Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Bana Gore Masonluk => Konuyu başlatan: Ares - Haziran 21, 2014, 09:13:37 ös

Başlık: Bana Göre Masonluk
Gönderen: Ares - Haziran 21, 2014, 09:13:37 ös
Daha önceden de yazmıştım tabi bir aralar arşivler belirli bir aralıktan sonra silinmişti. Benimde düşüncelerim bilgilerinde değişkenliği ile değişti.

Bana göre masonluk : İnsanlık tarihinin günümüze kadar ulaşan en derin yapılı örgütsel yahut toplumsal yapılanmasıdır. Üyelerinin birbirini kardeş sıfatına getirdiği andan itibaren birbirlerini her koşulda kayıran ve toplumda sağ kalmak için toplum içinde üyeler tarafından ve yine toplum için de bir üyenin başka bir üyeye yardım etmesiyle bulunduğu ortama kök salan vede kök saldığı ortamda yeni bir olgu yaratan bir yapıdır. Masonluk kendi örgütsel yapısını güçlendirmekle beraber masonluğa dahil olmuş her bir üye girdiği andan itibaren güç kazanmaktadır. Bu durum maddi yahut manevi açıdan böyledir. Bahsetmiş olduğum maddi ve manevi olgular ise yine üyelerinin aktif saha ortamında birbirlerine diğerlerini yok saymaksızın destek çıkmalarıdır.

Son derece örümcek ağı yapısına benzer bir yapıya sahip olan masonluk bence geçmiş karanlık çağların aksine şuanda en doruk noktalarını yaşamaktadır ki bu çağımızın popülaritesi ile alakalı bir durumdur.

Diğer aşamaya gelecek olursak yani insanın bilgi deposuna verdiğine ; Masonluğun ciddi bir oluşum olmasından dolayı üyeleri bu olguya has bir yapıya sahip olmak için yine masonluğun getirisi olarak bir değişim yaşarlar. Bu değişim kitap okuyan birisinin daha çok kitap okuması, iyi giyinen birisinin daha iyi giyinmesi, konuşmasını bilen birisinin daha iyi konuşması gibi sıralanabilir.

Bir başka aşamaya geçecek olursak masonluk bireysel olarak hiçbir üyesiyle ilgilenmemektedir. Bireye değil topluma yönelik bilgisel düşünceleri ön plandadır. Ve bu da 21.yy'da masonluğu her alanda ki sektörde bir yarış içerisinde bulmamıza olanak tanımaktadır. Temel olarak bir masonluk yarışta olamasa da üyeleri bir yarışçıdır.

İlk aşamaya gelecek olursak halen absürt yaklaşımlar mevcuttur. Uzun tarihine rağmen ön yargılar yıkılmamıştır ki Masonluk zaten ön yargıları yıkmak için sıfır çaba göstermiştir. '' ne düşünüyorsan düşün bu senin düşüncen'' yapısıyla ilerlemektedir.

Sonuca gelecek olursak ''zengin misiniz ? yada sömürülmesi gereken bilgi birikiminiz mi var ? yada zenginsiniz fakat bir şey bilmediğinizi mi söylüyorsunuz ? o zaman buyrunuz''
Başlık: Ynt: Bana Göre Masonluk
Gönderen: aydın didim - Haziran 22, 2014, 01:59:05 ös
Bana göre en değerli bölüm bahsettiğin kardeş sıfatı ve konuşmasını daha iyi konuşmasını bilmek . 
Başlık: Ynt: Bana Göre Masonluk
Gönderen: ADAM - Haziran 22, 2014, 03:14:47 ös

Sayın Ares'in bu başlık altındaki yazısı ilginç...

Kişi "bana göre Masonluk" dediğinde elbette bu konuda bildiklerini belirtir. Kimi zaman görüşler ve sanmalar (zannetmeler) bilgilerle karışabilir. Bunlar ya birtakım kaynaklardan yanlış bilgi edinmiş olmaktan ileri gelir ya da sanılarını bilgi gibi aktarma eğiliminden.

