Masonlar.org - Harici Forumu
Inanc => Inanc Uzerine => Konuyu başlatan: karahan - Eylül 06, 2011, 04:19:44 ös
-
1-Kuran’ın tek başına yetersiz olduğu iddiası
2-Hadislerin dinin kaynağı olması
3-Mezhep alimlerinin fetvalarıyla helal haram belirlenmesi
4-Mezhep çıkarımlarına göre dini uygulamaların yapılması
5-Mezhepleri dinle eşitlemek
6-Kuran’ı musiki kitabı gibi anlamadan okumak
7-Kuran’ı ölüler için okunan bir kitaba çevirmek
8-Peygamber’in hadislerle Kuran dışı hükümler oluşturması
9-Tüm canlıların Peygamberimiz sayesinde yaratılmış olması
10-Peygamberler’i yarıştırma, Peygamberimiz’i en üstün Peygamber ilan etmek
11-Peygamberimiz’in, Peygamberlik öncesi hayatını bile taklide kalkmak
12-Kuran eksiktir, detaylar başka kitaplardadır demek
13-Bazı kimseleri evliya kabul edip Cennetlik ilan etmek ve mezarlarında anormal saygı gösterileri yapmak
14-Tarikat şeyhlerini ilahlaştırmak
15-Tarikatlardaki rabıta gibi uygulamalar
16-Bir tek Sünniler’in veya bir tek Şiiler’in Cennetlik olduğunu iddia etmek
17-Yahudi ve Hıristiyanlar’ın hepsini Cehennemlik ilan etmek
18-Dine Arap geleneklerini sokmak
19-Şahsi görüşlerine uydurmak için dini reformla değiştirmeye kalkışmak
20-Kuran dışında Peygamber’in sünneti başlığıyla ayrı hükümler oluşturmak
21-Çoğunluğun her zaman doğru olduğunu savunmak
22-Mezheplerin tarihsel sürecini mezheplerin doğruluğuna delil saymak
23-Hanefilik diye bir mezhep
24-Şafilik diye bir mezhep
25-Hanbelilik diye bir mezhep
26-Malikilik diye bir mezhep
27-Caferilik diye bir mezhep
28-Sünnilik, Şiilik veya herhangi başlıklı bir mezhep
29-Maturudiye, Eşariye veya itikadi herhangi bir mezhep
30-Mecelle diye bir kaynak
31-Aklı inkar etmek, taklitçiliği üstün tutmak
32-Bilim düşmanlığı
33-Sanat düşmanlığı
34-Buhari diye bir hadis kitabına uymak
35-Müslim diye bir hadis kitabına uymak
36-Kütübü Sitte veya başka hadis kitaplarına uymak
37-Peygamberimiz’in dışında dinimizin kutsal kişileri
38-Sahabelerin (Peygamberimiz’i gören herhangi bir Müslüman) hangisine uyarsak uyalım doğruya erişeceğimiz iddiası
39-Başörtüsü takmak
40-Peçe takmak
41-Haremlik-selamlık uygulaması
42-Kadının tek başına seyahat edememesi
43-Kadının, erkeğin tüm vücudu irinle kaplı olsa, o vücudu yalayarak temizlese, yine de erkeğin hakkını ödeyemeyeceği düşüncesi
44-Allah’tan başkasına secde edilseydi, kadının kocasına secde etmesinin gerekeceği iddiası
45-Kadının yönetici, devlet başkanı olamayacağı
46-Kadının yöneticileri seçme hakkının olmadığı
47-Kadının sesinin erkek tarafından duyulmaması gerektiği
48-Kadının Cuma namazını kılmaması
49-Kadının aybaşılıyken namaz kılmaması, oruç tutmaması, Kuran okumaması, camiye girmemesi
50-Kadınları çarşaf, pardesü gibi üniformalarla örtmek
51-Kadınla erkeğin el sıkışma yasağı
52-Kadının kalktığı yere soğumadan oturulamayacağı
53-Kadının kapalı bir yerde, erkekle baş başa kalmasının haram olması
54-Kadının, köpek ve domuzla beraber namazı bozan unsurlardan olması
55-Kadınların çoğunun Cehennemlik olması
56-Kadınların şerli olması
57-Kadınların eksik akıllı olması
58-Kadınlara evde hapisvari hayat yaşatmak
59-Kadınların kocası dışında erkeklerin duyacağı koku sıkmasının haram olduğu
60-Kadınların makyaj yapamayacağı
61-Kadının kocasına her işte itaatinin farzlaştırılması
62-Kadının kocasının cinsel çağrısına her seferinde cevap vermesinin mecburi olması
63-Şahitlikte, bir erkek eşittir iki kadın ilkesinin uygulanması
64-Kadının ailesinden izin almadan evlenmesinin yasaklanması
65-Zina edenin taşlanarak öldürülmesi
66-Zina ayetinin bir keçinin yemesiyle yok olduğu
67-Maymunların bile zina edenleri öldürdüğüne dair izahlar
68-Erkeklerin altın takmasının haram olması
69-Erkeklerin ipekli giysiler giymesinin haram olması
70-Yemekte altın, gümüş takımların kullanılmasının yasak oluşu
71-Heykel yasağı
72-Resim yasağı
73-Satrancın yasak oluşu
74-Müzik enstrümanları ve müzik ile ilgili yasaklar
75-Midye, karides gibi deniz ürünlerinin haramlaştırılması
76-At, eşek, vahşi hayvan etlerinin haramlaştırılması
77-Böbrek ve koç yumurtasının mekruh sınıfına sokulup, yenmesinin çirkin gösterilmesi
78-Sigaranın mekruh olması veya haramlaştırılması
79-Mekruh diye haramlardan ayrı yasaklar listesi ve üç mekruh eşittir bir haram izahı
80-Cinsel ilişkinin örtü altında olmasının gerekliliği
81-Eşlerin cinsel ilişki esnasında bile birbirlerinin cinsel organlarına bakamayacağı
82-Mastürbasyonun yasaklanması
83-Doğum kontrolünün yasaklanması
84-Yıkanırken bile kişinin cinsel organının açıkta olmaması gerektiği, meleklerden utanması gerektiği, peştemalle yıkanmak gerektiği
85-Erkeklerin sünnet olması
86-Kadınların sünnet olması
87-Sakal bırakmanın sevaplığı
88-Sakal kesmenin haram olması
89-Saçları ortadan ayırmada sünnet sevabı arama
90-Saçları yağlamanın sevaplığı
91-Saçlara, sakala kına yakmanın sevaplığı
92-Erkeklerin sürme çekmesinin sevaplığı
93-Yüzü koyun yatmanın şeytan işi olması
94-Yer yatağında yatmak
95-Sağ ayakla evden çıkmak, eve girmek, yatağa girmek
96-Sol ayakla tuvalet gibi pis yerlere girmek
97-Tuvalet temizliğinin suyla olmasını farzlaştırmak
98-Oturarak küçük tuvalet yapmak
