Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: ADAM OLMAK - 5  (Okunma sayısı 4204 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 21, 2009, 01:07:09 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


DÜŞÜNMEK AMA NİÇİN?

Bu bölümde yazar baştan sona düşünce özgürlüğü ile özgür düşünce kavramları üzerinde duruyor. Tanımlar veriyor, tarihçe anlatıyor, karşılaştırmalar, yorumlar yapıyor.

Şöyle bir paragraf:


Bir insanın, hiçbir etki, baskı ve koşullandırma altında olmadan, salt kendi istem ve buyrultusuyla serbestçe düşünebilmesine “düşünme özgürlüğü” deniyor.

Düşünme özgürlüğünü verimli bir biçimde kullanan insan özgür düşüncesini oluşturur.

Tarih boyunca her insanın düşünmede özgür olduğu, hiçbir gücün bunu engelleyemeyeceği söylenmiş, «İnsan, doğal olarak, istediğini düşünmekten, düşüncelerini açığa vurmadığı sürece alıkonulamaz.» denmiştir.

Acaba gerçekten de öyle mi?


Bu görüşüyle düşünme özgürlüğünün etkilenebileceği, hatta sınırlandırılabileceğini açıkça değil ama dilin arkasında saklı olarak belirtiyor. Eğer kişinin açıklayacağı düşünceler birtakım kimselerce beğenilmez ya da uygun görülmezse, onun bundan böyle istediğini istediği gibi düşünmesine engel olunabileceğini vurguluyor.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 21, 2009, 01:24:44 ös
Yanıtla #1


Bu görüşüyle düşünme özgürlüğünün etkilenebileceği, hatta sınırlandırılabileceğini açıkça değil ama dilin arkasında saklı olarak belirtiyor. Eğer kişinin açıklayacağı düşünceler birtakım kimselerce beğenilmez ya da uygun görülmezse, onun bundan böyle istediğini istediği gibi düşünmesine engel olunabileceğini vurguluyor.


Bu, gerçekten çok önemli bir Görüş. Buna tamamen katılıyorum. Elbette kişi özgür irade kapsamında görüşlerini ya da fikirlerini, inancını vs.vs. sunabilir ancak başkalarını önemli derecede rahatsız etmemek koşuluyla ve kaydıyla...

Ancak >Peygamberlerimizin yaşadığı Gerçeklik gözönünde bulundurulduğunda misal olarak Sayın Adam'ın Görüşlerinin belirtilmesi benim açımdan bir sorun yok ama tamamen art niyet taşıyan ve negatif eğilimleri olan kötü amaçlar peşinde koşan kimselerce hoşgörülmediği için bu durumda yapılması gereken en mantıklısı ne diye düşünebiliriz? 

Acaba Sayın Adam'ın Görüşleri ve Düşünceleri gözönüne alındığında eğer Insanlığın Gelişimi için bir yarar sağlıyorsa kusura bakılmasın ama Sayın Adam'ın bulunmadığı ya da Görüşlerini ifade edemeyeceği ortamlarda da ben yokum derim. Çünkü ne pahasına olursa olsun Insanlığın yıkımı zaten u sürece gelene kadar Aydınlarımızın kendilerini bir türlü ifade edemediği gerici ve yozlaşmış bilinçlerin çokluğu nedeniyle istedikleri gibi davranma serbestliği tanınan süreci çok ama çok gerilerde bıraktık ve şuanda sadece önümüze bakıyor ve geçmişte yapılan but ür iğrençliklerin ( affedersiniz o kadar çok bilgisizliğin ve bilinçsizliğin, gericiliğin kötü yönünü görüp farkettiğim için maalesef bazan böyle ağır konuşabiliyorum, Ortamda bulunanlara karşı Saygılarımı sunuyor ve beni mazur görmelerini rica ediyorum ) bir daha tekrarlanmaması adına bu sefer de maalesef kötü emelli olanların gelinmesi gereken safhadan hızla uzaklaştırılması adına artık Önemli ve Aydın Kişilere - kendimiz için, Insanlık için- Dünyamız için - öncelik tanınmalı ve her söyledikleri her Söz itibariyle de artık Baş tacı yapma zamanıdır.

Ben böyle düşünüyorum, aksini düşünenenlere ama Mantıklı irdelemeler yapanlara, yapabilenlere Saygım her daim Sonsuzdur diyorum..

