Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Özgür Masonlar Büyük Locası’na Eleştiri - 4  (Okunma sayısı 13774 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 01, 2010, 08:53:14 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Özgür Masonlar büyük locası üyesi olan bir masona şunu sormak isterdim: «Acaba bugün yürürlükte olan yasalarınız, tüzükleriniz, kurallarınız, gelenekleriniz, yöntemleriniz, ritüelleriniz ve uygulanmakta olan stratejiniz (varsa) aşağı yukarı geçerli olmayı koruyor mu, yoksa bunların hiç olmazsa bir bölümü hemen şimdi bir değişime uğratılmalı mı?» Hani Özgür Masonlar Büyük Locası hep gelişimden ve değişimden yana olduğunu ileri sürüyor ya, işte bu soru ondan…

Sanırım kimileri bu soruya «Şimdilik bir değişiklik yapmak gerekmez, fakat gelecekte gerekecektir.» diye yanıt verirken, kimileri de «Hemen birtakım değişiklikler yapılması zorunludur; başlamak için geç bile kaldık.» diye yanıt verecektir. Kim bilir, belki de «Buraya kadar. Bu kadarı yeter. Hatta çok bile.» diye yanıt veren de olabilir. Bu aşamaya kadar yapmış olduklarını “aşılılığa kaçmış” olarak görenleri de çıkabilir. Öyle ya, ÖMBL üyeleri arasında da geleneklere bağlı hatta tutucu olalar bulunduğunu biliyoruz.

Hemen birtakım değişiklikler yapılmasını isteyenlerin, bunu sadece kuru kuruya dile getirmekle kalmayıp, yapılması gereken değişikliklere ilişkin öneriler getirmesi zorunludur. Yoksa bu istemler önceden kararlaştırılmış bir beğenmezliği, uyumsuzluğu, bilinçsiz ve kararsız bir değişim arayışını yansıtan birer boş lâf olmaktan öteye gidemez.

Ne yazık ki genel olarak toplumumuzda bunun örneklerine pek çok rastlıyoruz. Aynı durum ÖMBL için de pek âlâ geçerli olabilir. Sonunda onlar da bu toplumdan çıkar kişiler değil mi?

Diyelim ki değişim isteyenlerce ortaya konulan eleştiriler somut ve gerçekçi, üstelik birtakım öneriler de içeriyor.

Bir öneri, ancak uygulanabilirliği oranında gerçekçidir.

Hangi nedenle olursa olsun, kuramda kalan (teorik), uygulanabilir (pratik) olmayan öneriler, uzun bir sürede değerli olsalar bile, bugün bir örgüt için değer taşımaz.

Diyelim ki, getirilen eleştiriler gerçekçi, bunu bütünleyen öneriler de hem açık ve somut hem de uygulanabilir nitelik taşıyor. Belki biraz daha çaba harcamak, biraz daha özveri göstermek, biraz daha kurumsallaşmak, masonların arsısındaki iş ve güç birliğini pekiştirmek, görev bilinciyle paylaşımını artırmak gerek.

Eğer öyleyse, bu olumlu eleştirileriyle birlikte somut öneriler de getirenlere de yöneltilecek çok önemli bir soru var: «Sen bu önerinin neresindesin; uygulanmasında nasıl bir görev almayı, ne gibi bir katkıda bulunmayı, neleri üstlenmeyi düşünüyorsun?»

Toplumca en önemli noksanlıklarımızdan biri de zaten bu: Sorumluluk ve görev bilincini gerektiğince edinememiş olmak; paylaşmayı, iş birliğini becerememek, dayanışmayı bilmek ve istemek ama yürürlüğe koyamamak.

Bundan daha kötüsü, yalnızca öneri ve tasarım üretmekte pay alarak, elleri kolları sıvayıp işin içine girmeyi başkalarının üzerine yıkmak.

Bir binanın yapımı salt plân ve projeleriyle gerçekleştirilebilir mi?.. Yontulmuş taşlar, gerektiğince işlenip bir temele, duvara, köşeye, basamağa, kendine en uygun ve kendinin en işlevli olduğu yer neresiyse oraya yerleştirilmezse neye yarar?