99-Tuvaletin kıbleye karşı yapılmasının haram olması
100-Sol elle yenenleri şeytanın yemesi
101-Sarık sarmak
102-Misvak kullanmak
103-Cübbe giymek
104-Entari giymek
105-Şalvar giymek
106-Beyaz, yeşil, siyah renkli giysilerde sevap aramak
107-Sarı, kırmızı renkler giymemek
108-Hurma, kabak gibi yiyeceklerde sünnet sevabı aramak
109-Yemeği yer sofrasında yemek
110-Yemeği aynı kaptan yemek
111-Elle, üç parmakla yemek
112-Suyu üç yudumda içmek
113-Suyu oturarak içmek
114-Yemeğin bitiminde parmakları yalayarak temizlemede sünnet sevabı aramak
115-Alkollü koku sürmemek
116-Kolonya kullanmamak
117-Kara köpekleri öldürmek
118-Köpekleri eve sokmayı yasaklamak
119-Geceleri aynaları kapamak
120-Kuran’la veya Kuran’sız büyü yapmak
121-Muska yazmak, taşımak
122-Kuran’ı üfürük kitabı gibi kullanmak
123-Islık çalmanın şeytan işi olması
124-Tahtaya vurmaktan, nazar boncuğundan hayır beklemek
125-Falcıları, cincileri dindar hoca sanmak
126-Ramazan ve Kurban bayramları
127-Merdiven altından geçmemek, kara kediyi, kara köpeği uğursuz saymak, kurşun dökmek
128-Çamaşırı belli günlerde yıkamanın, cinsel ilişkiye belli günlerde girmenin gerekliliğini iddia etmek
129-Mevlit
130-Ölünün 7., 40., 52. günlerinde törenler yapmak
131-Kabir azabı ile ilgili hikayeler, kabir azabının kendisi
132-Sırat köprüsünün kıldan ince olduğu, kesilen kurban üzerinde sıratın geçileceği izahları
133-Üzerine idrar sıçratanın en çok kabir azabı çekecek kişi olması
134-Ölünün yerine oruç tutmak
135-Ölünün yerine Hacca gitmek, birisini göndermek
136-Ölünün arkasından ağlayınca ölüye azap olması
137-Kıyametin saati hakkında açıklamalar
138-Mehdi
139-Deccal
140-Dabbenin fil kulaklı, hınzır gözlü, öküz başlı olduğu
141-İsa’nın yeniden yeryüzüne geleceği
142-Yecüc ve Mecüc’ün Türkler olması
143-Irkçılık, Arap ırkını üstün görmek
144-Yecüc ve Mecüc’ün yerin altında bir karışlık adamlar olması
145-Kuran’da belirtilmeyen namaz vakitlerini farzlaştırmak
146-Kuran’da geçmeyen rekat sayılarını farzlaştırmak
147-Namazın yalnız Arapça kılınması gerektiğini iddia etmek
148-Namazı kadının kıldıramaması
149-Rüku ve secdede hep aynı şeyleri söylemenin gerekliliği
150-Fatiha Suresi’ni her rekatta okumayı farzlaştırmak
151-Namazdaki son oturuşu farzlaştırmak
152-Namazın farzı, sünneti, vacibi gibi ayrımlar listesi
153-Namazda el bağlama şeklini, ayakların kaç santim araklıklarla duracağını belirlemek
154-Orucu kasten bozanın iki ay kesintisiz oruç tutması gerektiğini söylemek
155-Teravih namazı, bayram namazı
156-Haccı birkaç güne sıkıştırıp insanları perişan etmek
157-Hacda şeytan taşlamak
158-Kurban bayramında kurban kesmek
159-Belli haramların Hacdan sonra başladığı düşüncesi
160-Zemzem suyunda, okunmuş şeker, tuz gibi maddelerde sevap aramak
161-Zekata 1/40’lık ölçü getirmek
162-Deveye, koyuna tarım ürünlerinin her birine ayrı ayrı zekat ölçüsü getirme
163-Abdesti, tuvaleti yapma dışında başka şeylerin de bozduğu iddiası
164-Boy abdestini cinsel ilişki dışında başka şeylerin bozduğu iddiası
165-Abdestin sırasını farzlaştırma
166-Abdestte ve boy abdestinde ağız burun çalkalamayı farzlaştırma
167-Abdestte ayağın topuklarla beraber yıkanması gerektiği
168-Boy abdestinde önce sağ, sonra sol tarafa üçer defa su dökmek gibi teferruatlar getirmek
169-Abdestin, boy abdestinin namaz dışında Kuran okumak için de mecbur tutulması
170-Boy abdestsiz atılan her adımda günah olması
171-Diş dolgusu olanların abdest ve boy abdestinin geçersiz olması
172-Dövmesi olanların abdestinin ve boy abdestinin geçersiz olması
173-Deprem ve selde ölenlerin şehit olması
174-Karın ağrısından ölenlerin şehit olması
175-Dünya’nın öküz ve balık üstünde olduğu
176-Depremin bu balığın sallanması sonucu olduğu
177-Ay’a gidilemeyeceği
178-Güneş’in batışının, Güneş’in secde etmek için kaybolması olarak açıklanması
179-Güneş ve Ay tutulmalarının, Güneş ve Ay’ın kulplu arabalarla çekilmeleri olarak tanımlanması
180-Boğa, aslan, kartal suretinde meleklerin var olduğu iddiası
181-Cebrail’in 600 kanadına ilişkin açıklamalar
182-Allah’ın Cennette baldırını açması
183-Allah’ın Peygamber’in sırtına dokunması
184-Allah’ın özel günlerde yeryüzüne inip, insanlarla tokalaşması
185-Allah’ın Peygamber’le sıkı bir pazarlık sonucu namazı elli vakitten, beş vakite indirmeye razı olduğu
186-Halifelik müessesesi
187-Saltanat, halkın siyasi otoriteye kullaştırılması
188-Cami imamı, müezzini gibi sınışar
189-Arap dilini Cennet dili, harflerini Cennet harfi diyerek kutsallaştırmak
190-Darül harp iddiasıyla terör yapmak
191-Darül harp iddiasıyla kendi dışındakileri soymak,haklarını çiğnemek
192-Namaz kılmayanı öldürmek veya dövmek
193-Orucu zorla tutturma, tutmayanı dövme
194-Makyajlı açık kadınları dövmek, makyajı yasaklamak
195-Müslümanlığı bırakanları öldürmek
196-Mezhebini değiştirenlere, bırakanlara sopa cezası uygulamak
197-Sırf ganimet için fetihlere kalkışmak
198-İçki içenleri dövmek
199-Baskıyla dini yaşatmak
200-Dinimize İslam dışında şeriat gibi, mezhep isimleri gibi isimler takma
-
Sayin Karahan,
Basligi "Bunlar dinde yok" yerine "Bunlar Islam'da yok" olarak acsaydiniz daha iyi olurdu diye dusunuyorum.
