On dokuzuncu yüzyıl Ortodoks Yahudiliğinde, Yahudi Maşiah anlayışında yeni bir görüş ortaya çıkar. Maşiah’ın gelişine karşı pasif bir tutum takınmak yerine, bazı düşünürler Yahudi toplumunun Maşiah’ın getireceği kurtuluşu beklerken bir anavatan yaratmaları gerektiğini savunmaya başlar. Bu düşünürlerden biri de Zevi Hirsch Kalisher’dir. O da, aynı çağda yaşadığı Yehuda Alkalay gibi dini Sionizmin öncülerindendir.
1795’te Lissa , Posen bölgesinde ( Şimdi Polonya’dadır) doğan Kalischer, Lissalı Jacob ve Akiva Eger ile çalışmalar yapar. Daha sonra , eşinin kazandığı geliriyle geçinerek, az maaş alan bir haham olarak Thorn’da yaşar. Orada Yahudi yasası ve dini felsefesi hakkında kitaplar çıkarır ve İbrani basınına katkıda bulunur. Ancak asıl düşündüğü Filistin’de bir Yahudi varlığının yaratılması fikrini yaymaktır. Bu görüşe göre, Tora Maşiah kurtuluşuna inancı ve Kutsal Topraklara bağlanmayı emreder. 1836’da Kutsal Topraklarda bir Yahudi yerleşiminin kurulması hakkındaki dilek ve görüşlerini Berlin Rothschild ailesinin başına bir mektup ile bildirir. “Kurtuluşun başlangıcı’ diye yazar, “insan çabasının ve ülkelerin, dağılmış İsrael’i Kutsal Topraklara toplama fikrinin doğal bir sonucu olarak gerçekleşecektir.’ ( Hertzberg, 1969, 109-10).
İlk başta Kalischer, Eretz Yisrael ile ilgili mitsvaların (emirler) ( korbanlarla ilgili olanlar da dahil) insanları gelecekteki kurtuluşa götüreceğine inanır. Ancak daha sonra bu görüşü terk eder. Alkalay’ı takip ederek, fikirlerini Talmud’da Sanedrin 97b’de söylenenlere dayandırır: ‘ Maşiah’ın gelişi, sadece Tanrı’ya dönmeye bağlıdır. ‘ Kalischer, buradaki “dönüş” kelimesini “Sion’a dönüş “olarak yorumlar. Böylece, o günü Ortodoks Rabilerine karşı olarak, ilahi vahiy kavramına aktif bir fikir ekler.
Bu görüş, Kalischer’i 1860’a kadar harekete geçmek için motive edemez. Ancak bu tarihte, Hayyim Lorje Frankfurt’ta, Filistin’de bir Yahudi yerleşimini destekleyecek bir dernek kurar. Bu dernek uzun süre ayakta kalmasa da, Kalischer’in , Yahudiler’i anavatanlarına dönmeleri için çağıran Sionist yazısı, “Derişat Zion”u yayımlar. Kalischer’e göre, kurtuluş ancak insan çabası sonucunda gerçekleşebilir. Bu Yahudi hareketinden bağımsız mucizevi bir olay değildir:
“Yüce Tanrı yükseklerden aniden inip halkının ilerlemesini söylemeyecek. Ya da büyük borazanı çalıp dağılmış İsrael’i Yeruşalayim’de toplamak için bir an Göklerden Maşiah’ı göndermeyecek. Ne Kutsal şehrin etrafını ateşten bir duvarla örecek, ne de Göklerde Tapınak’ı geri gönderecek... “( Avineri, 1981, 53).
Yahudi halkın kurtuluşu, bağış severlerin ve Yahudiler’in Kutsal Topraklar’da yaşamlarına izin verecek diğer ülkelerin sayesinde yavaş yavaş gerçekleşecek. Kalischer, böle bir kurtuluş görüşünün Tevat’ta yazılı olduğunu söyler. Yeşaya Peygamber’in şöyle açıkladığı gibi:
“Gelecek günlerde Yaakov köklenecek, İsrael çiçek açacak ve bütün dünyayı meyvelerle dolduracak... O gün Fırat nehrinden Mısır’a kadar Tanrı ekinleri toplayacak ve sizler teker teker toplanacaksanız. Ey İsrael oğulları. Ve o günde, büyük bir borazan çalacak ve Asur topraklarında kaybolanlar ve Mısır’dan kovulanlar gelecek ve Yeruşalayim’deki kutsal dağda Tanrı’ya ibadet edecek.” (Yeşaya 27:6, 12-13).
Kalischer’e göre, bu bölüm sürgünden dönüşün Yeşaya’nın , Yeşaya 11:10’da belirttiği gibi aşama aşama gerçekleşeceğini açıklar: “O gün, Jesse kökleri insanlara işaret edecek, uluslar onu arayacak ve yaşadıkları yer yücelecek.’ Bu cümlede, Kalischer, hem birinci hem de ikinci toplanmadan bahsedildiğini söyler. İlk toplanma da, topraklarda çalışılacak, ikinci de ise ulus çiçek açacaktır.
