Sayın Spock’un belirtmiş oldukları geçerli.
Diğerlerine değinelim.
Masonluk bir zamanlar organize olurken, hem bir kişinin mason olmak için kendi isteği gerektiğinden hem zaten mason olmak isteyen çok insan bulunduğundan olsa gerek, bir gün gelip de kimilerinin şu ya da bu şekilde Masonluğa sığmayan tutum ve davranışlarda bulunabileceği galiba pek düşünülmemiş.
Aslında onun da düşünülmüş olması gerek çünkü daha 1723 yılında Londra Büyük Locası’nda olan bitenleri biliyoruz. (Bu Forumda anlattık.)
Sonradan, gerek kimilerinin kendi dileğiyle Masonluktan ayrıldığını gerek kimilerinin çıkarıldığını da biliyoruz. Bu bilgimizin çerçevesi elbette ünlü kişilerle sınırlı. (François de Lorraine, Carl Christian Friedrich Krause gibi...) Ancak o tek tük ünlü kişilerin bulunuşu, bize ünlü olmayan çok kişinin bu durumda olabileceğine ilişkin bir ipucu veriyor.
Eskiden (18. yüzyılda) locaların bu bakımdan tuttuğu güvenilir kayıtlar yokmuş. Fakat sonradan (19. yüzyıldan bu yana) localar ve büyük localar bu bağlamda düzenli kayıtlar tutarak bunları arşivlemiş. Savaş tarihlerinde ya da bir doğal afet sonucu yitirilmiş olan belgeleri saymazsak, birçok mason örgütünün arşivinde üye listeleri, kendiliğinden ayrılanlar (istifa edenler) ve çıkarılanlar (ihraç edilenler) ile ilgili listeler var.
Fakat bütün bunlar şu “Mason Niteliği” konusunu etkilemiyor. Masonluk, askerlikte ya da birtakım başka kurumlarda olduğu gibi bir apolet ya da rütbe değil. Bir kez bir yetkili tarafından veriliyor ama sonra sökülüp alınamıyor çünkü onu geri alacak bir yetkili yok.
Bu bir inisiyasyon konusu olamaz. Bir aday Masonluğa girişteki inisiyasyonun tümünü geçirdikten sonra en son aşamaya gelindiğinde, Masonluğa girmekten caydığını söyleyecek olursa, çıkış kapısı kendisine açıktır; isterse mason olmadan çeker gider. Kişinin mason oluşu bundan sonra, kendisine ona bu niteliği vermeye yetkili kişinin vermesi, sonra da (burada forum kuralları nedeniyle belirtilmesi doğru olmayan) bir diğer ritüelik işlemin yapılmasıdır.
Konu daha sonra mason niteliğini terk etmek olunca; bu bağlamda yetkili olan tek kişi o masonun kendisidir. “Ben mason değilim.” dediği anda mason olmadığı kabul edilir. Bir zamanlar Masonluğa girmiş olabilir. Bu bir şey değiştirmez. Hiçbir mason “Ben mason değilim.” demez.
Kişi bunu demediği sürece, ister locasında ya da büyük locasında ya da bir başka masonik örgütte düzenini yitirmiş olsun, ister kendisine Masonluğun en ağır cezası verilerek atılmış/kovulmuş/kapının dışına konulmuş hatta yüzüne tükürülmüş olsun, kendisinden başka hiç kimse onun bir kez almış olduğu o mason niteliğini kaldıramıyor.
Garipsenebilir ama böyle.