Bir de bunlarin Islam dininde olmadigini yazmissiniz. Cogunun olmamasi zaten mantikli gozukuyor. Fakat butun bunlari iddia icin kaynaginiz nedir? Neye dayanarak bunlarin olmadigini iddia ediyorsunuz?
Esenlikler,
Laus Deo.
-
Bir diğer başlık daha var hani: BUNLAR ....... VAR diye.
Sayın Karahan'dan rica etmeliyiz; önce yönetimden bu iki yazının başlığının değiştirilmesini istesin.
Çünkü daha başlık yanlış olunca içeriğin doğruluğu ya da yanlışlığı üzerinde nasıl bir görüş belirtebiliriz ki?
Başlık ne diyor? Kuran = Din.
Bu nasıl olabiliyor? Nasıl olabilir.
Şöyle: Olasıdır ki, Sayın Karahan burada "/" işareti kullanmak istemiş, yanlışlıkla "=" yazmış ve sonra bunun farkına varmamış.
Tamam o zaman... Düzeltilsin.
Düzeltilirse ne demek istiyor? "Bunlar Kuran'da ve dinde yok."
Kuran'da var mı yok mu, o kitabı baştan sona çok iyi bilen söylesin.
Aynı durum öteki başlık altındaki liste için de geçerli.
Ancak bir diğer yanlışlık Sayın Laus Deo'nun da işeret etmiş olduğu üzere burada bir de din ile İslâm dininin âdeta özdeşleştirilmiş olması.
Şimdi bu listeyi taramadan önce başlığın doğru olması gerek. Çünkü başka dinler de söz konusu olabilir. Sayın Karahan bir diğer başlık altındaki yazıları ile (onu ayrıca tartışıyoruz) her nedense din kavramıyla İslâm dini kavramını özdeşleştirmeye pek hevesli.
Olmaz ki.
Ben yaptım oldu dense bile olmaz.
Dolayısıyla şayet Sayın Karahan bu ve bunun hemen bitiişiğindeki diğer yazısının başlığını "Bunlar Kuran'da/İslâm dininde var/yok." biçiminde değiştirtecek olursa, ondan sonra o saydıklarının Kuran'da ya da İslâm dininde olup olmadığı konusunda bir şey söyleyelim, söylemek gerekiyorsa...
Aksi halde hiçbir şey söylemek gerekmiyor. Forumda boşuna yer kaplanmış oluyor.
-
Bu başlıkta "=" işareti kullanılması, İslam dininin ideal durumunu ifade etmeye çalışıyor sanırım. Yani İslamın tamamen Kuran öğretisiyle örtüşecek biçimde uygulandığı iddia ediliyorsa tamam.
Ben maddeleri ilk okuduğum zaman, bunun bir "dokundurma" olduğunu düşünmüştüm. Bu sebeple başlığı eleştirmek gerekiyorsa, önerim "Bunlar Kuran'da yok ama İslam'da var" şeklinde bir başlık önerebilirim.
İnanan birisi için kutsal kitaplar "Tanrı buyruklarıdır". Dinlerin de kendi kitaplarına birebir uygun yaşanması gerekir. Ama dinlerde malzeme insan olduğu için, teolojik değerlerden çok sosyolojik gerçekler öne çıkar. O zaman da kitaplar ile dinler arasında giderek büyüyen çatlaklar oluşur.
Algım yanlış olabilir ama, bu listeleri kim hazırladıysa, bu çatlakları vurgulamak istiyor gibime geldi benim.
Saygılarımla.
-
Sn Mustafa Kemal çok doğru bir yere işaret etmiş ''Bunlar Kur'an'da yok ama dinde var''.Yaşadığımız İslam ile Kur'an'daki İslam ın karşılaştırmasına dönüştürülebilir bu yazı aksi halde evet doğru der geçeriz..
Saygılar
-
Tartışmalara bu tarzda girmekten hiç hoşlanmam çünkü bunu doğru bulmam ama şimdi zorunlu görüyorum.
Bakınız: "Din" çok genel bir terimdir. İslâm dini tüm dinleri temsil etmez ve din ile eş anlamlı olarak kullanılamaz. Benim dinim başka olabilir.
Eğer Kuran'da olmayıp İslam dininde olan birtakım öğelerden söz ediliyorsa, bunlar için "Dinde var" denilemez; "İslâm dininde var." denilmesi gerekir.
Burada dehşetli bir kavram kullanımı yanlışlığı yapılıyor. Bu olamaz. Örneğin ben Hıristiyansam, bu "dinde olduğu" söylenenlerin tümüne karşı çıkabilirim benim dinimde olmayıp, İslâm'a özgü oldukları için. (Elbette henüz İslâm'ı mezheplerine ayırmadık. O da ayrı ama sonra gelecek bir konu.)
Önce bu yanlış yaklaşımlar giderilmeli ve düzeltmeler yapılmalı ki, ondan sonra bakalım, irdeleyelim var ve yok olanları, listelemede nelerin doğru nelerin yanlış olduğunu. (Belki de yanlış yoktur ama o aşamaya gelemedik ki.)
