Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kant ve Çevre Kirliliği  (Okunma sayısı 4781 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 23, 2009, 10:25:43 ös

ÖDEV AHLAKI

 Kant’a göre bir davranış, bir arzu, haz ve yarar gözetmeksizin yalnızca ödevden dolayı yapılmışsa ahlaki bir davranıştır. Böyle bir davranışın kaynağı da insandır. Bizim davranışlarımızda ahlak yasalarının varlığı yoktur. Ahlak yasaları akıl sahibi insanların koyduğu kurallardır. Ahlak yasalarını herkes için geçerli koydukları için mutlak ve evrenseldirler. İnsan evrensel ahlak yasalarına uyduğu sürece özgür ve mutlu olabilir. O halde özgürlük ahlak yasalarına boyun eğmekle olanaklıdır. “Öyle eyle ki, senin isteminin öznel ilkesi aynı zamanda hep genel bir yasa koymanın ilkesi olarak geçerli olabilsin”. Kant, pratik aklın temel yasası dediği ahlak yasasını böyle dile getirir. “Ahlak yasasını kesin buyruk olarak da şu biçimde ifade eder: ‘Ancak aynı zamanda genel bir yasa olmasını isteyebileceğin öznel ilkeye göre eylemde bulun!” Kişinin —eyleminin arkasında yatan— istemesinin öznel ilkesi ancak bu nitelikte ise o eylem ahlaklı, özgür bir eylemdir.

       Kısaca Kant’a göre ahlaki davranış ödeve uygun değil, ödevden dolayı yapılmış bir davranıştır. Örneğin atom bombası atmak bir eylemdir. Ancak doğurduğu sonuçlar bakımından kötü bir eylemdir. Bunun aksine çevreyi temiz tutmak ve mümkün doğal çevreyi korumak iyi bir eylemdir. Ama bu iyi olan eylem ödeve uygun olduğu için ahlaki davranış değildir. Bunu gerçekten isteyerek ve bilerek yapmak, kişinin kendine koyduğu kuralları kendi için uygulaması bu eylemi ahlaki yapar. Yani niyettir. Yani eylemin temelinde yatan istemenin, herhangi bir içerik tarafından değil de, ahlak yasasının sırf biçimi tarafından belirlenmesidir
          Ahlak yasasının temelinde yatan niyete Kant “maksim” ya da “ilke” der. Maksim ahlaki davranışın arkasında olan bize karar verdiren niyet temelli ödev duygusudur. Akıllı varlık olarak bizler kendimize bir takım ödevler veririz ve bu ödevleri terine getiririz. Bu ödevler sübjektif olmasının yanı sıra evrensel olduğu için de objektiftir aynı zamanda. Bu ödevlerden sorumlu olmak tekrar belirtmek gerekirse Kant’a göre bireyi özgür kılar.
           Kant kategorik emirlerin temelinde 3 maksimin yattığını söyler:
           1)”Öyle davran ki, davranışın temelinde yatan ilke, tüm insanlar için geçerli olan evrensel yasa ve ilke olsun.”
           2)”İnsanlığı, kendinde ve başkalarında, bir araç olarak değil de her zaman bir amaç olarak görecek şekilde davran.”
           3)”Öyle davran ki, iraden, kendisini herkes için geçerli olan kurallar koyan bir yasa koyucu olarak hissetsin.”
         Ayrıca Kant’ın ahlak konusunda zorunlu(hipotetik) ve koşullu(kategorik) olmak üzere iki emir dediği eylemler vardır.
          Bir koşula bağlı olarak yapılan her türlü emir koşullu eylemi oluşturur.
          Ahlaki eylemi sadece öyle istediği için ve içinden gelerek yapmak ise zorunlu eylemdir.

Bir kişinin ya da bir grup insanın siyasal kararlar verme konumunda olması ve kararların sonuçlarından gelecek nesillerin de etkilenmesi, onların eylemlerinin ahlaksallık ölçütüne vurulmasını neden engellesin? Kendi başlarına ya da danışma veya tartışımla insanlığın —hatta tüm canlı cansız doğanın- geleceğini etkileyen kararları verenler de sonuçta tek tek kişilerdir. Bugün küresel ısınmayı yavaşlatmaya yönelik Kyoto Antlaşması’nı imzalamayanlar da ülkeler değil, o ülkeleri yöneten tek tek kişilerdir. Sıradan insanın komşusunu ya da yakın çevresini etkileyen eylemi nasıl ahlaklı bir eylem olabiliyorsa, aynı şekilde bir ülkeyi ya da dünyayı —dünyadaki süper güçleri— yöneten insanların siyasal kararları ve eylemleri de ahlaksallık ölçütüne göre değerlendirilebilir

Dünyayı günden güne daha yaşanılmaz yer haline getiren, tüm canlıların yaşamını tehlikeye atan gelişmeler, çıkara ya da ben sevgisine dayalı kararların ve eylemlerin sonucu değil midir? Temele indirgendiğinde aslında Kant açık bir şekilde çevre kirliliği üzerine göndermede bulunmasa da. Ortaya attığı görüşler ekseninde şunu söyleyebiliriz ki, insan benmerkezcilikten vazgeçmeli, doğanın ortak bir yaşam alanı olduğunu kabul etmeli ve insan ahlakına uygun hareket ederek kendini özgür kılmalıyız. Her ne kadar Kant açık bir şekilde çevre kirliliğinin nedenine göndermede bulunmasa da, kendi dolaylamalarımızla şu sonuca varabiliriz ki, insanların ödev ve etik bilincinden uzaklaşmasıdır.

Saygılarımla...
Ben, ben olanım


Kasım 24, 2009, 06:41:29 öö
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

  sayın  ,rigormortis  in yazdıgı kant ve çevre kirliligi  yazısından ona teşekkür ederim. bilimsel yazılarının devamını  bekleriz. sevgiyle kalın.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
11 Yanıt
6371 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 08, 2011, 10:23:42 ös
Gönderen: Hacamat
0 Yanıt
5277 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 05, 2009, 03:06:52 ös
Gönderen: Mozart
3 Yanıt
4580 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 23, 2010, 11:55:16 öö
Gönderen: rigormortis
4 Yanıt
8302 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 08, 2010, 01:52:33 ös
Gönderen: redkit
Kant ve Özgürlük

Başlatan ZAMAN Felsefe

0 Yanıt
10203 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 25, 2011, 12:14:08 öö
Gönderen: ZAMAN
11 Yanıt
4865 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 22, 2014, 10:11:33 öö
Gönderen: edebiyat_ogr