Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Dersim Katliamı  (Okunma sayısı 28355 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 11, 2013, 05:17:42 ös
Yanıtla #80
  • Ziyaretçi

Diktatör, bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimseye denir. TDK'da ve diğer lugatlarda bunun anlamını göreceksiniz. Diktatörü kullananlar hakaret anlamında kullanmıyor. Bu bir siyasi ve tarihi gerçektir, Mustafa Kemal üzerinde.

Dersim Katliamı'na gelirsek. Katliamın mimarları üç paşa ve bir komitacıdır. Şu linkten ayrıntıları öğrenebilirsiniz:

http://dersimsoykirimi.org/mimarlar.htm

Not: Hakaretlere, iftiralara, niyet okumalara, fikri tartışmalardan çıkıp olayı şahsi tartışmalara çekmeye çalışan mesajlara cevap vermiyorum ve kale almıyorum. Atıp tutmaya devam edip etmemek bu mesajların sahibine kalmış.

Saygılarımla.


Mayıs 11, 2013, 06:46:14 ös
Yanıtla #81

Daha evvel de belirttiğim üzere Sayın Kaan, bu forumdaki özgürlükleri istismar etmektedir. Kendisine karşı tanınmış olan tolerans, oldukça şaşırtıcıdır. Hani dışardan izleyenler Masonları da aynı kefeye koysalar yeridir.  (Sorun Sayın Kaan'ın bir çeşit misyonerlik yapması)

Sayın Kaan'ı biraz da Masonlukla ilgili paylaşımlara davet ediyorum. Zira buradaki haricilerin önceliği Masonluğu öğrenebilmektir. Fakat Sayın Kaan'ın gündeminden ötürü, diğer konulara pek yer kalmadı.

Tüm bu saçmalıklara şöyle bir cevap verip; bu konudan ayrılmak istiyorum.

Neyzen'in bir şiiri:

İşgaldeki hali sakın unutma
Atatürk'e dil uzatman sebepsiz
Sen anandan yine doğardın amma
...

Saygılarımla.
• Laborare est Orare XXII.
• ... Bense daha önce duyulmamış, yeni şeyler söylediğim için onların ilenç ve lanetlemelerine maruz kalmaya devam edeceğim.... Simon Magus


Mayıs 11, 2013, 08:08:40 ös
Yanıtla #82
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Kaan

Hakiki anlamda provakatörsünüz ne diyeyim okuduğunuz bir kaç yanlı sitenin yazılarını buraya aktarıp doğruluğubnu savunuyorsunuz,tek yanlı bakıp görebildiğiniz sadece bu kadar.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Mayıs 11, 2013, 08:29:39 ös
Yanıtla #83
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Arkadaşlar,iyi dersiniz,hoş dersiniz de;çoğumuzun burada bulunuş sebebi sorgulayarak yola devam etmektir.

Atatürk,bir tabu değildir.Hakaret edilmediği sürece,Atatürk'ü de,döneminin/dönemimizin siyasilerini,olumlu veya olumsuz olarak eleştirme hakkına herkes sahiptir.

İnsanoğlunun hiç hata yapmadığını nasıl öngörebiliriz;böyle bir tutum,öncelikle Atatürk'e saygısızlık olarak değerlendirilebilir.

Nitekim,hatalardan deneyim elde etmeyen birisinin başarılı olması beklenemez.

Ben,Atatürk'severim,ama yaptıklarını da sorgularım.Önemli olan niyettir.Atatürk'ü çeşitli bahanelerle sevmeyenlerde olabilir;hakaret etmedikleri sürece onların yargısınada saygı duyarım.Her koyun kendi bacağından asılır.

Bulunduğumuz ortam,güreş meydanı değil ki,önyargıda olsa insanların düşüncelerine rastgele saldıralım.

Ben,peygamberleri de eleştirenlere saygı duyarım.Önemli olan,baktığınız yer değil,gördüğünüz şeydir.Zira,insan birikimi oranında yorum yapabilir;bu onun düşünce ve inançlarının ileride değişmeyeceği anlamına gelmez.

