Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Burjuva oyuncakları : Ezoterizm-kabala-reenkarnasyon  (Okunma sayısı 38876 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 22, 2008, 02:03:05 ös
Yanıtla #30

   Hayır. Bu erdem ve ondan çıkmış türevleri insan kendisi de bulur. Hatta en kalıcı olur öyle olursa. Bir insanlık tarihi olur.Asıl tarih..

   Düşünsene, insanlık tarihini incelerken erdemsizlikleri okuruz ve deriz şöyle:
"baksanıza ilk atalarımız tamamen zevk ve şehvet içinde"
   Demek istediğim şu: önce  dysengelistlerin  söylediği 'kötü' yü tatsa idi insanlık,şuan asla kötü olmaz ve sürekli iyi olurdu insanlık. kasusistik bir geçmişliğin olsa keşkeliği zaten dinlere şuanda ve gelecekte ihtiyaç olunmayacağını gösterir.

Tabiki, haklisin ve zaten İnsanligin gelisim periyoduna bakilirsa ilk insandan gunumuz insanina ve yarinin insanina dogru onemli derecede degisiklikler gorulmektedir ve sadece Dinsel anlamda degil ama her yonuyle İnsan, kendini gelisime acik tutmalidir. Bu amacla soylemistim. Olaya tabiki salt dinsel yonden yaklasmak sanirim bir hata olur ve ozellikle de bireysel gelisim icin bu yetersiz kalmaktadir. Ancak yine de herseye ragmen Dinlerin İnsanligin gelisiminde cok buyuk bir rolu oldugu da yadsinamaz.

Ki yukarda da soylemledigin gibi Sevgili De_hund; kisiler gecmisten ya da tarihten ders alarak ibret almis olsaydi sanirim suanki surecte de hala yanlisliklar ve hatalar yapilmazdi.

Herseyden once suna inanirim ki; tek yonlu degil cok yonlu gelismeliyiz.

Saygilar :) 
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ağustos 22, 2008, 02:10:59 ös
Yanıtla #31
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 181
  • Cinsiyet: Bay

   Dinler insanlık tarihine büyük miraslar bırakmadılar; ama dinlerin içlerinde barındırdıkları bazı farklı özellikler,insanı farklı bir yere getirdi,doğaüstü güçlerle uğraşma aslında buradan doğmuştur. evet doğru söylüyosunuz tabi daha sonra insanlık bu doğaüstü bir takım güçleri denemeye kalkınca,öğrenince dini de terketti,o eski ihtişamlı 'kıvraklığına' döndü.. günümüzde bunu yaşıyoruz.. kimbilir kaç yüzyıl daha..


Ağustos 22, 2008, 02:17:13 ös
Yanıtla #32

   Dinler insanlık tarihine büyük miraslar bırakmadılar; ama dinlerin içlerinde barındırdıkları bazı farklı özellikler,insanı farklı bir yere getirdi,doğaüstü güçlerle uğraşma aslında buradan doğmuştur. evet doğru söylüyosunuz tabi daha sonra insanlık bu doğaüstü bir takım güçleri denemeye kalkınca,öğrenince dini de terketti,o eski ihtişamlı 'kıvraklığına' döndü.. günümüzde bunu yaşıyoruz.. kimbilir kaç yüzyıl daha..

Evet, haklisin ama su da bir gercektir ki; Dunyasal anlamda İnsanlik bircok asamadan gecmistir / gecirilmistir ve sureci takip eden daha bircok asama da sozkonusu. İnsanligin evrimi zamana bagli olarak cok zor kosullarda gerceklesti ve artik yine zamana endeksli olunarak hizlica evrimlesme yoluna gidilmektedir. Ama İnsanligin, ilerlemenin gidisatina bakilirsa ortalama olarak kac yuzyil daha istenilen seviyeye getirilmesi icin gerekecektir, bilemiyorum. 
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ağustos 22, 2008, 02:32:41 ös
Yanıtla #33
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 181
  • Cinsiyet: Bay

   İstenilen şey yok ki. son yok ki kesin birşey olsun. 'tamlık' asla olmaz.. 1950 den 2008 e kadar o kadar çok şey geçti ki,bu makina denilen şey adeta insanlığın kudret helvası oldu. çok hızlı gelişiyoruz,her 10 yılda bir büyük bir gelişim-patlama oluyor, belki yüzyıllar sonra insanlar yemek,su gibi şeylere ihtiyaç dahi duymazlar... herşeyin küçülüşü ve yok olması..