-
Sn. Adam haklı. Ben bütün kitaplar ve bu kitapların dinleri için yazmaya çalıştım aslında. Ama bir yerde aynı hatayı yapmışım, hemen düzeltiyorum.
Yazımı lütfen her kutsal kitap ve onun dini olarak dikkate alınız.
Kuran'da yok ama İslam'da var,
İncil'de yok ama Hristiyanlık'ta var,
Tevrat'ta yok ama Yahudilik'te var, vb. gibi.
Söylemeye çalıştığım buydu.
Saygılarımla.
-
Sayın Mustafa Kemal iyi güzel der ama o dedikleri de sadece ünlünmiş üç göksel dindir.
Hele işin içine Hıristiyanlık girince ortalık karmakarışık olur. Örneğin "Hangi İncil'den söz ediyorsunuz?" diye sorulmaya geçilebilir konu Hıristiyanlık olunca. Katolikler, Calvinist ve Lutherist Protestanlar ayrı ayrıdır. Amerika'da işin içine Mormunlar da girer. (Sakın azımsamayın.)
Göksellerin ötesinde ve onlardan çok daha yaygın olan amaü bizim Coğrafyamızdaki enderlikleri nedeniyle göz ardı ettiğimiz doğu dinleri ne olacak? Onların da kutsal kitapları var.
Demeye getirdiğim şu ki, burada tanımı çok belirgin olarak yapmak gerekir.
Bunu ise bence Sayın Karahan'ın yapması gerekir. Çünkü başlığı açan o. Ancak o da bildiimce birkaç gün ortalıklarda yok. Beklememiz gerek. Gelsin, düzeltsin bu işleri.
Yoksa sizin her tartışmaya girişmenizde ben itiraz edeceğim ister istemez.
-
Sayın Karahan gelip de bu konudaki açıklamasını yapana ve gerekli tanımları yerle yerine koyana dek bu başlık altında yazanlara anımsatmak dileğindeyim.
Önce tanımlar... Önce kavramlar... Konumuz nedir? Genel olarak dinler mi, teist dinler mi yoksa sadece İslâm dini mi?
Eğer sonuncusu ise bu yazıların tümü forumun ilgili bölümüne taşınsın lütfen.
Ondan sonra bakalım o listelerin neresi doğru neresi yanlış.
-
Başlık orjinal halinden değiştirilmiş sanırım birazda öz bozulmuş.Yeni başlık ile konuda yanlış olmuş.Bu bölümdekiler kurandada,dindede yok olmalı idi.Bu yazı islamdaki tanımlar için uygundur,herhangi bir başka inanç mensubunu bağlamaz,kavramlar yanlış anlaşılınca konuda bütünlüğünden kayıyor.Bu yazıdaki amacım kurana atfedilen cümlelerin var olup olmadığını belirtmekti.Gerçek ile hurafenin ayrımı yani.Yazının kaynağı hanif dostlar sitesi.Sn.Adam'ın söylediklerine katılıyorum,Kuranda var islamda yok denilemez.Kuranda olan islamdada vardır.
Diğer konudaki başlık ise bunun tam tersi olmalı idi.
-
Sayın Karahan'ın açıklaması ile buradaki "din" sözcüğünün "İslâm dini" anlamında alındığını anlamış bulunmaktayız.
Ne yazık ki kimileri herkesi kendisi gibi İslâm dinini yakından izleyen kişiler olarak düşünüyor.
Oysa bu hiç de öyle olmayabilir. Özellikle masonlar tüm dinlere aynı uzaklıktan bakar. Öyle olması gerekir. Burası da genel bir felsefi tartışma sitesi olmayıp özel olarak bir masonlar sitesi olduğuna göre bu bağlamda özen gösterilmesinin yararlı olacağı görüşündeyim.
Daha önce belirtmiştim. Kuran = İslâm dini de denilemez. Dolayısıyla bu başlıktaki = işareti bile yanlış konulmuş.
Bana bu ayrıntılara takıldığım için içerleyebilirsiniz. Olsun! İçerleyin. Ancak içerleyenlerin şunu bilmesinde yarar var: Bu ayrıntılar bilimsel ve düşünsel bakımdan bir gelişmiş ülke insanı ile gelişmekte olan ülke insanının farkını ortaya koyar. Biri titizdir öteki umursamaz. Öteki umursamazlığı ile bir türlü gelişmiş ülke insanının yakalayamamaktadır. Bu bağlamda bir virgülün yanlış kullanımı bile çok önemli olabilir.
Bütün bunların ötesinde Kuran'da ve İslâm dininde karşılaştırmalı olarak nelerin var olup nelerin olmadığını bu konuda bilenler tartışsın.
-
Sn.Adam
Daha önce belirtmiştim. Kuran = İslâm dini de denilemez. Dolayısıyla bu başlıktaki = işareti bile yanlış konulmuş.
Sizden alıntıladığım bu cümleye göre kuran =nedir sizce ?
Sitede pek çpk felsefi tartışma konuları var her tür konunun tartıştığımız bir çok yönünde sanırım felsefe hep olmuştur.Bir yönü ilede bu siteyi felsefik bir tartışma platformuna dönüştürüyor.
Masonların her dine eşit mesafede duruyor deyiminizde benim itiraz edip anlatmaya çalıştığım şeydi.Dinler terimi binlerce inanç sistemi böylesi bir yaradılışta olabilmesi mümkünmüdür,Yada bir yaratıcı yarattığı iddia edilen kullarının kafasını bu kadar karıştırırmı binlerce din birbiriyle çok az ortak yönü varsa tutarlı bir allahın varlığı sorgulanabilirmi.
İnandığın allahın kusursuzluğuna inanıpta daha ilk konuda bir sürü söylemle ortaya çıktı demek tutarsızlık gibi geliyor bana.Temel insan bozukluğudur benim anladığım dinler konusu.Bizler bozguncuyuz ve bozarız,işimize ne nasıl gelirse menfeatimize ne hoş görünüyorsa o doğrudur hep.O yüzden bu kadar çok dinin var olduğu gerçeğini ben insana bağlıyorum belki benim bu bakış açım tamda bu noktada farklı size göre.