Ben burada Sayın Ares'in herhangi bir art niyeti olduğunu düşünmüyorum. Ancak belirtmiş olduklarında doğruları da var yanlışları da... Doğrularını doğrulamalı, yanlışlarını düzeltmeli.

Bu konuda belki benden önce bir başka katılımcımız da paylaşımda bulunur.

 
Başlık: Ynt: Bana Göre Masonluk
Gönderen: aydın didim - Haziran 22, 2014, 03:32:17 ös
Masonluğun şartlarından biridir zengin olmak yani kendine bakabilmek bence sayın ares'in yazısında katılmadığım nokta üyeleri zengin etmek konusu zira böyle bir şey olursa herkes sadece maddiat için üye olmak ister
Başlık: Ynt: Bana Göre Masonluk
Gönderen: Spock - Haziran 22, 2014, 07:06:38 ös

Ben burada Sayın Ares'in herhangi bir art niyeti olduğunu düşünmüyorum. Ancak belirtmiş olduklarında doğruları da var yanlışları da... Doğrularını doğrulamalı, yanlışlarını düzeltmeli.

Bu konuda belki benden önce bir başka katılımcımız da paylaşımda bulunur.


Sn. Ares forumun yeni üyelerinden değil. Masonluğun ne olduğu ve ne olmadığı, kimlerin Mason olabileceği konularında açılmış olan onlarca konu başlığı altında yer alan yüzlerce mesajı okumuş olduğunu varsayıyorum.

Söylemiş olduklarını, "okumuş olduklarına rağmen" söylemiştir. Bu durumda okumuş olduklarına inanmamış olduğu anlaşılmakta. Bu nedenle benim bu konuda söyleyebileceğim başka bir şey yok. Ben de beklentisine uyumlu olarak ön yargılarını yıkmak için sıfır çaba göstereceğim. İstediğini düşünmekte serbesttir.
Başlık: Ynt: Bana Göre Masonluk
Gönderen: NOSAM33 - Haziran 22, 2014, 07:16:30 ös
Alıntı
Bir başka aşamaya geçecek olursak masonluk bireysel olarak hiçbir üyesiyle ilgilenmemektedir.

Bana göre yanlış burada bireyin kendini geliştirmesi ön plandadır .Sonuçta MASON olmaya çalışılır ...


Alıntı
Son derece örümcek ağı yapısına benzer bir yapıya sahip olan masonluk bence geçmiş karanlık çağların aksine şuanda en doruk noktalarını yaşamaktadır ki bu çağımızın popülaritesi ile alakalı bir durumdur.


Yanlış ; Masonluk mesleğinin en şaşalı döneminde yapılan eserleri küçümsemek bence Masonluğun ruhuna haksızlıktır ...
Başlık: Ynt: Bana Göre Masonluk
Gönderen: Samuray - Haziran 23, 2014, 09:16:44 öö
Masonların birbirlerini her koşulda kayırdığını söylemek, masonluğu çıkar örgütü sınıfına sokmak olur ki felsefi temelli bir örgüte o gözle bakmak kanımca doğru değil.
Başlık: Ynt: Bana Göre Masonluk
Gönderen: ADAM - Haziran 23, 2014, 11:14:05 öö

Sayın Ares’in bu başlık altında yazdıklarını, orasından burasından şöyle bir tutanlar oldu.

Ben bütününü ele almak istiyorum.

«Bana göre masonluk : İnsanlık tarihinin günümüze kadar ulaşan en derin yapılı örgütsel yahut toplumsal yapılanmasıdır. »

Bunun yani “en derin yapılı” deyişinin doğru olduğunu sanmam. Böyle bir yargıda bulunabilmek için kişinin çok iyi bir toplum bilimci (sosyolog) olması gerekir. (Bir yapı ya örgütseldir ya da toplumsal. Burada karar vermeli. Masonluk bir toplumsal yapı mıdır?... Değildir. Örgütseldir.


