Sn.Enelsı'a hakkını vermek gerek hakikaten çok hızlı ve konu işleyişleri iyi benimde katkım olsun isterim.
Eşitlik; Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde; “iki veya daha çok şeyin eşit olması durumu, denklik, müsavilik, müsavat, muadelet” olarak tanımlanmaktadır. Eşitlik kavramı hukuk, sosyoloji, felsefe, ahlak ve matematik gibi pek çok alanda kullanılır fakat her bir dalda ifade ettiği anlam birbiriyle aynı değildir. Hukuki bakımdan eşitlik, kanunlarla belirlenen emir ve yasakların kişisel ve toplumsal durumdan bağımsız olarak herkes için aynı olması gereğine işaret eder. Ülkemizde 1982 Anayasası’nın 10’uncu maddesinde “Herkes; dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” denilmek suretiyle eşitlik ilkesi hayat bulmuştur. Sosyolojik anlamda eşitlik; fiziksel ya da düşünsel farklılıkları ne olursa olsun insanlar arasında toplumsal ve siyasi haklar bakımından ayrım bulunmamasını ifade eder.
Ahlaki anlamda eşitlikten, herkese hakkını verme, hak tanıma ve hakkaniyet anlaşılır. Matematiksel anlamda eşitlik, aynı cinsten iki ya da daha fazla değer ya da değerler kümesinin, niceliklerinin birbiriyle aynı olmasıdır. Felsefe ise eşitliği mutlak ve göreli eşitlik şeklinde ayırarak inceler. Mutlak eşitlik bütün varlıkların yapılarının ve özelliklerinin birbirine eşit olma halini ifade ederken, göreceli eşitlikte her varlık türünün kendi niceliğinin ve niteliğinin birbirine eşitliği söz konusudur. Dikkat edilirse matematiksel ve felsefi eşitlik kavramları aslında aynı gerçekliğin ifadesinden ibarettir. Bu gerçeklik, “aynı cinsten” varlıkların birbiriyle eşitliğinin söz konusu olabileceğidir.
Günümüzde insanı insandan ayıran ve farklılaştıran unsur; ortaçağda olduğu gibi ırkı, rengi, cinsiyeti vs. gibi fiziksel özellikleri değil, bilgi birikimidir. İşçiyi doktordan, hukukçuyu ekonomistten, öğretmeni itfaiyeciden ayıran özellik yaşamları boyunca aldıkları eğitim ve dolayısıyla geliştirdikleri veya geliştiremedikleri bilgi birikimleri arasındaki niceliksel ve niteliksel farktır.
Pek çok kötülüğün kökeninde eşitsizlik vardır, ama bütün iyiliklerin temelinde de eşitsizlik yatar.
Kant
Herşeyde eşitlilikten bahsedilebilir ama bilgide asla,bilgi hep önde gider.
saygılarımla