Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Yiğit Bulut ve Masonlardan söz ettiği yazıları  (Okunma sayısı 11543 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 05, 2010, 03:58:37 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

'Devletin imamları' tamam... Ya 'devletin üstatları'!
28 Ağustos 2010 Cumartesi yazısı

Basın günlerdir Avcı’nın kitabını tartışmaya çalışıyor... Kitabı inceledim, bazı bölümleri “detaylı” okudum. Açık söylemek gerekirse; ortaya konular iddialarla ilgili “net, elle tutulur” kanıtları göremedim. Yöntem bilinenden farklı değil: Şunlar, bunlar olmuştur, olsa olsa bunları “X Cemaati” yapmıştır...

Sevgili dostlar, Türkiye her dönemde, her alanda bu tip denemeleri çok gördü. Birileri sürekli “bir şeyler sıralayıp”, arkasından “göremiyor musunuz” vurgusu yapıp, “ancak bunlar yapar” çıkarımıyla “karşı tarafa” karşı pozisyon tutmayı denediler. Dediğim gibi “yöntem” bilindik ama artık eskisi kadar etkili değil...

Bir “yapılanma-örgütlenmenin” tehlikeli olması için bana göre bazı kriterleri yerine getirmesi gerekli: 1- Hukuk dışı bir amacı var mı? 2- Bu amaca ulaşmak için hukuk dışı yöntemler kullanıyor mu? 3- Silahlı girişimleri “normal” yöntem olarak algılayıp bu yönde adım atıyor mu? Bu kriterleri “doğrulayan” kanıtlar ortaya konamadıkça Avcı’nın kitabı gibi “kalın yazma denemelerinin” anlamı yok. Ortaya “ancak bunlar” yapar dışında net kanıtlar koymak gerekli. Avcı’ya bir öneri: Haklarında iddia sahibi olduğu isimlerin, aynı yapılanmanın üyesi olduklarını, hukuk dışı amaçları ve yöntemleri olduğunu kanıtlasın, hepimiz “gerekeni” yapmak için uğraşalım...

Bu noktada size aynı yöntemle “daha tehlikeli” bir teşkilatlanmadan, Avcı’nın yöntemini kullanarak, daha da somut örneklerle bahsedeceğim...

Ne diyor Avcı?

Bu yapılanma her yeri sarmış, kendilerinden olmayanları asla bir yere sokmuyorlar...

Şimdi sıkı durun ve şu soruya cevap verin: 1980 sonrası ilk 10 yıllık dönemde, size Türkiye’den bir kesit: Hastane başhekimlerinin, TRT’deki üst düzey yöneticilerin, basının köşe yazarı-genel yayın yönetmenlerinin, emniyet müdürlerinin, valilerin, generallerimizin, milletvekillerimizin ne kadarı Hür ve Kabul Edilmiş Mason biliyor musunuz?

İnanmayacaksınız ama ben söyleyeyim; bazı meslek gruplarında yarısından fazlası! Şaka yapmıyorum; bu kesin bir veri...

Şimdi olaya Avcı gibi bakalım ve teorimizi yazalım: Türkiye’de bir “üstatlar yapılanması” vardı ve “ucu dışarıda olan bu kardeşler”, Türkiye’yi istedikleri gibi yönlendirdiler, kendilerinden olmayanları “yok ettiler”!

Kanıt? Kanıt yok, 1980 darbesi dahil birçok olay olduğuna göre, ancak ve ancak bunlar yapmış olabilir. Bir not daha düşeyim: Bugün Türk basınında “yazı işleri müdürlerinin” çoğunluğu yine “mason kardeşlerimizden” oluşur ve üye sayısı açısından hâlâ en büyük organizasyon “mason localarıdır”! İşin bir de “15. derecede Templier şövalyesi töreni” gibi uçların yaşandığı “kırmızı localar” gerçeği vardır ki; töreni görenler “Türkiye kimlerin eline düştü” diye dehşete düşebilir...

Sevgili dostlar, Avcı güzel deneme yapmış ama “okuduğundan” somut bir şeyler bekleyenler için yazılanların anlamı yok. Aynı kitabı size “Her şeyi masonlar yaptı” tadında, “üstatların isimleri, pozisyonları ve yaptıkları” eşliğinde daha güzel yazarım, daha da inandırıcı olabilir...

Sonuç: Hangi taraftan gelirse gelsin, “Türkiye’de her yeri sarmış örgütlenmeler var, her şeye hâkimler, her şeyi yapıyorlar” tadında suçlamalar anlamsız ve ancak “işi bilmeyenlerin” düşecekleri tuzaklar. Türkiye “ele geçirilemeyecek” kadar büyük bir “organizmadır”. Herkes rahat olsun...