Bu forumda sanırım dinsel ağırlıklı çok yazı paylaştım sn.adamın bu anlamda tepkisini çekmiş olabilirim.Bunu yapma nedenimde bazı terimlerin kullanılışına itirazım olduğundan tartışılsın istememdendi.
Bence bu konu güvenilir bir ilahiyatçı ,diyanet yada başka bir makama sorularakta netleştirilebir.Çünkü ben bunu yaptım.
Saygılar
-
Garipsediğim bir tartışmaya girişiyoruz gibime geliyor.
Kuran bence nedir?
Kuran ya da daha doğru bir deyişle Kuranıkerim bence tanımlanamaz. Buna "bence" diye bir yanıt verilemez. Hem öyle bir yanıt pek öznel olacağı için, doğruluğu hayli kuşkuyla karşılanabilir. Bunun tanımı vardır. Sözlüklerde ve ansiklopdilerde yazılıdır. Benim onların üzerine bir şey eklememe gerek yoktur.
Çok dinin varlığı elbette insana daha doğrusu birbirinden farklı coğrafyalarda birbirinden farklı kültürler oluşumuna bağlıdır. Sadece din değildir birbirinden farklı olan, birbirinden pek farklı coğrafyalarda. Bunun neden böyle olduğu ise toplum bilim kitaplarında yazılıdır. Benim onların üzerine bir şey eklemem gerekmez. Haddimi bilirim. Bilime güvenirim.
Bu forumda elbette isteyen dinsel alanda yazı ve görüşlerini paylaşabilir. Bu olanak bu sitenin kuruluş ve oluşturulma tarzında konmuştur. Ancak bundan yararlanılarak böyle bir iş yapılırken bunları okuyacak kişilere birtakım yanlış bilgiler verilmekteyse, hele yönlendirme söz konusu ise, eğer böyle bir tutum benim gibi konuyla aslında doğrudan ilgili olmasa da bir genel bilgi tutamı bulunanların dikkatini çekerse, elbette eleştirilecek hatta gerekirse karşı çıkılacaktır. Bu saygın forumu izleyenlerin bu forum kanalıyla yanlış bilgiler edinmemelerine çalışılacaktır. Yapılan budur.
Bu konu güvenilir bir ilâhiyatçı ya da diyanete değil, sosyoloji alanında kendini kanıtlamış güvenilir bir bilim adamına sorulmalıdır gerekirse. O güvenilir bilim adamlarının bu ve benzeri konuları enine boyuna irdeleyen çalışmaları, bunları derleyip toparlayarak yansıttıkları kitapları vardır. Gerekirse burada adları verilebilir; reklam sayılmaz. Çünkü ilâhiyatçılar ya da diyanet denilen kurum elemanları böyşle bir konuya öznel (sübjektif) bir tutumla bakar. Sonunda görüş belirtirler. Oysa bize nesnel (objektif) tutumla oluşmuş bilgi gereklidir. Görüş ise bilgi değildir.
Belki Sayın Karahan ile asıl bu noktada ayrılıyoruz. Benim beklediğim tutum bilimsel ve akılcıdır; varsayımsal ya da sezgisel değil.
-
Sayın Adam bu noktada size katılıyorum başımıza ne gelse bu son zamanlarda hep ilahıyatçıların fikirlerini belirtmelerinden geliyor. Gerçek bilgi veren yok. Saygılarımla.
-
Gerçek bilgi nedir acaba ilahiyatçılar o bilgiyi verince garipseriz bir tıp adamı verince yine hemen acabalı bir kurgu yaparız çünkü bilim adamıda olsa adı bilimde olsa kullanan insan olduğu sürece yanuılgı ve kandırmaca hep vardır güvenli bilgiyi ilahiyatçıların veremeyeceğini belirtiyorsunuzda diğer ilim adamlarının güvenli bilgi verdiğine nasıl kani olacağız.Yapmayın pozitif ayrımcılık var gibi geliyor bana ilahiyatçının konusu dindir tabiki o bilgiyi vermekle yükümlüdür ve vermelidir bir tıpçı yada arkeolog veremezki ilahiyat bilgilerini.
Lakin ilginç bir son cümle var ilahiyatçıların görüş belirtöeleriki belki o noktada problem vardır oradadada tıpkı hadislerdeki durum ortaya çıkıyor kime göre sorusu ya yaşar nuriye yada süleyman ateşe göre son bulur yaniş dayanak o.İnsani ve ruhsal vasıflarını bilmeden verdiği bilgileri sırf yaftası ilahiyatçı diye inanmalımıyız ya tam tersi olsa sırf prof.diye en güvenilirmi olur.Sıkıcı oldu tam bir paradox haline gelir bu yöntemle iş.
saygılar
-
Hurafeler !...
Kuran'da olmayan,zaman içinde İslam dininin içerirsine sızdırılmış,İslam dinini ve Kuran'ı istismar aracı haline getirmiş,inanalara dayatılan ve inanaların büyük çoğunluğu tarafından sorgusuz kabul edilen zırvalar.
Yukarıda sıralananlara eklenecek daha çok şey var ama söyleyeni aforoz ederler.
Samimi olanlara söylenebilecek tekşey,referans kaynağı olarak sadece Kuran'ı kabul edin ve Kuran'da okuduğunuz ayetlerde bahsedilenlerin simge olabileceğini gözardı etmeyin.
Saygılarımla
-
sevgili ceycet aramıza hoşgeldin tekrar seni görmek yazılarını okumak çok hoş,umarım daha sık olursun.
Sana sonuna kadar katılıyorum insanların hurafeleri çözmeden islam yada diğer dinlerle ilgili yaptıkları tüm saptamalar ya hatalı yada kadük olacak,bu forumda en muzdarip olduğum konu herşeyi ya islama ya kurana mal etmek ama insan gerçeğini hep es geçip unutmak.
saygılar
-
Teşekkür ederim sayın Karahan,umarım bundan sonra daha sık görüşürüz.
İslam dinine ve İslam'ı yaşadıklarını düşünenleri eleiştirmeye müsait, oldukça fazla malzeme mevcut.Malesef,bu durumdan Kuran'da nasibini alıyor.Nitekim mevcut öngörülerle okunan Kuran'dan birşey anlamak mümkün değil.