Ağustos 22, 2008, 02:39:51 ös
Yanıtla #34

   İstenilen şey yok ki. son yok ki kesin birşey olsun. 'tamlık' asla olmaz.. 1950 den 2008 e kadar o kadar çok şey geçti ki,bu makina denilen şey adeta insanlığın kudret helvası oldu. çok hızlı gelişiyoruz,her 10 yılda bir büyük bir gelişim-patlama oluyor, belki yüzyıllar sonra insanlar yemek,su gibi şeylere ihtiyaç dahi duymazlar... herşeyin küçülüşü ve yok olması..

Buna Teknolojik yonden hizlica degisim ve gelisim diyebiliriz ki bu da zaten Teknolojinin zaferidir ve Teknolojiyle beraber İnsanlik gercekten de cok fazla ileri seviyeye gelecektir. Yani bilinen seyler bunlar ve İnsanligin Teknoloji araciligiyla hizlica gelisecegi surec :)
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ağustos 22, 2008, 02:41:17 ös
Yanıtla #35
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 181
  • Cinsiyet: Bay

Yani bu süreç pekçok şeyi de yıkıcaktır zaten..


Ağustos 22, 2008, 02:43:57 ös
Yanıtla #36

הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ağustos 24, 2008, 01:20:21 öö
Yanıtla #37
  • Ziyaretçi

Evet şimdi de_hund'ın sorularına cevap vericem bilgim dahilinde

"Oruç nefsi terbiye etmek demektir diyorsunuz,ama bir soru sorcam oruçla ilgili:
- nefis bedene ait birşeydir. beden ise doyunca reddeler hazzı. doymadan bedene bunu reddettirmek bedene işkence etmek değil midir? veya hadi anladım.  islam dini şunu kastetmiştir belkide:  "önemli olan bedene  şehvet ve hazzı tattırmadan  evvel bedeni terbiye etmektir,gerçek sınav budur" o zaman bende diyorum ki:
-madem önemli olan bedene zevk ve her türlü hedonist şeyleri tattırmadan evvel bedeni terbiye etmektide,o zaman din neden insanların en ilkel zamanlarında ortaya çıkmıştır?" demişsiniz ancak islam'da öğretilen birşey daha vardır "bilmeyen kişi asla sorumlu tutulmaz" açıklamasında şu vardır dünyanın herhangibir dip köşesinde yaşayan kimsenin gitmediği bilmediği yerde hiçbirşeyden habersiz yaşayan bi insan din nedir tanrı nedir duymamış bir insan sorumlu tutulmaz.Buradan şu sonucu çıkarabiliriz ki Tanrı önceden emri bildirir bu budur der ve sonra nefis denenir.


"bilindiği gibi insanlığı geliştiren şey,zekanın kullanılması. bunu kullanıma sokan güç ise kıskançlığın daha üst formları. bütün bir insanlıkta bu gibi güdüler yok olsa insanlık nasıl gelişecek?" demişsiniz ancak bu sizin yorumunuz bence böyle değil o yüzden cevap veremiyeceğim.

