Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: YAHUDİLİK – HIRİSTİYANLIK KARŞILAŞTIRMASI (5 - Son)  (Okunma sayısı 3083 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 26, 2010, 11:42:29 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay






Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde Yahudilerin kendilerine yönelik saldırgan “Yahudi karşıtı” polemikler üzerine, toplumun özgüvenini beslemeyi amaçlayan, biraz dolambaçlı ve pet açık olmayan, örtülü diyebileceğimiz yanıtlar verilmekteydi. Sonraki dönemlerde, özellikle Yahudiler üzerinde baskı kurulmasına başlandığında, İsa’yı açıkça küçük düşüren sözlerin de söylenmesine başlandı. İsa’nın yaşamı ve davranışlarıyla ilgili aşağılayıcı ve karalayıcı parodilerle süslenmiş İsa biyografileri de yazıldı.

Haçlı Seferleri sırasında Hıristiyanlardan eziyet gören Yahudiler ile ilgili, İbranice yazılmış Orta Çağ belgeleri, kıyım ve utancın sorumluluğunu İsa’ya ve Hıristiyanlığa yüklemeye girişti. Bu yazılarda İsa’ya, “çarmıha gerilmiş işe yaramazın biri”, “çürümüş ceset” gibi nitelikler veriliyor, Hıristiyanlık bir tür putperestlik gibi gösteriliyordu..

Hıristiyanlar, dinlerine yönelik Yahudi saldırısına hemen karşı koydu. Ya kişisel inceleme yoluyla ya da kimi dönmelerin sayesinde Talmudik edebiyattaki hayali ve gerçek Hıristiyan karşıtı yorumlarla boğuşmaya başladılar. Orta Çağda Yahudilerce yazılmış bir İncil yorumu, Hıristiyan karşıtı polemikler ile doldurulmuştu.

Yahudi düşünürler, temel Hıristiyan dogmalarının, özellikle kutsal üçlemenin, Tanrı’nın İsa’da bedenleşmesinin, ekmek ve şarabın İsa’nın etine ve kanına dönüşmesinin, bir bakireden doğmasının mantıksal olanaksızlığını göstermeye çalıştı.
   
12. yüzyılda Müslüman İberya’da yaşamıoş olan Joseph Kimhi, Hıristiyanlığa karşı belki de en önemli polemiksel yanıtı veren kişidir. Muvahhid zulmü sırasında İberya’yı terk ederek Güney Fransa’nın Provénce eyaletine yerleşen Kimhi, “Akit Kitabı” adını verdiği yapıtında Hıristiyan din bilimcilere yanıt verip, yönelttikleri suçlamaları birer birer çürütmeye çalıştı. Tanrı’nın Yahudileri terk ettiğine ilişkin Hıristiyanların diretmesine karşılık, Yahudilerin Tanrı tarafından sonsuza dek seçilmiş halk olduğunu savundu. Tanrı’nın İsa’da bedenleştiğine ilişkin Hıristiyan dogmasıyla da şöyle alay etti: «Bu büyük ulaşılmaz, görülmez, bilinemez Tanrı’nın (Burada aynı anlama gelmek üzere Deus absconditus terimini kullanır) canlı Tanrı’yı bir kadından doğmaya zorlayarak bir kadının rahmine, bir dişinin kirli, pislikte dolu karnına gereksiz yere girdiğine nasıl inanayım?» Bu bağlamda Tanrı’yı yüceltirken isteyerek ya da istemeyerek kadını aşağılamayı da unutmamıştı. Yahudilerin, insanın sadece kendi “din “kardeşi”nden faiz almasını yasaklayan Tevrat’a sıkı sıkıya uyduklarını, oysa Hıristiyan tefecilerin kendi din kardeşlerinden de faiz aldığını ileri sürerek, Yahudi faizciliğine yönelik Hıristiyan eleştiriyi Hıristiyanlara yöneltmişti.
   
Joseph Kimhi’nin çağdaşı Jacob Reuven de benzer yapıtında İncillerde yer alan söylemlerin yanlış ve çarpıklığını ileri sürmüştü. Hıristiyan din bilginlerinin Yahudiliğe yönelik eleştirilerine teker teker yanıt vermiş, sonunda İsa ile bağlantılı olmak üzere şöyle demişti: «Tanrı bilir ki, bu konuyla ilgili bir şey söyleme niyetinde değildim ama dostlarım beni zorladı. Bu nedenle, kitaplarındaki birkaç yanlıştan ve çarpıtmadan söz ettim. Yüzüncüsünü ise korkudan açığa vurmadım.»
   
