Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: ENTROPİ  (Okunma sayısı 9140 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 19, 2012, 08:21:23 ös
Yanıtla #10

Sn. Dor devamını merakla bekliyorum. "Kaos" ve "Düzen" modern fiziğe ait önemli kavramlar. Yazılarınızla zenginleşeceğini umuyor ve teşekkür ediyorum. Syg.


Ekim 20, 2012, 11:33:04 öö
Yanıtla #11
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 214
  • Cinsiyet: Bay

İlginiz ve merakınız için teşekkür ederim .
iyi paylaşımlar ..
"Bu ıssız dağları, şükranlarını dile getirmeksizin terk edemezsin"


Ekim 20, 2012, 11:36:09 öö
Yanıtla #12
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 214
  • Cinsiyet: Bay

ENTROPİ: Geleceğin Dünya Paradigması - Part # 3
 Kapsam
 
Evet..Bizden öncekiler farkında bile olmadan mekanik dünya görüşü ile büyüdüler , çocuklarımız ise bu yeni paradigma ile büyüyeceklerdir. Neslimiz, ikisi arasındaki geçişi yaşamaktadır. Sancıların sebebi , acı gerçeklerin gözümüze sokulurcasına bizi kuşatmasıdır.

 
Yakın zamanda, akademik disiplinler entropi yasası tarafından alt-üst edilecek. Halihazırdaki dünya görüşüne entropi yasasını eklemlemeye çalışanlar olacak, ama başaramayacaklar. Ekonomistler klasik teorilerini bu yasayla açıklamaya çalışacak ya da entropi yasası temelli tezler sunacak, teologlar kutsal kitapları entropi yasasına göre yorumlayacak, politikacılar silahsızlanmadan enerjiye değin bir çok konuda entropi yasasının önemini vurgulayacak. Teknik insanlar bunu nicel ifadelere dökerek pratik faydalar sağlamaya çalışacak. Psikolog ve sosyologlar, toplumsal hareketleri ve insan doğasını bu yasa ile açıklayacaklar.

Elbette, entropi yasasının doğadaki tüm olaylar üzerinde hüküm sürdüğünü reddedenler de olacaktır. Bu yasanın belirli durumlar için geçerli olduğunu, farklı sahalara uygulanmasının metafordan öteye geçemeyeceğini iddia edenler çıkacaktır. Oysa, entropi yasası; tüm fiziksel gerçekliğin izahında basit, güçlü ve genel bir çatı sunmaktadır.

Nobel ödüllü kimyager Frederick Soddy’nin ifadesiyle termodinamik yasaları; siyasal sistemlerin yükseliş ve çöküşünü, halkların özgürlük ve köleliğini, ekonomi ve sanayi hareketlerini, hatta insan ırkının genel fiziksel refahını son tahlilde kontrol eder. İnsan türünün tüm faaliyetleri, termodinamiğin birinci ve ikinci yasalarıyla açıklanan durumlara tâbîdir.
 
Peki, tüm fiziksel olguları kapsayan; doğayı algılama ve onunla etkileşme şeklimizi değiştirmemizi zorunlu kılan bu gerçek karşısında bizim duruşumuz nasıl olacak?..
"Bu ıssız dağları, şükranlarını dile getirmeksizin terk edemezsin"


Ekim 20, 2012, 06:39:38 ös
Yanıtla #13
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Alıntı
Entropi yasası evrendeki her şeyin düzenli halden ve belirli bir değerden başlayarak sürekli dağılmakta olduğunu, tükenerek kaosa doğru gittiğini ortaya koyar.
Entropi yasası, tarihi bir ilerleme olarak gören fikri çürütür.
Entropi yasası, bilim ve tekniğin daha düzenli bir dünya oluşturacağı sanısını çökertir


Alıntı
Peki, tüm fiziksel olguları kapsayan; doğayı algılama ve onunla etkileşme şeklimizi değiştirmemizi zorunlu kılan bu gerçek karşısında bizim duruşumuz nasıl olacak?..



Sayin Dor, ben isin daha cok sosyal veya toplumsal tarafiyla ilgileniyorum ve size iki soru sormak istiyorum.
1.Ikinci cümlenizdeki "biz"le kimi kastediyorsunuz.
2.Bu kanunlara karsi bizim nasil bir tavir alacagimizin ne önemi var? Bizim alacagimiz tavrin olayin gidisatinda bir degisiklik yapma ihtimalimi var?