Bence,bu başlıkta yazılanlar farklı polemik alanlarına çekilmiştir;dolayısıyla,gerçekte ne tartışılmak isteniyorsa onunla ilgili yeni bir başlık açılmalı,bu sayfada ki sonu gelmez polemiklere bir son verilmelidir.


Saygılarımla
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Mayıs 11, 2013, 08:35:07 ös
Yanıtla #84
  • Ziyaretçi

Anlayışınızdan ötürü teşekkür ederim Sn. ceycet. Ve hâlâ hakaret edenler var, onları da kınıyorum. Atatürk bir insandır, eleştirilebilir. Burada bir hakaret de etmiyoruz fakat eleştiriye tahammülleri olmayanlar anneme küfür etmek gibi terbiyesizliklerde bulunmaya devam ediyor. Sizi forum yöneticilerine havale ediyorum. Birileri hakaret içermeyen eleştirilermizin silinmesini istiyor fakat ben de anneme edilen küfürlerin silinmesini istiyorum. Acaba çok mu şey istiyorum?

Saygılarımla.


Mayıs 11, 2013, 08:38:52 ös
Yanıtla #85
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Siz hakiki anlamda provakatörsünüz

Sn.Pceewingsin alıntıladığı şiiri annenize hakaret gibi göstermek bu arkadaşa yapılabilecek en büyük saygısızlıktır,utanmadan sıkılmadan anneme küfür ediyor diye ortaya çıkıp yaygara yapıyorsun yüzsüzlüğünde bu kadarını bu forumda daha önce görmemiştim hiç.

Bu forumda biz o manada ne konuşlur nede insanlara küfür ederiz herşeyi tersinden anlayıp açtığın konulardaki provakasyon yetmiyor gibi birde böyle manıpüle etme yakışıksız olmaya başladı.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Mayıs 11, 2013, 11:07:51 ös
Yanıtla #86
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Sayin ceycet, kesinlikle hakli, burada yargisiz infaz yapiliyor gibi bir durum söz konusu.
Son on yildir AKP ve onun ilimli islam politikasini elestiren herkes ya kemalistlikle ya darbe yandasciligi ile yada bölücülükle yaftalandi.
Siz simdi ne yapiyorsunuz, Atatürk"ü elestiriyorlar diye hemen insanlara ya sofu ya yobaz ya bölücü yaftasi takmaya calisiyorsunuz.

Atatürk"ün ünlü bir sözü var derler, "hayatta en kakiki mürsit ilimdir ( bilimdir), der.
Olaylari ve insanlari bilimsel bir tarzda ele almak zorundayiz diye düsünüyorum.
Insanlari putlastirmak bize birsey kazandirmaz.

Ben diyorumki Atatürk dünya tarihinde ,türkiyeli halklarla birlikte , ilk anti emperyalis savasla özgür bir ülke kurarak nekadar övgüye degerse ayni zamanda Dersin Katliami gibi bir katliama izin vererekde okadar elestiliriyede aciktir.
Tabiki olayi o günün politik, ekonomik, siyasal yapisindan bagimsiz ele alamayiz. Yeni bir ülke kuruluyor ve bu ülkenin hakim ulusu olan Türkler ve bunlarin burjuvalari kendi pazarlarina sahip cikmak istiyorlar ve bunu diger halklardan burjuva veya agalarla paylasmaya yanasmiyorlar.
Ve bununla beraber zaten ülkeyi, ki savas kazanilipta belli bir ic dinamige kavustuktan sonra, türklestirme diye bir dertleride var.
Dersim bu yolda ilerleyen Türk burjuvazisine ve Türk egemen sinifine karsi hem irksal menada hemde mezhepsel manada bir engeldi.

Bir alintiyla simdilik bukadar diyorum. Alintida Tunceli daha dogrusu Dersim kanunlari var ve bu kanunlar hazirlanirken Atatürk daha sagsalim ve isinin basindaydi.