« Son Düzenleme: Kasım 18, 2014, 05:48:53 ös Gönderen: ADAM »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Kasım 18, 2014, 04:15:49 ös
Yanıtla #2


Bu görüşüyle düşünme özgürlüğünün etkilenebileceği, hatta sınırlandırılabileceğini açıkça değil ama dilin arkasında saklı olarak belirtiyor. Eğer kişinin açıklayacağı düşünceler birtakım kimselerce beğenilmez ya da uygun görülmezse, onun bundan böyle istediğini istediği gibi düşünmesine engel olunabileceğini vurguluyor.

Bu, gerçekten çok önemli bir Görüş. Buna tamamen katılıyorum. Elbette kişi özgür irade kapsamında görüşlerini ya da fikirlerini, inancını vs.vs. sunabilir ancak başkalarını önemli derecede rahatsız etmemek koşuluyla ve kaydıyla...

Üzerinden çok uzun yıllar geçmiş ancak, konu hakkında bir iki kelime de ben etmek isterim. Öncelikle Sayın ADAM'ın bahsettiği haliyle, çok da gizli bir tehdit olmadığını düşünüyorum. Evet bir tehdit var ve bu çok açık bir şekilde ifade edilmiş. Aba altından sopa göstermek, deyimi bile hafif kalabilir...

İnsanların düşüncelerini rahatsız edici bulanlara dikkat edildiğinde, o anda iktidara sahip olanlar görülebilir. Kendi mevcudiyetlerini tehlikeye sokacak herhangi bir düşünceye, fraksiyona yada adı her ne ise o'na karşı gösterilen tahammülsüz tutumun altında bu neden yatmaktadır.

« Son Düzenleme: Kasım 18, 2014, 05:46:46 ös Gönderen: ADAM »
Vazife karşılığı olmayan hak mevcut değildir!
Mustafa Kemal ATATÜRK


Kasım 18, 2014, 05:48:25 ös
Yanıtla #3
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Hayli eskide kalmış bir tartışma bu... O tarihten bu yana anlamını yitirmiş bile olabilir. Belki kitabın aslından tamamı okunsa bir anlam kazanabilir.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 19, 2014, 10:18:00 ös
Yanıtla #4
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 512
  • Cinsiyet: Bay

Düşünce özgürlüğü arttıkça,özgür düşünceler daha çok artacaktır.Şahsen ben düşüncelerimde tam anlamıyla özgür olabildiğimi düşünmüyorum.Çünkü kolay değil,uğraşmak gerek.(benim açımdan)

Yaramaz çocuklara sahip olanların sık karşılaştığı bir durumdan bahsetmek istiyorum.Örneğin;bir misafirlikte çocuğunuz yaramazlık yaptığında,sizden çocuğunuza kızmanız beklenir.Bu beklentinin doğru veya yanlış olması ayrı bir konu.Siz beklentiye uyarsanız ve o an içinde bulunduğunuz ortamın düşüncesine sahip olup,çocuğunuza kızarak gerekli takdiri kazanabilirsiniz fakat düşünce özgürlüğünüzü kaybedersiniz.Peki ya çocuğunuza kızmak istemiyorsunuz.(Bu ise özgür düşünceniz)Bu sefer o an içinde bulunduğunuz ortamdaki kişiler  samimiyet ve açıkyürekliliğine dayanarak size ‘’ne kadar rahatsın,çocuğuna bir-iki laf söyleyemiyorsun’’ diyebilecektir.Samimiyet ve açıkyürekli değilse bile bu izlenimi görememek zor olmasa gerek.Yaramaz çocuğun yanına geçip birlikte yaramazlık yaptığınızda karşınızdaki küçük beden oldukça ciddi yaklaşımlarda bulunabilir.Çünkü yaramazlık onun hakkıdır ve sen neden yapıyorsun sorusunu sorabilir...Ben çocuğum yaramazlık yaptığında onunla yaramazlık yapmayı tercih ederim.Çünkü yaramazlığı beş dakika yaptıktan sonra sevgiyi-ilgiyi alır ve yaramazlık yapmamasını söylediğimde bir süre yaramaz davranışlarına son verir.Fakat sert tepki gösterildiğinde bulunduğu ortamın güvencesiyle söz dinlemeyebilir,daha büyük yaramazlıkları hazırlayabilir.Şimdi böyle bir ortam içerisinde özellikle fazla samimi olmadığınız bir misafirlikte,çocuğunuzla birlikte yaramazlık yaptığınızda ‘’delinin zoruna bak çocuğunun yaramazlığının sebebi belli oldu’’ düşüncesi belirir.İşte bu durumda özgür düşünceyi ‘’ düşüncelerini açığa vurmadığı sürece alıkonulamaz.’’ cümlesindeki gibi açığa vurmamak gerekebilir. 

