Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: MASONLUKTAN SÖZ EDELİM - 2  (Okunma sayısı 12046 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 30, 2010, 02:29:53 ös
Yanıtla #10
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sanki Sayın Karahan ile diyalog içine girmiş gibi olduk ama elbette konu ve tartışmamız tüm izleyicilere açık...

Bildiğimiz semavi dinlerden örnek almak, konunun anlatımını kolaylaştırıyordu. Ancak benim demiş olduklarım semavi nitelik taşımayan dinler için de geçerli. Nitekim bu nedenle bir de Hinduizm'i belirtmiştim.

Daha eskilere gidersek bunlara Antik Mısır ya da Sümer Dini'ni, sonra Mazdaizm, Mitraizm gibi inanç sistemlerini, bu arada Paganizm'i, hatta doğrudan bir din olmamakla birlikte bir inanış türü olduğu için Panteizm'i, hepsini katabilirsiniz.

Şöyle bir farkı göz ardı etmezsek, sanırım konuya daha yakınlık sağlayabiliriz: Antik Mısır Dini ile Hermetizm aynı şey değildir. (Bu bağlamda forumda birçok yazı var.) Antik Helen Dini ile Eleusis Misterleri farklı şeylerdir. Eğer ortada bir din varsa, herkes o dini benimseyebilir, onun inançlısı olabilir çünkü din egzoterik bir sistemdir. Ancak ezoterik bir öğreti ya da sistem herkese değil, sadece seçilmişlere açıktır. Nitekim dinlerin uzantısında yer almış olan birtakım tarikatlar da ezoterik sistemi izler, dinlerden çok ayrılır ve bu nedenle din sayılmazlar. Masonluk da ezoterik bir sistemdir ve bu nedenle din değildir ama dinsel bir sitem hatta gizemci (mistik) bir sistem bile sayılmayabilir.

Dinde inanış zorunludur. Auguste Comte'un sözünü ettiği o "akıl dini" hiçbir zaman geçerli olamamıştır. Çünkü dinde öncelikli olan tartışmasız bir Tanrı inancı ve bunu izleyen birtakım dogmalar silsilesidir. Onun ardından tapınışlar gelir.

Peki ama Masonluğun sadece bir kanadında bir zorunlu Tanrı inancı var; bir diğer kanadında bu inanç bireyin kendisine bırakılmış ve zorunlu değil. İlk kanadın bir açılımında bu Tanrı inancının kapsamı da tanımlanmış, öteki kanatta ise kimilerinin Tanrı olarak nitelediği kavram bir simge biçimine getirilmiş. Masonluğun bu kanatlarının hepsi dogmalara temelinden, kökünden karşı… Masonlukta öncelikli olan bilim, akıl verileri ve bilgi ile erdemin birleşiminden oluşan bilgelik.

Masonlukta hiçbir tapınış uygulaması yoktur. Bana bir tapınış uygulaması, en azından bir ayin içermeyen bir din gösterebilir misiniz?

Şimdi Masonlukta ayin bulunduğunu ileri sürebilirsiniz; nitekim bu iddiada olanlar var. Hayır, masonluk’ta ayin yoktur, çok sayıda tören vardır. Tören ve ayin aynı şey değildir. Masonluğun bir kanadında ilâhiler okunması gibi uygulamalar söz konusudur ama sadece bir kanadında ve belli sınırlar içinde. O da Masonluğu benimseyiş tarzından ileri gelir. Çoğu mason kuruluşları bu gibi uygulamaları çoktan terk etmiştir. Biz ise sanırım tarihteki bazı mason kuruluşlarından değil, günümüzdeki Masonluktan söz ediyoruz. Yoksa tarihte Masonluğu okültist bir tutumla ele alarak ritüellerini buna göre düzenlemiş olan kuruluşlar da görülmüştür. Tarihin günümüze yönelen diliminde (diyelim ki 20. yüzyılın ikinci yarısında) bunların tümü ortadan kalkmış ve Masonluk tam olanak bilim, akıl, bilgelik ve insancılık (hümanizm) üzerine oturmuştur.

