Masonlar.org - Harici Forumu
Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: HUTGIN - Mayıs 29, 2007, 12:51:53 öö
-
Din, devlet, laiklik ve birey!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlar arasında inanca dayalı ayrım yapmaktadır. Bu hükümet bu ayrımı daha da derinleştirmektedir.
Devletin Diyanet hizmetini sadece sunni mezhebi inancına sahip vatandaşlar almaktadır; imam-hatip okullarına ve kuran kurslarına sadece sunni mezhebi inancına sahip vatandaşların çocukları gitmektedir. Zorunlu din derslerinde sunni mezhebi her inançtan ailenin çocuğuna zorunlu öğretilmektedir. Oysa müslüman, hıristiyan, yahudi, sunni, alevi, dinsiz ve daha birçok inanca sahip vatandaşlardan alınan vergilerle bu hizmetler yapılmaktadır. Devlet inanca dayalı taraf olmaktadır, sadece bir kısım vatandaşına inanç hizmeti vermektedir ve bir mezhebi destekliyor durumundadır, kısaca inanca dayalı ayrımcılık yapmaktadır. Bu durum inanç özgürlüğüne, vicdan özgürlüğüne, insan haklarına karşıdır. Bütün bunlar, devletin ve hükümetin vatandaşlara inancından dolayı baskı anlamına gelmektedir.
Laik devlette devletin din öğretmesi ne demektir? Hangi dini öğretiyor ya da Müslümanlığın hangi mezhebini öğretiyor sorularına yanıt aranmalıdır. Oysa ülkemizde birçok inançtan, dinden insan yaşamaktadır. Her inançtan insana sadece baskıyla bir din (mezhep) öğretilmektedir... Bu, yurttaşlara inançlarından dolayı baskı ve zulüm anlamına gelir!
Her dinde birçok yorum ve farklı inanç biçimleri vardır. Devlet, din eğitimi ve hizmeti veriyorsa, ya bunlardan birini tercih edecek ya da kendi yorumuyla bir din/mezhep öğretecektir (Her inanç için eğitin/hizmet yapmak yapmak imkansızdır, çünkü çok sayıda farklı inanç vardır, bu nedenle devlet bu işi inanç sahiplerine bırakmalı, herkesten toplanan bütçeden pay ayırmamalıdır. Ya da inanç nüfusu tespiti yapıp her inanca nüfusu oranında bütçeden pay ayırmalıdır, ateisti dahil).
Devletin ve hükümetin sunni mezhebi dışındakilere yaklaşımı tamamen despotik, ayrımcı, saygısız bir yaklaşımdır. Bugüne kadar ki uygulamalarla sabittir artık. Unutmayalım, bu ülkede hem hıristiyanlar, hem yahudiler hem de dinsizler ya da farklı inanç biçimleri vardır. Devletin müslüman diyerek devamlı sunni mezhebiyle ve yurttaşlarıyla öz evlat ilişkisinde olması, hep onu düşünmesi inanılmaz boyutta ayrımcılıktır ve artık son bulmalıdır (Diyanet, imam-hatipler, kuran kursları, zorunlu din dersleri...).
Sonuç olarak, din eğitimi ve hizmetlerinin herkesten alınan vergilerle yapılması kaldırılmalıdır, devlet dine karışmamalıdır. Sunni mezhebi inancı dışındaki vatandaşlar, hıristiyan, yahudi ve diger dinlerdeki vatandaşlarımız din hizmetlerini, din ya da inanç eğitimlerini nasıl kendileri finanse edip organize ediyorlarsa her inanç öyle yapmalıdır!...
Türban:
1) Okullarda giyim kuşam yönetmeliği varsa bu yönetmelik bazı giyim tarzlarını (kara çarşafla, dekolte (mayo şortla) okula gelmeyi) yasaklarken neden Türbanı serbest bıraksın, bu inanca dayalı ayrımcılık olmaz mı? Ya giyim-kuşam yönetmeliği kaldırılmalı ya da inanca dayalı giyim-kuşam yönetmeliği olmamalı, ayrımcılıktır.