İbadetin önemini sormuşsunuz.Şöyle düşünelim bakalım eminim bana hak vericeksiniz.Girdiğiniz ezoterik bir toplulukta inisiyasyon sürecini yaşarken uygulamanız gereken şeyler vardır.Ritüeller vardır.Bu ibadetlerin görevi de istisnasız bu işe yaramaktadır.Bize bu inisiyasyonu sunmuştur islam.gizli öğretiler denip durur.Gizli öğretiler islamla birlikte insanlığa sunulmuştur.Kapalı kapılar ardında yapılanlar işin maceraperest boyutudur insanın gereksinim duyduğu herşey sunulmuştur.Oruç ile nefsi köreltmekten bahsettim bu vardır değil mi inisiyasyonda çünkü oruç bilindiği gibi sadece fiziksel bir nefs köreltme değildir kötü konuşmıyacaksın ağızın orucu kötü şeyler görmiyeceksin gözün orucu bunlar böyledir.Namaza gelince namazın bize gösterildiği bir şekli vardır ancak namazda amaç Tanrı'yı zikretmektir.Mevlana namazını dönerek kılmıştır.Ama namazdaki hareketler de beden eğitimi değildir tabii ki rüku denilen şey eğilmek Tanrı önünde eğilmek sadakatini göstermektir ve secdeye vardığında itaatini gösterirsin ancak ona tapındığını gösterirsin.Bunların hepsinin anlamı vardır.Yani demek istediğim bu bir inisiyasyon sürecidir.

Allah'ın ve peygamberin emirlerini çarpıtmak ve bozmak tabii ki büyük günahtır ancak şu anda namaz kılanların hiçbiri Muhammed'in kıldığı gibi kılmamaktadır namazı...yani şimdi teknik şeylerden bahsetmiyeceğim ama o halde kılınan namaz doğru değildir ama bu günahların uygulamaya yönelik şeylerde geçerli olduğunu düşünmüyorum bunu da İslamdaki bir düşünceyle açıklayabilirim.İslam'a göre Tanrı icraata değil niyete önem verir.Yani niyetin iyiyse ama yaptığın şeyinsonucunda büyük günahlar oluşursa bunun hiçbir önemi yoktur bu yapılmamış sayılır önemli olan onu hangi niyetle yaptığındır.Ve evet namaz dinin direği sayılırama doğru niyet namaz değil zikirdir namaz sadece bir uygulama şeklidir.Sanırım sorularınızı direkt cevaplandırmışımdır laf kalabalığını sevmiyorum herşeyi açıklamaya çalıştım ama tatmin olmadığınız bir yanıt varsa o soruya 10 farklı şekilde de cevap veririm hangisi kafanıza yatarsa ve belki de hiçbiri.Teşekkürler






Ağustos 24, 2008, 02:09:06 öö
Yanıtla #38
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 181
  • Cinsiyet: Bay