«Üyelerinin birbirini kardeş sıfatına getirdiği andan itibaren birbirlerini her koşulda kayıran ve toplumda sağ kalmak için toplum içinde üyeler tarafından ve yine toplum için de bir üyenin başka bir üyeye yardım etmesiyle bulunduğu ortama kök salan vede kök saldığı ortamda yeni bir olgu yaratan bir yapıdır. »


Hayır!... Masonlukta böyle bir yapı yoktur. Kayırma diye bir şey yoktur. Masonlar arasında elbette dayanışma vardır; yardımlaşma da vardır. Fakat bu herhangi bir kasabanın dayanışma derneğinden ya da bir okulun mezunlar derneğinden hiç de daha ileri değildir. Böyle bir kökt salması falan yoktur. Bunlar masonluk hakkında yanlış bilgilerdir.


«Masonluk kendi örgütsel yapısını güçlendirmekle beraber masonluğa dahil olmuş her bir üye girdiği andan itibaren güç kazanmaktadır. Bu durum maddi yahut manevi açıdan böyledir. Bahsetmiş olduğum maddi ve manevi olgular ise yine üyelerinin aktif saha ortamında birbirlerine diğerlerini yok saymaksızın destek çıkmalarıdır. »


Kesinlikle hayır!... Hiçbir mason Masonluğa girdiği anda bir güç falan kazanmaz. Sadece Masonluğun çırak derecesine inisiye olur, o kadar. Sonra belki zaman içinde, masonlukta çalıştıkça, kardeşleriyle dayanıştıkça bir manevi güç elde eder. Fakat maddi güç elde etmek diye bir şey kesinlikle yoktur. Hiçbir zaman, dünyanın hiçbir yerinde  olmamıştır. Tarihte Masonluğun maddi güç amacıyla kullanılmış olduğu yadsınamaz ama bu kullanım bireysel boyutta değil, toplumsal ya da ulusal boyuttadır. Burada sözü edilen ise o değildir.


Bu yazı çok uzun olduğu için şimdilik bu kadarıyla yetiniyorum. Önce bu kadarı sindirilsin, Sayın Ares’in bir itirazı ya da açıklaması olacaksa belirtsin. Sonrasına devam ederiz.


Başlık: Ynt: Bana Göre Masonluk
Gönderen: ADAM - Haziran 25, 2014, 11:11:42 öö

Sayın Ares’in bu başlık altında yazmış olduklarının eleştirel düzeltmesine devam edelim.

«Son derece örümcek ağı yapısına benzer bir yapıya sahip olan masonluk bence geçmiş karanlık çağların aksine şuanda en doruk noktalarını yaşamaktadır ki bu çağımızın popülaritesi ile alakalı bir durumdur.»

Masonluğun yapısı hiç de öyle örümcek ağına falan benzemez. Hangi mason ritini alırsanız alın, birtakım dereceleri vardır ve bunlar yukarıdan aşağıya doğru sıralanır. Ritin üst dereceleri en üst derece kurulunun, simgesel dereceleri ise federatif bir yapısı olan bir büyük locanın yönetimi altındadır. Sadece İngiliz masonluğu Sistemi bu betimleyemeye uymaz ve farklıdır. (İstenirse onun da nasıl olduğunu anlatalım ama o da örümcek ağı gibi değil.)

Masonluk karanlık çağlardan mı geçmiş ki şimdi doruk noktasını yaşıyor. Hiç de değil. 18. yüzyılda oluşmuş, 19. yüzyılda gelişmiş ve belki en parlak dönemini de o yüzyılın ikinci yarısında yaşamış. 20. yüzyılda durulmuş. Şimdi 21. yüzyılda biraz donuklaşmış durumda. Acaba Sayın Ares donuk diyecekken doruk mu yazmış?