2) Bunca yıldır (tarih boyunca) müslümanlığın mezhepleri arasında çatışmalar savaşlar oluyorken devlet dairelerinde türban gibi dini simgelere izin verilebilir mi? Bu devletin vatandaşlarına karşı taraflı davranması değil midir?
3) Diyanet işleri, imam-hatipler, kuran kursları, zorunlu din dersleri vatandaşların inançları üzerinde baskı oluştururken, sunni mezhebi inancı egemen olmak için uğraşırken, yine sunni inancına ait olan kadının türban takması ya da başını örtmesi baskı yaratmaz mı? Bu adaletsizlik çözülmeden inanç konusunda sağlıklı bir durum/davranış beklenebilir mi?
4) Başbakan ve bazı bakanların açıklamaları, devlet imkanları içinde hareket eden eşlerinin davranışları örtünmeyen bayanlar üzerinde örtünmeleri yönünde baskı yaratmaktadır. Türkiye gittikçe sadece başı örtülü kadınların bulunduğu ve “özgür” olduğu bir ülkeye dönüşmektedir.
Devlete ve hükümete çağrı: Yurttaşın inancından elini çek, yurttaşlar arasında inanca dayalı ayrımcılık yapma!!!
(İNTERNETTEN ALINTIDIR)
-
komik bir yazı,olanca konu göz ardı edilmiş ve yazılmış..
sn.Hutgin copy-paste larda internet i kaynak gösteriyorsunuz ancak yazıların yazarlarını o yoksa bile website ismini gösterirseniz sevinirm.
-
Ben site reklamı yapmam kardeşim
Bu siteyede yakışmaz ayrıca bir bir grubun yazısıdır!
Ayrıca neye ve kime göre komik aydınlatırsanız sevinirim...
-
SN. hiario
Komik oldoğunu söylediniz tezinizi açıklayın hep birlikte gülelim....
SAYGILARIMLA.
-
T.C Devleti'nin resmi dini ve mezhebi yoktur.
Devlet okullarında verilen dersin adı ''Din Dersi'' değil , ''Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi'' dersidir. Bu ders zorunlu değildir, isteğe bağlıdır. Eğer öğrenci yada velisi bu dersin alınmasını istemezse dersten muhafiyet ve yerine '' Vatandaşlık'' türü bir ders eklemesi yapılabiliniyor.
Diyanet İşleri kurumu bir tek dini temsil etmemektedir en azından isim olarak.
T.C vatandaşlık bilgilerinde kişi Din bölümüne istediği inancı yazdırmakta özgürdür ve isterse boş bırakabilir.
Türban konusu yılllardır siyasi bir oyuncaktır ancak insan haklarından bahsedeceksek bu duruma en güzel çözüm serbest giyimdir.( türban-haç-etek-mayo vs. benim için aynıdır.)
İbadet için açılan kurumlar, binalar her din ve düşünceye açık olmalı bununla birlikte insanlar dilediği inancı yaşayacakları ve öğretecekleri kurumlar açabilmelidir.
Yukarıdaki Alıntı yazının söylemi yanlıştır. İnsanlara olmayanı oldu diye anlatmakta yanlış bilgilendirmektedir. Siyasi bir amaç taşıdığı kanısındayım.
Şuanki Hükümetin eleştirilebilir başka yönleride olabilir ancak Hükümet üzerinden bunları söylemeleri saçma olmuş.
Sayın Hutgin, yazım internet haberi karşısındaki düşüncerimdir.
Saygılarımla.
-
KOMİK BULMAYIP, CİDDİ CİDDİ YAZDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER...
KENDİ DÜŞÜNCEM DEĞİLDİ FORUMDAKİLERİN NE DÜŞÜNDÜĞÜ MERAK ETTİM!
SAYGILARIMLA.
-
İlahyat fakültesine girerkn yani össye giriğ belli bir puanı alıp orayı tercih ettiğinde sana kimse sen hangi mezheptensin diye sorulmaz.İstersen yahudi ol ilahyat fakültesine girebilirsin. Yok şu mezheptekiler giriyorlar fakülteyede ayrımcılıkvar. Bu nasıl bir eleştiridir. Demek ki senin mezhebindekiler o fakülteyi tercih etmemiş.