Kaynak: http://www.haberturk.com/yazarlar/546663-devletin-imamlari-tamam-ya-devletin-ustatlari


Eylül 05, 2010, 04:03:57 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Babıali’nin ‘Saymınları’!
05 Eylül 2010 Pazar yazısı

“HALİÇ’te Yaşayan Simonlar” denemesinin, “Türkiye’yi yabancılar yönetiyor” tezi kadar saçma olduğunu düşündüğümü sizlerle paylaşmış ve “masonlar” üzerinden karşı bir tez örneği vermiştim. Sizlerden çok mesaj geldi, özü açık ve netti: Daha açık yazın! Yazayım, sizi kırmayayım ama inanın “hangi taraftan gelirse” gelsin bu tip iddiaların hiçbir anlamı yok. Alın size bir deneme: “Babıali’nin Saymınları”... Detayını da buyurun; bugün kendini “merkez” olarak tanımlayan Türk basınında, “en tepedeki isimlerde” mason olmayan kaç kişi var? Bu sorunun sayısal cevabı “şaşırtıcı” ama “o adamların” varlığının “organize bir yapı halinde hareket ederler” noktasında fazla da bir anlamı yok, aynen “cemaat her yeri yönetiyor” gibi...
Evet, hareket arayanlara güzel bir ipucu, bakın bakalım “kaç mason” var özellikle yazılı basında! Araştırın, tartışalım...

Kaynak: http://www.haberturk.com/yazarlar/549103-sahislar-ve-anlamsiz-saldirilari-gecer-tezler-tarihe-gecer


Eylül 06, 2010, 05:04:21 öö
Yanıtla #2
  • Mason
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 1235
  • Cinsiyet: Bay

Sn. Mozart,

Adı geçen güzide yazarımızın değişim ve dönüşüm hızı takdire şayan. Her canlının hayatta kalması için bazı dönüşümler geçirmesi gerekebiliyor. Yaşadığı çevreye tüm canlılar uyum sağlayabiliyor. Sn. Yiğit Bulut' da rotary toplantılarında konuşma yaptıktan sonra ailesinde bulunan masonları sayma noktasından amaçları ve araçları belirsiz bir cemaatin savunuculuğu için bildiği / duyduğu masonları afişe etmeye çalışma noktasına gelmiş demek ki.

Ne mutlu kendisine.
Tempus fugit...


Eylül 06, 2010, 08:40:45 öö
Yanıtla #3
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Şimdi ben burada Sayın Omnia Tempus Alit'e bir soru dizisi iletmek isterim. Yanıtlaması dileğiyle:

- Siz Sayın Omnia Tempus Alit, bir mason olarak, sözü edilen bu topluluklardan hangisindesiniz?

- Siz olmayabilirsiniz ama locanızda ya da bitişik localarda kardeşler arasında bu bağlamda bildiğiniz kaç mason var?

- Siz belli bir kentte, masonik deyimiyle bir vadide çalışıyorsunuz. Öteki vadilerde bu bağlamda bildiğiniz kaç kişi var?

- Bilmeyebilirsiniz, tanımayabilirsiniz ama bir tahminde bulunabilirsiniz. Kaç kişi olabilir?

- O kişilerin (varsa) büyük loca üzerindeki etkileri ne ölçüdedir; bir diğer deyişle eğer etkileri varsa, büyük loca bu işlere ne ölçüde bulaştırılmaktadır. Diğer masonlar da farkında bile olmadan kullanılmakta mıdır?



  
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 06, 2010, 09:42:07 öö
Yanıtla #4
  • Mason
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 1235
  • Cinsiyet: Bay

Sn. ADAM' ın sorularına seve seve cevap vereceğim, forumun bilgilendirme misyonuna gayet uygun sorular,

- Konu edilen mesleklere baktığımızda ( Hastane başhekimlerinin, TRT’deki üst düzey yöneticilerin, basının köşe yazarı-genel yayın yönetmenlerinin, emniyet müdürlerinin, valilerin, generallerimizin, milletvekillerinin...) hiçbirisinde yer almıyorum.

- Bu mesleklerden tanıdığım hiç bir kardeşim yok, bir tane çok gayretli çok çalışkan bir kardeşimiz emekli general. O da tahmin edilebileceği üzere emekli olduktan sonra aramıza instisab etmiştir.  Zira yukarıda Yiğit BULUT' un dezenformasyonunun aksine askeri ve emniyet kuruluşlarında çalışanlar iç tüzükleri gereği derneğimize üye olamıyorlar.

- Aslında ben iki vadide çalışıyorum. Bu açıdan çokça kardeş tanırım. Toplasanız 10 kişi vardır ya da yoktur. Aktif olarak katılmayan kardeşleri de saydım. Vali - Emniyet Müdürü - General - Gazete yayın yönetmeni hiç tanımıyorum. Harici alemde Milletvekili olduğunu bildiğim ve tanıdığım kardeş ise 2 tane.

- Benim tanımama ihtimalime karşın yukarıdaki rakama bir bu kadar daha eklesek belki doğru sonuç olur....

- Büyük Loca üzerindekileri etkileri.... Türkiye Büyük Locası' na bir kişinin doğrudan müdahalesi konusunu ar sayarım. Öte yandan demokratik ya da meritokratik akışa bakarsak; aralarından oyuncu olan bir kardeşimiz Üstad-ı Muhterem oldu, diğer bir deyişle ileride  konvanda oy kullanırsa 1 oyluk etkisi mevcut. Yiğit Bulut benzeri adamların yazdığı kardeşlerimin kullanılması düşüncesi bile beni hem güldürüyor hem de midemi bulandırıyor.