Kalischer’e göre, Maşiah döneminin gelişini , Eretz Yisrael’de bir anavatan kurulması takip edecektir. Mucizevi olayları beklemek boşunadır, Yahudiler harekete geçmelidir. Ortaçağ çalışmalarından esinlenerek şöyle yazar:
“Tora’yı bilen dindar bir çok Yahudi, İsrael Topraklarına gitmeye ve Yeruşalayim’e yerleşmeye gönüllü olursa , hizmet etme arzusu, saf bir ruh ve kutsal olanı severek motive olursa , dünyanın dört bir köşesinden birer ikişer gelirse , Yeruaşalayim’in kutsal dağlarında duaları yükselirse , Yaratıcı onları yükseltecek ve kurtuluş gününü hızlandıracak.” ( Hertzberg, 1969, 112-113).
Kutsal Topraklardaki fakirleri desteklemeye gönüllü olmayan bir çok Yahudi olduğunun farkında olan Kalischer, böyle bir direnişin Satan(Şeytan) tarafından desteklendiğini , çünkü Filistin’de yaşayanların gönüllü olmak içi hayatlarını riske attığını belirtir:
“Onlara yabancı olan bu ülkede,hayatlarında hiç böyle bir şey yapmadıklarına göre, nasıl iş bulacaklar? Gözleri ancak hayırsever kardeşlerine yönelebilir. Onlardan sadece vücutlarını ve ruhlarını bir arada tutacakları kadar bir şey isterler. Böylece Tanrı’nın dünyadaki yerinde, o topraklarda yaşayabilirler. “( 113).
Şimdi ihtiyaç duyulan göçü, tarla ve bağ alıp yetiştirmeyi teşvik edecek organizasyonların yaratılmalıdır. Bu proje Kutsal Topraklarda fakirlik ve açlıkla mücadele edenlere umut kaynağı olacaktır. Bu durum, Yahudi göçünü destekleyecek kişilerin katkılarıyla tamamen değişebilir. Bu planın bir avantajı Kutsal topraklarla da toprağın işlenmesiyle ilgili dini emirlerin yerine getirilmesini sağlamasıdır. İşçileri denetleyen bireyler bile toprakta çalışmaya yardımcı olur- böylece bu emirleri kişisel olarak yerine getirmişlerle aynı statüye yükselir. Ancak bütün bunların ötesinde Kalischer, Yahudi tarımın Maşiah beklentisine hizmet edeceğini savunur. Toprağın işlenmesine aktif olarak katılmak Yahudileri ilahi hizmet görevlerinden kopartmayacak, aksine Tanrı’nın yasasına saygınlık katacaktır. Toprağı işleyerek Yahudiler Maşiah döneminin gelmesine yardımcı olacaktır.
Kalischer , böyle bir politikanın Yahudiler’in saygınlığını arttıracağını, zira diğer ulusların Yahudiler’in atalarının topraklarını kurtarmak istediklerini göreceğini söyler. Kalischer şöyle der:
“En kutsal ve ihtişamlı topraklar mirasına sahip İsrael oğulları sessiz ve ruhsuz otururken, hayatlarını ve mallarını ulusa bağımsızlık uğruna tehlike atan İtalyanlardan, Macarlardan, Lehlerden örnek alalım. Kendimizden utanmalıyız! Diğer tüm uluslar kendi onurları için mücadele ediyor. Bizler kendimizi çok daha fazla öne çıkartmalıyız, çünkü görevimiz sadece atalarımızın ihtişamı için değil, Sion’u seçen Tanrı’nın ihtişamı için çalışmaktır. “ ( 114)
Kalischer, ekonomik olarak bağımsız olduğu için , planının gerçekleşmesi için çeşitli aktiviteleri üstlenme şansına sahip olur. 1866’da bir çok kişiyi, kolonileşme için Yafa’nın eteklerinde toprak satın almaya ikna eder. Süreç içinde, Alliance Israelite Universelle’i ( 1860’da Fransa’da Yahudiler’i dünya etrafındaki haklarını korumak için kurulan bir organizasyon) Yafa’da bir tarım okulu açması için ikna eder. Yine de, Ortodokslar çalışmalarını eleştirir , kınar ve bu çabaların inançtan uzaklaştıracağını düşünür. Yeruşalayim’de bile yaşayan ve Kutsal Toprak’taki fakirlere yapılan yardımlardan faydalanan dindar Yahudiler bu fikirlere karşı çıkar. Bu görüşlerin ortasında, Yahudiler’in toprakla uğraştığı tarımsal yerleşimlerin ortaya çıkması , kaçınılmaz olarak insanları Tora çalışmalarından uzaklaştırır ve Yahudi inancına karşı olan düşünceleri kışkırtır. Ancak bu tip eleştirilere rağmen Kalischer, hayatının son dönemlerinde, ideallerinin gerçekleşmeye başladığını görür- 1870’de Mikve İsrael’de bir tarım yerleşimi kurulur. Kalischer, Kutsal Toprakla ilgili mitsvaların yerine getirilip getirilmediğini kontrol etmek için oraya yerleşmeyi bile düşünür. Kalischer’in 1874’te ölümünün ardından, oğlu Zeev Wolf babasının aktivitelerine devam eder. Kalischer ‘in vakfının geliriyle Rahel’in mezarı civarında toprak satın alınır.
Referanslar
Shlomo Avineri, “The Making of Modern Zionism: The Intellectual Origins of the Jewsish State”, New York, 1981
Arthur Hertzberg, The Zionist Idea: A Historical Analysis and Reader, New York, 1969
Kalischer’in Önemli yazıları
Arthur Hertzberg, The Zionist Idea: A Historical Analysis and Reader, New York, 1969