Yazı 2

[MEDUSA]

Gözlerimi kapadım, seni düşünüyorum...

Bütün renkleri sana veriyorum,
Bırak da karanlıklar benim olsun...

Gündüzü, aydınlık günleri sana veriyorum...
Bırak da geceler benim olsun...

Dostlukları, arkadaşlıkları, sevgilileri sana bahşediyorum...
Bırak da yalnızlık benim olsun...

Yağmurdan sonra doğan toprak kokusunu sana veriyorum...
Bırak da yağmurlar benim olsun...

Dünyanın bütün şiirleri sana olsun...
Ama bırak da benim yüreğim, şiirlerim olsun...


Renkleri, gündüzü, aydınlığı, dostlukları, arkadaşlıkları, sevgilileri sana verdim. Bir de yağmurdan sonra doğan toprak kokusunu hediye ettim sana...

Sen alışkın değilsin karanlığa, yalnızlığa, gecelere ve yağmurlara...
Ben alışkınım...
Bırak da onlar benim olsun...

Sen, benim kadar dayanamazsın acıya.
Sen, benim kadar yalnız kalamazsın.
Sen, benim kadar tapamazsın karanlığa, dayanamazsın bu korkuya.
Sen, benim kadar dolanamazsın gecelere çarşaf çarşaf.
Sen, benim kadar sevişemezsin yağmurlarla.

Bırak da onlar benim olsun...
Bırak da onlar benim olsun...


Ben bir mumla aydınlatırım karanlığımı,
Bir tütsü ile kendinden geçer gecelerim.
Acılar benim efendimdir, onlarsız yontamam ki kendimi.
Yağmurlar gözyaşlarımdır aslında, sel olur boğar benliğimi.
Sen tapamazsın, dayanamazsın bu korkuya.
Karanlık yok eder ruhunu kendi bencil sonsuzluğunda.

Biliyorum, bir gün kavuşur ruhlarımız ayinlerde.
Olduğum evrende zaman kaybolur gözlerde.
Mabedimdeyim şimdi, zaman yitip gitmiş yüreğimde.
Ne aklım ne yüreğim kendinde.

Mabedimde kavuştu ruhum gerçek Işık'la.
Beş kat yerin dibinde, beş servi ağacının gölgesinde buldum kendimi.
Nar'dan kadehlerde şehvet kanı içiyorlardı.
Kötülük yoktu burada, çünkü kötülük, iyiliğe gebeydi.
Kötülük, Şeytan'la sevişiyordu akasya ağaçlarının arasında.
Akasya ağaçları nar'lara gebeydi korkusuzca.


Gözlerim görmüyor, kulaklarım duymuyor artık.
Başka bir vücutta buldum benliğimi.
Işık'ı arıyordum oysa Işık'ın ta kendisiymişim meğer.
Mabedimde gömüldüm karanlığa,
Ve mabedimde aydınlandım bilimin ışığında.
Gel gecenin karanlığında Tanrı'yla ziyafet çekelim.
Biraz kırmızı şarap, biraz üzüm ve ekmek,
Ne mutluyum, ilk kez soframdasın Tanrım.