Masonlar.org - Harici Forumu
Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: Genius Loci - Aralık 11, 2009, 06:48:14 ös
-
Demokratik Toplum Partisi, Anayasa Mahkemesi tarafından "oy birliği" ile kapatıldı.
Anayasa Mahkemesi, DTP'nin kapatılmasıyla ilgili davanın 4. gününde tüm Türkiye'nin sonucunu merakla beklediği kararı açıkladı.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, DTP'nin "temelli" kapatılmasına karar verildiğini açıkladı. Kılıç, kararın oybirliğiyle alındığını dile getirdi.
Genel Başkan Ahmet Türk ve Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk dahil 37 kişiye 5 yıl boyunca siyaset yasağı getirilmesine karar verildi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, Ahmet Türk ile Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk'un milletvekilliklerinin düşürülmesine karar verildiğini söyledi.
Kılıç, partinin tüm malvarlığının da Hazine'ye geçmesine karar verildiğini kaydetti.
...
Teröre karışmış bir partiye örgütlenme özgürlüğü verilemez.
Ülkemiz için hayırlara vesile olmasını dilerim.
-
Geç olmuş lakin yerinde olan bir karar. Anayasa mahkememizi canı gönülden kutluyorum. Gerçi yakın zaman dilimlerinde sürekli olarak şehir ve dağlar da yoğun çatışmalar çıkacak fakat bu ülke topraklarının asıl sahiplerinin kim olduğunun bilinmesi gerekiyor. Bu kararla birlikte biraz da emniyet güçlerinin yetkilerinin artırılması gerekiyor. Çünkü yalnızca havalara uyarı ateşleri açılarak, durulacağını hiç ama hiç sanmıyorum.
Sevgi ve saygılarımı sunuyorum
-
Sn. Isleo ya katılıyorum.
-
Bu örnekte yine olay ve kavramların çarpıtılacağını , "demokrasilerde parti kapatılmaz" savının sıklıkla kullanılacağını , manipülasyon ve "fokus" gruplarının kışkırtılacağını , başta İstanbul olmak üzere , metropollerden başlayarak hiçbir ilimizde asayişin sağlanamayacağını , daha geniş ölçekli provokasyonların gerçekleştirileceğini , ne tenha ne de kalabalık hiçbir mekanda artık güvende olmadığımı , kalan 18 milletvekilinin derhal örgütlenerek provokatif eylem ve söylemlere girişeceğini , "yeraltı faaliyetlerinin" aşırı artacağını , 7/24 tetikte ve diken üstünde yaşayacağımızı , toplu taşıma araçlarından , büyük alışveriş merkezlerinden , tiyatro ve sinemalardan , semt pazarlarının kurulduğu geniş meydanlardan , tüm depo ve konteynırlardan kesinlikle uzak durulması gerektiğini ama evimizde de güvende olamadığımızı düşünüyorum...
Bu partinin kapatılması yerinde midir? Bence yerindedir ancak hemen akabinde , kararın mağduriyetleri olan suçsuz Kürt vatandaşlarla bir bağlantısının olmadığını vurgulayan uygulamalara geçilmesi, kararın neyi hedeflediğinin tüm topluma doğru araç ve üsluplarla açıklanması da bence çok gereklidir . Tüm bunların yanısıra diğer partilerin milletvekillerinin ve yönetimlerinin de suça bulaşmamış Kürt vatandaşların haklarının genişletilmesi , sıkıntıların giderilmesi için belki 3 misli mesai yapmaları da gerekiyor..Aksi halde bir kesim yeterince temsil edilmediği algısında olacaktır .
Artık kimseye uyku yok , huzur yok , emniyet duygusu yok ...
Umalım ki , bu karar olumlu gelişmeler doğursun .
Saygılarımla
-
Hadi gözünüz aydın diyelim :)
Hapı yutan yuttu bile.. Tabi bundan kastım DTP ve taraftarları değil de..
Neyse ben, fazla derine inmek istemem ki, zaten bundan sonra da artık yapılacak birşey ne yazıkki kalmadı. Bundan sonraki süreç gelişmeleriyle birlikte ne olduğumuzu pekala gösterecektir. Görelim ve beraberce seyredelim diyorum :D
Tabi sonucun böyle olmasını ben dahil Barışseverler istemezdi elbette ama ' her hayır gibi görünen şeyde bir şer, şer gibi gözüken şeylerde ise bir hayır mutlaka vardır ' ;) neyse herkes tabiki sonucuna da katlanacaktır, belki de olması gereken buydu.