«Diğer aşamaya gelecek olursak yani insanın bilgi deposuna verdiğine ; Masonluğun ciddi bir oluşum olmasından dolayı üyeleri bu olguya has bir yapıya sahip olmak için yine masonluğun getirisi olarak bir değişim yaşarlar. Bu değişim kitap okuyan birisinin daha çok kitap okuması, iyi giyinen birisinin daha iyi giyinmesi, konuşmasını bilen birisinin daha iyi konuşması gibi sıralanabilir.»

Üyelerin bir değişim yaşadığını söylemiş Sayın Ares… Sonra da açıklamış ne demek istediğini ama Masonluğun bu bağlamdaki olumlu etkisi de sorgulanabilir hani… Kimi masonların üzerinde böyle bir etki görülebilir ama çoğunun herhangi bir değişime uğradığını söylemek zor…

«Bir başka aşamaya geçecek olursak masonluk bireysel olarak hiçbir üyesiyle ilgilenmemektedir. Bireye değil topluma yönelik bilgisel düşünceleri ön plandadır. Ve bu da 21.yy'da masonluğu her alanda ki sektörde bir yarış içerisinde bulmamıza olanak tanımaktadır. Temel olarak bir masonluk yarışta olamasa da üyeleri bir yarışçıdır.»

Masonlukta bu işin böyle olduğunu pek sanmıyorum… Aslında Sayın Ares belki başka bir şey demek istiyor da lafı böyle dolandırınca demek istediği anlaşılamıyor hatta anlamsızlaşıyor. Ancak şunu unutmayalım: Gerçi Masonluğun evrensel amacı uyarınca hedef toplumdur; nitekim masonluğun pratik amaçları da ona yönelir fakat Masonluğun yöntemi uyarınca öncelikli olan bireydir. Bu nedenle Masonluğun bireysel olarak hiçbir üyesiyle ilgilenmediğini söylemek yanlış olabilir. Burada bir büyük loca gibi kurumsal düzeyden mi söz ediliyor yoksa asıl çalışmaların yapıldığı loca düzeyinden mi?

Sonra…

«İlk aşamaya gelecek olursak halen absürt yaklaşımlar mevcuttur. Uzun tarihine rağmen ön yargılar yıkılmamıştır ki Masonluk zaten ön yargıları yıkmak için sıfır çaba göstermiştir. '' ne düşünüyorsan düşün bu senin düşüncen'' yapısıyla ilerlemektedir.»


Nedir Masonluktaki absürt yaklaşım?... Sayın Ares burada bir suçlama ortaya koymuş. Bunu açıklamak zorunda.

Ön yargıların yıkılmamış olduğunu belirtiyor. Bu da bir diğer suçlama… Başlangıçta hangi ön yargılar vardı da, zaten Masonluk bunları gidermek için “sıfır çaba” gösterdiği için giderilmemiş durumrda? Sayın Ares bu konuda da açıklama yapmak zorundadır.

Kişi ne düşünürse elbette kendi düşüncesidir. Aslına bakarsanız keşke öyle olsa!
 Toplumda çoğu insanlar kendi özgür düşüncelerine sahip değil; başkalarının düşünceleri peşinde koşup duruyor. Masonluk, bireye “özgür düşünce” sahibi olmayı öneriyor. Yoksa Sayın Ares’e göre öyle olmaması mı gerekiyor?

«Sonuca gelecek olursak ''zengin misiniz ? yada sömürülmesi gereken bilgi birikiminiz mi var ? yada zenginsiniz fakat bir şey bilmediğinizi mi söylüyorsunuz ? o zaman buyrunuz''»


Soruyorum: Sayın Ares ne demek istiyor? Masonluğa sadece bir şey bilmeyen zenginler ya da bir bilgi birikimi olanlar alınır mı demek istiyor? Şunu açıkça ortaya koysun; yanıtını ona göre verelim.