Şimdi Masonluğa Auguste Comte yaklaşımıyla din mi diyeceğiz?

Birileri hep Masonluğun bir din olduğunu söylemiş; masonlar buna hep karşı çıkmış. Hatta bu forumun sür manşetinin hemen altında sürekli değişen yazılardan birine bakın: “Freemasonry is not a religion.” diyor yani “Masonluk bir din değildir.”

Ancak Sayın Karahan elbette «Bana göre Masonluk bir dindir.» diyebilir; kendine göre ve genel geçerliği olmayan bir din tanımı yapabilir. Ona ne diyeceğim olabilir ki? Bu da onun özgürlüğüdür.

İşin ilginç yanı şu ki; Masonluğun bir kanadında bireyin bu özgürlüğü de onaylanır ve birey bu görüşünü dilediğince savunabilir.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ağustos 30, 2010, 04:36:49 ös
Yanıtla #11
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Adam

Ben masonluk din'dir savımı ezoterizme dayanarak söylemiştim zaten.Ezoterizmin din ile ayrıldığı ve tümleştiği noktalar bence irdelenmeli o zaman.

Masonluğu ezoterik sistemlerin devamı ve son temsilcisi olarak gördüğümden bu savı destekliyorum.
Eğer ezoterizmin  din ile uzaktan yakındanalakası yok der isek bir şey ile ilintilendirmek lazım.

Ezoterizmde yapılan ritüeller kimin için yapılıyor hedef kim hakikaten bilmeye ihtiyaç duyuyorum.
Kendi konusunda ,iddiasında dinden temelde nerelrde ayrılıyor düşünmek lazım.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ağustos 30, 2010, 05:02:30 ös
Yanıtla #12
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Her şeyden evvel vurgulanmalıdır ki, Masonluk bütün dinleri saygıya değer bulur ve onların bütün içeriğine ve yaklaşımlarına Tanrıya inanç geneli içinde saygıyla yaklaşır ve hiçbir durumda dinlerin yerine geçmeyi ve onlarla rekabet içinde olmayı düşünmez.

Bu saptamanın nedeni, aşağıdaki ifadenin dinlerle Masonluğu karşılaştırma amacıyla değil de, Masonluğun inanç felsefesi skalasında nerede sınırlandığını belirlemek amacıyla yazıldığını vurgulamaktır.

Dinler Tanrı ile ilgilidir, Tanrının gözüyle insana bakarlar. Masonluk ise insanla ilgilidir, insanın gözü ile Tanrıya bakar. Masonluğun da bir mistik yönü vardır ve Tanrıyı kırdaki çiçekten evrenin ötesine kadar olan büyüklükte aramak yerine insanın kendi içinde, kendi ruhunun derinliklerinde aramaya yönelmiştir. Bu nedenle, Masonlukta önde gelen insan sevgisidir. Masonik mistisizm insanı ruhundaki tanrısal yansımayla görür ve sever. Aşıladığı insan sevgisi de bu sevgidir. Başka bir deyişle, dinsel mistisizmde doğrudan Tanrıya yöneltilen sevgi, Masonik mistisizmde insan ruhu aracılığıyla Tanrıya yöneltilmektedir.

(Masonluk ve Onun Nurundan Faydalanmak İsteyen İçin Sınır Var Mıdır? Başlıklı yazımdan)


Ağustos 30, 2010, 05:13:29 ös
Yanıtla #13
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

SN.SKULLG

Benimde ezoterizmden tam anlamı ile anladığım budur.Ayrım kısmınında insanın gözü ile tanrıya bakmak onu aramak ve bulmaya çalışmak ile tanrını gözü ile onun istediği şekilde bakmak arasında ne fark var ozaman tam olarak.

