Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: masonluk tabutu sekinemi?  (Okunma sayısı 5745 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 24, 2008, 06:33:12 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 203
  • Cinsiyet: Bayan

Merhaba arkadaşlar,

Hislerimden yola çıkarak masonluğun tabutu sekine olduğu sezinlemeye başladım..

Bu konuda sizinde fikirlerinizi sormak istiyorum...

Bunca zamandır aranan tabutu sekine,mecazi anlamda MASONLUK olabilirmi?

Gerçeklerin tabutu sekinede gizli olduğunu çoğumuz biliyoruz...

Eğer öyleyse gerçekler masonluktamı gizli?

                                           saygılarımla

Gül bahçesinde geçen aşk sırrını bir gül bilir, bir de ağlayan bülbül!


Ocak 24, 2008, 10:54:44 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Hz. Mehdi' nin, Hz. Musa' nın asasını bulacağı ve kendisinin Mehdi olduğunu kanıtlayacağı söylenir. Eğer Da Vinci' nin şifresinde olduğu gibi kutsal kasenin aslında Magdalalı Meryem' in kemikleri olduğu yani Hz. İsa' nın soyunun olduğu ve devam ettiği gibi bir teori olarak düşünürsek açıkçası bilemem. Yorumum eksik kalır, bilgim yok ama Kur'an da yada hadisi şeriflerde nasıl geçtiğine bakmak gerekirse eğer, şunlar ifade edilmiş bir web sitesinde (olduğu gibi ekliyorum):

Ahir Zamanda gelecek ve yeryüzünde adalet ve barış sağlayacak olan Hz. Mehdi'nin çıkışının en önemli alametlerinden biri Ahit Sandığının bulunmasıdır. Sandık, gerek kutsal metinlere gerekse tarihi kayıtlara göre ülkemizin Antakya ilindedir.

    Peygamberimiz (sav)in, Ahir Zaman hakkında Kuran'ı Kerim'de işaretler olduğunu bildiren birçok hadisi vardır. Bu hadislerden bazılarında bu dönem ile ilgili kıssalardan bahsedilir. Bunlar; Hz. Zülkarneyn, Hz. Süleyman, Ashab-ı Kehf, Talut ve Calut kıssalarıdır.
    Peygamberimiz (sav)in Ahir Zamanla ilgili olarak Talut kıssasından bahsettiği hadisi şöyledir:

    Mehdi'nin yardımcılarının sayısı Talut ile nehri geçenler kadardır.
    (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 57)

    Mehdi ve yardımcılarının sayılarından bahseden bu hadis-i şerifte, Talut'un da ismi zikredilerek onun ordusuyla bir benzerlik kurulmuştur. Bu durum Hz. Mehdi ile Talut'un mücadelelerinde ortak hususiyetlerin bulunabileceğini göstermektedir.
    Ahd-i Atik Sandukasının saklanma ihtimali olan diğer mağara üzerine yapılmış olan St. Simon kilisesinden bir görünüş

    Kuran'da Bahsedilen Ahit Sandığı

     Kuran'ı Kerim'de Talut kıssasında Ahit Sandığından bahsedilir. Peygamberimiz (sav)in hadislerinde de Ahir Zamanda gelecek olan Mehdi'nin Ahit Sandığı'nı bulacağı haber verilmiştir. Bu noktada Ahit Sandığı'nın halen bulunamamış olması önem kazanmaktadır. Bilindiği üzere Mehdi'nin çıkışı ile ilgili bildirilen birçok Ahir Zaman hadisi gerçekleşmiş ancak onun zamanında bulunacağı bildirilen Ahit Sandığı henüz bulunamamıştır. Muhtemelen sandık da, ortaya çıkan diğer Ahir Zaman hadisleri gibi kısa bir zaman içinde ortaya çıkarılacaktır.

    Talut kıssasında Ahit Sandığı'nın adının geçtiği ayet şöyledir:
    Peygamberleri, onlara dedi: "Onun hükümdarlığının belgesi, size Tabut'un (sandığın) gelmesidir. Onda Rabbiniz'den 'bir güven duygusu ve huzur' ile Musa ailesinden ve Harun ailesinden artakalanlar var; onu melekler taşır. Eğer inanmışlarsanız, bunda şüphesiz sizin için bir delil vardır." (Bakara Suresi, 248)
    Ayette geçen tabut sözcüğü, sandık anlamına gelmektedir. Bu sandık, Talut'un hükümdarlığının alameti içerisinde kutsal emanetlerin bulunduğu Ahit Sandığıdır. Bahsi geçen Ahit Sandığı yani Tabut'un içinde, üstünde ittifak edilen bir rivayete göre, Hz. Musa'nin asası ile Tevrat levhaları ve Hz.Harun'un asası ile sarığı gibi kutsal emanetler bulunmaktadır.
    Ayete göre Ahit Sandığı Talut'un hükümdarlığının simgesi olduğu gibi, rivayetlere göre Mehdi'nin de yeryüzünde kuracağı hükümdarlığın simgesi olacaktır.