Başlık: Ynt: Bana Göre Masonluk
Gönderen: resurrected - Haziran 25, 2014, 03:36:51 ös
Ben konuya küçük bir örnekle katkıda bulunmak istiyorum. Vereceğim örnek zengin biri olup masonluğa kabul edilmekle alakalı olacak. Bundan birkaç yıl önce şahit oduğum bir olaydır bu, çok zengin bir tanıdığım (öyle sadece evi arabası olan birinden değil, on milyonlarca dolara sahip birinden bahsediyorum) masonluğa katılmak istedi ve üst düzeyde ilişkiler (masonlukta üst düzey diye bir ilişki olmaz da ben şu anda harici diliyle böyle yazmayı uygun gördüm) kurmaya çalıştı. Sonuçta kabul edilmedi. Onun masonluğa alınmayışı, masonluğun zenginlerin peşinde olmadığının en somut kanıtıdır (zaten masonluk birinin "peşinde" de olmaz).
Başlık: Ynt: Bana Göre Masonluk
Gönderen: ADAM - Haziran 25, 2014, 04:39:28 ös

Zaten konu zenginlik olunca öyle uzaklara falan gitmeden şunu sormak gerek:

Bu Forumun üyeleri arasında masonlar da var. O masonlardan kimisi yurt dışında yaşıyor ama çoğu Türkiye'de. O masonlardan hangisi "orta halli"nin daha ilerisinde varlıklı?
Başlık: Ynt: Bana Göre Masonluk
Gönderen: Ares - Haziran 25, 2014, 05:01:35 ös
Yaz dolasıyla çalışmak istediğim için foruma Telefon ile bağlanarak kontrol sağlıyordum. O yüzden dönüş yapmam gecikti.

# Hayır!... Masonlukta böyle bir yapı yoktur. Kayırma diye bir şey yoktur. Masonlar arasında elbette dayanışma vardır; yardımlaşma da vardır. Fakat bu herhangi bir kasabanın dayanışma derneğinden ya da bir okulun mezunlar derneğinden hiç de daha ileri değildir. Böyle bir kökt salması falan yoktur. Bunlar masonluk hakkında yanlış bilgilerdir.

+ Bu belirtilenlerden katılmadıklarım var.  Masonlukta kayırma vardır değil. Masonluk içinde ki üyelerin dışarı da ki bir aktivitesinde mutlak bir kayırma vardır. Şöyle ; X mason üyesi, abc şirketi ile ortak bir yatırım yapmak istiyor. X Mason üyenin yatırım yapacağı abc şirketinde başka bir X Mason üye bulunuyor. İki mason üye birbirleri ile olan bağlantıları sayesinde x+x = yardımlaşmayı doğuracağı için mutlak bir destek ortaya çıkaracaktır. Bu da maddiyat unsurunu yine ortaya çıkaracaktır.


# Kesinlikle hayır!... Hiçbir mason Masonluğa girdiği anda bir güç falan kazanmaz. Sadece Masonluğun çırak derecesine inisiye olur, o kadar. Sonra belki zaman içinde, masonlukta çalıştıkça, kardeşleriyle dayanıştıkça bir manevi güç elde eder. Fakat maddi güç elde etmek diye bir şey kesinlikle yoktur. Hiçbir zaman, dünyanın hiçbir yerinde  olmamıştır. Tarihte Masonluğun maddi güç amacıyla kullanılmış olduğu yadsınamaz ama bu kullanım bireysel boyutta değil, toplumsal ya da ulusal boyuttadır. Burada sözü edilen ise o değildir.