-
Sonuçta beklenen oldu ve DTP kapatıldı.Verilen karar bir yargı kararı ve saygı duymamız gerekiyor.Sonuçta bu karar durup dururken çıkmadı.Kararın neden ve sonuçlarını iyi tahlil etmemiz gerekecek.Barış ve demokrasi yanlısı olan bizlerin terörün her türlüsüne karşı olmamız gerektiğini belirtmeme gerek yok zaten.Bir parti, kendi varlık sebebi olan demokrasiyi ortadan kaldırmak ve oyunu demokrasi kuralları içerisinde oynayamıyorsa oyun dışı kalmaya da razı olmalıdır.Bu düşüncede olanların daha sonraki süreçlerde de bu kapatma davalarıyla karşı karşıya kalmaları muhtemeldir.Kararı eleştirirken kendi özeleştirilerini de yapacaklarını umuyorum ve bundan sonraki süreçte kapatılan partinin eski yöneticilerinin tabanlarını uyarma ve daha uygar,ılımlı,yapıcı bir siyasi yön izleme konularında telkinlerde bulunmalarını diliyorum.Sonuçta yaşadığımız ülke hepimizin ve aynı gemide aynı yolun yolcusuyuz.Kardeşçe,barış içersinde mutlu ve huzurlu yarınlar yaşamamız dileğiyle.......
Işık ve Sevgiyle Kalın.......
-
hukuk konuyu inceledi ve kararını verdi tabbi hukukun kararı dogru bir karardır bunda bir tartışma yok ve olmamalıdır. siyasi yönden ise konu göründügünden daha derin ve komplekstir. siyasi yönden herkes hukukun verdigi anlamlı dersten üzerine düşen sonucları çıkarmalı ve not etmelidir.biz sonuçlardan ders çıkarmasını ve sonuçları yorumlamada uzun soluklu davranamıyoruz galiba malesef , sevgiyle kalın.
-
Arastirmalarima gore DTP-nin kapatilmasi bazi kurumlari yipraticaktir. Bundan kimler kar edicek ve ya siyasi partilerin rakipleri mi azaliyor yoksa yeni donem mi basliyor?
-
Tabiki beklenen oldu ama bu karara kürtlerde sevinmeli bence işte o zaman birşeylerin doğru olduğu anlaşılır.
-
sayın karahan., bence kürtler sevindiler. sonucta dtp nin aldıgı oy baraj altı, meclise üyanıklık yapıp bagımsız girip mecliste grup kuruyorlar .bu demek kanuna karşı hile demektir. toplumsal sagduyu kararını verir. toplum vicdanı ,umarım vicdanları raharlatır,sandıkta . selamlar.
-
Tabiki beklenen oldu ama bu karara kürtlerde sevinmeli bence işte o zaman birşeylerin doğru olduğu anlaşılır.
Çok doğru bir tespit Sn. Karahan size katılıyorum. Bu dediğiniz olduğu gün hainlerin barış dediği palavra gerçek anlamını bulacak ve payidar kalacaktır. Kendilerine barışsever diyen vatan hainleri ise ozaman hak ettikleri vaziyette yaptıklarının bir hata olduğunu görme fırsatı bulacak, barış ve demokrasi kavramlarını kendi menfaatleri doğrultusunda lekeledikleri için büyük utanç içerisinde olma fırsatında bulunacaklardır.
Saygılarımla,
-
bu demek kanuna karşı hile mi demektir?
HAYIR.
Kanuna karşı hile nedir? Bir emredici hukuk kuralına aykırı bir fiile veya hukuki işleme uygulanacak yaptırımı bertaraf etmek için hukuken caiz olan başka yollara başvurarak aynı hukuki sonuca ulaşmayı “kanuna karşı hile” denir
Bir işlemin kanuna karşı hile olarak kabul edilmesi için gerekli olan şey kanunen yasaklanmış bir sonuca ulaşma isteğidir.