Öte yandan, şimdilik hiçbir değişiklik yapılmamasını isteyenlerin ise, içinde üyesi oldukları bu kurumun içinde bulunduğu durumu ve ne gibi gereksinmelerinin olduğunu geçekten bildiklerinden kuşku duyulur.

Biliyorlarsa, bu gereksinmelerin karşılanmasından çekiniyorlar demektir. Bu çekingenliğin ardındaki gerçek nedir acaba?

Aslında insan, yapısı gereği, hep olanı olduğu gibi korumaya eğilimlidir. Bu nedenle, bunu bilerek, tutucuları da hoşgörüyle, anlayışla karşılamak gerekir.

Fakat hiçbir değişiklik yapılmamasını isteyenler bu istemlerinde bilinçli ise, bir gerekçeleri varsa, şu andaki durumun ve gidişin en iyisi ve en doğrusu olduğunu kanıtlayabilmelidirler.

Dolayısıyla bence ÖMBL sonunun nereye varacağı belirsiz bir yola girmiş, o yolda kendi kendini bir çıkmaza sokmuş gibi görünmektedir. Bundan nasıl kurtulabileceğini ise bilemem.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 01, 2010, 09:23:16 öö
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Sayın Üstadım;
Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Çünkü değişim farkındalıktır, farkındalık ise perdenin kalkmasıdır, düşüncede özgürlüktür. Bu bağlamda kurumu belki sizin kadar tanımıyorum ama genel anlamda söylemlerinize katılıyorum. Yalnız değişim dediğiniz zaman karşınızdakinin ne anladığıda bir o kadar önemlidir zannımca. Değişim var olanı geliştirmektir. Bu eklemekte olabilir, çıkartmakta olabilir ama amaç unutulmamalıdır. Bunun için değişimi yapacak yetkideki kişilerinde bunu idrak etmesi ve söylemden daha çok eylemde kendilerini göstermeleri gerekir. Çünkü eyleme geçmeyen söylem sorumsuzluktan başka bir şey değildir.
Saygılarımla.


Şubat 01, 2010, 05:59:38 ös
Yanıtla #2
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 920
  • Cinsiyet: Bay

 Ilgılı moderatorlerden konuyu bırlestırmelerını ıstıyorum .Gazetede kose yazarı takıp etmıyoruz degıl mı?
Tek baslık altında daha derlı toplu ve daha kullanıslı olacaktır..
Saygılarımla
Taslar yerine oturabilecek mi ? İnşaasına basladıgımız yapı nasıl olur da yarım kalır ..


Eylül 13, 2015, 01:37:06 ös
Yanıtla #3
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 631
  • Cinsiyet: Bay

Bu yazı bundan tam 5 sene önce yazılmış.  'Tam' diyorum çünkü üstünden bir hayli zaman geçmiş.  Belki de bu zaman zarfında yazılan eleştiri ve yazılan bu eleştiriye karşı yapılan eleştiriler de unutulmuştur. Onun için biraz geriden gelip hatırlatıcı birkaç köşe taşından tutmak gerekir diyorum. Diyorum ama o da biraz uzun olur. Onun için ben ne çok uzun yapayım ne de anlaşılmayacak kadar kısa.  Böylelike  Sayın ADAM da "yau kardeşim iyi güzel de sen neyden bahsediyorsun; ben nasıl bileyim" demekten de kurtulmuş olur. Obür türlü sırf bana bu konuda yardımcı olabilmek için kendi yazısını işi yoksa yeni baştan okumaya baslayacak. Biliyorum oyle yapar; onu az çok tanıyoruz çünkü.

Onun için umut ediyorum sorularım hatırlatıcı olur ve geriye dönüp yazının tamamını tekrardan okuma zahmetine yol açmaz. Zaten fazla soru da yok ortada. Topu topu iki soru.

1) Özgür Masonlar Büyük Locasına yapılan bu eleştiriden anladığım kadarıyla  bir değişim, gelişim ve evrimden bahsediliyor.  Ve eleştirinin büyük kısmı da bu mantıkla işleniyor.  Aslında tam da örnek bir eleştiri diyebiliriz. Çünkü bizde kronik hale gelen eleştiri biçiminden çok farklı.  Niye yalan söyleyeyim ben böyle beklemiyordum.

