Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Ne Degildir? => Diger => Konuyu başlatan: Caliper - Mayıs 30, 2014, 12:41:07 öö

Başlık: Baron von Sebottendorf ve Thule Örgütü 2
Gönderen: Caliper - Mayıs 30, 2014, 12:41:07 öö
Baron von Sebottendorf’un Ezoterik Bağlantıları

İlk bölümü yazmak gerçekten kolaydı. Hemen hemen her kaynak aynı bilgileri içeriyordu. Bu bölümde ise, 2. Dünya Savaşı’nın düşünsel bazda fitilini ateşleyen, Nazi Partisi’ni kuran Thule Örgütü’nden ve bu örgütün kurucusu Baron von Sebottendorf’un ezoterik bağlantılarından söz edeceğim için, elimde bulunan kaynaklardaki bilgiler arasında farklılıklar mevcut. Öncelikle elimdeki kaynaklarda benzer olan bilgileri aktarıp, çelişkiler olan bilgileri ise, bu çelişkileri belirtip yazmaya çalışacağım.

Baron von Sebottendorf’un 1909 yılında İstanbul’da Baron Heinrich von Sebettendorf tarafından evlat edinildikten sonra bu ismi aldığını bir önceki bölümde yazmıştım. “Sebettendorf” iki kelimeden oluşan bir sözcüktür; Satürn ve köylü. Satürn, kadimlerin yedi gezegeninden birisidir ve Binah Sefirası’na karşılık gelir, Hurufilik’te ise “Lam” harfine karşılık gelir. Ezoterizmle bu kadar yakından ilgilenen birisinin, 34 yaşında bu soyadını alması acaba tesadüf müdür merak etmişimdir, fakat hiçbir kaynakta bununla ilgili bir açıklama bulamadım.

Sebettendorf 1900 yılında Kahire’ye ayak bastığı an, İslam gizemciliği ilgisini çekmişti. Mevlevi dervişleriyle, Bedeviye tarikatına bağlı Sufilerle tanışmıştı. Bursa’da ise Pınarbaşı’nda bulunan tekkeye gitmiş, bu tekkenin şeyhleriyle tanışmış ve ayinlerine katılmıştı. Yazdığı kitaplarda, gizemciliği Bektaşilerden öğrendiğini yazsa da Bektaşi dervişleriyle olan ilişkileri konusunda ketum davranıyordu. Sebettendorf’un bir Bektaşiden “tiğ-bend” aldığını söylemesi ve sonraları Bektaşi-Miszellen isimli bir makalede, Bektaşiliğe ait inisiye töreninden bahsetmesi, bu tarikata kabul edildiğini göstermektedir.

Sebettendorf’un İslam gizemciliğinden nasıl etkilendiğini “Hitler Gelmeden Önce” adlı kitabındaki şu cümlesinden anlayabiliriz: “İslam statik bir din değildir, tam tersine, Hıristiyanlığa kıyasla daha fazla diriliğe sahiptir”. Aynı kitabında, özellikle Sufizm olmak üzere, ezoterik geleneğin en saf Kadim Bilgelik akımını koruduğunu ve Gül Haç, simyacılar ve Ortaçağ’ın gerçek Masonları aracılığı ile Avrupa okültizmini beslediğini yazdı.

Ayrıca, İslami mistisizm hareketinin kendisine bir misyon yüklediğini şu sözlerle ifade ediyordu: “Gizli Müslüman Üstatlar beni, ileri seviyede maji sırları ve kadim doğu gizemlere inisiyasyonuyla Almanya’yı aydınlatmakla görevlendirdiler.