Saygilarimla

Kanundan çarpıcı maddeler

(Tunceli Vilâyetinin İdaresi Hakkında Kanun. Resmî Gazete ile neşir ve ilâm tarihi: 2 Ocak 1936. Sayı: 3195. Meclis’te kabul tarihi: 25 Aralık 1935)

 Madde 9: Cumhuriyet müddei umumileri (savcıları) hazırlık tahkikatında hâkimlerin haiz oldukları yetkileri kullanırlar.  Madde 11: Cumhuriyet savcıları ilk tahkikata lüzum görmedikleri işleri iddianame ile doğruca mahkemeye verebilirler. İlk tahkikat icrası kanunen mecburî olan suçlarda dahi savcılar bu yetkiyi kullanabilirler.  Madde 12: Dava açılması izne bağlı olan işlerde izin verme yetkisi vali ve komutanındır.  Madde 13: Hâkimin reddine dair dileğin kabul edilmemesine dair kararlar kesindir.  Madde 15: İlk tahkikat sırasında verilen tutuklama kararlarına sanık tarafından itiraz edilemez.  Madde 18: Cumhuriyet savcısının iddianamesi sanığa tebliğ edilmez.  Madde 21: İlk tahkikat sırasında verilen tevkif kararlarına maznun tarafından itiraz edilemez.  Madde 29: İlbaylık (vilâyet) içindeki ceza mahkemelerinden verilen hükümler temyize tabi olmayıp kesindir.

 

Sürgün yetkisi

 

Savcının hâkim yetkisine sahip olduğu, zanlının neyle suçlandığını bile bilme hakkının olmadığı ‘kanun’un diğer maddeleri de birbirinden ilginç ‘hak’lar içeriyordu. Bunlardan bazıları şöyle:

 (Madde 31): Vali ve komutan, emniyet ve asayiş bakımından lüzum görürse il halkından olan fertleri ve aileleri il içinde bir yerden diğer bir yere nakletmeye ve bu gibilerin il içinde oturmalarını men etmeye yetkiliydi.  (Madde 32): Vali ve komutan, herhangi bir şahıs hakkındaki takibatın ertelenmesine ve cezaların teciline de yetkiliydi. “Bu erteleme ve tecil zaman aşımı işlemine mani olmaz”dı.  (Madde 33): Aslında Meclis’e ait olan idamların infazı yetkisi de hemen oracıkta ifa edilebiliyordu: “İdam hükümlerinin vali ve komutan tarafından teciline lüzum görülmediği takdirde infazı emrolunur.”  (Madde 35):  Kişinin aleyhindeki konularda ceza kanunu hükümlerinin “geriye yürümeme” ilkesi burada sıra dışı bir şekilde “Bu kanunun hükümleri makabline şâmildir.” denilerek geriye de yürütülüyordu.  Kanunun 34. maddesi ise çok daha çarpıcıydı: “Tunceli ili içinde oturanlar; Elazığ, Malatya, Sivas, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Bingöl illerine geçerek Türk Ceza Kanunu’nun bu kanunla tespit edilen suçlarını işledikleri takdirde, işledikleri suç Tunceli ili içinde işlenen suçlarla irtibatlı ise, bunlar ve bunlara yataklık edenler Tunceli ilindeki yetkili makam ve mahkemelerce bu kanundaki usule göre takip ve mahkeme olunurlar.”

Paraya acımayın

 

Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı Resmî Yayınları’ndan çıkan “Türkiye Cumhuriyeti’nde Ayaklanmalar (1972)” kitabının 491. sayfasında “1937 yılında yapılan Tunceli tenkil harekâtına dair Bakanlar Kurulu Kararı”, kitabın 4 no’lu eki olarak yer alıyor. 4 Mayıs 1937 tarihli “Gayet Gizlidir” ibareli bu kararda “Son günlerde Tunceli’de vukua gelen hadiselere dair raporlar 4.5.1937 tarihinde Atatürk’ün ve Mareşal’in huzurları ile tedkik ve mütalaa edilerek aşağıdaki sonuca varılmıştır.” deniyor. Köylerin tamamen boşaltılıp tahrip edilmesi ve “paraya acınmaksızın içlerinden adam kazanılması” öngörülen kararda şu ifadeler yer alıyor: “Sadece taarruz hareketiyle ilerlemekle iktifa ettikçe isyan ocakları daimî olarak yerinde bırakılmış olur. Bunun içindir ki silâh kullanmış olanları ve kullananları yerinde ve sonuna kadar zarar veremeyecek hale getirmek, köyleri kâmilen tahrip etmek ve aileleri uzaklaştırmak lüzumlu görülmüştür. Not: Paraya acımaksızın içlerinden çok adam kazanıp kullanmaya çalışmak lâzımdır. Aslı gibidir. İmza.”
 
