İki dilli bir güneydoğu ve federasyon..
İnsanların yaşaması için devletlerin veya "belli bir devletin" var olmasının gerekli olmadığını düşünüyorum. İnsan, A ülkesinde de, B ülkesinde de, C'de de, D'de de yaşar. Önemli olan insanın, kaliteli yaşamasıdır. Nitelikli yaşamasıdır. Bunun adına çoğu yerde refah ve mutluluk deniyor. Refahı ve mutluluğu sağlamanın, herhangi bir devletin varlığı veya yokluğuyla ilgili bir konu olmadığını düşünüyorum.
Devlet, aslında çoğu zaman duygusal bir konudur. Duygusal bazda işler, duygusal bazda işlediği için "ulus devletler" vardır. Her ulus kendi devletinde yaşar (çoğunlukla), bu da bir tesadüf değildir. Fakat insanın kaliteli yaşaması için kendi milletine ait bir devlette yaşamak gibi bir gerekliliği yoktur.
Vardır, ulus devletler gereklidir diyorsanız, Kürtlerin de kendi devletini kurmalarına doğrudan destek sağlamış olursunuz.
Hayır yoktur diyorsanız da, milliyetçiliğin anlamsız olduğunu farketmiş, çözüme biraz daha yaklaşmış olursunuz.
Önemli olan insanın güvenliği, esenliği, refahı, sağlığıdır. Bunlar içinden en önemlisi, insanın doğrudan hayatı söz konusu olan güvenliktir. Güvenlik yoksa, barış da yoktur, ve barış olmadığında her insanın canı tehlikededir.
Bugünkü şehitler bunun bir örneğidir. Bölgede terör örgütü pkk yüzünden güvenlik yoktur. Sadece o bölgede de değil, Türkiye'nin her yerinde böyle bir güvenlik garantisi yoktur.
Pkk ile savaşalım. Savaşalım tabii. Ama aynı anda hem savaşmak isteyip, sonra savaşmanın doğal sonucu olan şehitlerin sorumluluğunu saçma sapan yerlere de yüklemeyelim. Pkk ile savaşmak istiyorsak, savaşın doğal sonucu olan kan sorumluluğunu da üzerimize almalıyız. Savaş, bir davadır. Ama bu davayı onayladıktan sonra, o davayı kazanmak için yaşanacak acıların suçunu birilerine yükleme alışkanlığından bir zahmet vaz geçelim.
Sayın Agnusdei, şehitlerin sorumluluğunu hükümete ve cumhurbaşkanının "hiçbir neden yokken" gittiği bölgelere bağlıyorsunuz. Cumhurbaşkanı oraya gittiği için mi Pkk bugün 24 askerimizi şehit etti? Yoksa ortada 30 yıldan beri süren bir çatışma olduğu için mi? Doğrudan size bu soruyu soruyorum.
Toprak bütünlüğüne önem veriyorsak, bu toprak bütünlüğünü korumak için savaşıyorsak, bu savaşın acı meyvelerini de sindirmeliyiz diye düşünüyorum.
Yok eğer kimse ölmesin istiyorsak, barış olsun istiyorsak, o zaman kimsenin ölmesine gerek kalmadığı bazı çözümlere, uzlaşmalara odaklanırız.
Bunun başka bir yolu malesef yok.
Saygılar