Bu arada, ilginçtir, birbirlerinin inançlarına ilişkin ilk elden bilgi edinmeye ve karşı tarafı yanlışları konusunda bağnazca kötülemeye değil ikna etmeye istekli Yahudi ve Hıristiyan entelektüeller arasında az çok dostane sohbetler de yapılmıştır. Birçok Hıristiyan yorumcu, Yahudi öğretmenlerle dostluk kuruyor ve özgün Kutsal Kitap İbranicesini öğrenmeye çalışıyordu. Yahudi entelektüeller de, Hıristiyanlara güçlü bir karşılık verebilmek Latince öğreniyordu.

Yahudi vee Hıristiyan entelektüeller arasında bu türden saygılı, toleranslı bilgi ve düşünü alışverişi hatta işbirliği, 12. yüzyıla kadar sürdü. Ne var ki, 12. ve özellikle 13. yüzyılda, diğer tüm düzeylerde Yahudi-Hıristiyan ilişkilerinin kötüleşmesiyle birlikte, genel olarak Hıristiyan-Yahudi tartışmasının harareti de yükseldi. Bu dönemde Hıristiyanlar, 12. yüzyılda sadece kabataslak bildikleri rabbinik yazını kullanarak Yahudilerin kutsal kitabının ötesine geçtiler.

Kimilerine göre Talmut ve ilgili yazılar, Hıristiyan karşıtı Yahudi düşmanlığına temel sağlıyordu. Kimilerine göre de rabbinik metinler Hıristiyanlığın Mesihlik savını doğruluyordu.

Kimilerine göre ise, rabbinik yazılara aşinalık, Hıristiyan ve Yahudi tarihi teorisinin bir revizyonuna yol açtı. Kutsal Kitap sonrası Musevîlik yani çağdaş Yahudilerin inancı, artık yeni Hıristiyan dinsel düzenin yanlış anlaşılan bir işaretinin fosilleşmiş taşıyıcısı olarak değil, Kutsal Kitap dininden sapkın bir uzaklaşma olarak görülüyordu. Talmut yazarları ve onların Orta Çağdaki ardılları anlamsız söylemleriyle Yahudilerin kendi kutsal kitaplarının içinde var olan, gerçek Hıristiyan tanrı bilimsel mesajı anlamalarını engelleyen Hıristiyanlık düşmanları olarak görüldü. Bu tutum sonucunda da Eski Ahit yerine bu kez Talmut kitapları toplatılarak yakıldı.

Sonuç: Hıristiyanlar ile Yahudiler, belli bir çerçevede birbirlerine toleransla davranmayı bile aydınlar dışında hiçbir zaman uyuşamadı. Gününüzde bile başka bakımlardan, özellikle işin içine uluslar arası politika girince anlaşmış gibi görünüyorlarsa da, konu “din” olunca anlaşamamayı sürdürüyorlar.







Hıristiyan ve Yahudiler arasındaki polemiklerin bir benzeri 7. yüzyılda Arap Yarımadası’ndan çıkarak tüm Ortadoğu’ya, İran, Kafkasya, Anadolu ve Kuzey Afrika’ya, İber Yarımadası’na kadar yayılan İslâmiyet ile Yahudilik ve İslâmiyet ile Hıristiyanlık arasında da yapıldı. Ancak o gerek tarzı gerekse niteliği bakımından bambaşkadır. Belki onu da bir gün forumun “İslâm” bölümü içinde ele alarak değerlendirmeye çalışırım, becerebilirsem.
   

   
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
9 Yanıt
10993 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 16, 2007, 02:18:21 öö
Gönderen: shemuel
8 Yanıt
6038 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 11, 2008, 10:37:40 ös
Gönderen: Isis
1 Yanıt
6285 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 02, 2009, 10:13:46 ös
Gönderen: Prenses Isabella
2 Yanıt
8458 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 06, 2016, 05:25:22 ös
Gönderen: Hacamat
3 Yanıt
3979 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 13, 2010, 08:20:56 öö
Gönderen: Halsond
0 Yanıt
2536 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 15, 2010, 10:19:12 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
8257 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 21, 2010, 11:58:32 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2978 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 22, 2010, 11:57:46 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3657 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 23, 2010, 12:45:03 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
22512 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 24, 2010, 12:41:08 ös
Gönderen: ADAM