İkincisi çocuğunu istersen din dersinden mahrum bırakabilirsin o zorunlu bir ders değildir.
üçüncüsü Din dersinde bütn mezhepleri öğreniyorsunuz ve diğer dinleride tanıyorsunuz. Liseyi bu sene bitiriyorum ben şahsen gördüm.
Dördüncüsü Amerikada türbanlı üziversite okuyabilyorsun orası özgürlük ülkesi değil mi ? Türbanın yönetmelikle ne alakası var. Size hoş gözükmüyor diye insanlar dinini yaşamamalı mı ?
Beşincisi başbakanın karısını başı örtülü olması başbakanı enterese etmez o o kadının kendi özgürlüğüdür. Anayasada başbakanın eşi başörtüsü takamaz diye bir şey yazıyor mu yada sokakta başörtü takamazlar diye ?
Ve en önemlisi bu ülkenin yüzde 30 u AKP yi seçti yani onun ideolojisini seçti o yüzden yüzde 30 a saygılı olucaksın.
-
1. Bu makalenin benim düşüncelerim olmadığını belirttimÖncelikle yazıların tamamını okumanızı rica ediyorum...
2.Devletin okulunda Din kültürü ve Ahlak bilgisi dersi seçmeli derstir ve nedense biz seçmediğimiz halde mecburi görürüz...
3.Ben liseyi bitireli 2 yıl oldu ama eğitimin içeriğini iyi bilirim...
4.Eşine sahip çıkamayan başbakan devletine hiç sahip çıkamaz...
5.Ülkenin %60 oy kullanmışsa bunların %30 AKPYE OY VERMİŞSE O BENİ ALAKADAR ETMEZ
AİLECEK AKP'YE OY VERMEDİK.DEMOKRASİYLE YÖNETİLİYORSAK EĞER DÜŞÜNCELERİMİ
ÖZGÜRCE (KİMSEYİ İNCİTMEDEN)
SÖYLEYEBİLİRİM!
Ayrıca //Ve en önemlisi bu ülkenin yüzde 30 u AKP yi seçti yani onun ideolojisini seçti o yüzden yüzde 30 a saygılı olucaksın.//
bu hayatta hiç tanımadıgın birine emir vermeye kalkma kardeşim...
2. Abdulhamid'e laf diyen yok!O kadar çok AKP'yi savunuyorsan Abdulhamid'in resminin yerine ERDOĞAN'IN resmini koy...
Saygılarımla
-
Sen heralde o ailenin içindesin. Karısına sahip çıkamıyor he ? Erdoğanında savunduğum yok AKP yi savunuyorum.
-
Din, devlet, laiklik ve birey!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlar arasında inanca dayalı ayrım yapmaktadır. Bu hükümet bu ayrımı daha da derinleştirmektedir.
Su anda bir AYRIM yoktur, ama bulunan hukumetin bu ayrimi yaratmaya calistigi, ve ileride yaratacagi kesindir.
Devletin Diyanet hizmetini sadece sunni mezhebi inancına sahip vatandaşlar almaktadır; imam-hatip okullarına ve kuran kurslarına sadece sunni mezhebi inancına sahip vatandaşların çocukları gitmektedir. Zorunlu din derslerinde sunni mezhebi her inançtan ailenin çocuğuna zorunlu öğretilmektedir. Oysa müslüman, hıristiyan, yahudi, sunni, alevi, dinsiz ve daha birçok inanca sahip vatandaşlardan alınan vergilerle bu hizmetler yapılmaktadır. Devlet inanca dayalı taraf olmaktadır, sadece bir kısım vatandaşına inanç hizmeti vermektedir ve bir mezhebi destekliyor durumundadır, kısaca inanca dayalı ayrımcılık yapmaktadır. Bu durum inanç özgürlüğüne, vicdan özgürlüğüne, insan haklarına karşıdır. Bütün bunlar, devletin ve hükümetin vatandaşlara inancından dolayı baskı anlamına gelmektedir.
Alakasi yok, hicbir zorlama yok. Lisedeyken (uzuuun yillar once) istemeyen almiyordu bu dersi. O zamanlar simdiki gibi kredili ders uygulamasi da yoktu.