Kanuna karşı hile ilgili olarak Prof. Dr. Hâmide Topçuoğlu hocamızın (ışıklar içinde yatsın) doktora tezi okunabilir. Kitaba erişim adresi http://auhf.ankara.edu.tr/auhf-yayinlari-arsivi/hamide-topcouglu/kanuna-karsi-hile/hamide-topcuoglu-kanuna-karsi-hile-tamami.pdf dir.
Hukuki terimleri kullanırken çoğunlukla hatalar yapılıyor. DTP'nin yaptığı bir kanuna karşı hile değildir. %10'luk ülke barajı nedeniyle mecliste temsil edilemedikleri için bağımsız olarak seçime girmişler ve daha sonra tekrar DTP'ye katılmışlardır. Burada bir kanuna karşı hile durumu soz konusu değildir.
-
Hiçbir işe yaramayacak , yükselen Kürt faşizmini durduramayacak...
-
Sn.Skullg
Bende görüşlerinize katılıyorum.Zaten konan o %10 barajı hukuksuz iken dtp yi bu konuda suçlayamayız.Neticede belirli bir bölgeden oy alırken bununda yüzdesi belli.Bence çok akıllı ve olumlu idi yaptıkları iş.Ama gelgelelimki sorunu hangi taraf adına çözmeye uğraştıklarını net ortaya koyamadılar.
Türkiye için demiyorlar deseler zaten yalan olurdu.Kürtler için biz bu yola baş koyduk diyorlar bu daha fena bir yalan.Sadece kürt halkını kandırmaktan ana babalara acı vermekten ve o ana babaların genç evlatlarının geleceklerini dahi düşünmeden ön saflara atarak aslında bana göre büyük bir insanlık suçu işlemişlerdir.
-
sn. karahan,
Haklısınız. DTP'nin mecliste temsil edilebilirliği önemliydi. Ancak ne yazık ki, DTP bağımsız bir siyasal örgütlenme olarak varlığını sürdüremedi. Terör örgütünün siyasi kanadı olmaktan öteye geçemedi. Eylemleri, terör örgütünün eylemleri halini aldı. Söylemleri, tamamen örgüt tarafından hazırlandı ve DTP daha farklı olsaydı bir "çözüm" olabilecekken, bu durumuyla "çözümsüzlük" aktörü olabildi. Belki ardılı olacak parti de bu durum tespit edilir ve meşru politik zeminde çalışmalar yaparlar. Ama ben o noktada şüpheliyim. Çünkü Dep-Özdep-Hadep-Dehap-Dtp çizgisinde bir kaç kez örgütün bu maşa politikasına karşı çıkılmış idi ancak karşı çıkanlar örgüt emriyle depolitize edildiler ve o cenahta "hain" damgasını bile yediler. Bu şüphemin birinci sebebi. İkinci sebebi ise şu. "açık ve net söylüyorum. PKKnin silahlı mücadelesi Kürt halkına zarar veriyor" diyen bir Ahmet Türk vardı. O cenah için bunu söylemek son derece zor ve tehlikeli bir iştir kabul edersiniz ki. Şimdi Ahmet Türk'te yok. Her ne kadar DTP'liler "o bizim her zaman başkanımızdır" deseler de... Partinin kapatılmasını anladım. Çok yerinde ve doğru bir karar, hukuken kimse bir şey diyemez. (AİHM ne der bilemem. Gerekçeli kararı daha göremedik. Anayasa MAhkemesi KArarları gerekçeli olmak zorunda, ama biz de karar ilan ediliyor gerekçelı karar aylar sonra yazılıp Resmi Gazete'de yayınlanıyor. Gerekçeli kararı gördükten sonra AİHM'nin ne diyeceği konusunda bir bilgi sahibi olabiliriz) Ama siyasi yasaklanma noktasında niçin güvercinleri oyunun dışına atıyoruz ve sadece şahinleri ortada bırakıyoruz diye sorası geliyor insanın. Güvercinsiz bir BDP (Bariş ve Demokrasi Partisi, DTPnin kapatılma ihtimaline karşı 2008 yılında kuruldu ve hatta yerel seçimlere de girdi. Türkiye genelinde teşkilatlanmasını tamamladı.) ile nasıl olacak onu da yaşayıp göreceğiz herhalde.
Saygılarımla.
-
sayın skuııg haklısınız kanuna karsı hile tabiki olmaz bu durum amacımı aştım. şuna topluma ve yürürlükteki yasalara karşı uyanıklık yapıyorlar diyelim ne dersiniz.keşke bu uyanıklıgı topluma hizmette kullansalar.