Saygılarımla,
« Son Düzenleme: Eylül 06, 2010, 09:50:33 öö Gönderen: Omnia Tempus Alit »
Tempus fugit...


Eylül 06, 2010, 12:28:21 ös
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 269
  • Cinsiyet: Bay

..
.. İşin bir de “15. derecede Templier şövalyesi töreni” gibi uçların yaşandığı “kırmızı localar” gerçeği vardır ki; töreni görenler “Türkiye kimlerin eline düştü” diye dehşete düşebilir...

...



Burada, tam olarak ne anlatılmak isteniyor? Biri açıklayabilir mi?
Çöl Bilgesi


Eylül 06, 2010, 12:54:30 ös
Yanıtla #6
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 269
  • Cinsiyet: Bay

Özel msjdan,  sayın Adam, yukarıdakinin  'yanlış bilgi ürünü' olduğunu söyledi, sağolsun. Saygılar.
Çöl Bilgesi


Eylül 06, 2010, 03:04:41 ös
Yanıtla #7
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu söylemdeki yanlışlıklara bir bakalım; ötesi size kalsın.

Her şeyden önce 15. derece diye hangi ritin 15. derecesinden söz ediliyor? Öyle gelişigüzel, Masonluğun genelinde 15. derece diye bir dereceden söz edilemez. Olasıdır ki Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti. Ancak bunun belirtilmemiş oluşu, bir bilgi yetersizliğini daha baştan ortaya koyuyor.

Bu ritin 15. derecesi Doğu ve Kılıç Şövalyesi derecesidir. Niçin doğu aynı anda niçin kılıç olduğu belki başka anlatımlar arasında belirtilmiştir. Bu derece, alegorisi uyarınca Babil'deki tutsaklık dönemi ve sonra İkinci Mabet olarak anılan tapınağın yapımına başlanması öyküsü üzerine kuruludur.

Bu ritte 4.-18.  dereceler topluca kırmızı dereceler olarak da anılır.  Bu derecelerdoe çalışan atölyelere "kırmızı localar" denişi de söz konusu olabilir ama bu pek ender kullanılan bir terimdir. Eğer 15. dereceden söz ediliyorsa bu sadece ona özgü değil. Burada kırmızı renk de bir simgedir. Anlamak gerek. Neymiş "kırmızı localar gerçeği"? Boş bir lâf.

Gelelim işin pek ilginç yönüne: Templier şövalyesi töreni... Fransızca ile Türkçe karışımı. Tapınak Şövalyesi'ne Fransızcada Chevalier de Templier denir. Türkçede bunun dönüştürme karşılığı olarak Tampliye Şövalyesi terimi de kullanılıyor. Bu ise, eğer hâlâ Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti'nden söz ediyorsak, bir bakıma 27. derecedir. Ancak o derece de dilimizde öyle anılmakta değildir. 

Şimdi tüm bu bilgiler ışığında, o tümceyi neresinden nasıl tutabilirsiniz?



       
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 06, 2010, 05:56:38 ös
Yanıtla #8
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay Omnia Tempus Alit,

"Yiğit Bulut'un jölesi omurgasından daha sert." diyorlar.


Bulut Mânisi

Buluttan yiğit olmaz, dönmeye meyillidir,
Yağmur olur, kar olur, donmaya meyillidir.
Kullanılmış su ise, çirkef olur zamanla,
Neyse ki, arıtmaya inmeye meyillidir.

Halk Ozanı Karamanlı Nevzat

Sevgiyle Kalın
« Son Düzenleme: Eylül 06, 2010, 06:01:04 ös Gönderen: Mozart »


Ekim 20, 2010, 01:21:59 öö
Yanıtla #9
  • Ziyaretçi

Bay Omnia Tempus Alit,

"Yiğit Bulut'un jölesi omurgasından daha sert." diyorlar.


Çok beğendim sayın Mozart.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2802 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 14, 2008, 08:04:46 ös
Gönderen: LuckyEye2
3 Yanıt
5488 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 23, 2009, 01:42:06 ös
Gönderen: ceycet
9 Yanıt
13348 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 09, 2009, 08:35:52 öö
Gönderen: ceycet
10 Yanıt
21919 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 08, 2013, 04:55:58 ös
Gönderen: Samuray
0 Yanıt
3182 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 13, 2010, 06:19:38 ös
Gönderen: oasis
1 Yanıt
3741 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 07, 2013, 12:09:45 ös
Gönderen: Samuray
2 Yanıt
3197 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 21, 2012, 06:15:44 ös
Gönderen: Tij
7 Yanıt
5217 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 01, 2012, 10:17:21 ös
Gönderen: Alşah
2 Yanıt
2862 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 06, 2012, 03:38:34 ös
Gönderen: Dor
5 Yanıt
4768 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 30, 2013, 10:53:10 öö
Gönderen: 418