İnsan kendi içindeki tanrısı ile bu yolculuğu yaparken rehberi kim yada nedir tanrı gözü ile bakarken ise rehber olarak tanrının sözlerini alıyor.Belkide en önemli ve anlatılması gereken fark bu.

Eğer yanlış anlamad isem insan kendi gözü ile tanrıya bakarken öğretiyi kendimi geliştirmiş olmalı tanrıya ihtiyaç duymadanmı yapmıştır diye düşünmeliyim.İnsan rehbersiz yolunu bulup tanrıya ulaşabiliyor ise eğer bir bakışa göre  ozaman tanrıya ihtiyaç olmamasılazım.

insaın tanrıyı bulması yolculuğuna kendisi gibi düşüneleri kendisi gibi olanlarımı baz alıyorlar benim anladığım bumudur.Nerde okudum tam hatırlamıyorum birayette olabilir bir yazıtta allah şöyle diyor

yeryüzünde söylenmedik söz kalmamıştır.

ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ağustos 30, 2010, 05:19:25 ös
Yanıtla #14
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Sn Karahan, insan bir zamanlar onda ve onun olanı ama sonra kaybettiğini aramalıdır.


Ağustos 30, 2010, 05:22:48 ös
Yanıtla #15
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Karahan ile sonunda buluştuk.

Buluşamadığımız tek nokta kaldı: Ezoterik sisteme uyarak çalışan bir kurum ya da örgüt, din sayılmaz. Çünkü öyle ezoterik örgütler vardır ki, bunların öğreti kapsamında hiçbir inanç öğesi ya da mistik bir yaklaşım yoktur.

Ezoterik kurum ve örgütler bakımından Masonluğu aşırı uçlardan birine değil de belki ortalarda bir yere koyabiliriz. Ancak şunu da söyleyebiliriz: Geçmişi bir yana bırakalım, günümüzde Masonluk bu bağlamdaki tek ezoterik kurum değildir. Başkaları da var. Bunlardan kimisine Paramasonik Kuruluşlar ile bağlantılı aktarımlarımda yer vermiştim.

Sayın SkullG kısa ama çok güzel bir açıklama yapmış. Ancak bir noksan var. Çeşitli ezoterik örgütlerde, özellikle mistik bir nitelik taşıyanlarda amaç bireyde biter. Sayın SkullG'nin sözünü ettiği "sevgi" kavramı ve bunun üst ulaşımı sanrki Masonluktaki erek bu kadarmış gibi bir görünüme bürünüyor. Oysa iş o kadarla sınırlı değil. Bakım beri yanda Sayın MMT'nin sorduğu bir soru var "Masonluk bunu nasıl gerçekleştirecek?" diye. Orada bir simgesden söz ediyor; İnsanlık Mabedi. İşte o simge Masonluğun en önemli amaçlarından biri olduğuna göre, demek ki Masonluk'taki sevgi kavramı Sayın SkullG'nin belirtmiş olduğu noktada  son bulmuyor.

Nitekim işte Masonluğun bu özelliği, onu diğer çağdaş ezoterik örgütlerin birçoğundan ayırıyor. Kimi ezoterik örgütlerde hedef bireydir; bunun ötesi önemsenmez. Kimilerinde ise hedf toplumdur; bi arada bireyin pek önemi yoktur. Masonlukta ise birey önemlidir çünkü topluma ulşamanın birey aracılığıyla gerçekleştirilmesi öngörülür.

Dikkatinizi çekti mi? Masonluktan söz ediyor ama bunu hiçbir şekilde bir rdinsel ya da inançsal yönelim ile bağdaştırmıyorum. Niçin? Gerek yok da ondan.

Bu başlığın üçüncü ve sonraki bölümlerine geçtiğimizde sanırım konumuz çok daha billurlaşacak. Ancak ben unutabilirim; Sayın SkullG bana lütfen o iki tanımı da anımsatsın.