   İlk paragraftan başlıyorum.buna vermiş olduğun cvp benim sorduğum şey değil.soruyu anlamamışsın.(buda aslında yaradılışa kayacak ister istemez). soruda bir hesap verilme gibi birşeyden bahsetmedim. ama din eğer beden terbiyesini ana kural olarak şart koşuyosa (ki zaten ulaşmak için ana kuraldır) bu ilkçağda,ortaçağda olucak iş değil... ancak yüceldiği zaman insanlık bu gibi şeylere vakit ayırır. aslında din bundan yüzyıllar sonra tekrar karşımıza çıkacaktır. işte o zaman sorgulama zamanı olucaktır. dinin emrettiği bu 'ulaşma' aslında felsefeyle mümkün olur. 'inanmak' la değil..İnanmak nedir ki? aslında dindarların çoğu inanmazlar. dindar olmayanlarda birşeylere inanmazlar. bu inanmaktan kasıt 'bağlanmak' 'müttefikleşmek'tir. Hadi bunu geçelim,nefsi denemeye gelelim...nefis neden denenir sayın martı? ki zaten bu 'nefs inancı' dinin temelini oluşturmuştur. nefsi denendikten sonra başarısız olanlara ne yapılır? başarı neye göredir bu zalim tevhidin tanrısının düşüncesinde? bu aslında başarı değildir,bu 'nefs' olayı yaradılışın aslında nedenini bir nebze olsun görmemizi sağlıyor, yaratmanın sebebi sanıldığının aksine insanın güzelliğe ulaşması değildir. yahu yaratma sırasında insan kavramı yok ki güzelliğe ulaşması dilensin.Geri dönüyorum tekrar,aslında tevhidin tanrısı hercümerc bir 'yaratma' ile adeta 'tek yüksek' olmayı istedi. yarattıkça yaratmayı istedi. başlarda melekler vardı,insandan önce. sonra insan oldu. ondan önce bitkiler ve cansızlar oldu. işte yaratma böyle oldu... (tabi sizden ayrıntılı bir şekilde 2 sayfa öncesinden bu yaratmayı anlatmanızı istemiştim,nitekim anlatacaksınız,ben sadece yüzeysel alıyorum bu konuyu)
   Aslında tevhidin tanrısı dinleri göndermek 'mecburiyetindeydi'. evet. çünkü onun 'kendi halinden memnun bir şahitlik' rolünü yürütmesi gerekiyordu. din işte bunların kılıfı oldu. ve 'sürü' anlayışı doğdu. 'cemaat' ... bu sayede kendi güzellikleri sürekli devinim ederek kendisini besliyor ve her devinimde kendisinin güzellikleri adeta gelişiyordu. nitekim tevhidin tanrısının 'istenç' ve'oldurmaları' güdüleri de beraberinde getirdi. işte tevhidin tanrısı budur. tabi elbette 'melek' vasfına koyucak insanlar olmalıydı. bir düzen....buna elçiler dendi. ve elçilerde kend iarasında ayrıldı. bu zincir bir sıra halinde devam etti. yaradılışın asıl sebebi budur zaten. tevhide göre... yoksa insanlara mutluluk getirmek değil,çünkü insan tanrıdan ayrı bir varlık değil ki dinlere göre? dinlere göre onun cismasından bir parça. insanlara mutluluk herşeyin güzelliğinden sonra olan bir görevdi. insan için değil; o 'doğurgan' için oldu herşey. insan için olsa zaten oda mükemmel oldu. tevhidin din sınavı yine insanlar için değil. direk tevhidin tanrısı içindir. insanlar 2. sırada gelenlerdir. herşey ona çıkar tevhidin acımasız istismarında. Devam ediyorum...
    İbadetin önemini sormuşsunuz adlı paragrafa gelince; mesela namazda açıkladığınız şeyler yine yukarıda açıkladığım şeye göredir. onun için yani... eğilmek ve itaat... güdüler,hareketler,dualar,düşünceler bir sanat yapıtını ölümsüz kılar. sanat evrense o dua ile dekorize olunmalı. işte dua ibadettir. yani getirisi olmayan şey.. oruç içinde aynı şey denilir.
   İbadetlerdeki niyetlere gelince. aslında sadece niyet önemlidir tevhide göre. niyet tevhide göre ruhtur. ruh önemlidir çünkü beden çürür. bugün topraktır,yarın nurani birşey olucaktır kadimleşcektir yani tevhide göre. neyse işin özü şu, bu dinlerde genel oalrak terbiye etmek,uslandırmak,sanki zararlıymış gibi nefsi öldürmek tarzı emirler gelir.. vardır her dinde. ama insanlar bunu yapmadıklarında hiçbirşey kaybetmezler... tam tersine 'ahlakta hazzı' teknik hayatta 'bilimi' doğada ise 'majiyi' alırlar kendilerine,zaten her daim gelişen insanlık yüzyıllar sonra bu gibi duygulara duyarsız kalır.. ilkçağdaki ahlak anlayışı şuan yoktur mesela.. her çağda gelişilir. . . ve tevhidde her yol  'neden' e çıkar. bu arada cvplarınla tatminsiz olmuyorum. benim yolum belli.. kimseden birşeylerin anlatılmasını istemiyorum,sadece konuşmak bizimki,tebliğ değil. asla.


Ağustos 24, 2008, 02:41:59 öö
Yanıtla #39
  • Ziyaretçi

fikir alışverişinde pasif bir alışveriş olmamalı siz tutturmuşsunuz yolunuzu ama mantıklı olan birşeyi bile kulp bulup atıyorsunuz bir kenara sizi okurken önyargılı dinlemiyorum bazı yazdıklarınız da tasdikiyorum ayrıca ama biraz açık olmanızda fayda var sizin görüşünüzü çürütecek görüşlere açık olmalısınız.

Aslında ilk paragrafta sorunuzu anladım ve yanıt verdim ama başka bir yerden bağlamaya çalıştığım için sanırım kopukluk oldu ama içinden sonucu çıkarabilirisiniz.Demek istediğim dediğim değildi.Zalim tevhid'in Tanrısı ne demek?