Laik devlette devletin din öğretmesi ne demektir? Hangi dini öğretiyor ya da Müslümanlığın hangi mezhebini öğretiyor sorularına yanıt aranmalıdır. Oysa ülkemizde birçok inançtan, dinden insan yaşamaktadır. Her inançtan insana sadece baskıyla bir din (mezhep) öğretilmektedir... Bu, yurttaşlara inançlarından dolayı baskı ve zulüm anlamına gelir!
Laik devlette din ogretilmesi demek EGITIM verilmesi demektir. Devletin alik olmasi demek DIN egitimi verilmeyecek demek degildir. Ayrica bir baski da soz konusu degildir.
Her dinde birçok yorum ve farklı inanç biçimleri vardır. Devlet, din eğitimi ve hizmeti veriyorsa, ya bunlardan birini tercih edecek ya da kendi yorumuyla bir din/mezhep öğretecektir (Her inanç için eğitin/hizmet yapmak yapmak imkansızdır, çünkü çok sayıda farklı inanç vardır, bu nedenle devlet bu işi inanç sahiplerine bırakmalı, herkesten toplanan bütçeden pay ayırmamalıdır. Ya da inanç nüfusu tespiti yapıp her inanca nüfusu oranında bütçeden pay ayırmalıdır, ateisti dahil).
Bu isi inanc sahiplerine biraktigin zaman bir cok tarikat turuyor. Hem bunu yasaklayip hem de okulda egitim vermezsen, gizli tarikatler olusacaktir. Bunlarin verecegi egitim devletinkinden daha yanli olaacktir ;)
Devletin ve hükümetin sunni mezhebi dışındakilere yaklaşımı tamamen despotik, ayrımcı, saygısız bir yaklaşımdır. Bugüne kadar ki uygulamalarla sabittir artık. Unutmayalım, bu ülkede hem hıristiyanlar, hem yahudiler hem de dinsizler ya da farklı inanç biçimleri vardır. Devletin müslüman diyerek devamlı sunni mezhebiyle ve yurttaşlarıyla öz evlat ilişkisinde olması, hep onu düşünmesi inanılmaz boyutta ayrımcılıktır ve artık son bulmalıdır (Diyanet, imam-hatipler, kuran kursları, zorunlu din dersleri...).
Fazla yorum yapmayacagim. Hala ZORUNLU DIN DERSI diyor. Bir arkadasin dedigi gibi Din Kulturu ve AHLAK bilgisi!
Sonuç olarak, din eğitimi ve hizmetlerinin herkesten alınan vergilerle yapılması kaldırılmalıdır, devlet dine karışmamalıdır. Sunni mezhebi inancı dışındaki vatandaşlar, hıristiyan, yahudi ve diger dinlerdeki vatandaşlarımız din hizmetlerini, din ya da inanç eğitimlerini nasıl kendileri finanse edip organize ediyorlarsa her inanç öyle yapmalıdır!...
Peki... Kurulacak olan BINLERCE dernegi (yani tarikati) nasil kontrol edeceksin?
Türban:
1) Okullarda giyim kuşam yönetmeliği varsa bu yönetmelik bazı giyim tarzlarını (kara çarşafla, dekolte (mayo şortla) okula gelmeyi) yasaklarken neden Türbanı serbest bıraksın, bu inanca dayalı ayrımcılık olmaz mı? Ya giyim-kuşam yönetmeliği kaldırılmalı ya da inanca dayalı giyim-kuşam yönetmeliği olmamalı, ayrımcılıktır.
Dogru, ama turban yasagi sonradan gelmistir.
2) Bunca yıldır (tarih boyunca) müslümanlığın mezhepleri arasında çatışmalar savaşlar oluyorken devlet dairelerinde türban gibi dini simgelere izin verilebilir mi? Bu devletin vatandaşlarına karşı taraflı davranması değil midir?
SIMGE olayina iyi bakmak lazimdir. Zaten SIMGE olunca yasaklanmistir. Inanc icin giyilecekse (ve giyiliyor olsa) ne zarari var? 30 yil once sorunmuydu bu!