Kuran,hareket eder ve tamamen ezoterik bir metindir;dolayısıyla,sıradan bir metin gibi okuyanın faydalanması mümkün değildir.Buşekilde okunduğunda,bilimsel verilerle de çelişir.
Dolayısıyla,okunanların içrek anlamlarını keşfetmeye,gerçekte anlatılanı kavramaya çalışmak gerek,bu şekilde çalışanlar için iyi bir rehber olur.Her keşifte,Cebrail'in tebessümünü hissedilir hale gelir.
Saygılarımla
-
Sayın Ceycet kardeşim
Hurafeler !...
Kuran'da olmayan,zaman içinde İslam dininin içerirsine sızdırılmış,İslam dinini ve Kuran'ı istismar aracı haline getirmiş,inanalara dayatılan ve inanaların büyük çoğunluğu tarafından sorgusuz kabul edilen zırvalar.
Yazdığın eline sağlık öncelikle; % 100000000000000000 haklısın Sağ ve sol LOP'ları tam çalışmayanlara İTHAF ediyorum. Saygılar :'(
-
Ben bu konu üzerinde daha önce bir şey yazmıştım; bu konu benim alanım dışına çıktığı halde yazmıştım.
Bu konu benim alanım dışına çıkars ama şunu bilelim ki genel değerlendirmesi bakımından Masonluğun alanına girer.
"Nasıl olur da Masonluğun alanına girer? Masonlukta dinden konuşmak yasak değil mi?" demeyin. Masonluktaki o yasak ya da kısıtlamanın ne anlama geldiğini de anlamak gerek. Masonlukğun asal konusu insandır. Asal konusu böyle olunca insanın zihnini bir yana bırakıp bedeniyle mi ilgilenecek?
Sayın ceycekt bizi hayli zamandr yazılarından yoksun bırakmıştı. Dönüşü, bu forumu sürekli izleyen herkesi sevindirmiştir.
Onun bu başlıkta ilk dediğine katılırım da sonrasında farklı düşünebilirim.
Elbette konu İslâm dininde Kuran olunca onun hem ezoterik hem egzoterik daha doğrusu batınî ve zahirî iki ayrı yanı olduğunu söyleyenler, öyle değerlendirenler olmuştur.
Kimileri de bu dini tümüyle Kuran ile özdeşleştirme çabasındadır.
Ancak İslâm dininin tek bir bütün olmadığını, mezheplerinin bulunduğunu, Sünniliğin bunlardan enz doğrusu ve ötesi tek sayılamayacağını, Dahası bu dinin de yanı sıra tarikatlardının bulunduğunu göz ardı etmeyelim. Belki Kuran hepsinin birleştiği, ortak noktadır.
Bir dinin ya da mezhebin kendisi başka, kitabı başkadır.
Kitabı belli kişiler yazmıştır. Dini ise sonradan birtakım kişiler kendilerine özgü yorumlarını dogmalaştırarak oluşturmuştur. Bu bağlamda Hıristiyanlık en güzel ve apaçık örnektir ama İslâm dini başlangıçta Hıristiyanlıkta görülmüş olandan kendisini yalıtma yolunu tutmuşsa da, sonrasında o da bir başka bakımdan aynı uygulamanın içine düşmüştür. Bu günümüzde biyle sürmekte değil mi? Üstelik minyatür boyutlara bile inmekte değil mi? Bir kentte iki camiye ardı arkasına gidin; imamlara çok kritik aynı soruyu sorun; ikisi de size farklı bir fetva verir ve ikisi de idinin gereğinin öyle olduğunu söyler. Ötede Kuran var ama onların dediklerini Kuran'da bulanazsınız.
Bu nedenle Kuran'da farklı şeyler vardır, dinde farklı. Din = Kuran değildir. Kuran sadece o dinin kitabıdır ve indirildiği söylenen dönemden çok sonra birtakım kimselerce, başkalarından aktarılarak (naklen) kaleme alınmıştır.
Tevrat da öyle olduğundan sonradan Talmut'un yazılması gereği doğmuştur.
İnciller ise öylesine bambaşka bir olaydır k, dinsel bakımdan doğru dürüst bir şey getirmediğinden, bu dinin babaları(pederler) onlarla hiç bağlantısız bir dünya dogmanın icat edilmesi zorunluluğunu duymuştur.
Teist bir nitelik taşımayan, hele göksel olmayan dinler bu bakımdan çok daha tutarlı. Ancak konumuz o değil.
Müslüman olduğunu söyleyenlerden isteyen Kura'a inanır okuyup da anlayabiliyorsa, isteyen kendini İslâm din adamı ya da âlimi gibi gösterene...
Bence hepsinden önce kendini tanıyıp, kendine inansa çok daha iyi eder.
-
Sayın ADAM'a katılırım.Teist dinlerin tamamı,ruhban sınıfının manevraları sonucunda yozlaştırılmıştır.Kuran,İslam dininde mezhep ayrlığını telkin etmemiştir.Olagelen mezhep ayrılığı,tamamen siyasi gerekçelerle açıklanabilir.
Kuran,bireye hitap eden bir metindir,dolayısıyla siyasi gerekçelerle kullanılması saçmadır.Ama din kasapları,bu metnin açılımını kendi çıkarları doğrultusunda yorumlamaktadırlar.Buna sebep de malaesef inanan avamın cahilliğinden,Kuran'ın ilk telkini olan okuma eylemini gözardı ederek,söylenenlerle yetinmeyi kabul edişlerindendir.
Birey,kendini tanıma yolculuğunda kendine inanmak zorundadır.Nitekim,kendiside Tanrı'nın veya adına ne derseniz deyin, O üstün güçün bir parçasıdır.
Saygılarımla
-
sn.ceyceti şöyle tamamlamakta isterim kuranda herhangi bir metinde mezheplere bağlanın yada inanın gibide bir ifade yoktur olsa peygamberinde bir mezhebi olmalı idiki bu mümkün değil yozlaşmada aslında tam bu noktada başlar mezhep önderleri biz böyle duyduk yada biz böyle gördük ve öğrendik ile mezhep oluşturmuşlardır.Aslında kuran insandan neyi yapmasını ister yada allah kulundan ne ister sorusuna yol öğreten bir rehber kitaptır bunuda okuyup algılayıp anlayarak tatbik edecek olanda insandır.
Ne kadarını anladık ta yapıyoruz hep problem burda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak garip bir huy.
