Yanlış anlaşılaşacak bir şey söylediysem özür dilerim ama birey olarak hiçbirşey ifade etmediğinizi ne düşündüm nede ima ettim.Bizde bize yarayan bir şey yok derken bizim olan zaten bize aittir ve nereye gitsek gelir ne artar ne eksilir zaten vardır ve bizle kalır ve sahip olduğumuz şeye ihtiyaç arzu duymayız demek istedim.İşte gelmek isteğim konu yani herşey olduğunuz ve diğerlerinin aslında size ihtiyacı olduğunu ve sizin bir şeye ihtiyacınız olmadığını görüp bundan tatmin duyabilmeniz için grup önerdim yoksa tekrar söylüyorum bir bayanın gruba ihtiyacı yoktur bir bayanın bir erkeğe ihtiyacı yoktur bir bayanın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur çünkü doğası ihtiyaç duyulan şeyleri yaratır üretir yapabilir kılmıştır kadını.Ama sistem kadını öyle bir konuma getirip öyle bir oyun oynamıştır ki kadın kendinden ve gücünden habersizdir ve gerçek ihtiyacının ne olduğunu bilmemektedir.Kadın eskiden sadece ailesine zemin oldu ailesini destekledi ve aile bu şekilde başarılı olabildi her çağda her durumda kadın desteği almamış yada kadın desteğinden doğmuş oluşumları kopyalamamış hiçbir plan yada iş yürümemiştir.Hala toplumun ve dünyanın ne olacağını belirleyecek olan kadındır.Herşey kadına bağlı.Bu noktada özellikle Türkiye'de kadının doğru kararlar alıp doğru gruplara desteğini verebilmesi için kadının eğitilmesi,güçlendirilmesi ve erkekle bir konumda görülmesi şarttır.En geri kalmış ülkeden en basit kadına gerekli eğitim verilirse o kadın dünyı yerinden oynatabilecek bir oluşumu yapılandırıp doğru ilerlemesini organize edebilecek güçtedir.ingiltere ve Amerikada hayvan denebilecek sıfatta adamların başarılı olmasının tek sebebi budur.Tek bir şeyi doğru yapmışlardır kadınları kendileri ile bir konumda görüp hayatlarının kadına bağlı olduğunu bilip gereken saygı ve eğitimi vermişlerdir.Ve hala tek bir aile olarak girdikleri her toprağı denetimi altına alıp her canlıya egemen olabiliyorlar.Kadın orda uyanmış bir halde en ücra köyünde yaşayan kadın bile tek başına hayatını nasıl devam ettirmesi gerektiğini bilen bir hikmete sahip ama bizim ülkemizde kadın kocasına haber vermeden komuşuya gidip sohbet etmeye korkuyor.
Kadından kişiliği alınmış karakteri silinmiş kendi olmaktan çıkarılmış bir durumda sömürülüyor.Yine de kadın o halde bile konuştuğu zaman birçok üst düzey yönetici erkekten daha gerçek cevaplar veriyor bir ruha bir yapıya bir karaktere sahip olduğunu anında gösteriyor.Kadını kapalı tutup cehalete terkeden erkekse teknolojide eğitimde almış başını gitmiş bi başına işte bu komik tabloyuda başbakanımız cumhurbaşkanımız ve yanındaki türbanlı eşleri örneğinde görüyoruz.Erkek ok dünya tanıyor biliyor anlaşılabilir bir dış görünümdeyken yanlarındaki eş (Ki mecbur olmasalar çıkarmayacaklar dışarı) başka ülkelerin anlam veremediği bir şeye benzetemedikleri bir konumda ve yaz ortası kafaları örtülü,diğer ülkelerin hanımefendileriyle gerçek bir paylaşım yaşayamayacak onların gerçekliğini hissedip anlayamayacak konumda ve kendi gerçekliğinide ifade edemeyecek durumda çünkü şahsi,birey olarak bir gerçekliği ve yaşamı yok erkekten bağımsız olarak.Şu anda Türk kadını diğer dünya kadınlarının anlam veremediği iletişim kuramadığı kursada bundan gülmek dışında bir sonuç çıkaramayacağı durumda çünkü Türkiye'deki sistemin yetiştirdiği kadın tipi bu.Buda zamanla yaşamın sanatın hareketin durmasına yol açan bir durum.Sezen Aksu'nun üretken olduğu dönemlerde nasıl aşklar vardı hatırlarmısınız?Tek bir yaşayan kadın yıllarca aşklara can verdi,sevmeyi öğretti kitleler hareketlendi aşk için herşeyden vazgeçmeye başladı insan olduğunu ve yaşadığını hissetti doya doya.Özgür ve yaşayan bir birey olmanın bedelini kötü ödedi Sezen Aksu bakın kimse cesaret edemiyor artık.Tüm yaptıklarına karşılık hak ettiği değerin milyonda biri verilmedi,hiçbir yerden destek,övgü ,takdir,teşşekkür hiçbir karşılık almadı verdiği herşey alınıp kullanılıp sindirildikten sonra hiçbir konum için layık görülmedi,ayakta durması,daha güçlenmesi için ihtiyacı olan zemin hazırlanmadı.Hala vermeye üretmeye çalışıyor.O dönemler nasıl mutluyduk değilmi?Bir şeyin bizi mutlu ettiğini aşık ettiğini güç verdiğini hissediyorduk herşeyimizi terkedip aşk için ölmek istiyorduk değilmi?Ne oldu şimdi?Kılımız kıprıdamıyor.Yaaaaaaa!!! Bu yüzden Sevil hanım tek başınıza bir birey olarak her şey olduğunuzu bilin ve aslında diğerlerinin size ihtiyacı olduğunu.Geri durmaktaki tereddütünüz çok iyi anlıyorum çünkü şu an içinde bulunduğumuz sistem sizin gibi öğrenmeye,gelişmeye büyümeye hazır bir bireyi kabul edebilecek ve imkan sunabilecek bir durumda değil.Meraktan çok sorularınızla bulunduğunuz çevrelerin durumunu test ediyorsunuz diye düşünüyorum ve aldığınız belirsiz yanıtlar daha çok uzaklaşmanıza sebep oluyor ve adım atacak alan bulamıyorsunuz çünkü direkt size ulaşan cevaplar yerine daha belirsiz noktalara itiliyorsunuz.Tüm bu karanlık içinde ışık içinizde yanmaya başlayacak ve bir noktadan sonra siz cevap olmaya başlayacaksınız.Size tek tavsiyem var oda kutsal kitap okumanız,bu çalışmayı yapan bildiğim tek grup ise kiliseler.İçlerinde kutsal kitabın tüm sırlarını,derin manalarını ve sizin hayatınıza direkt ulaşması için gereken yolu bilen insanlar var.Ben kendi başıma ayaklarım üzerinde durabilecek ve tek çalışabilecek duruma onlarla geldim.Amaç birliğinde olabileceğiniz ve destek olabileceğiniz başka bir grup olabilirmi bilmiyorum ve dışarda gördüğüm insanlar ve olayların gidişatına bakarak benlik duygusunu aşmış ve amaç edinmiş bir grubun olması imkansız diye düşünüyorum.Düşüncelerimi dikkate aldığınız ve okuduğunuz için teşekkür ederim.