Saygilar



Ekim 20, 2012, 08:43:20 ös
Yanıtla #14
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 214
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Tij öncelikle bu aktarımların genelini  "Entropi-Dünya'ya Yeni Bir Bakış" adlı eserden faydalanarak paylaşıyoruz .
1. Cümledeki ''Biz'' den kasıt , tüm insanlık
2. sorunuzda ise , yaşam biçimimizi mekanik dünya görüşünü terkederek , insanlık için en ideal ve en az zararla kapatabileceğimiz bir  sistemin temellerini oturtabilmektir .

Şu an kısım kısım  ve eksiklik içermesinden dolayı anlaşılmazlığını normal karşılamak lazım.
İlerleyen paylaşımlarda daha iyi kavrayacağınızı temin ederim . Saygılar ..
"Bu ıssız dağları, şükranlarını dile getirmeksizin terk edemezsin"


Ekim 21, 2012, 12:11:40 öö
Yanıtla #15
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 214
  • Cinsiyet: Bay

Betonarme Dünya ve yaşanılası Dünya
"Bu ıssız dağları, şükranlarını dile getirmeksizin terk edemezsin"


Ekim 21, 2012, 01:13:04 öö
Yanıtla #16
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3235
  • Cinsiyet: Bay

Güzel bir yaklaşım ; ama hayal gibi geliyor bana ...
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Ekim 21, 2012, 09:19:01 ös
Yanıtla #17
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 214
  • Cinsiyet: Bay

Tüm hayaller ütopyadır .
Şu an yeryüzünde hüküm süren tüm sistemler bir zamanlar ütopya olarak görülüyordu ..
« Son Düzenleme: Ekim 21, 2012, 09:22:58 ös Gönderen: Dor »
"Bu ıssız dağları, şükranlarını dile getirmeksizin terk edemezsin"


Ekim 21, 2012, 09:20:12 ös
Yanıtla #18
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 214
  • Cinsiyet: Bay

ENTROPİ: Geleceğin Dünya Paradigması - Part # 4
 Reset
 
Modern çağ, makine çağıdır. Hassasiyet, duyarlılık ve hız en temel değerlerdir.


Sürekli “Bu ne kadar hız yapar?” veya ”Seni oraya ne kadar zamanda götürür?” gibi sorular sorarız. Bir ürüne yapabileceğimiz en büyük iltifat, neredeyse kendi başına çalışacak kadar iyi yapıldığı, düşünüldüğü ya da tasarlandığını söylemek olacaktır. Alüminyum, çelik ve kromu severiz. Kontağı çevirmek, bir motoru ateşlemek bize müthiş estetik haz verir. Dünyamız makaralar, kaldıraçlar ve tekerleklerin dünyasıdır.
 
İş hayatımız hassas cihazları ayarlamakla, boş vakitlerimiz karmaşık tertibatları kurcalayıp çözmeye çalışmakla geçiyor. Saatle zamanı ölçüyoruz, telefonla iletişim kuruyoruz, uçakla seyehat ediyoruz, bilgisayarla öğreniyoruz , lamba ile görüyoruz.
 
Makineler bizim hayat tarzımız ve indirgenemeyen dünya görüşümüz olmuş durumda. Evreni üstün teknisyen –tanrı- tarafından zamanın başlangıcında kurulan kusursuz bir makine gibi görmekteyiz. O kadar mükemmel inşa edilmiştir ki en ufak ayrıntısına kadar her hareket n’inci dereceden bir denklemle ifade edilebilecek şekilde “kendi kendine” işlemektedir.
 
Evrende algıladıklarımızın kesinliğiyle kendimizden geçiyor ve bu ihtişamı yaşayışımızda taklit etmeye çalışıyoruz. Tarih bizim için sürekli mühendislikten ibaret. Dünya , işlev görmek üzere bir araya getirilmesi gereken parçaların bulunduğu dev bir donanım mağazasıdır. İşimiz hiç bitmez. Her zaman parçaların yeniden düzenlenmesini, süreçlerin genişletilmesini ve yeniden tasarlanmasını gerektiren yeni işler bulunmaktadır. İlerleme, bu suretle makinenin mükemmelleştirilmesine doğru ”ayarlanır”. Her boşluk kapatılmalı, her kusur giderilmeli, makine işlemi hayatın her alanına yayılmalıdır.
 