Sanırım bağnazlık sadece dinde yok din ile ilgili konuşanların haricinde de bir sürü bağnazlık örneği dolu dünya .
saygılar
-
bugün kendimi toplu ibadet esnasında senkronu bozan acemi mümin gibi hissediyorum.
bu yüzden çok değerli bir katkıda bulunmak istiyorum
ben de jedi olacağım günün hayaliyle yanıp tutuşuyorum. hiçbir açıklaması kanıtı yok sadece hissediyorum. master yoda ol diyecek olacağız. o zaman gönül gözü kapalı , şirk koşan iblisler ışın kılıcımızın önünde diz çökecek. hiç şüphesiz ki onlar ışın kılıcını reddedecekler diye buyurdu usta. /anakin skywalker 29,3
-
Kutsal Kitapta bunlara yer olmadığı açık. Peki Dinde yok mu ? :) Günümüz İslam dininde fazlası var. İşin tuhafı, fanatizmin kör ettiği bu 'inanç' lar gayet emin bir şekilde ifşa ediliyor. Kısacası, 'rayından çıkmıştır yaşamak.'
-
Bunların İslam'da olmadığını şu şekilde savunabilir.
1- Hadisler, Hz. Muhammet hayattayken hiçbir yere yazılmamıştır. Hatta 4 halife devrinde de yazılmamıştır. Hadisler içerisinde en güvenilir Buhari'nin hadisleridir. Buhari de 810 yılında doğmuştur. Yani yaklaşık olarak 200-250 yıl sonra bunlar toplanmıştır. Bu da en iyi ihtimalle 3 nesil eder. Yani bu hadisleri yazdıranların dedelerinin dedeleri sahabeymiş. Onlar duymuş bunları, kulaktan kulağa 200*250 yıl sonra nasıl doğru kalırlar takdirinize sunuyorum.
2- Büyük 4 mezhep imamlarından hiç birisi de sahabe değildi. Dördü de 800'lü yıllarda doğmuştur. Aynı şekilde en az 3 kuşak üstü sahabe idi. Düşününce peygamber döneminde gerek olamayan, 4 halife döneminde gerek olmayan mezhepler 200-250 yıl sonra çıkmış. Mezhep imamlarının söylediklerine ne kadar güvenebiliriz?
Saygılarımla
-
Bunların İslam'da olmadığını şu şekilde savunabilir.
1- Hadisler, Hz. Muhammet hayattayken hiçbir yere yazılmamıştır. Hatta 4 halife devrinde de yazılmamıştır. Hadisler içerisinde en güvenilir Buhari'nin hadisleridir. Buhari de 810 yılında doğmuştur. Yani yaklaşık olarak 200-250 yıl sonra bunlar toplanmıştır. Bu da en iyi ihtimalle 3 nesil eder. Yani bu hadisleri yazdıranların dedelerinin dedeleri sahabeymiş. Onlar duymuş bunları, kulaktan kulağa 200*250 yıl sonra nasıl doğru kalırlar takdirinize sunuyorum.
2- Büyük 4 mezhep imamlarından hiç birisi de sahabe değildi. Dördü de 800'lü yıllarda doğmuştur. Aynı şekilde en az 3 kuşak üstü sahabe idi. Düşününce peygamber döneminde gerek olamayan, 4 halife döneminde gerek olmayan mezhepler 200-250 yıl sonra çıkmış. Mezhep imamlarının söylediklerine ne kadar güvenebiliriz?
Saygılarımla
İş bu matematiksel verilere göre doğrudur.Lakin bu hesabın şaşar tarafı vardır muhakkaki,mesela mezhep liderlerinin neyi yanlış söylediklerine örnek verilerek anlatılırsa daha hoş olur.Mezheplerin gerekli olması mantığınız doğrudur ama hep içtihaddi meselelerdir bunlar uygulamalardan kaynaklanan problemler.
-
Doğru matematiksel hesaplardır, peygamberin ölümünden 200-250 yıl sonra yazılan iki ciltlik hadis kitabının içindekilerin doğru olması çok zor. Yani kağıt bile yok, ceylan derisine falan yazıyorlar. İki cildi de birileri doğru olarak yazacak, 200 yıl sonrasına aktırılacak, inanması ne kadar güç değil mi? Bir de hadisle ilgilenen kişilerden bunu dinleyin, yazılma kısmı çok az, çoğu kulaktan kulağa gelmiş.
Saygılarımla
-
Bugün gelinen nokta da,malesef İslam dininin yerleşik kurallarıyla,Kuran'ı birebir örtüştürmek olası görünmüyor.
Mezheplerin,dolayısyla tarikatların türemesinin gerekçesi tamamen siyasidir.
Hadislerin neredeyse %99 u uydurmadır.Ulemanın ortak kanısı 50 civarında hadisle sınırlıdır.Oysa yayınlanan birbuçuk milyon civarında hadis vardır.
Hadislerin içinde,Kuran'la örtüşenlere itiraz etmenin bir faydası olmaz;ancak,aklın ve Kuran'ın telkinlerine uymayan hadisleri kaldırıp atınız.
İslam dinin'de bukadar mezhep,tarikat,hadis,dogma ve hurafe bulunmasının nedeni,cehaletten başka birşeyle açıklanamaz.
İslam dininin gereklerini dosdoğru öğrenmek isteyenler için tek referans kaynağı olan Kuran'ı Kerim ortadadır.Açın,okuyun,üzerinde düşünün,yorumlayın ve bunu zamanla tekrarlayın.Çünkü,Kur'an algı yetisinin gelişmesiyle orantılı olarak hareket eden bir kitaptır.
Saygılarımla
-
Hadisler çok problemli bir konu ,bir çok yöndende inanmak sakıncalıdır.Hatta dini bağnazlık ve yobazlık sınırına getşiren zorlama hadisler vardır ki bu forumda çok değinildi bu hadislere ne akıl nede bilimsel bir doğruluğu vardır,ama inananda çoktur.Yalnız şurada yanılıyorsunuz hadis yazımı 200/250 yıl sonra başlamamıştır ,hem peygamber zamanında hemde 4 halife zamanında bile hep yazılmıştır,buhari bu hadisleri ayıklamıştır sadece yani bir nevi iznik konsilinde toplanan papazların yaptığı iş gibi anlayın olayı.Şu hadis akla yatkındır şu değildir gibi ayıklanmış hadisler buharinin yaptığı budur var olan hadisleri derlemiştir.