Gelelim sorunun orjin kısmına.

Benim okuduğum fakülte kaynakları değişimin olduğu her yerde gelişim olmaz diyor. Ama gelişim varsa da değişim mutlaka vardır diye de hemen peşine ekliyor. Şimdi burada değişmenin şart olduğunu, dünyanın döndüğünü de hepimiz biliyoruz.  Muhtemelen değişim ve evrimi destekleyenler de bunun bir gelişme olacağını düşündüğü için savunuyor. Yani diyorlar ki ; eğer biz değişirsek bu bir gelişim olur. Ve gelişim de kötü bir şey değildir.  Ama parmağı kesilen bir bireyin yaşadığı talihsizligin sadece bir değişim olduğunu ve bunun neresinden tutarsan tut, bir gelişim veya gelişme olmadığını göz ardı ediyor.

Acaba değişim için biraz temkinli olanlar ve bazı şeylerin korunması gerektiğini savunanlar böyle bir talihsizlik yaşanacağını düşundugu icin mi boyle söylüyor ? Yani  kısacası,  bu değişim çabasının bir ise yaramayacağını mı düşünüyorlar ? Bir parmağın kopması gibi...

2) Bu sorunun cevabı verilmeye de bilir. Çünkü biraz kişisel bir duruşun merakı sonucu oluştu.  Ben 4 seri halinde hazırlanan bu çalışmayı iki kere okuduktan sonra Sayın ADAM'ın değişimden yana tavır aldığını sezdim.  Sezdim diyorum ,zira Sayın ADAM mümkün olduğu kadar tarafsız olmaya çalışmış.  Ve sadece olanı anlatmış.  Ama her ne kadar böyle olsa da ben sanki böyle bir kokuyu bilinçli bir şekilde yazısına serpiştirdiğini düşündüm.

Acaba yanlış bir gözlem yapıp yanlış mı düşündüm ?


...

Dipnot 1 - Telefondan yazdığım için bazı kelime hataları olmuş olabilir, olmuşsa hoş görülmesini dilerim.

Dipnot 2- Yukarıda gözden kaçmış olabilir.  Onun için not düşmekte fayda görüyorum.  İkinci sorum görmezden gelinebilir.


« Son Düzenleme: Eylül 13, 2015, 01:57:20 ös Gönderen: İNSAN »


Eylül 14, 2015, 03:46:34 ös
Yanıtla #4
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Beş yıl önce yazılmış bir eleştiri üzerine bugün görüş üretmek pek zor. O gün kim bilir hangi düşüncelerle yazmıştım.

Ancak değişim elbette olumlu olabildiği gibi olumsuz da olabilir. Bir gelişme doğrultusunda olduğu gibi bir karışıklığa da yol açabilir.

Önemli olan şu: Ya tutucu olacaksınız ya gelişimci... İkisi bir arada olmaz. Tutuculuk tutarlılık sağlar. Gelişim doğrultusundaki değişimin ise sonu gelmez çünkü diyalektik yasaları geçerliyse, her değişim bir sonrakini hazırlar. Böylece bir kez değişim içine giren bir kurum bunun sonunu alamaz çünkü yine değişime girecek ve bu nedenle de tutarlı olamayacaktır. 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 14, 2015, 04:03:24 ös
Yanıtla #5
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 631
  • Cinsiyet: Bay

Her değişim yeni bir değişime kapı aralayacaksa ; tutucu olanlar bu yönden haklı olabilir mi ?

Çünkü her değişim yeni bir değişim doğurursa en sonda oluşacak olan şey de Masonluktan bambaşka bir şey olacak. Bu kaçınılmazdır. 

Sonucta bir şeyi muhafaza etmenin en iyi yolu onu doğal ortamında tutmaktır. Veya yapay olan bir buzdolabında.  Aksi takdirde çilek, çileklikten çıkar.

Tabi böyle olduğu benim fikrim. Böyle de olmayabilir. Yani belki de bir çilek farklı biçimlerle de uzun yıllar lezzetini ve görüntüsünü koruyabilir.

