yaratılışıyla ilgili öğretilerini bileniniz varmı o öğretiler ilahi dinlerin tümüne aykırı bir hurafedir.

 Aranızda Ein sof hakkında bilgisi olan varmı? Kabalistik tecrübe, kutsallık hakkında çeşitli algılamaları doğurmuştur ki, bunların çoğu genel kabul edilen görüşten hayli uzaklaşmışlardır. İsrail'in inancının en temel taşı, "Tanrımız Birdir" şeklindeki beyandır. Ama Kabala, Tanrı'nın tamamen açıklanamaz bir teklik olarak en yüksek formda var olduğunu kabul etse de ki buna Kabala dilinde Ein Sof, yani sonsuzluk adı verilir, bu bilinemez tekliğin kaçınılmaz olarak birçok tanrısal forma dönüştüğünü iddia etmiştir: Yani çok sayıda tanrıya. Kabalistler bunlara "Sefirot" adını verirler, bu Tanrı'nın yüzleri veya kapları anlamına gelir. Tanrı'nın anlaşılamaz bir teklikten bu çokluğa geçişi, Kabalistlerin pek çok meditasyon ve spekülasyonuna neden olmuş bir sırdır. Açıkçası, bu çok yüzlü Tanrı imajı, çok tanrılı olmak suçlamalarını da beraberinde getirmiştir.

Ve onlar, Süleyman'ın mülkü (nübüvveti) hakkında şeytanların anlattıklarına uydular. Süleyman inkâr etmedi, ancak şeytanlar inkâr etti. Onlar, insanlara sihri ve Babil'deki iki meleğe Harut'a ve Marut'a indirileni öğretiyorlardı. Oysa o ikisi: "Biz, yalnızca bir fitneyiz, sakın inkâr etme" demedikçe hiç kimseye öğretmezlerdi. Fakat onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlardı. Oysa onunla Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezlerdi. Buna rağmen kendilerine zarar verecek ve yarar sağlamayacak şeyi öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu satın alanın, ahiretten hiçbir payı olmadığını bildiler; kendi nefislerini karşılığında sattıkları şey ne kötü; bir bilselerdi. (Bakara Suresi, 102)

Bunlara rağmen ben geleneklerime örfüme adetime ve en önemlisi dinime rağmen kabala diyemem!!!
Yağdı yağmur çaktı şimşek türündeki yorumları hiç kabul etmem kabalayı burda duyupta entel dantel laflar etmek uğruna bilmediğini ifşa eden laflar edenleri muhatap almam adam gibi cevap vermemeye devam edenler olursa seviye nasıl düşürülüyormuş o zaman gösteririm.
« Son Düzenleme: Haziran 05, 2007, 09:54:27 ös Gönderen: LuckyEye »


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
63 Yanıt
38884 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 05, 2009, 12:22:05 ös
Gönderen: Genius Loci
14 Yanıt
20317 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 02, 2009, 05:05:22 ös
Gönderen: TETRAX
9 Yanıt
9076 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 10, 2009, 12:47:02 ös
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
11623 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 28, 2010, 12:44:03 öö
Gönderen: Eagle35
1 Yanıt
9604 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 01, 2017, 12:47:17 ös
Gönderen: Achilles
16 Yanıt
25620 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 27, 2018, 02:07:52 öö
Gönderen: Venus
10 Yanıt
14935 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 25, 2015, 03:12:53 ös
Gönderen: hypatia
6 Yanıt
8670 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 24, 2018, 02:27:44 öö
Gönderen: Venus
3 Yanıt
9594 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 21, 2016, 09:24:06 öö
Gönderen: Birisi
0 Yanıt
4580 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 13, 2014, 02:02:07 ös
Gönderen: Kajmeran