+  Masonluğa girdiği anda hiçbir güç kazanmaz dediniz bunu kabul etmemekteyim. Girdiği anda da elbette güç kazanılamaz. Bahsettiğiniz derece sistemini manevi saygınlıkla bütünleştirebilirim. Elbette kardeşlerle tanışıldıkça manevi güç artacaktır ki bahsettiğim ince husus yani maddiyatta buradan gelmektedir. Bir iş adamı profili düşünün, bu iş adamı kendi sektörü içinde başka bir iş adamı ile tanışıyor, bu tanışma onlara bir samimiyet sunuyor. Ortaya çıkan samimiyetten iki iş adamının ön görülen sektörlerinde ki düşünceler birleşiyor ve bir bağlantı denklemi meydana geliyor. Bu da x kişinin x kişinin bağlantısını elde etmesiyle bir maddiyat gücü oluşuyor. Tekrar x kişi bu sefer başka bir x kişiyle tanışmasına sebep oluyor. Beklenen asıl kavram ise Masonluğun kendisi değil, Masonluk örgütünün içinde bulunan üyelerinin bir faktör olmasıdır.

Tanrı inancı olmayan birisi masonluğa kabul edilemez. Masonluğa katılmak için can atan birisi Tanrı inancı olmadığı halde inancım var diyerek giriş yapar. Bu da göstermektedir ki birey kendi içinde bir olgudur. Kullanım amacına göre farklı şeyleri farklı şekillerde kullanır. Dışa farklı görünür.

Bir sonraki iletinize geçiş yapıyorum.



Başlık: Ynt: Bana Göre Masonluk
Gönderen: ADAM - Haziran 25, 2014, 05:55:23 ös

Yanılgı ya da yanlış değerlendirme şundan kaynaklanıyor.

Aynı okulda okumuş olanlar birbirlerini destekler.

Aynı yerde askerlik yapmış olaünlar birbirlerini destekler.

Aynı kasabadan hatta aynı ilden gelenler birbirlerini destekler.

Aynı sosyal örgütün üyeleri birbirlerini destekler.

O zaman bir ülkü birliğinde uyuşan, aynı amaç peşinde koşanlar niçin birbirini desteklemesin? Bunda garip ya da uygunsuz ne var?

Aslında, işin kötüsü Masonlukta pek olmuyor. Yetersiz. Masonlar birbirlerini pek de kollamıyor. Masonluğu çoğunlukla sadece localarında yapmakla yetiniyorlar. Asıl eleştirilmesi gereken o.

Masonlukta öyle ne maddi ne de manevi güç edinme olanağı var. Bilgi ve kendini geliştirme? Bakın işte o olabilir ama kişinin kendine kalmış.

Son tümceyi düzeltelim: Tanrı inancı olmayan bir kişinin mason olmasına engel yoktur. Bazı mason kuruluşları bu konuda çağ gerisinde kalmış bir diretmeyi sürdürür ama bu bağlamda kişinin tanrı inancıyla falan ilgilenmeyen çağcıl mason kuruluşları da vardır. Dolayısıyla mason olmak isteyen kişinin yalan söylemesine gerek yoktur.



Başlık: Ynt: Bana Göre Masonluk
Gönderen: Ares - Haziran 25, 2014, 07:06:51 ös
İnsan değişmez bir unsurdur. Dışa görünümü istediğiniz kadar değiştiriniz lakin iç görünüm hep aynı kalır pimi çekilmiş bomba gibidir. Bunlar ; Öfke, hırs, intikam, ego, mutluluk, mutsuzluk, acımasızlık, merhamet'tir.

Bir önceki uzun yazınızı irdelicem. Şuan da meşgul olduğumdan dolayı vakit ayıramıyorum ki yarım yamalak yazmayayım.
Başlık: Ynt: Bana Göre Masonluk
Gönderen: Ares - Haziran 26, 2014, 02:36:23 ös

Devam ediyorum.

# Masonluğun yapısı hiç de öyle örümcek ağına falan benzemez. Hangi mason ritini alırsanız alın, birtakım dereceleri vardır ve bunlar yukarıdan aşağıya doğru sıralanır. Ritin üst dereceleri en üst derece kurulunun, simgesel dereceleri ise federatif bir yapısı olan bir büyük locanın yönetimi altındadır. Sadece İngiliz masonluğu Sistemi bu betimleyemeye uymaz ve farklıdır. (İstenirse onun da nasıl olduğunu anlatalım ama o da örümcek ağı gibi değil.)