-
Sayın karahan'ın yaptığı vurgu doğrudur.
-
"Bunlar Kuran'da/İslâm dininde var/yok."
Konu başlığım doğru vurgulanabilsin diye sn.adam'ında haklı isteği üzerine değiştirilmişitr.
"Bunlar Kuran'da/İslâm dininde var/yok."
-
HADİSLER DİNİN ASLİ KAYNAĞI OLSAYDI DİNİMİZ EKSİK OLURDU :
zaten bunun doğru olduğunu düşünürsek durum daha da korkunçtur.Müslim sahih olan, yani kesin doğru olduğu kanaatine vardığı her hadisi kitabına almadığını söyler( Müslim, 1. cilt, sayfa 28 ) Müslim'in mantığına göre hadisler Dinin kaynağıdır, fakat kendisi her doğru bildiği hadisi kitabına almaz.yani bu mantığa göre dinimiz eksik olur. Müslim'in atladığı bir hadisi , başka birinin atlamadığının garantisi olmadığına göre , gelenekçi mantık kendi kendini eksik ilan eden bu izahı kaynaklarında taşımaktadır. hadisler Dinin kaynağıdır diyen Buhari 600 bin hadis bilip 7 bin kadarını ( tekrarlarıyla birlikte 9082 hadis) yani % 1' ini kitabında yazmıştır. geriye kalan % 99' u ise bunlara ihtiyacımız olmadığına veya bunların güvenilir olmadıklarına kanaat getirip kitabına almamıştır. eğer hadisler Dinin kaynağı olsalardı biz tamamen Buhari' nin insafına ve seçme yeteneğine kalmış olacaktık.eğer hadisler Dinin gerekli asli kaynağı olsaydı, % 99' luk kesimde , gerekli olan hadisin olmaması imkansız olduğuna göre , hadisleri Dinin asli kaynağı kabul eden zihniyete bakarsak Dinimiz geri dönülemeyecek ve düzeltilemeyecek şekilde eksik olurdu. Buhari öldüğüne ve bize ulaştırmadığı , yazmadığı % 99'luk kesimi bildiği iddiasında bulunan kimse olmadığına göre biz eksik bir Dinin bağlıları olmuş olurduk. Buhari'nin 600 bin hadis bildiği iddiasını ele alalım.Buhari'nin hayatında hiçbir iş yapmadığını , hiç uyumadığını ve her hadisin doğruluğunu, nakil zincirinin sağlamlığını anlamak için her hadise 2 saat ayırdığını düşünelim.sırf bu süre 130 yıldan fazladır.oysa bazen bir hadisin sağlamlığını anlamak için günlerce seyahat edildiği iddiasını düşünürsek, Buhari' nin bildiği tüm hadislerin doğruluğunu test etmesi binlerce yıla bile sığmazdı. kısacası Buhari'nin ve diğer hadisçilerin bildikleri tüm hadislerin sağlamlığını test edip, içinden en sağlamlarını seçtikleri iddiası akıl dışıdır.
Kur'an başı sonu belli bir kaynaktır.oysa hadiste insanlar : '' Bir tane duydum '' , '' bir tane de şu var '' diyerek hadisleri çoğaltmışlardır.hadislerin içine çok uydurma girmesinin en büyük sebeplerinden biri hadislerin başı ve sonu belirsiz bir kaynak oluşudur.farkında olarak veya olmayarak bizi eksik, belirsiz ve çelişkili bir Dine mensubmuşuz gibi gösterenlerin, Peygambere fatura ederek Kur'an'ın önüne koyduğu uydurma hadisleri atalım ki, Kur'an'ın aydınlık mesajı ortaya çıksın ve çelişkisiz, tastamam Dinimizin biricik asli kaynağı olarak bizi aydınlatsın.
-
Sn.ADAM gibi benim de çok uzmanlık alanım olmamasına rağmen değinilmediği sebebi ile şu hususlara değinilmekte yarar görmekteyim.Kur'an ve Müslümanlık birbirine eşitlenebilir.Kur'an ve İslam ise eşitlenemez.İslam hak kabul edilen kutsal kitaplardan her hangi birine inan ve o doğrultuda yönelmiş kişi için geçerli iken,müslüman olmak Allahın varlığına birliğine ve Hz Muhammedin onun elçisi olduğuna inanmayı müslümanlık için şart koşar. Bu hususa dikkat çekmek isteme sebebim müslümanlık ile islam aynı kavram gibi gözükse de birinin Kur'an ile oluşan diğerinin ise tüm illahi kitaplar ile birike gelen bir kavram olduğudur. Anlatabilmiş olma dileği ile
Sağlıcakla..
-
Sayın karahan doğru söyler de uydurma hadisler ne şekilde, kimler tarafından ayıklanabilecek ki sahih hadisleri görebilelim. 1400 küsür yıldır ne yazık ki hurafe dinin önüne geçmiştir. Bu bence çok acı bir durumdur. Düşünebiliyor musunuz ? inandığı dini 1400 yıdır öğrenemeyen bir kitle!, çok esef verici çoook.
Saygılar-sevgiler.
-
Sevgili alsah dostum ve abim haklisin zor. Lakin gecen sene sahaf fuarinda enteresan bir kitap buldum 1958basim yili yesil ve cilt bezli yazari Abdulbaki golpinarli hz.muhammedin sahih 1000 hadisi isimli bir kitabi var okuhjnca anlasiliyor uyfurma olmadigi.
karshan
-
Her sene oruç tutarlar ,hala orucu bozan şeyleri öğrenememişler sorarlar .kuranı mı öğrenecekler yapmayın ya..
Birde yeni adet çıktı iktidara yaranmak için yeni hadisler türetiliyor.inandırmak istediklerine inananlar tayfası .
Kitap ehli yok artık,hurafe ve cehalletin din tüccarlığı var .
-
Rum 32; Din anlayışları parça parça olup ve cemaatlere bölünenlerden olmayın.
.Dindar bir toplum ama din kitabını bile okumamışlar ....
-
Elestirinizde haklisiniz lakin bunu genelle yaydiginizda sahih bilgi edinmek cok zor