Bursa’da Selanikli Yahudi ve Mason olan ve eski el yazmalarını toplayan, Termudi’den Kabala, simya ve Gül Haçı öğrendiğini ve Termudi ölünce kütüphanesini Sebettendorf’a bağışladığını bir önceki bölümde anlatmıştım. Sebettendorf’u Masonlukla tanıştıranların da Termudiler olduğu söylenir. Bursa’da Memfis Riti’ne ait bir locada tekris olduğu söylense de, o dönemde Bursa kayıtlı böyle bir loca yoktur. Fakat o dönem Osmanlı’daki Masonların yapılanmasına baktığımız zaman, hevesli kişiler tarafından kurulan ve hiçbir yere bağlı olmayan “bağımsız locaların” olduğunu görmekteyiz. Sebettendorf’un kitaplarında ve yazılarında Masonluktan sıklıkla bahsetmesi, Doğu ve Batı Masonluğunu karşılaştıracak kadar bilgiye sahip olması, bu bağımsız localardan birisinde tekris edildiği düşüncesine ağırlık kazandırmaktadır.

Sebettendorf’un Masonlar ile gerçek ilişkisini belirlemek zordur. Masonluk anlayışı, İslami Sufi Tasavvufu, simya, astroloji ve Gül Haç unsurlarını içermektedir. Türk Masonluğu ile olağan Masonluk arasında şu şekilde bir ayrım yapmıştır: “Doğu Masonluğu, halen 1717 Anayasası ile doğru yoldan sapan Modern Masonluk tarafından unutulan, kadim bilgelik öğretilerini muhafaza etmektedir.” “Biz dünyamızı halkın bir eseri olarak görmekteyiz, Masonlar ise onu şartların ürünü olarak görmektedir”.

Kendi kitaplarından birinde, Türkiye’nin modernleşmesi için, Jön Türklerin ve Masonların savunduğunun aksine, Batı kültürünü Türkiye’ye taşımaktansa, Doğu kültürünün Avrupa’ya taşınması gerektiğini belirtmiştir.

Sebettendorf’a göre, Osmanlı Masonları, hem Bektaşilik hem de Masonluk geleneğinin sentezini yapıyorlardı.

Baron von Sebettendorf’un İstanbul’da Gül Haç Örgütü’de katıldığından söz edilmektedir.

Sebettendorf’un esas ezoterik örgütü, kendi kurduğu Thule’dir. Bu örgütten de bir sonraki bölümde bahsedeceğim.
Başlık: Ynt: Baron von Sebottendorf ve Thule Örgütü 2
Gönderen: Caliper - Mayıs 30, 2014, 11:22:47 öö
3. bölüme başlamadan, Sayın ADAM’ın uyarılarını dikkate alarak belirtmek istediğim birkaç husus var. Öncelikle yaptığım hatalardan bahsetmem gerekir sanırsam: ilki Baron von Sebottendorf’un doğum tarihiyle ilgili. Daha önce düzeltmiştim fakat yinelemekte fayda görüyorum; 1975 değil 1875’tir. İkinci hatam; “Sebottendorf” yerine  “Sebettendorf” yazmamdır.

Belirtmek istediğim ikinci husus kaynaklar konusudur. Paylaşım dizisini bitirdikten sonra kaynaklarımı belirtmeyi planlıyordum fakat 3. Bölüme başlamadan belirtmem herhalde daha uygun olacaktır. Bu paylaşım dizisinde kullandığım asıl kaynak Baron von Sebottendorf’un 1924 yılında yazdığı “Eski Türk Masonlarının Uygulamaları, Simya Sırlarının Anahtarı” isimli kitaptır. Bunun yanında Aytunç Altındal’ın “Bilinmeyen Hitler” isimli kitabı, http://freemasonry.bcy.ca/anti-masonry/sebottendorff_r.html (http://freemasonry.bcy.ca/anti-masonry/sebottendorff_r.html) sitesi, www.newdawnmagazine.com (http://www.newdawnmagazine.com) sitesi, http://freemasonry.bcy.ca/anti-masonry/hitler.html#2 (http://freemasonry.bcy.ca/anti-masonry/hitler.html#2) sitesi, http://www.helsinki.fi/~pjojala/Thule.html (http://www.helsinki.fi/~pjojala/Thule.html) sitesi, http://en.wikipedia.org/wiki/Rudolf_von_Sebottendorff (http://en.wikipedia.org/wiki/Rudolf_von_Sebottendorff) sitesi ve Nicholas Goodrick-Clarke’ın “The Occult Roots of Nazism” isimli kitabını kaynak olarak kullanmaya çalışıyorum.