Şahsi görüşüm olmakla birlikte yaramaz çocukların daha özgür düşünceye sahip olduğunu düşünüyorum.Yaramaz çocuklar biraz daha dağınıktır diğer çocuklara göre ama yaramaz çocuğun kendi eliyle yapmış olduğu en küçük bir oyunu bozduğunuzda, size kızar ve neden bozuyorsun sorusunu muhakkak sorar.Daha ileri gidip fiziksel zarar vermeye çalışıyorsa durdurmak gerekebilir.Fiziksel tepkiye ihtiyaç duymadan size kızabiliyor ise bu saygısızlık değil,hakkını aramaktır.Özgür bir davranıştır.Uslu olan çocuklar ise genelde bu durum karşısında ağlama,küsme gibi davranışlar sergiler. Bu davranışlar aile terbiyesi adı altında, iyi bir çocuk yetiştirmek için düşünceleri kısıtlama ile oluşur.Genelde istenilerek yapılmayan bu kısıtlama,küçüklüğünden bu yana çocuğa gösterilen fazla sevgiden oluşabilir.Her istediğini yapma,ağladığında karşısında ezilip büzülerek hemen gönlünü almalar gibi birçok neden bu duruma sebep olabilir.

Uzmanlar çocuklarda kişiliğin 7 yaşına kadar tamamlandığını söylemektedir.Bu konuda tam bir araştırma yapmadım fakat bu ifade doğru ise özgür düşünce sahibi olmalarında bu yaşın önemi büyüktür.

Özgür düşünceyi kısıtlamaya yönelik  davranışlar ile hayatımızın her dakikasında karşılaşmamız mümkündür.Bu kısıtlamaların birçoğu söz ile uygulanmaz.Söz ile uygulananlar genelde yasalar ve gelenekler olup,söz ile uygulanmayan kısıtlamalar ise genelde sevgi,saygı ve heyecan gibi duyguların arkasında gizlenir.

Aile büyüğünün doğru/yanlış düşündüğü bir düşünceye,yaşça büyük olmasından dolayı kendisine duyduğunuz saygı,sevgi ve tecrübesinden ötürü doğru/yanlış düşündüğü bu düşünceye sizde bağlı kalabilirsiniz.Eğer bu durumda özgür bir düşünceye sahipseniz düşüncenizi dile dökmediğinizde yine  ’’ «İnsan, doğal olarak, istediğini düşünmekten, düşüncelerini açığa vurmadığı sürece alıkonulamaz.» denmiştir.’’bu sözün doğruluğunu görmüş olursunuz.

Farkındalık,(kendini bilme) bize bu konuda da yarar sağlayacaktır.Nihayetinde özgür düşünce herkesten farklı düşünce olarak algılanmamalıdır.Başka kişiler ile aynı düşüncelere sahip olunabilir ama bu düşünceye gerçekten sahip olmamız gerekmektedir.Toplumsal  davranışlar ve duygularımıza kapılmadan akıl yoluyla ‘özgür düşünce anlayışına sahip olmak dileğiyle...
Görmek, varlığın yükselişidir.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
4076 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2009, 12:47:15 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
3337 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2009, 12:28:52 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
3087 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2009, 12:37:51 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
3401 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2009, 12:46:11 ös
Gönderen: Prenses Isabella
3 Yanıt
3774 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2009, 02:39:47 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
4131 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 22, 2009, 10:38:25 öö
Gönderen: Prenses Isabella
ADAM OLMAK - 8

Başlatan ADAM « 1 2 » Adam Olmak

12 Yanıt
6595 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 18, 2014, 07:46:32 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2650 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 12, 2016, 04:42:34 öö
Gönderen: Risus
0 Yanıt
2372 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 12, 2016, 04:48:02 öö
Gönderen: Risus
2 Yanıt
3484 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 13, 2016, 01:18:56 öö
Gönderen: Risus