Bu analojiyi geçip bir diğerinde duralım şimdi. O da değişimden ne anladığımızla ilgili. Acaba tutucu tavır alanlar ile gelişimden yana tavır alanlar nasıl bir değişim hayal ediyorlar ? Eminim aynı şeyler değil. Olsaydı belki de böyle olmazdı.

Benim de aklıma geliyor.

Özgür Masonlar Büyük Locasında öngörülen değişim;  bir makyaj mıdır ; yoksa bir estetik midir ?

Hangisidir ?


Ya da bu değişim bir yüz nakli midir, yoksa ufak bir ekleme midir ?

Sonuçta ikisi de değişim.


« Son Düzenleme: Eylül 14, 2015, 04:27:07 ös Gönderen: İNSAN »


Eylül 14, 2015, 07:30:42 ös
Yanıtla #6
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Bende o soruların yanıtı yok.

Varsa, ben de öğrenmek isterim.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 21, 2015, 07:27:02 ös
Yanıtla #7
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 76
  • Cinsiyet: Bay

Merhabalar;
Elbetteki yapiyi ve sistemi sn Adam kadar iyi bilmiyorum, fakat "Masonluk iyi bir insani daha iyi bir insan yapmaktir" cümlesinden yola cikarsak bunun bir inanç, ulvi bir görev,bir felsefe olduğu gerçeğine varmaz mıyız?
Bugüne kadar gelen kadim felsefeleri, inançları incelediğimizde, hepsinin günümüze değişmeden geldiğini görürüz.
Bence değişimler bilim, sanat ve şirketler içindir, inançlar icin değil.
Bu arada birde kendimiz calip kendimiz oynamasak, surada degerli mason üyelerine fikirlerini okusak, daha güzel olmaz mı ?
Sır Bekcisi


Eylül 22, 2015, 07:10:00 öö
Yanıtla #8
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


İki kısa not:

1- İnançlar da değişir. İnsan yanlışını fark edebilir ya da bir başkasına kapılabilir.

2- Masonluk bir inanç sistemi değildir. Ancak bir dünya görüşü ya da yaşam tarzı olabilir.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 23, 2015, 09:08:56 öö
Yanıtla #9
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

''Değişim değişimi getirir, önü alınamaz.'' gibi bir yaklaşım benim bildiğim ÖMBL'ye yakışmaz. ÖMBL'nin en taktir ettiğim yanı zaten bazı değişimleri de beraberinde getirmesidir. Dünya değişiyor, insanlar değişiyor, ahlak kuralları, hayat tarzları, giyim kuşam herşey değişmekte. Bu değişim olumlu veya olumsuz olabilir. O da sizin bakış açınıza bağlı. Ama şu yadsınamaz herşey değişmekte. Nitekim bu değişen Dünya'da kuşaklarda değişiyor. Yeni gelen nesil bir öncekinden çok çok farklı. Artık kuşak çatışmalarının yaş farkı iyice azalmış durumda. 10 yıllık bir fark bile bir asır gibi. Sonuçta mason localarıda bu insanlardan oluşuyor. Yeni gelen nesil elbetteki kendi tecrübe ve birikimleriyle masonluğa bir yön verecektir. Hiç bir kurum ve kuruluş bu değişim dalgasından kaçamaz.

Saygılarımla.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
28 Yanıt
65398 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 03, 2017, 08:24:27 ös
Gönderen: ADAM
16 Yanıt
15107 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 23, 2009, 04:56:39 öö
Gönderen: Waldow
21 Yanıt
23324 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 23, 2017, 09:38:24 ös
Gönderen: karahan
8 Yanıt
11972 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 03, 2010, 03:17:39 öö
Gönderen: Waldow
4 Yanıt
8151 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 17, 2011, 07:20:49 ös
Gönderen: Lethe
27 Yanıt
31173 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 19, 2011, 12:24:38 öö
Gönderen: abezethibou
0 Yanıt
4944 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 22, 2012, 06:29:46 ös
Gönderen: b12
57 Yanıt
29699 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 02, 2013, 07:49:46 öö
Gönderen: ADAM
6 Yanıt
7349 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 23, 2014, 04:35:31 ös
Gönderen: ADAM
7 Yanıt
6424 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 16, 2015, 06:27:01 ös
Gönderen: ADAM