Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Türkçenin Eskiliği  (Okunma sayısı 1053 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 11, 2014, 08:00:23 öö

          Dili, içtimai bir verim sayan araştırmacılara göre, herhangi bir ''lisani birlik'' eski bir ''siyasi birliğin'' içtimai mahsulüdür. Bu bakış açısıyla hareket edilirse, bugün birçok lehçelere ayrılmış olmakla birlikte ''Türkçe'' adı altında toplanan dilin, eski bir Türk siyasi heyetinden doğduğunu söyleyebiliriz. Böyle olmakla birlikte, elimizdeki tarihi vesikaları bu zamanı tayin etmemize imkan bırakmadığı gibi, elimize geçen ve okunabilen dil eserlerinin kalıntıları M.S. 8.yüzyıldan çok evvellere çıkamıyor.
          ''Tu-kiie'' ve ''Uygur''lardan bize kalan dil eserleri, Türkçenin daha o asırlarda gelişmiş ve uzuvlaşmış bir edebi dil halini aldığını göstermektedir ki, bu tekamül derecesine gelmek için Türkçenin uzun asırlar geçirmesi gerekir. Çin kaynakları örnek alındıkça Türk tarihi ve diline ait birtakım yeni gerçeklerin meydana çıkacağı muhakkaktır.
          Örneğin, son zamanlarda, şimdiye kadar Türk olmadıklarını zanneden ''Sien-Pi''lere ait bir lügat kitabı elde edilmiş ve bundan bu kavmin Türk olduğu anlaşılmıştır. Tu-kiilerden daha eski bir devre ait bulunan bir eski Türk şubesine ait bu eserin tatbik ve neşri, Türkiyat sahası için şüphesiz çok önemli olacak ve dil tarihimiz bu sayede daha da aydınlanacaktır.
Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez.
Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz.
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.