Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: _ DİNSEL OTORİTE _  (Okunma sayısı 13642 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 18, 2007, 08:53:08 öö
Yanıtla #20

Bakın eğer bunları iddia eden kişi ben olmasaydım bir başkası Tanrı'nın İsteği'yle değil de uydurma olarak ortaya çıkıp da asılsız olarak filmlere dayanarak birtakım iddialarda bulunsaydı eminim ki çok fazla geçmeden çarçabuk harcanırdı; Hayat o kadar da kolay değil hele hele Tanrı'nın İşleriyle uğraşmak bunun bedeli çok ağırdır senin ve soyuna hatta nesline yansıyacak kadar!!!
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 18, 2007, 09:32:47 öö
Yanıtla #21

İsa'nın Habercisi çok ilginç Sayın SkullG, doğrusunu söylemek gerekirse filmi seyrettiğimde birkaç gün kendime gelemedim adeta bir şok etkisi yarattığını itiraf etmeliyim bence bu ve benzeri filmleri sergileyen İnsanlara sormak lazım; biliniyor ki Yaşayan İsa'nın Öğretileri mutlak surette yeryüzünde birtakım İnsanlar tarafından saklanıyordur kim bilir bu olaylara şahitlik eden bir kişi olarak ve Hıristiyanlıktan uzak bir toplumda yetişmeme paralel olarak belki de bu da bir habercilik vasfını taşımama sebep olmuştur!
Ayrıca filmdeki karakterle tabiki aramda sadece yaşamış olduğu enteresan olaylar açısından bir bağlantı kurdum ve kendi yaşamımdaki olaya son noktayı koymamı sağladı en azından bu filmi seyretmekle!...     
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 18, 2007, 09:53:04 öö
Yanıtla #22

Dürüst ve samimi olmam gerekirse Sayın Fraternis'in yazmış olduğu bir film isminden esinlenerek bu filmi seyrettim ancak bunu yazalı epey bir zaman olmasına rağmen neden şimdiye dek değil de yakın bir tarihte gözüme çarpması ve bunun üzerine seyretmem gerektiğine inanarak bu filmden kendi adıma birtakım sonuçlar çıkarmam ve bunun üzerine yaşadığım olaylara büyük bir benzerlik göstermesi açısından yani en azından birşekilde nelerin olup bittiğini anlamama vesile olacak şekilde belirlenmiş bir zaman periyodunda izlemem bana pek de rastlantı değilmiş gibi gözüktü; bunları açıklama gereksinimini duydum ve hiçkimsenin bana herhangi bir şekilde inanmasını bekleyemem ki bunu yaşadığımız zaman süreci açıkça gösterecektir!
Kilise olayına gelince bir insan olarak yaşadıklarımın ne derece doğruluğunu ölçüp tartmak adına birtakım şeyleri açıklığa kavuşturmak istememden dolayı bu Siteye gelmeden bir dönem önce birçok Kiliseyle bağlantıya geçtim ancak onlar gereken yardımı benden esirgeyip beni yanlış yollara saptırdılar ve neredeyse büyük bir ruhsal kabus yaşamama sebep oldular ve bu yüzden anladım ki onlar sadece insanların dini duygularını sömüren ve istismar eden gerçek İsa'nın Kilisesi olmadığını saptadım_
O kadar Kutsal oldukları inancına sahiptim ki onlara yani sözümona Kiliselere kendi adresimi telefonumu vermeyi bile hiç esirgemedim ancak umduğum gibi çıkmadı_
Bence bu kadar detaylı açıklama yapmam yeter de artar bile, yazılarımı kişisel yorumlara açık bıraktığımı belirterek bu konuda başka bir açıklama yapmama gerek kalmadığının kanısındayım_ 
SAYGILARIMLA_     
« Son Düzenleme: Eylül 18, 2007, 09:56:32 öö Gönderen: SEVİL »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 18, 2007, 10:12:55 öö
Yanıtla #23

Sayın Mystic; tabiki yeryüzünde yaşayan insanların algı seviyelerinde bir farklılık olacaktır, bu onların gelişmiş beyin kapasitelerine ve bireysel özelliklerine bağlıdır; Sizce neden yeryüzündeki bütün ülkeler aynı gelişmişlik seviyesinde değildir? Biliniyor ki yeryüzündeki bütün ülkeler; Gelişmiş, Az Gelişmiş ve Gelişmemiş yani Geri Kalmış Ülkeler olarak Dünya Standart Seviyesine göre sınıflandırılmışlardır. Bu vesileyle bu ülkelerde yaşayan insanların aldıkları yaşam biçimi ve tarzı onların zihinsel gelişimini sağlayan ya da engelleyen büyük bir öneme sahip olduklarının göstergesidir.
Sevgili Alaaddin, Kutsal Kitapların içinde yazılı olduklarını ve bu yazılanların ne derece tutarlı olduklarını buna paralel olarak hangi dinin öğretilerini tam olarak uygulayan müesseler olduklarını sorguladım. Buna inanıyorsanız sizi hiçbirşekilde herhangi birşekilde herhangi bir şeye inandırma gibi bir amacım yani gayem olamaz!
« Son Düzenleme: Eylül 18, 2007, 10:16:46 öö Gönderen: SEVİL »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 18, 2007, 10:33:20 öö
Yanıtla #24

Ayrıca bu Kutsal Kitapların içindeki yazılara göre davranan dini kurumlar değil midir ki savaşlardan ve halkın dini duygularından dolayı rant elde eden?
Bana söyler misiniz Sevgili Alaaddin; hangi dini uygulayan tek bir ülkenin huzur içinde yaşadığı ve kardeşçe bütün insanlara kucak açtığı görülmüştür?
Yeryüzünde ülke, din, dil, ırk ayrımının ortadan kalkma zamanının geldiğini belirtmek istiyorum_ 
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 18, 2007, 11:38:28 öö
Yanıtla #25
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1091
  • Cinsiyet: Bay

Osmanlı kardeşçe yaşamıştır. Osmanlı feth ettiği ülkeye güllerle karşılanmıştır. Osmanlı herkesin kovduğu yahuhilere kucak açmıştı.
Yani Osmanlı tek kelimeyle mükkemmel bir devletti. Bunu açıladım ama heralde gözünüze çarpmadı.
''Kızıl elmada buluşalım''


Eylül 18, 2007, 12:48:55 ös
Yanıtla #26
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

sn Sevil, açıklamalarınız için teşekkür ederim.