Dua için getirisi olmayan yararsız şey demişsiniz.Zaten inanmayan kişinin duasıyla inanan kişinin duası bir olursa ne anlamı kalır.Siz sanırım inanmadığınız halde bi dua ediyim belki işe yarar dediniz ve bir souç yok öyle mi :) Emin olun şu ana kadar ettiğim bir tek dua bile karşılıksız kalmadı buna temin ederim sizi her seferinde cevabımı aldım isteğim karşılandı.Nefsi terbiye etmek demek dünyevi zevklerden kısmi olarak vazgeçmek sayın de_hund islamda ve nefsini terbiye edememiş bir insan ne majikal deneyime açıktır ne inisiyasyon sürecinde açıktır ne ezoterik bir öğretiye açıktır.Dünyevi olarak yaşamını devam ettirir sadece...

İnsan'ı 2.palana koyduğunu söylediniz bir anlamda kendini tatmin etmeye çalışan bir Tanrı olduğunu ima ettiniz.Oysa ki size göre de herkesin içinde bir Tanrı yatar öyle mi?Doğrusu biz insanlar Tanrı'yı nereye koyacağımıza karar veremedik.önce sofuluk vardı Tanrı mı haşa ona erişilmez yakar ızdırabı kötüdür o ne büyüktür biz onun yanında basit gereksiz bir yaratığız sonra bu düşünce  olmadı sarmadı insanları Neal Donald Walsh ie birlikte Tanrı ile Sohbetler dizisinde ve sonra gelen Tanrı ile dostluk dizisinde bambaşka bir Tanrı'yla karşılaştık Neal önce onla iletişim kurdu sohbete giriştiler sonra sohbet ilerleyince kanka muhabbetine giriştiler.Kitabın ortaları saçmalamaya doğru gidiyordu.Artık şöyle bir muhabbet geçiyordu "Bugün nasılsın ?" "ehh işte fena değil" ve daha neler neler...İnsanlık ne yapçağını şaşırdı.Önce ulaşılamaz kıldı ulaşamadı şimdi de kanka muhabbetine girdi.Osho Tanrı yoktur Tanrısallık vardır dedi.Her insanın içinde tanrısallık tanrısal güç vardır dedi birden herkes Tanrı'yım diye ortalarda dolaşmaya başladı.Biz kesinlikle hiçbirşeyin ortasını bulamıyoruz.ya tam sağ yapıyoruz ya tam sol... Tanrı'yı kavramak bu kadar zor olmamalı.Herşey onu anlamamız için leyhte işliyor.Bu kadar peygamber bu kadar kitap bunları insanlar mı yazdı da inandırdı kendini emin olun bu imkansız.Kuran'dan sadece bie sure okusanız bunun asla insan zekasında insan lisanında olmadığını görüceksiniz.Eğer bunu biz yazmışsak emin olun çok zekiyiz ve başka bişeyiz ama şu anda olmadığımıza göre  biz zekamızı kavrayamayacak kadar aptalız...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Kabala Nedir

Başlatan DevTurkSol « 1 2 ... 8 9 » Kabala, Kebala, Qabala, Cabala, Kabballah

83 Yanıt
79535 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 12, 2017, 09:11:32 ös
Gönderen: baran21
16 Yanıt
14114 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 12, 2012, 10:38:07 ös
Gönderen: 418
14 Yanıt
20311 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 02, 2009, 05:05:22 ös
Gönderen: TETRAX
9 Yanıt
9074 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 10, 2009, 12:47:02 ös
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
11618 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 28, 2010, 12:44:03 öö
Gönderen: Eagle35
1 Yanıt
9603 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 01, 2017, 12:47:17 ös
Gönderen: Achilles
16 Yanıt
25608 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 27, 2018, 02:07:52 öö
Gönderen: Venus
10 Yanıt
14929 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 25, 2015, 03:12:53 ös
Gönderen: hypatia
12 Yanıt
7456 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 28, 2013, 12:58:51 öö
Gönderen: NOSAM33
2 Yanıt
3019 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 31, 2014, 08:19:02 ös
Gönderen: Anzagot