Ağzımızdan çıkan kelimeler bile bize ait değil. Makine diliyle düşünüyoruz. Psikolojimiz “bozuluyor” , iş arkadaşlarımızla “sürtüşmek”ten kaçınıyoruz, insanlarla ilişkimizi onlarla “senkronize” olabilmemize göre “ölçüyoruz”.

Makineler içimize öyle sağlam yerleştirilmiş ki varlığımızın özüne nasıl nüfuz ettiğini fark etmeye yanaşmıyoruz.

Baylar bayanlar! Bu anafor, artık “Reset” atma vaktinin geldiğini gösteriyor!
"Bu ıssız dağları, şükranlarını dile getirmeksizin terk edemezsin"


Ekim 23, 2012, 01:17:11 öö
Yanıtla #19
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 214
  • Cinsiyet: Bay

ENTROPİ: Geleceğin Dünya Paradigması - Part # 5

Mekanik Dünya Görüşünün Mimarları – Francis Bacon
 
Her dünya görüşünün mimarları vardır. Diğerlerinin eksiklerini görüp yamayacağı taslağı hazırlayan mimarlar.
Makine çağı için mutabakata varılmadan önce bir çok hazırlık planı bulunuyordu.
Onyedinci yüzyılın ortalarında mekanik paradigmanın tüm unsurları, bu planın bileşenleri olarak özenle bütünleştirilmişti.
Dünya, makine çağına girmeye hazır hale geliyordu.
Bunun sağlanmasında mekanik dünya görüşü, üç kişiye minnet borçludur; Francis Bacon, René Descartes ve Isaac Newton.
 
Francis Bacon, 1620’de yayımlanan Novum Organum adlı kitabıyla antik Yunan dünya görüşüne sert bir saldırı yaparak makine paradigmasına zemin hazırladı. Platon, Aristo ve Homeros’un tüm çalışmalarını “tartışmalı bilgi”#1 diye niteleyerek küçümsedi. ''Yunanlılar erkek çocuk gibidir. Sürekli akıl verirler, ancak üretmezler, icraat yönünden zayıflar.'' Bacon, antik Yunan paradigmasını bütün olarak ele aldı ve bu paradigmanın tüm şatafatlı iddiaları nedeniyle “insan refahı ve yararına yönelik tek bir deneyimi delil olarak gösteremediğini”#2 öne sürdü. Yunanlılar için bilimin amacı olguların niçin’ini bulmaktı, oysa Bacon’a göre bilim olguların nasıl’ına adanmalıydı.
 
Bacon, doğanın nitelenmesinden öte, onun kontrol edilmesi için bir yöntem bulmak istiyordu. “Artık bilimin doğru ve meşru hedefi, insan yaşamının yeni buluşlar ve güçlerle geliştirilmesinden başka bir şey olamaz”dı.#3
 Novum Organum’un bir çok yeri okuyana, klasik felsefi bir metinden ziyade size patronunuzun, dünyayı düşündüğünüz gibi değil de gerçekte olduğu gibi kavramanız gerektiği yönündeki bir muhtırası gibi görünecektir. Bacon, “insan imparatorluğunun sınırlarını, her şeyi mümkün kılacak şekilde genişletecek” yöntemi öğütler #4.

Bacon’ın bilimsel yöntem olarak adlandırdığı bu yeni yöntem, gözlemciyi gözlenenden ayıracak ve “nesnel bilgi”nin gelişimi için tarafsız bir form sağlayacaktı. Bacon’a göre nesnel bilgi edinimi insanların “cisimler, tıp, mekanik kuvvetler ve daha nice konu üzerinde hüküm sürmesine”#5 olanak sağlayacaktı.
 
Bacon, modern çağın gerçek bir anlamsızlık karşıtı pragmatistidir. Biri size “Bunu kanıtla!” veya “Nesnel ol” dediği zaman Bacon’ı hatırlayın. Tüm bunları 1620’de, daha iyi bir bakış getirdiğine inanan Bacon başlattı.
 _____________________________
 1# Francis Bacon – Novum Organum, Kitap 1, Aphor 2
 2# John Herman Randall, The Making of the Modern Mind-s223 (Cambridge)
 3-4# A.g.e.-s.224
 5#Jean Houston, Prometheus Rebound: An Inquiry into Technological Growth and Psychological Change s.274 (Cambridge)


« Son Düzenleme: Ekim 23, 2012, 01:20:33 öö Gönderen: Dor »
"Bu ıssız dağları, şükranlarını dile getirmeksizin terk edemezsin"