# Örümcek ağı tanımı olarak karmaşıklıktan bahsetmemiştim. Sağlamlığından ve kusursuz dizaynından bahsetmiştim. Bu sisteminde 21.yy'da popüleritesinin arttığını belirttim. Tabi anlattıklarınızda ayrı bir bilgi.

# Masonluk karanlık çağlardan mı geçmiş ki şimdi doruk noktasını yaşıyor. Hiç de değil. 18. yüzyılda oluşmuş, 19. yüzyılda gelişmiş ve belki en parlak dönemini de o yüzyılın ikinci yarısında yaşamış. 20. yüzyılda durulmuş. Şimdi 21. yüzyılda biraz donuklaşmış durumda. Acaba Sayın Ares donuk diyecekken doruk mu yazmış?

# Doruk noktası olarak içinde bulunduğu büyümeyi ele almadım. Ki sizin belirtmiş olduğunuz 19.yüzyılda nasıl bir doruk noktasına sahip kayda değer bir bilgim yok. Hemen benim açıklamak istediğim doruk belirtisine geçeyim ; Mason, Masonluk, Masonlar kelimelerinin teknolojinin gelişmesiyle hele ki İnternet gibi bir platformun ortaya çıkmasıyla artık 7'den 70'e herkesin az çok duyduğu, çoğunluğunun tam olarak ne olduğunu bilmeden iddialar ile yola çıkması, birazının da edindiği bilgiler doğrultusunda ne olduğunu bildiği bir artış söz konusu. Bu da benim bahsetmiş olduğum popüler artış.

# Üyelerin bir değişim yaşadığını söylemiş Sayın Ares… Sonra da açıklamış ne demek istediğini ama Masonluğun bu bağlamdaki olumlu etkisi de sorgulanabilir hani… Kimi masonların üzerinde böyle bir etki görülebilir ama çoğunun herhangi bir değişime uğradığını söylemek zor…

# Bahsetmiş olduğum değişimlerden sizinde az çok katıldığınız var anladığım kadarıyla Sayın ADAM.

# Nedir Masonluktaki absürt yaklaşım?... Sayın Ares burada bir suçlama ortaya koymuş. Bunu açıklamak zorunda.

# Hemen açıklıyorum. Burada başta ilk önce Türkiye coğrafyasında bulunan bilgi erişmek için sıfır çaba gösteren toplumu daha sonra sıfır çaba gösteren tüm toplumları suçluyorum. Artık Masonluk nedir ? sorusunun cevabı olarak o kadar abes ve saçma teoriler, iddialar atılmaktadır ki bu hem Masonluğu lekelemeye devam etmekte hemde bilgi alışverişini önlemekte.

# Ön yargıların yıkılmamış olduğunu belirtiyor. Bu da bir diğer suçlama… Başlangıçta hangi ön yargılar vardı da, zaten Masonluk bunları gidermek için “sıfır çaba” gösterdiği için giderilmemiş durumrda? Sayın Ares bu konuda da açıklama yapmak zorundadır.

# Buna da açıklamayı yapalım. Burada da açık olarak Masonluğu suçlamaktayım. Toplumu kendi örgütlerinin işlevleri hatta tarihi yahut amacı hakkında bilgilendirmek yerine yada bu bilgileri farklı şekillerde yaymak yerine hiçbir çaba sarf etmeden insanların ''masonlar şeytana tapıyor, onlar insan kesiyormuş, şeytan onlar şeytan, deccaldır o'' hakaretlerini kabullenmektedirler. Bu da gösteriyor ki Masonluk bundan rahatsız olmamakta ve bunlara son vermeye çalışmak için bir çalışması bulunmamakta. Varsa da görmedik, bilmiyorum. Ayrıca toplumun bu hakaretleri de Masonluğu ciddi derece reklam yapmaya devam etmekte. Özellikle internet ortamında. Acaba ''reklamın iyisi kötüsü olmaz'' mı denmekte sayın ADAM ?