3) Diyanet işleri, imam-hatipler, kuran kursları, zorunlu din dersleri vatandaşların inançları üzerinde baskı oluştururken, sunni mezhebi inancı egemen olmak için uğraşırken, yine sunni inancına ait olan kadının türban takması ya da başını örtmesi baskı yaratmaz mı? Bu adaletsizlik çözülmeden inanç konusunda sağlıklı bir durum/davranış beklenebilir mi?
Herkese uygun adaleti ancak Allah dagitabilir. Devletlerin boyle bir adaleti dagitmasini beklemek utopya olur.
4) Başbakan ve bazı bakanların açıklamaları, devlet imkanları içinde hareket eden eşlerinin davranışları örtünmeyen bayanlar üzerinde örtünmeleri yönünde baskı yaratmaktadır. Türkiye gittikçe sadece başı örtülü kadınların bulunduğu ve “özgür” olduğu bir ülkeye dönüşmektedir.
Bu aciklamalarin din ile alakasi yoktur. Bunlar siyasi oyunlardir. DIN icin yapiliyor olsa tartismasi bile yapilmazdi, merak etmeyin. Oylari etkileyecek bir aciklama goreniniz oldumu?
Devlete ve hükümete çağrı: Yurttaşın inancından elini çek, yurttaşlar arasında inanca dayalı ayrımcılık yapma!!!
(İNTERNETTEN ALINTIDIR)
Ayrimcilik olmamali tabiki. Ama unutmayin ki HUKUMET secmen bazinin dusunce yapisiyla hareket eder.
-
Ben site reklamı yapmam kardeşim
Bu siteyede yakışmaz ayrıca bir bir grubun yazısıdır!
Ayrıca neye ve kime göre komik aydınlatırsanız sevinirim...
Kaynak gostermek reklam yapmak degildir sevgili arkadasim.
-
Ve en önemlisi bu ülkenin yüzde 30 u AKP yi seçti yani onun ideolojisini seçti o yüzden yüzde 30 a saygılı olucaksın.
O zaman olmadi be Alaaddin arkadasim. Bu demektir ki %70 istemiyor ;) Diyeceksin ki secim kanunu, o zaman orada duracaksin. Demekki secim kanununda bir alengir var. Ama senin mantiginla (%30 ornegi) gidersek bu kisilerin istedigini yapamiyor olmasi lazim degilmi :)
Ayrica AKP'yi savunman gereksiz. Gunumuzde malesef partiler baskanlarinin oyun alani olmus vaziyette. Sak sakcilar cok oldugu surece bu degismez.
Din harici AKP konusuna gelince... Adamlar gayet guzel calisiyorlar. Cogu gelmis hukumetten daha iyi calisiyor ve is yapiyorlar.
Simdi birileri ulkeyi satiyor filan diyecek. O da dogrudur.
-
İlginize teşekkürler!
Sen heralde o ailenin içindesin. Karısına sahip çıkamıyor he ? Erdoğanında savunduğum yok AKP yi savunuyorum.
Yazının tamamını gene okumamışsın sevgili arkadaşımBenim düşüncem (söylemek istemiyodum ama sen zorladın)
%80 turancıyım%20 Hilalciyim
Bu yazıyı aktardım çünkü gelecek olan tepkileri açıkcası merak ettim...
Ayrıca sevgili kardeşim Erdoğan'ı savunmak demek AKP'Cİ OLMAK DEMEKLE AYNI!!!!!!
SON DEFA YAZICAM AKP'yi hiç sevmedim, sevmicemde hatta nefret ediyorum
İtirazı olan varsa olabilir medenice tartışırız ama kimseye emir vermeye kalkma!!!!!
(Aklında bulunsun ilerde lazım olur hele askerliğini bahriyeli yaparsan karşılaşırsak sevinirim)
saygılarımla
-
Burdaki herkesin farklı görüşü farklı ideolojisi vs. olabilir güzel olan tatlı bir sohbet edası ile en zıt fikirleri dahi paylaşabilmektir bu sebepten bu site üyeleri ile fikir paylaşmayı seviyorum. Fikirler bazen değişebilir Doğru - Yanlış görecelidir. Ancak insanlarla kırmadan kırılmadan konuşmak ve samimi yanıtlar okumak güzel geliyor.