-
Sayın SkullG'nin de dikkatinden kaçmayan Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'un yasaklanıp da partinin gerçekten şahin kanadını oluşturan kişilerin kalması bence çok kafa karıştırıcı. Kendisinin dediği gibi DTP'nin artık PKK'nın siyasi kanadı gibi hareket ettiği bence de bir gerçekti. Ancak yine de bu organın henüz kangren olmadığını, kesilmektense ağır bir ceza verilmesinin kamu yararı açısından daha faydalı olacağını düşünmekteyim. Elbette ki Anayasa Mahkemesi bu şekilde, "eğer DTP kapatılırsa BDP daha agresif olarak varlığını sürdürecektir" şeklinde bir siyasi düşünceyle kararını vermemeli. Fakat şu verilen kararın DTP'nin uzlaşma karşıtı taraftarlarına hiçbir şekilde zarar veremeyeceği gibi aksine ellerini çok daha güçlendirdiği de sanırım biraz öngörülü herkes tarafından bilinen bir gerçek.
Bilemiyorum, İspanya'da Herri Batasuna'nın kapatılması sürekli öne sürülüyor. Aslında haklı bir şekilde öne sürülüyor. Ancak şu var ki İspanya'da Batasuna harici bir ya da iki Bask milliyetçisi parti daha mevcuttu ve Batasuna 45 milyonluk İspanya'da 170 bin civarı oy alan bir partiydi. DTP'ninse arkasında bulunan halk desteğini göz ardı etmek mümkün değil. Üstelik Kürt milliyetçiliği konusunda da tekel oluşturmuş durumda. Paragrafın başında da dediğim gibi gerçekten bilemiyorum bu karara karşı tutumumun ne olması gerektiğini.
-
Sayın SkullG,
Sözlerinize katılmamak mümkün değil.
Şahinler yerine ılımlıların yasaklanması sorgulanmayacak gibi bir konu değil! Hukukçu olarak gerekçeli karar açıklandığında en güzel irdelemeyi yapacağınızdan eminim.
Saygılarımla,
sn. karahan,
Haklısınız. DTP'nin mecliste temsil edilebilirliği önemliydi. Ancak ne yazık ki, DTP bağımsız bir siyasal örgütlenme olarak varlığını sürdüremedi. Terör örgütünün siyasi kanadı olmaktan öteye geçemedi. Eylemleri, terör örgütünün eylemleri halini aldı. Söylemleri, tamamen örgüt tarafından hazırlandı ve DTP daha farklı olsaydı bir "çözüm" olabilecekken, bu durumuyla "çözümsüzlük" aktörü olabildi. Belki ardılı olacak parti de bu durum tespit edilir ve meşru politik zeminde çalışmalar yaparlar. Ama ben o noktada şüpheliyim. Çünkü Dep-Özdep-Hadep-Dehap-Dtp çizgisinde bir kaç kez örgütün bu maşa politikasına karşı çıkılmış idi ancak karşı çıkanlar örgüt emriyle depolitize edildiler ve o cenahta "hain" damgasını bile yediler. Bu şüphemin birinci sebebi. İkinci sebebi ise şu. "açık ve net söylüyorum. PKKnin silahlı mücadelesi Kürt halkına zarar veriyor" diyen bir Ahmet Türk vardı. O cenah için bunu söylemek son derece zor ve tehlikeli bir iştir kabul edersiniz ki. Şimdi Ahmet Türk'te yok. Her ne kadar DTP'liler "o bizim her zaman başkanımızdır" deseler de... Partinin kapatılmasını anladım. Çok yerinde ve doğru bir karar, hukuken kimse bir şey diyemez. (AİHM ne der bilemem. Gerekçeli kararı daha göremedik. Anayasa MAhkemesi KArarları gerekçeli olmak zorunda, ama biz de karar ilan ediliyor gerekçelı karar aylar sonra yazılıp Resmi Gazete'de yayınlanıyor. Gerekçeli kararı gördükten sonra AİHM'nin ne diyeceği konusunda bir bilgi sahibi olabiliriz) Ama siyasi yasaklanma noktasında niçin güvercinleri oyunun dışına atıyoruz ve sadece şahinleri ortada bırakıyoruz diye sorası geliyor insanın. Güvercinsiz bir BDP (Bariş ve Demokrasi Partisi, DTPnin kapatılma ihtimaline karşı 2008 yılında kuruldu ve hatta yerel seçimlere de girdi. Türkiye genelinde teşkilatlanmasını tamamladı.) ile nasıl olacak onu da yaşayıp göreceğiz herhalde.