---

sn. alaaddin,

osmanlı hakkında fazlaca tartışma götürür iddialarda bulunuyorsunuz. öncelikli olarak osmanlı nasıl bir din devletiydi açıklamanızı istirham edeceğim.

fethedilen ülkelerde güllerle karşılanma ile ilgili pek bir şey söylemeyeyim. her ulus bir şekilde tarihini abartma gayreti güder.

bir imparatorluğun ve üstüne üstlük tarihin en son imparatorluğunun yahudilere kucak açması da abartılacak bir şey değil kanımca... bu önemsiz veya göz ardı edilesi bir şey olduğu anlamına gelmesin. ancak üstün olanın müsamaha göstermesi ile "kardeşçe kucak açma" arasında fark olsa gerektir.

siz de kabul edersiniz ki, islam topraklarında müslüman olmayanların yaşayabilmeleri için vergi vermeleri -cizye- gereklidir, böylece dinsel varlığını devam ettirebilsin veya hayatını yaşayabilsin. bu ise kardeşçe kucak açma vurgusundan çok farklı bir durumdur.

dinsel, dilsel, etnik ayrımcılık yaratan pek çok uygulama diğer ülkelerde-devletlerde olduğu gibi osmanlı'da da görülmektedir. dinsel ayrımcılık hususunda,osmanlı açısından, gayrimüslimlerin askere alınmaması, çeşitli devlet görevlerine getirilmemeleri örnek verilebilir.  devşirme yöntemiyle belli çapta da olsa bir asimiasyondan bahsedilebilir. nihayetinde devşirilenlerin özgür iradelerinden bahsedilemeyeceği için.

osmanlı tüm bunların yanı sıra belli uygulamalarıyla çok farklı bir devlet yönetimi sergilemiştir. iyi yönleri yadsınamaz.

her türlü ayrımcılık ortadan kalkmalıdır. bu noktada sn. Sevil'e katılıyorum. bunun nasıl oalcağı ise çok tartışma götürür bir mevzu olsa gerek. ama çıkış noktası "devlet"in minimalize edilmesi olarak kabul edilebilir. çünkü dil de, din de, etnisite de, ülke de "devlet"in kendini devam ettirebilme ve egemenliğini sürdürebilmek için kullandığı araçlardır.


Eylül 19, 2007, 12:47:32 öö
Yanıtla #27
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1091
  • Cinsiyet: Bay

Osmanlı nasıl bir din devletiydi ? Bu soru dönem dönem değişir ama kısa bir cevap yazayım yeniçeri olabilmeniz içi ruhunuzu Allah a teslim etmeniz gerekmektedir. Yani müslaman olsanızda Allah ın yolunda belli bir yol katetmeniz gerekmektedir.

İlerki dönemlerde bu unsur dikkate alınmadı ve yeniçeri isyanları başladı. Gayrimüslimlerin askere alınmamasının nedeni budur.

Osmanlıyı bu konuda tartışmamız çok saçma olur. Eğer konu açarsanız orda tartışabiliriz.


''devşirme yöntemiyle belli çapta da olsa bir asimiasyondan bahsedilebilir.'' Eğer Osmanlı asimile etmek istesydi bu işin en iyisini yapardı. İngiltereden daha iyi sömürge devleti olurdu daha iyi asimile ederdi. Osmanlının böyle bir amacı olduğu söz konusu olamaz.
Zaten nerde kaybettiysek iyi niyetimizden kaybettik. Bakın Filistine bize ihanetlerinin bedelini ödüyorlar. Eski başkanları ölmeden evvel bunu söylemişti.
''Kızıl elmada buluşalım''


Temmuz 03, 2009, 02:09:54 ös
Yanıtla #28
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Sevil Hanım; ''Demek ki Tanrı ve İnsan arasına hiçkimse giremediği gibi hiçbir kurum ya da herhangi bir müessese de giremeyecektir! ''
Burda ne demek istediğinizi içinizdekini gayet iyi anladım.  Sevil Hanım merak etmeyin bu ülkede hiç bir kurum sizin Allah la aranıza girmeyecektir tabi aranız varsa...



Kurumlar adına mı konuşuyorsunuz;Allah adına mı.......?

Malesef;Takva merakı,herzaman günah işlemeye mani olamıyor.Allah ile kul un arası,birbaşkasının sığabileceği genişlikte değildir;dolayısıyla isteyen olsada giremez.Bu yoldaki beyhude girişimler,şirk e temayül eder.


Saygılarımla...
Ben"O"yum,"O"ben değil...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
9 Yanıt
5650 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 07, 2008, 11:31:11 ös
Gönderen: Prenses Isabella
10 Yanıt
9589 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 03, 2007, 06:09:43 ös
Gönderen: just_McCann
7 Yanıt
4397 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2014, 05:58:03 ös
Gönderen: karahan