Saygılarımla.
-
SN. Fraternis ilginize teşekkürler
Elbette nasıl ki dünyada birden fazla renk varsa bir yerde birden fazlada düşünce elbette doğal karşılanmalı...
Ama kimseye emir vermeden, kimseyi rencide etmemek şartıyla...
SAYGILARIMLA
-
Size katılıyorum zaten arkadaşlarımız bu mesajlarımızı görünce tatlı sohbet ve güzel bilgilerini bizlerden esirgemezler.
-
DAHA FAZLA YORUM BEKLİYORUM...
-
Yüzde 70 istemiyor. Ama en çok oy verilen parti oydu. O parti başa geldi. Bunu açarsak senin partin yüade kaç oy aldı. Hadi olsun olsun yüzde 10 olsun. Senin açından bakarsakta senin partini yüzde 90 istemiyor değil mi ?
-
Yüzde 70 istemiyor. Ama en çok oy verilen parti oydu. O parti başa geldi. Bunu açarsak senin partin yüade kaç oy aldı. Hadi olsun olsun yüzde 10 olsun. Senin açından bakarsakta senin partini yüzde 90 istemiyor değil mi ?
Benim partim derken? Bak iste ulkemizin sorunu bu... Hic birsey rasyonel olarak tartisilamiyor. Hemen senin benim olayina giriliyor, ve kendi soyledigin mantiga karsi birsey soyledinmi "MBana ne, bana ne seninki de oyle" tartismasi yapiliyor.
Ben baska bir partiden veya onlarin aldigi oylardan bahsetmedim. Sadece %30 oy almis TURKIYE BUNU ISTIYOR mantiginin yanlis oldugunu gostermek istedim. Hersey rakamlara bakmaz, Anlayana...
Dip not: Evet %10 oy almis bir parti icin ayni mantikla ulkenin %90 i ayni cizgide degil diyebiliriz.
-
Kendi yorumunu kendin çürüttün bana bir şey kalmadı.
-
Yorum curumez teori curur. Ayrica ben AYNI CIZGIDE degildir dedim sevmiyor demedim. Hic bu konulara girmeyeleim istersen ezilirsin, seni ezmek istemem. ZIra AKP nin diger kesimlerden aldigi oylarin cogutepki oylariydi. AKP cizgisinde olduklari icin verilmis oylar degildi yani ;) Bunu anlamak isine gelmeyebilir, anlarim. Ama gercekler acidir.
-
:)
-
Ben parti tutmam sn.alaaddin
Benim partim TSK itirazın varsa o ayrı...
sayın Asi ye katılıyorum ayrıca benim düşüncelerime tercüman
olmuş onun sözüne eklicek bişey yok!!!
Ayrıca sen şartlanmışsın kardeşim senin düşüncelerinle uğraşcak vaktim yok!!!
AKP'ni ne ma.. olduğu belli!
Benim yerimi Sn. Asi fazlasıyla doldurmuş
Teşekkürler sayın ASi :P
saygı ve sevgiyle
-
Hükümetler gelir gider derdimiz o adamların
devleti ne hale soktuğunu az da olsa hissettirmek...
Derdimiz akp değil!!
Yaptıklarıdır >:(
Bu yaptıklarını görmemek basiretinin açık olmadığına dalalet eder!!!!
Hayatta hiç bir şeye şartlanma güvendiğin BUZ DAĞLARIN erir o sularda boğulursun...
saygılarımla
-
Onemli olan MILLETE, VATANA hizmettir arkadaslar. Bir kesimin ideolojisiyle ortusmus, %30 oy vermis onemli degil. Onemli olan o aldigin %30 oy ile geri kalan %70 i de memnun edebilmek. Sen aldigin yetkiyi sadece sana oy verenler icin kullaniyorsan bunun adi takkiyecilik olur. Devlet hizmeti degil.
