Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Panopticon ve Özgürlük - SONSÖZ  (Okunma sayısı 4092 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 09, 2010, 03:14:05 ös
  • Ziyaretçi

Panopticon’un; faydacılık görüşünün oluşumuyla karşılıklı etkileşim içinde, disiplin ve otoriteyi toplumsal düzenin merkezine alarak nasıl tasarlandığını ve günümüze hangi uygulamalarla uyarlandığını özetle değerlendirdik. Ulaşılan sonucu günümüz uygulamaları açısından genel bir çerçeveye oturtabilmek üzere bireylerin nesne olduğu stratejiyi bir bütün olarak değerlendirelim:

Kimi ülkelerin statükoyu devam ettirmek için uyguladıkları ana strateji aşağıdaki öğeleri barındırır:

1.Bireylerin görmedikleri elektronik gözler tarafından gözetlenmesi ve gözlenenlerin görmedikleri bu gözlerin var olduğunu da bilmeleri,

2.Bireylerin belirsiz zamanlarda ve mekanlarda polis baskınlarının yapılacağını bilme ama buna ilişkin öngörüde bulunamama hali,

3.Bireylerin duygu ve arzuların gerek yasalarla gerekse de toplumun değer yargılarıyla denetlenmesi,

4.Azınlık direnişlerini suç haline getirirci yasaların oluşturulması, 

Görüldüğü üzere bu starteji de Panopticon’un görülmeden gözetleme modelinin insanlar üzerindeki psikolojik baskısını aynen uygulayarak, toplumu istenildiği biçimde davranmak üzere disipline etmekten başka bir şey değildir.

Bu gerçeklik ışığında

“Özgürlük mü, yoksa herkese barış, huzur ve daha çok mutluluk mu?”

sorusunu çok anlamlı buluyorum.

Panopticon’un sunduğu mutluluk, insanın insan olmak nedeniyle sahip olduğu onur ve saygınlığı koruyan, şartsız ve koşulsuz bir mutluluk ortamı değildir. Çünkü insanın insan olma nedeniyle sahip olduğu onur ve saygınlığı merkeze almaz.

Ne demektir “İnsan olmanın onur ve saygınlığı” ?

İnsan; bir organizmadır, kavranabilir ve belirlenebilir bir büyüklüktür. Biyolojik, anatomik, fizyolojik, psikolojik açıdan tanımlanabildiği gibi, toplumsal açıdan da yani toplumsal varlık olarak da tanımlanabilen özellikleri taşır. Toplumsal varlık olmaya ilişkin özellikler ise insanın girişkenliğine, olaylara egemen olabilmesine ve yaşama biçimlerini değiştirebilmesine yönelik özelliklerdir. İnsanlar salt insan oldukları için bu özelliklere sahip değildirler, ancak SALT İNSAN OLDUKLARI İÇİN BU ÖZELLİKLERİ EDİNEBİLİRLER. Bu nedenledir ki toplumsal varlık olmaya ilişkin bu özellikler temel insansal öğe olarak adlandırılmıştır.

“Nedir bu öğe?” sorusunun yanıtı ise kısaca “Kendini, çevreyi, toplumu ve giderek doğayı kavrama gücüne sahip olma.” dır.

Hemen ardından gelecek soru “Neleri içerir?” sorusudur.

Yanıt çok özetle şöyledir: Dile egemenlik, akıl gücü ve buyrultu yeteneğini kullanmak ve neden ve sonuçlara ilişkin sorumluluk yüklenebilmektir. Bu öğenin edinilebilir olması da açıkca tüm farklılıkların yok olduğu bir alanı ve insanın duyan, düşünen ve özgür bir varlık olarak taşıdığı değeri belirtir. Duyan, düşünen ve özgür varlık: İNSAN.

Gözetleyen yerine, merkeze insan konulduğunda, özgürlüğün; doğa ve toplum yasalarının yok sayılma hali olmadığı, tam aksine tüm yasaların varlığı ile aynı anda bu yasalara ilişkin bilginin egemenliğiyle, olaylara egemen olabilmek gücü olarak anlamlandırıldığı açıktır.
Özgürlüğün bir ayrıcalık olmadığından hareketle bir diğer husus;  düşünme; düşünceyi ifade etme; bir kısıtlamaya, koşula ve zorlamaya bağlı olmama; bir güç tarafından denetlenmeme ve engellenmeme; toplumun yazısız kurallarına uymama gibi haklar ve bu hakların kullanımıyla özgürlüğün karıştırılmasıdır. Oysa bu hakların kullanılması veya kullanılabilmesi sadece serbestliği işaret eder, özgürlüğü değil.

Başka bir anlatımla özgürlük; tüm doğa ve toplum yasaları önünde, bireyin kendisi olarak var olma, kendini dogmalar, öğretiler veya egemen güçlerin yönettiği sistemlerin belirlediği kimlikle değil, yine kendi üzerinde belirleme, inşa etme gücüdür.

Bu gücün Panopticon gölgesinde kullanılamayacağı hem açıktır hem de somut olarak günlük yaşamımızın her anında yer alan bir gerçekliktir. Ama biliriz ki her olumsuzluk, zamana, niteliğe ve niceliğe bağlıdır, zaman ilerlediğinde de kendi içinden olumluluğu çıkaracaktır. İşte bu farkındalığın olması ve kavrayışa dönüşmesi önemlidir, çok önemli. ..


Panopticon uygulamasının zamanı aştığını bir kere daha görelim:




Ne dersiniz?




Saygılarım, sevgilerimle


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
4122 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 06, 2007, 02:12:31 öö
Gönderen: Itzhak
0 Yanıt
2055 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 21, 2008, 11:35:32 öö
Gönderen: bugfree
7 Yanıt
9680 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 27, 2012, 12:46:38 öö
Gönderen: CAMPANELLA
0 Yanıt
3951 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 07, 2010, 05:20:16 ös
Gönderen: ZAMAN
0 Yanıt
7589 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 07, 2010, 05:33:58 ös
Gönderen: ZAMAN
0 Yanıt
7324 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 07, 2010, 06:51:52 ös
Gönderen: ZAMAN
1 Yanıt
3575 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 15, 2011, 02:29:14 ös
Gönderen: Pagan
4 Yanıt
4603 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 01, 2011, 12:21:57 ös
Gönderen: baron
Kant ve Özgürlük

Başlatan ZAMAN Felsefe

0 Yanıt
10203 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 25, 2011, 12:14:08 öö
Gönderen: ZAMAN
0 Yanıt
2962 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 11, 2012, 09:30:25 ös
Gönderen: Tij