 
« Son Düzenleme: Mayıs 11, 2013, 11:20:43 ös Gönderen: Tij »


Mayıs 12, 2013, 07:59:56 öö
Yanıtla #87
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Sayın BT eleştiri sınırlarını zorlamış görünüyor.

Herkes,siyasi görüşü ve dini inancı konusunda özgürdür.Bir kimse Fetullah GÜLEN'in düşüncelerini benimseyeblir;nevar bunda...

Onu da mı öldürelim.Dersim olayı başlı başına bir trajedidir;bunu yadsımakla,gerçekleri gizleyemeyiz.Seyit Rıza 98 kişiyi öldürdü diye tüm halka saldırmayı meşru görenler,bugünde Kürt halkına soykırım yapılmasını hoş görürler.

Bulunduğumuz ortam,yani masonlar org.harici formu sitesinin en belirgin özelliği;her toplumdan,her inançtan,her siyasi görüşten insanların birarada,birbirlerine saygılı,hoşgörülü ve töleranslı davrandıkları bir alandır,forumu zenginleştirende budur.

Nekadar beğenmesekte,hepimiz hepimizin siyasi görüşlerine ve inançlarına saygılı olmalıyız ve eleştirirken bu sınırları korumalıyız.

Aksi taktirde,forum sıradanlaşır ve burada olmanın anlamını yitiririz.
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Mayıs 12, 2013, 10:09:52 öö
Yanıtla #88
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 301
  • Cinsiyet: Bay

Evet, bir Atatürk tartışmasında daha "Be hey dürzü" eşiğine gelmiş bulunmaktayız. Sayın Kaan hakaret şikayetinde bulunsa da, ben eski ve dandik bir şiiri buraya taşımanın hakaret olduğunu düşünmüyorum. Lafı geçmişken hatırlatırım, şiirin Neyzen Tevfik'le zerre alakası olmayıp komiser emeklisi kötü bir şair tarafından yazılmıştır.

Sayın BT'nin havlama ve uluma içerikli iletisi tabii ki silinmiştir.

Başta bahsedilen şiire kadar gelinmesi sebebiyle, ayrıca sayın Kaan'ın forum kurallarına aykırı olmamasına rağmen açık açık provokasyon kokan iletilerine verilen cevapların seviyesinin düşüklüğü sebebiyle, konu kilitlenmiştir.

Saygılarımla.
"Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır."
Ludwig Wittgenstein


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
6 Yanıt
4468 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 05, 2007, 04:44:49 ös
Gönderen: paragon
1 Yanıt
3280 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 28, 2008, 11:32:56 öö
Gönderen: sun
4 Yanıt
5911 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 20, 2008, 07:52:17 ös
Gönderen: semsin
8 Yanıt
5654 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 04, 2009, 08:32:52 ös
Gönderen: Veritas
2 Yanıt
4482 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 31, 2010, 02:53:49 öö
Gönderen: poyraz06
0 Yanıt
5134 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 20, 2011, 12:02:36 ös
Gönderen: karahan
10 Yanıt
4375 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 24, 2012, 06:08:39 ös
Gönderen: Masor1976
26 Yanıt
11450 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 11, 2013, 02:03:06 ös
Gönderen: BULGARIA
7 Yanıt
4990 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 05, 2014, 11:19:45 ös
Gönderen: RaasielX