  
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ağustos 30, 2010, 05:29:37 ös
Yanıtla #16
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Sn ADAM haklı o uzun yazıdan kısa bir alıntı yapınca eksik bir sonuc ortaya çıkabilir. Yine o yazımdan bir alintiyla tamamlayayım diyeceklerimi:

'Masonluğun amacı, kişiyi yücelterek kişi yoluyla toplumu yüksek insani değerlere ulaştırmaktır. Bu nedenle Masonluk kişiyi hedef alır ve öğretisini kişi üzerine yoğunlaştırır. Öğretinin içeriğinde, Masonluğun her derecesinde farklı bir isimle anılan Yüce Yaradana inanç bulunmakla birlikte, yaklaşım olarak, Masonik öğreti sekülerdir. Dinlerin tanım olarak içermek zorunda oldukları dogmatizmden kaçınır bunun yerine insan aklı önderliğinde hakikat arayışını koyar. '


Ağustos 30, 2010, 06:14:04 ös
Yanıtla #17
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Ben bu diyaloğa girip,girmeme konusunda kararsızım;ancak sayın Karahan'ın kafasındaki soru işaraetlerini gidermek amacıyla birkaç şey söylemek isterim,nede olsa buda birtür sorumluluk olsa gerek.

Bilinen bütün dinlerin neredeyse tamamının bünyesinde varolmuş bir veya birden fazla ezoterik öğreti mevcut.Sayın Karahan'ı" Masonluğun bir din olduğu" algısına sürükleyen de bu gerçek.Bir öğreti ezoterikse,mutlaka bir dinle bağlantılıdır diye düşünüyor sanırım.İşte tam bu nokta,çelişkinin hem var olacağı,hemde giderileceği bir yer.

Dikkat edilirse,Masonlukun bir tarafı (muntazamlar)bir dine mensup olmayı değil,ama bir Tanrı inancına sahip olmayı şart koşarlarken,diğer tarafta yer alanlar bu şartı da bir kenera koyabiliyorlar.Bu prensip,tekamül yolunu benimsemiş bütün dinlerden hem azade,hem de bütün dinlerin ortak şartı olarak kabul edilebilir.

Şöyleki;tekamülün öncül şartı alçakgönüllülüktür.Alçakgönüllü olamayan beşer,alimde olsa yerinden kıpırdayamaz.Alçakgönüllülüğü tesis edebilmenin en pratik yolu da,kendinizden üstün bir varlığın mevcudiyetine samimiyetle inanmaktır.Bunun adına,ister Tanrı,isterseniz de,akıl,bilim,doğa,bilinç,altbeyin,masa,sandalye vs. diyebilirsiniz.Önemli olan samimiyettir ve bu samimiyet sizi alçakgönüllüğe en pratik şekilde ulaştırır.

Sayın Karahan'ın kafası biraz da sembollerle ilgili olarak karışmış.Her sembol kullanan ezoterik sistemin,eski Mısır ve Hermetizmle ilgili olacağını öngörüyor.Aslında iddiasında pekde haksız sayılmaz,çoğunluğu öyledir,ama öyle olmak zorunda değildir;zira,alt beyinde sembollerle konuşur.

Kısacası,ezoterik öğretide Tanrı veya yerine koyabileceğiniz herhangi bir imge tekamülünüzü kolaylaştıracaktır.Ancak ezoterik öğretiyi benimsemiş her oluşumu din olarak algılamak bizi yanılgıya sürükler.Sayın ADAM'ın da vurguladığı gibi,dinlerin dogmaları vardır;onları sorgulayamazsınız.Dolayısıyla sınırlıdırlar.Oysa,Sayın SukullG'un vurguladığı gibi,ezoterik öğreti,insanın kendini oluşturma yolculuğunda başvurduğu bir yöntemdir ki;orada insan,yolun bir kısmından sonra kendisiyle başbaşadır.Hiçbir aşinalık bile yaşamadan kavrayacağı kendi hakikatleriyle,kendisini var edebilir.

Dinler,itaat yoluyla terbiyeyi hedefler,ezoterizm ise,özgürlük yoluyla tekamülü...