Ha bir tehlike varmidir, yaparlarmi, yapabilirlermi korktugumuz seyleri, hic sanmam. Ne onlar yapar, nede yapmalarina izin verilir. Eminim onlar da bizim kadar seviyordur ulkelerini. Sadece oncelikleri baska yerde olabilir. Oncelik millette, vatanda oldugu surece, ve halk memnun oldugu surece hicbirsey olmaz.
-
Terimlere itiraz noktasında yazmak isterim ki:
Milliyetçilikten korkmayalım, aslolan odur. Sevimli görünmek ya da yanlış anlaşılmamak için sadece toprak sevgisine kapılmamak lazım. Bir yer güzelse herkes sever. Örneğin, İzmir'i Yunanlılar da sever, e o zaman bu adamlar buraları seviyoruz diye orduları ile geldiklerinde buraları seven Türkler, buraları seven ama kendilerini sevmeyen Yunan askerine hoşgeldiniz mi demeli? Önemli olan gerçeklerdir.
İtiraz ettiğim husus ise Milliyetçilik (Ulusalcılık ve ulusçuluk da bunun kapsamındadır) kelimesinin kullanılmamasıdır. Sınırlar değişir, yarın dün sahip olduğumuz bize dönebilir -ki dönecektir-... Lozan'dan sonra sınırlarımız iki kere değişti (Hatay, Kıbrıs)... Sorun humuslu kireçli toprakların kavgası değil, milletlerin kavgası ve Türk Milleti'nin hayatta kalma ve ilerleme mücadelesidir. Toprağın kudsiyeti milletle vardır.
Vatansever, ülkesever ve sair toprak/arazi sever tanımlar sisli ve sinsidir... Aslolan Milletseverliktir. PKK da seviyor bu ülkeyi, o yüzden savaşıp duruyor...
Not: Bu yazımla bu forumdaki kimseyi asla hedef almadığımı belirtmeliyim. Benim derdim vatanseverlik ve yurtseverlik kelimeleri/terimleri ile...
Ki mutlaka AKP'nin yöneticileri de bu toprakları seviyor, en az yüzde doksanında vatan/toprak/araziseverlik yoksa Allah belamı versin... ÖNEMLİ OLAN TÜRK MİLLETİ'Nİ SEVİP SEVMEMELERİDİR...
-
Bir fantezi:
Başbakanımızın afişleri akıllardadır. Kurban olayım ayına yıldızına sloganı afişi...
Olamaz da, diyelim ki yarın Portekiz, Tayvan ya da ABD geldi zaptetti Türkiye'yi ve Bağdat'a girer gibi (Ankara'ya giremezse de) İstanbul'a girdi... Ve Türkiye'nin yeni bayrağı olarak 6 ördekli bir flamayı layık gördü... RTE bu sefer de aynı samimiyetle afişler düzenler, "Kurban olayım ördeğine kuşuna..." diye afişleri dört bir yana astırırdı -izlenimim budur en azından-. Bu durumda RTE vatan/yurt/araziseverdir -itiraz yok-; ama... Ali Kemal de toprak severdi... Her ne ise!..
-
6 ay buralarda yokum!
Kendinize iyi bakın... :(
Ara ara foruma bakmaya çalışacağım!!!
SAygı ve Sevgiyle
-
AKPLİLER SEVİNSİN...
-
Geri donusunu bekliyor olacagiz :)
-
AKP liler gidişinize niye sevinsin yorumlarınızı okudum AKP liler okuduklarında eminim yüzlerinde sadece bir tebessüm olur gidişiniz muhtemeln onları üzecektir.
-
AKPLİLER SEVİNSİN...
Gerçekten çok sevindm ;)
o mantıklı soruların,beni zora sokan akıl dolu ifadelerin, sorduğun sorulara karşı bir cevap veremem ;) :D ;)
neyse şaka bir tarafa,hayırlı yolculuklar ;)
-
6 ay buralarda yokum!
Kendinize iyi bakın... :(
Ara ara foruma bakmaya çalışacağım!!!
SAygı ve Sevgiyle
Üzüldüm. ??? Neden bukadar zaman yoksun? Geri dönüşünü bekliyor olacağız. ;)
Kendine iyi bak.