# Soruyorum: Sayın Ares ne demek istiyor? Masonluğa sadece bir şey bilmeyen zenginler ya da bir bilgi birikimi olanlar alınır mı demek istiyor? Şunu açıkça ortaya koysun; yanıtını ona göre verelim.

# Bunu açıkladığımı düşünüyorum bir önceki yanıtlarınızı cevapladığımda.


Başlık: Ynt: Bana Göre Masonluk
Gönderen: ADAM - Haziran 26, 2014, 04:37:28 ös
Bu başlık altındaki tartışmaya devam edilecek olursa polemiğe girilir.

Bilgisi yetersiz ama görüşmleri pek fazla kişiyle polemiğe girmek anlamsız olur.

Nitekim masonlar, kendilerine ve kurumlarına olur olmaz suçlamalarla yüklenenlere bu nedenle yanıt vermemektedirler.

Batı ülkelerindenki Masonluğun kendini tanıtmasına gerek kalmamıştır. Türkiye'deki mason kuruluşlarından ikisi, bu bağlamda olanakları elverdiğince yapılabilecekleri yapmaktadır. Niçin daha fazlasını yapmadıkları sorgulandığında, bir sosyal derneğin gerek yasal gerek maddi olanaklarının ne ölçüde olduğunu, bu dernek üyelerinin amatör çabalarının ne kadar olabileceğini düşünmek gerekir.

Masonluğun hiç kimseye ve hiçbir kuruma karşı ön yargısı yoktur ama gerek ilkeleri gerekse misyonu vardır. Bundan ötürü Masonluk ve masonlar öncelikle bilgisizliğe ve bağnazlığa karşıdır. Bundan ötürü mason kurumlarının ve masonların bilgisizlere ve bağnazlara karşı ön yargılı davrandıkları söylenirse, buna demagoji denir.

Bir de çok önemli bir noktayı yinelemek zorunlu: Masonluk başka masonlar başkadır. Masonluk bir ideal olabilir ama masonlar ona yetişmekte uzak olabilir. Hiçbir mason da Masonluğun bütününü temsil edemeyeceğinden bir masonun tutum ve yapıp etmelerine bakılarak kurumsal bir yargıda bulunulamaz. Öyle yapılırsa, bu da ya bilgisizlik ya da anlama  yetersizliğindeeilri gelir.

"Bana Göre Masonluk" zaten yanlış bir başlık. Kişiye göre Masonluk olmaz ki... Masonluğun gerçekleri vardır. Biunları ya doğru biliyorsunuzdur ya da yanlış bilgieler edinmişsinizdir.  Bizim buradaki işimizin bur bölümü de yanlış bilgileri düzeltmek için çalışmak oluyor. Fakat yanlış bilgilerde diretenler olursa, onlardan bildiklerinin doğruluğunu kanıtlamaları istenir.

Sayın Ares'in ileri sürüşlerinin bir bölümü de işte böyle. Varsayımlar, tahminler, mesnetsiz eleştiriler üzerine kurulu. masonluk ve masonlar elbette eleştirilebilir; eleştirilmelidir de... Fakat eleştirilerin mesnetli olması gerekir. Örneğin ben burada masonların birbirlerine maddi bakımdan yeterince destek olmadıklarını belirtiyor, masonları bmundan ötürü eleştiriyorum. Bunun aksini ileri süren varsa, kanıtlarını getirmeli, kendi iddiasını yeterli sayıda somut örnekle desteklemelidir. Diğer iddialar da buna benzer bir şekilde gidiyor. Öyle olmadığını söyleyince de iş polemiğe vuruluyor.

Başta belirtmiş olduğum üzere, masonlar gibi benim de polemikte yerim olmaz. (Ben pek önemli bir kişi de değilim aslında.)