Saygılarımla
« Son Düzenleme: Ağustos 30, 2010, 06:21:57 ös Gönderen: ceycet »
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Ağustos 30, 2010, 09:30:47 ös
Yanıtla #18

Sayın Ceycet, size tüm samimiyetimle en içten teşekkürlerimi sunuyorum çünkü;


Tam da bu gün aklımda şu soru durmaksızın yankılanmaktaydı;

Şayet masonluğun (kabaca) hedefi iyi bir insanı daha iyi bir insan yapmaksa, bu amaç doğrultusunda kullandığı araç neden bir yaratıcı olgusuna ihtiyaç duymaktadır?

Belirtmiş olduğunuz tek bir sözcük tüm sistemi açıklamaya yettide arttı bile: ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK

Teşekkürler ve Saygılar...
Ben, ben olanım


Ağustos 31, 2010, 08:58:45 öö
Yanıtla #19
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Ceycet

Benim yazdıklarımdan hakkımda düşündükleri sanırım doğru bir çok noktada.Ben algılamakta olan bir insanım sordukça daha fazla öğrenip merakımı gideriyorum.Yalnız şunu ifade edeyim hemen her toplumda
dinlerin doğmatik olduğu ve sorgulanamaz olduğu söylenir.Bu söyleme bende katılıyorum bunun tersini zaten ezoterizm yapıyor,insan aklını hür bırakıp içindeki sırra ulaşmaya içindeki mevcut varlıkla bütünleşebilmeyi o sorularla sağlıyor.

Ama ben hala şunu merak ediyorum dinde soru sormayı yasaklayan ayetlermi var ,allah sözümü varki sorgulanamaz.Bunu kötü manada söylemiyorum sorgulanamayan gerçek gerçek değildir.Dinden benimanladığım ve anlamak istediğim şey ezoterizm gibi insanın içindeki nuruna bulup allaha ulaşma hevesi olduğudur.Biz insanlar Sn.Adam'ında bir sürü yazı yazdığı o bağnazlıkla ilgili sorunlar yüzünden
aslımızı aramaz sorgulamaz olduk.

Din benim için araçtır allaha ulaşmak için kullandığım bir rhberdir sadece.Nasılki tasavvufta hakikate giden yolda insanların bir hoca derviş ediniyor bir rehberi var o rehberinde rehberi kurandır,tevrattır,incildir.Olaya din gözü ile baktığım sanılabilir ama dün akşam sn.skullg'un sözü çok hoştu din tanrının gözü ile bakmaktır ezoterizm insanın kendi gözü ile tanrıya bakmasıdır.

belki bu söz benim ne demek istediğimi anlatmaya yeter.Allahın bize arayıp bulmamız için verdiği içimizde yaşayan o sır,belkide ezoterik öğretinin sırlar yumağı o sırdır allah'ın her insana doğuştan daha verdiği o hediyeyi o sırrı yaşarken bulup ona ulaşırsan içindeki tanrıyla tanışırsan onun parçası olurun bu ister ezoterizm ile olsun ister din ile yeterki onu bul.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
11 Yanıt
8703 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 08, 2013, 04:53:17 ös
Gönderen: yihaak
8 Yanıt
7145 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 31, 2010, 04:33:16 ös
Gönderen: karahan
7 Yanıt
6648 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 03, 2010, 06:50:54 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
5286 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 07, 2010, 10:26:19 öö
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
6296 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 13, 2010, 10:24:15 öö
Gönderen: ADAM
5 Yanıt
7481 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 17, 2010, 01:46:37 ös
Gönderen: MMT
15 Yanıt
19910 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 15, 2011, 10:48:07 ös
Gönderen: Zagzagel
14 Yanıt
13087 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 13, 2012, 01:40:39 ös
Gönderen: yazbenide
34 Yanıt
17582 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 19, 2013, 07:51:06 ös
Gönderen: Dor
85 Yanıt
29115 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 22, 2017, 10:46:41 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak