Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Ortak Öykü/Senaryo Yazalım mı?  (Okunma sayısı 6603 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 09, 2009, 12:08:45 öö
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 784
  • Cinsiyet: Bay

Sıradışı bir projeyi sizlerin desteğiyle denemek istiyorum.
Bir kısa film öyküsü yazalım  ne dersiniz?
Kurallar basit ben bir öykü başlangıcı  yazacağım ve katılmak isteyen üyeler öyküyü diledikleri gibi yönlendirecekler.
Mesela ben bölüm 1 ile başladım size bölüm 2 yi bıraktım....
Sizden gelecek bir çok bölüm 2 den birini seçerek bölüm 3 için bekleyeceğiz. Her bölüm için 3-7 gün bekleyelim derim amaç uzatmamak.
Yeni bölüm duyurusu yapılana kadar sadece beklenen bölümle ilgili hikayelerinizi  paylaşın. Ama lütfen hikaye kopuk kalmasın .Başı ve sonu bağlantılı olsun. İçiçe geçmiş hikayeler, forumda yayınlanmış bilgiler ve birazda gizem ilgi çekici olabilir.
Ortaya çıkacak senaryo/öyküyü mümkün olursa filmleştirmek istiyorum...Tabi bu konudada fikirlerinize açığım...

Bakalım  ortaya nasıl bir şey çıkacak...

Son olarak bir ricam olacak,  bölüm yazma ve yeni bölüm isteği duyurulana kadar kirlilik olmasın diye başka mesaj atmamanız.


Film Başlangıç

Bölüm 1

Alt yazı ile başlar film
Zaman : 24:00
mekan : 3 odalı eski bir apartman dairesi/küçük oda
ortam : sadece masa lambasının aydınattığı pencere önündeki masa
Not   : Loş ışıkta sırtı dönük oturan Zafer'in sırtı kameraya dönük slüeti sarı ışık altında yüzü görünmüyor
-------------
Zaman tünelindeyim sanki
Hafızama kazınmış her anı
hatırladıklarımla ileri geri sarabiliyorum
tuhaf olan geriye gittiğim anı ileri sarabilmem
Son anın bir adım ötesine geçebilirim gibi gelsede
bu hiç mümkün olamadı...

İyide fiziksel yaş arttıkça zihinsel olarak olgunlaşan ben
hala neden varlığıma anlam katamadığımı düşünüyorum
Kendimi dinemi atamalıyım?
Yada,
Hayat denen film üzerine bir izmi bırakmalıyım?
Bu iz bir roman, yapı veya sanat eseri olabilir
Yada kahramanlık öyküsü

Yada .....
-------------

Bölüm.2
Zaman : 06:00
mekan : 3 odalı eski bir apartman dairesi/küçük oda
ortam : pencereden sızan ışık masa lambasının etkisini azaltmış
Not   : oturduğu yerde sızmış Zafer irkilerek uyanır
-------------------------------

?


BÖLÜM 2 SİZDEN GELECEK
« Son Düzenleme: Haziran 08, 2011, 07:02:43 öö Gönderen: Nomen est omen »


Ocak 09, 2009, 12:46:40 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Ohhh nerden geldi o kuvvetli ışık
Yoksa farkındalık kazanmadığım bakıpda göremediğim birşeyler mi var?
O ışık ki beni gerçeğe özümle ulaştırmak isteyen..
Anımı diğer an için hazırlamalıyım
Evet evet taşı oymalı ve varlığıma bir değer kazandırmalıyım
Kendi başıma becerebilirmiyim,
Benden önceki Ben yalnızmıydı bu sureçte
Yoksa düğümlerle kenetlenmiş bir halatın bir parçasımıydı
Evet evet nerde olmam gerektiğini sorgulamam gerekiyor
Nerdeyim ben....



Ocak 22, 2010, 03:21:18 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

selam arkadaşlar
yeni üyeyim, ve sanırım bu başlık sonlanmış. bölüm 2 nin ya hiç yazılamadığı yada yazıldı ise de burada yayınlnmadığını düşünüyorum. yayınlandı ise öğrenmek isterim. yayınlanmadığını bilsem bene bölüm 2 için şansımı denemek isterim.
sevgi ile kalın


Ocak 22, 2010, 04:23:46 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

Bölüm.2
Zaman : 06:00
mekan : 3 odalı eski bir apartman dairesi/küçük oda
ortam : pencereden sızan ışık masa lambasının etkisini azaltmış
Not   : oturduğu yerde sızmış Zafer irkilerek uyanır
Bir esinti gelir yarım açık kalmış pencereden ve Zafer uyanır.
Zafer-Ne kadar zamandır uyuyorum, aslında ne fark ederki. Bugünün dünden farkı yoksa yaşamın nasıl bir anlamı olabilir. Belkide deliriyorum bu hizbe yerde.
(Bu sırada ayağa kalkar ve pencere kenarına gidip perdeyi aralar ve ıssız sokağa bakar.)
Zafer- Delilik dediğimiz şey bir perdeden ibaret değilmi?. Ya onun önünde akıllı durursun yada arkasında bir deli. Kimin o perdenin neresinde olduğunu kimse bilemez bazen kişinin kendisi bile. Kendini akıllı zannedenler korkar o perdeyi aralamayı, hayat onun için zaten öyle yada böyle geçiyordur. Gerek duymaz yersiz heyecana, bir gün doğduğu gibi ölecektir zaten ama ben böyle yaşayamam. Deli olanın ise kendi hayal dünyası vardır, o dünya sadece ona aittir kimse anlamaz onu aynı şimdi beni kimsenin anlayamadığı gibi. Hangimizin içinde biraz da olsa delilik yok ki, bazen uçmak isteriz bazen de ölümüne keşfetmek bazen ise çığlık atmak. Ama ya ben, benim dışımdakiler ne der diye yaşıyorum, sadece ben mi hayır, herkes bu şekilde yaşıyor. Hissettiklerimi anlatamıyorum. Neyse bunları düşünmekle elime bir şey geçmeyecek belli.
(Mutfağa geçer ve buzdolabının kapağını açar ve hafif buruk bir şekilde buzdolabının kapağını kapatır)
Zafer- yine her zamanki gibi yiyecek bir şey kalmamış. En iyisi dışarıya çıkayım belki açık bir yer bulabilirim.
(paltosunu giyer ve dışarı çıkar, sokak bomboştur ve hafanın soğuk olduğu bellidir)
Zafer- Ben hayatın neresindeyim, neden var oldum, yaşamımın amacı ne? Ruhumun aydınlığa ihtiyacı var. İçimde bir ışık var hissediyorum ama anlatamıyorum. Kelimeler kifayetsiz kalıyor yaşadıklarımı anlatmaya.  Ama kimle nasıl paylaşabilirim ? Bir yolu olmalı bunun.

...........................................
Benim aklıma gelen 2. bölüm bu şekilde, paylaşmak istedim
3.bölüm ellerinizden öper :)


Ocak 22, 2010, 05:28:52 ös
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

Bölüm.2
Zaman : 06:00
mekan : 3 odalı eski bir apartman dairesi/küçük oda
ortam : pencereden sızan ışık masa lambasının etkisini azaltmış
Not   : oturduğu yerde sızmış Zafer irkilerek uyanır

             kendini hiçlik girdabının içinde sonzuzluğa ve anlamsızlığa doğru sürüklenmekteymiş gibi hissediyordu. zaman kavramı kaybolmuş kim olduğunu ve neye hizmet ettiğini algılamakta güçlük çekmekteydi.
 Yarı aralanmış perdeden dışarıya boş gözler ile bakar.
bugününde diğer günlerden farkı yok, belki sonraki günlerinde bugünden farkı olmayacak , zaman atına binmiş olan ölüm, kendine ulaşacağı güne kadar dört nala koşuyordu. 
O korkunç gerçeği öğrendiği günden beri hayatın hiç bir anlamı kalmamıştı, hayat boş ve saçmaydı artık. Yeni bir günün başlangıcında dışardaki mutlu insanların kendi dünyalarında yalancı bir amaç uğruna kendilerini kandırmalarına inanamıyordu. perdeyi araladı ve okula,işe yada başka yerlere gitmekte olan insanlara baktı. Zavallı yaratıklar diye iç geçirdi. (acaba zavallı olan onlarmıydı yoksa kendisi miydi karar veremiyordu.) bir yanı her şeye isyan ediyor diğer yanı ölüm olgusunu kabulleniyordu. hangi yanının baskın çıkacağını kendide bilmiyordu.
İnancı vardı ama dindar biri değildi, ama şimdi dini ve yaratanı düşünmek daha önemliydi sanki, doktarlar ne demişti kendisine '' çok üzgünüz Zafer Bey ama hastalığınız ileri seviyede tedavisi mümkün değil. tek yapabileceğimiz kaçınılmaz sonu biraz daha geciktirmek. buda en fazla 1 yıl olur ''
beyninin içinde biri vardı sanki ve son cümleyi bağıra çağıra beyninin merkezinde haykırıyor. bu ses beyninin duvarlarına çarpıp yakılanarak tekrar merkeze geliyordu. çıldıracak gibiydi. kendimi toplamalıyım. son 1 yıl, son 1 yıl, son1  yıl, soooooonnnnn 1 yııııııllllll
farkında olmadan son defasında avazı çıktığı kadar bağırmıştı.


bu da benim kendimce yazdığım bölüm 2 umarım beğenirsiniz. :)



Ocak 02, 2011, 01:37:36 öö
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 223
  • Cinsiyet: Bay

Bölüm.2
Zaman : 06:00
mekan : 3 odalı eski bir apartman dairesi/küçük oda
ortam : pencereden sızan ışık masa lambasının etkisini azaltmış

Yıl 17 ağustos 1999 saat 2:57 ''yapabilirim ,yapabilirim ,benden öncekiler yapmıştı;evet bende yapabilirim''
zafer silahının sıkıca kabzasından tutup emniyetini açar ,şakağına dayadığında namlunun  soğuk teması; artık  hayatının romanının sonuna geldiğini iyiden iyiye hissettiriyordu.Bu sefer diğer denemelerindeki gibi vazgeçmeyecekti kesin karar vermişti.
saat 03:01 zafer gözlerini kapar ve tüm hayatındaki yaşadıklarını gözlerinin önüne getirir.
03:02 Bammm!! .................kulakları çınlatan sesin ardından

Not   : oturduğu yerde sızmış Zafer irkilerek uyanır
-İnanamıyorum bu rüyamıydı gerçekmiydi,aman tanrım!!...Rüyaymış fakat aynı gerçek gibiydi...
zafer başucundaki sehpanın üzerinden kalemini kağıdını alıp  romanının geri kalan parçalarını tamamlamak için düşlerinde gördüğünü yazmaya başlar...
(zafer adlı roman kahramanımızı ben burda başarısız bir yazar olarak düşündüm,daha sonra hikayesini tamamlar ve romanından iyi satış elde eder..)
diğer kardeşlerimizin düşünce ve görüşleride beni memnun etti ...:)
saygılar sevgiler

 


MAY THE FATHER OF UNDERSTANDING GUIDE US...


Haziran 08, 2011, 06:35:36 öö
Yanıtla #6
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Bölüm.2
Zaman : 06:00
mekan : 3 odalı eski bir apartman dairesi/küçük oda
ortam : pencereden sızan ışık masa lambasının etkisini azaltmış
Not   : oturduğu yerde sızmış Zafer irkilerek uyanır.

Uyanır uyanmaz pencereden sızan ışık henüz kendine gelememiş göz bebeklerini yakar.
Pff lanet olsun yine berbat bir gece geçirdim der kendi kendine.
Yine standart bir gün. Leş gibi kokuyorum. Oda sigara ve alkol kokusuna bulanmış.
-Hayatımın hiç bir anlamı yokmuş gibi hissediyorum.
-Kim senin umrun da olmayan varlığı hissedilmeyen bir böcek gibiyim.
-Bir şeyler yapmalıyım ama ne...


Bölüm 3ün duyurusunu bekliyorum sabırsızlıkla :D
« Son Düzenleme: Haziran 08, 2011, 07:03:05 öö Gönderen: Nomen est omen »


Haziran 08, 2011, 08:48:25 ös
Yanıtla #7
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 667
  • Cinsiyet: Bay

Bölüm.2
Zaman : 06:00
mekan : 3 odalı eski bir apartman dairesi/küçük oda
ortam : pencereden sızan ışık masa lambasının etkisini azaltmış
Not   : oturduğu yerde sızmış Zafer irkilerek uyanır
-------------------------------

Zafer, duvar saati ters döndüğü için saati 06:00 olarak görmekteydi. Aslında gece yarısı saat 00:00 dı. Tüm hayatını değiştirecek hikaye, tam o an da başlıyordu. Henüz durumun farkında olamayan Zafer, penceresinden sızan ışığıda güneş ışığı olduğunu zannediyordu. Aslında o ışığın tüm hayatını az sonra değiştireceğinden habersizdi. Kafasında geçmişe dönük düşüncelerle lavaboya ilerledi. Yavaş ve terliklerini sürterek. Etraf çok sessizdi. Muzafferin, tıraktör gibi sez çıkartan arabası da daha çalışmıyordu. Oysa, hep aynı saat de arabasını çalıştıran Muzaffer, mahallede ''Çalar saat Muzaffer'' lakabını almıştı. Bu yüzden Zafer çoğu zaman saat kurma gereği duymazdı. Lavaboda yüzünü yıkayan Zafer, ilk bu sessizliği farketti. Lavabonun önünde, buğulanmış aynasını silerken yine aynı yüzün kendisine baktığını ve herzamankinden daha yıpranmış olarak kendisini gördü. Zafer aslında çok mutsuz birisiydi. Çevresine yansıtmasada kendi dünyasında mutsuz ve huzursuzdu. Arayışlarının, boş olduğunu düşünürdü hep. Boşa geçmiş bir ömür diye hayıflanırdı. Zaferin,o gün doğum günü olması bile aslında onu dahada üzmekte ve endişelendirmekteydi. 40 yaşına giriyordu ve en sevdiği abisinin öldüğü yaşa.

Tür: Gerilim, Gizem, Korku, Fantastik +18
« Son Düzenleme: Haziran 08, 2011, 08:53:53 ös Gönderen: Hacamat »
Saygılarımla


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Öykü

Başlatan GölGe Edebiyat

0 Yanıt
1937 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 14, 2007, 01:44:35 ös
Gönderen: GölGe
21 Yanıt
19181 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 23, 2019, 05:29:27 ös
Gönderen: vendor
1 Yanıt
3847 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 15, 2009, 07:08:36 ös
Gönderen: Prenses Isabella
3 Yanıt
4352 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 14, 2009, 08:56:22 ös
Gönderen: erdal
4 Yanıt
2681 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 03, 2012, 10:29:05 ös
Gönderen: khael
0 Yanıt
2165 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 08, 2014, 03:36:39 ös
Gönderen: MysticMind
0 Yanıt
1466 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 20, 2015, 04:32:02 ös
Gönderen: İNSAN