Saygılarımla.
-
Batasuna'nın kapatılma sürecinde görev alan hukukçuya , ülkemizdeki DTP kapatılma kararı sonrası , görüş vermesi ve varsa paralellikleri anlatması için canlı yayına çıkması teklif edildi. Hangi kanalda izlediğimi anımsayamıyorum ama bu hukukçuyu (bizdeki başsavcılık makamına denk geliyor imiş) Fransa'da bulup yayına bağladılar .
Kendisine DTP'nin de Batasuna'ya da atıf yapılarak kapatıldığı ifade edildi , bunun demokrasiyi ve halk iradesi ile oluşmuş süreçlere zarar verip vermediği konusunda görüşü sorulunca konuya şu açıdan yaklaştı : "11 Eylül'den sonra ABD ve AB eski özgürlükçü söylem ve yaklaşımlarını terk ettiler , artık AB veya ABD herhangi bir hukuki ve/ siyasi konuda güvenlik ve demokrasi veya güvenlik ve özgürlük gibi bir ikilemde kaldıklarında artık konuyu hep "dar" yorumluyor ve "güvenlik" ten yana tercihte bulunuyorlar." şeklinde görüş verdi. Bu da bu süreçlerde ilgiye değer bir saptama diye düşünüyorum.
-
Bu konuya bilinçli olarak müdahil olmak,ciddi bir sorumluluk üstlenmek anlamına gelir.Bunun için öncelikle bölgenin duyarlı olduğu, hassasiyet içeren konulara bizzat vakıf olmak icap eder.
Dtp nin aslında düşünüldüğünün aksine,bölgede kaydıdeğer bir ağırlığı falan da yoktur.Tıpkı AKP nin türkiye coğrafyasında olmadığı gibi...
İnsanımız, umarsızlığın verdiği kötümserlik önyargısıyla ellerine düştüğü siyaetçilerin dayatmasına yanıt verme gayreti içerisinde,üstlendiği suskunluğn siyasi bir tepki olarak algılanmasından,hiçte sanıldığı gibi tatminkar değildir.
Entellektüel birikimi olduğu varsayılan kitlelerin,toplumun bu yönünü iyice irdelemesi gerektiğini savunmak durumundayım;zira bizzahati mevcut duruma şahidim.
Bugün,devlet varlığını bölgede samimiyetle hissettirebilirse"zulumden uzak kalma şartıyla"ortada ne pkk sı kalır,ne de dtp si...Defalarca tecrübe edilmiştir.Herdaim de aynı tecrübeye açıktır.
Apo,Ahmet Türk,Aysel Tuğluk,vs.vs.vs.vs.söylemleri ciddiyet vasıfları taşıyan bir tane örnek var mı içlerinde...?Apo nun kitaplarını okuyanınız oldu mu hiç...?
Ben okudum.Tavsiye ederim okuyun;okuyun da görün kimlerin kemikleri sızlıyor...
Herbirimizin vicdanının rahat edebilmesi için,oluşturulması gereken konjektürün detaylarında görüş birliği içerisinde olmamız öngörülüyorsa,öncelikle,bu,neyüdüğü belirsiz kimliklerin söylemlerini,suratlarına ağızlarından çıktığı hızla çarpmamız gerekmektedir.
Bundan gayrı bir çözüm yoktur.Varsa da, adı basbayağı bölünme misyonu taşıyacaktır...
Saygılarımla
-
Sn.Ceycet
Tespitlerinize katılıyorum o bölgede var denilen sorunlar aslında tamamen sosyolojik ve refahla ilgili bence.
Fakirliğin ve eğtimsizliğin kol gezdiği bir yerde sadece terör olur.Sadece sizin hakkınızı kolluyorum diyen sözde aydınlar olur,çaresizlik umut tüccarlarını vampire döndürür en büyük av sahasıdır.
Dünyanın tüm karışık bölgelerine bakın sosyolojik açıdan hepsi birbirine benzer herhalde tesadüf olduğundan bu böyle olmamıştır.
Tuhaf olanı ise kendisi ile bu kada öykünen bir ülkenin,demokrasi ve gelişmişlik naraları atarken bu halde olması ,politikacılarının ise sadece işi ucuz popülist politikalar haline getirmeleri ne kadar acı.
Benim yaş kuşağım bir demirel ve ecevit dönemlerindeki hamaset yapan ve ucuz popülist politikacıları idi. 12 eylülü yaşayan insanlar olarak o zamandan bu zamana ülkemde bu anlamda değişen fazla bir şey olmadığını görmek çok acı.
Uyanamayan ve aymayan popülistlerin yönettirildikleri bir ülke olmaktan umarım çıkarız.Yoksa bu kürt sorunu biter sıraa hali hazırda altı pişmiş duran alevi sorunun var daha oda biterse sanırım lazlar çıkar sahneye ,liste uzar gider.
TÜRKİYEM MANDA DEVLET OLMAKTAN ÇIKMALI ARTIK.
-
DTP'nin kapatılmasıyla ilgili dikkat çekmek istediğim bir takım hususlar var;
Ben, siyasi bir partinin kapatılması bunun demokrasiyle bağdaşıklığına değinmeyeceğim
DTP, PKK ve onların temsil ettiği tüm görüş ve kesimlerin ortak söylemi, sözde sosyalist bir ağızla, ezilen halkın yükselişi doğrultusundadır.
Şahsi kanaatim herhangi bir pkk'lının ya da DTP'linin tam olarak komünizm veya Marx'ı okumadığı doğrultusunda (ki şayet okumuş olsalarda, marxist aile yapısının ve komünal yaşamın kendilerine ve kültürlerine ne kadar uzak olacağının bilincinde olurlardı).
Bu bağlamda görülüyor ki, siyasi yada silahlı kanatları propagandalarında, kürt halkının ezildiği ve artık ezilenlerin iktidar olma zamanın geldiği yönünde.
Hal böyle olunca, seçilmiş vekillerin, mecliste bir araya gelerek oluşturdukları partinin kapatılması, onların söylemlerini desteklemek olmuyor mu?
Ben DTP'nin söylemlerini desteklemiyorum, partinin kapatılmasının demokratik ve adli boyutlarına da inmiyorum, ben bambaşka bir konu öne sürüyorum, DTP'nin kapatılması ve yıllarca bu partilerin kapatılması göstermiştir ki;
Bu ülkede kapatılan her partinin yenisi rahatlıkla kurulabilir ancak kapanan her partinin oy sayısı ve taraftar kitlesi artar.
SAYGILARIMLA...
-
Ben bölgenin fakirliği konusunda diğer üyelerle hem fikir değilim.
Her evde iki tane klima, bir tane plazma televizyon ve bilgisayar, iki/üç tane çanak anten varken, elektirik parası ödenmez, vergi alınmaz, çocuk yardımı yapılır ve kaçakçılık neredeyse serbestken.
Emek istemeyen hayvancılık mesleği ve terör örgütünün tekelinde ki kaçakçılık bu denli yaygınken, bölge fakirlikten uzak hatta ve hatta terör orada bir istihdam kaynağı halindedir demekten kendimi alamıyorum...
SAYGILARIMLA...
-
Sn.Rigormortis
Bölgede var olduğu söylenen sorun aslında var ama adı yanlış konmuş baştan.Ben burada bir yazı yayınladım kısıtlı devlet adı bir okumanızı tavsiye ederim.Bugünkü kürt sorununu her ne kadar içime sindiremesemde maalesefki kabül etmeli ve adını doğru koymalıyız.
Çoklu toplumların özelliği olsa gerek devlet eşit dağıtım ve paylaşım yapamıyor.Daha işin başında o bölgeye bakışı ve yaklaşımı belli olan politikalarla işe başlamış.Gerek eğitimli insan eksikliği gerek ekonumik ve sosyolojik sorunlardan dolayı devlet doğuya ilgi göstereceğine tam tersi ve en kötüsü o bölgeyi aşiret ağalarının eline bırakarak devlet içinde devlet kurdurmuştur adeta.
Devletin kendi kanunları batıda,doğuda ise aşiret kanunları olan bir sistem olmak zorunda kalmış.
Devleti buna zorlayan ise yine aşiret ağaları olmuş.Cumhuriyet döneminde yapılan toprak reformunu doğu halkı kabul etmeyince devlet başka yol bulacağına doğu halkını ağaların kucağına bırakmış.
Doğunun gelişememesindeki bu durum aslında dünyanın küresel kölelik düzenidir yani alan memnun satan memnun.Halkının köle olmasını önemsemeyen bir devlet yapısı her ülkeyi eninde sonunda batırır.
Aslında doğu halkının isyanı buna batı insanı standartlarında bir yaşama sahip olmak istiyorlar.
Ben bunu birazda haçlı seferleri sırasındaki avrupanın durumuna benzetiyorum.Doğuya seyahatler yapıp yeni şeyler keşfeden gezginlerin anlattıkları ile kıpırdanan avrupalının sefillikten kurtuluş hikayesidir haçlı seferleri benim için.
Doğu halkının yeni jenerasyonuda artık tam anlamı ile gezgin ve sıradaki doğulu gençler daha eşitlikçi daha fazla imkanlar istiyorlar.Ama oradaki düzensizliğe zamanında ve yerinde hamlelerle müdahale etmeyen devlet dış güçlerin törpülediği bu gençleri va halkıda kullanamsını maalesef engelleyemiyor.
Devlet ilgilenmeyip başı boş bırakıncada doğunun halkı sizin dediğiniz işleri yapmak zorunda zaten.
Devletin sınırlarını biz halk olarak çizmeden toplumsal olguların yönünü halk vermezise devlet sorun çözen değil sorun çıkaran olmaktan kurtulamayacak sanırım.
-
Partinin kapatılması hiçbirsey teşkil etmiyor. Türkiye parti mezarlığı biri kapanır digeri açılır. Bu bence CoZum değil.
Bence 2 insan a. 5. Yıl siyasi yasakta CoZum değil. Ömür boyu vereceksin. Zaten secimler 5 yılda 1
. Bir sonraki secimde yeniden aramızda olacaklar.
O yüzden Ömür boyu siyasi yasak getireceksin. Sonra izlemeye tabi tutacaksın, akillanirlarsa ki başka çareleri yok yasağı kaldıracaksın.
Bu kadar basit.
-
Bu DTP neymis be. Tum Turkiyeyi bir birine katti nerdeyse.
-
Sn. Türk, siz bir hayli haddinizi aşıyorsunuz gibime geliyor gerçi bu kadar ucuza indirgenmeniz, sizin ne kadar çok alt tabanlarda fikir sahibi olduğunuzu göstermektedir. Olayları bile değerlendirirken ne kadar çok çirkefleşif basitleştiğinizin farkında mısınız bilemiyorum gerçi işin bu yönü beni hiç ilgilendirmemekle birlikte sadece yazılanları okuyup, gülümsemekle yetiniyorum. Ucuz düşünce pazarında herkes kendi kapasitesine göre konuşur.
Anlamlı değerlendirmeler yapılarak seviyenin en üst konumunda bulunabilenlerin önemini şimdi çok daha iyi anlayabiliyorum :) Neyse burada ilkokul çocukları gibi tartışma yapmak yerine -ki çok gereksiz buluyorum- Süreç, bize en iyisini gösterecektir. Ben izlemede kalmayı yeğliyorum.
-
Sn. isabell, burada fikirlerimi paylaşmam sizi neden bu kadar çok rahatsız etti?.. bence bu mesaj'ı bu sayfaya yazarak aslında siz kendi seviyenizi belli etmiş oluyorsunuz. 21. yüzyılda yaşıyoruz hatırlatmak isterim.
burada iyi veya kötü yok doğru veya yanlış vardır. bu yüzden buradayız. doğru olan'ı öğrenmek adına bu bir forum herkes kendi fikrini alenen beyan edebilir.
ama aşağılayıcı cevap'lar yazmanıza bence hiç gerek yok.
sizi ahlak-i edeb'e davet ediyorum. sağlıcakla kalın.
Neyse burada ilkokul çocukları gibi tartışma yapmak yerine -ki çok gereksiz buluyorum-
siz bencede tartışmayın. tartışmak erdem ister, hoşgörü ve nezaket gerektirir.