    Peygamberimiz'in Hadislerinde Ahit Sandığı ve Yeri

    Ahir Zaman; kıyamete yakın bir vakitte Kuran ahlakının tüm dünyada insanlar arasında yaygın olarak yaşanacağı bir dönemdir. Geçmiş dönemlerde yaşanan ahlaksızlıklar, baskılar, zulümler, adaletsizlikler ve dejenerasyon bu kutlu dönemde ortadan kalkacak, her türlü sıkıntının yerini bereket, bolluk, zenginlik, güzellik, barış ve huzur alacaktır. Teknolojide çok büyük gelişmeler yaşanacak ve bunlar tüm insanların hayrı ve rahatlığı için kullanılacaktır. Sandık da Allah'ın izniyle Hz Mehdi'nin gelişinin nişanesi olarak, tüm insanlık için güzel günlerin müjdecisi olacaktır.
    Ahit Sandığı, Kuran'da belirtildiği gibi, Allah'ın inananlar için bir delili (Bakara Suresi, 248) olmasından dolayı, uzun yıllardan beri inananlar tarafından aranmaktadır. Bu araştırmalar sonucunda hala bulunamamış olması, Ahir Zamanın birçok alametinin gerçekleştiği günümüzde bulunacak olmasının bir işareti olabilir. (En doğrusunu Yüce Allah bilir.)
    Sandık, Mehdi tarafından Ahir Zamanda bulunup, -Talut'un hükümranlığının belgesi gibi- hükümranlığının bir sembolü olacaktır. Sandığın yeri hakkında farklı rivayetler olmakla birlikte, biraz önce de belirttiğimiz gibi, bunlar içinde en çok itibar edileni, sandığın Antakya'da olduğudur.

    Bu konudaki hadisler şöyledir:

         Ona Mehdi denilmesinin nedeni, gizli olan bir şeyin yolunu göstermesidir. Antakya denilen bir yerden Tabutu (kutsal emanetler sandığını) ortaya çıkaracaktır. (Suyuti, el- Havi lil Feteva, II. 82)

        O, kimsenin bilmediği bir duruma kılavuzlandığı için kendisine Mehdi denilmiştir. O, tabut-u Sekineyi Antakya mağarasından çıkarır. (Naim bin Hammad, Kitab-ül Fiten)

         Mehdi, Rumlarla savaşmak için bir ordu gönderir. Onun fıkıh bilgisi on aliminkine bedeldir. O, Tabut-u Sekineyi de Antakya mağarasından çıkarır. (Naim bin Hammad, Kitab-ül Fiten)

        Hz. Mehdi, Tabutu Sekine'yi Antakya mağarasından çıkaracaktır. (El-Kavlul Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, 54)
   
  Peygamber Efendimiz (sav)in hadislerinde, Ahit Sandığı'nın yeriyle ilgili olarak Antakya'ya dikkat çekmesi son derece anlamlıdır. Bu ilimizde birçok doğal mağara vardır ve buralar sandığın uzun yıllar saklı kalması için çok elverişli yerlerdir. Bu mağaralar arasında Yedi Uyurlar mağarası olarak bilinen ve Ashab-ı Kehf'in yaşadığı düşünülen mağara da mevcuttur.

    Ahit Sandığı'nın bugüne kadar bu bölgede bulunamamış olması, bölgenin coğrafi özelliklerinin zorluğundan ve teknik imkansızlıklardan kaynaklanmış olabilir. Ancak yüzyıllardır bulunamayan sandığın, son birkaç on yıl içinde gelişen teknolojik imkânlar çerçevesinde bulunması mümkündür. Dahası sandığın zamanımızda bulunacak olmasını tahakkuk eden diğer Ahir Zaman alametleri de desteklemektedir.

    Ayrıca böyle tarihi bir hazinenin, içinde bulunduğumuz zamanda, üstelik de Türkiye'de bulunması oldukça anlamlıdır. Manevi değeri yüksek olan bu sandığın bulunması için yapılan araştırmalar bir an önce hızlandırılmalı, bölgenin her köşesi ivedilikle gözden geçirilmelidir. Bu kutsal emanetlerin bulunmasının sembolik anlamı, Mehdi'nin işareti olduğundan sandığın bulunması, halkımızın şevk ve heyecanını artıracaktır.

    Diğer yandan sandığın ortaya çıkartılacağı bölgenin Türkiye sınırları içerisinde olması Hz. Mehdi'nin ortaya çıkacağı ülkeye de işaret ediyor olabilir ki hadise bu yönüyle de farklı bir anlam kazanmaktadır. (En doğrusunu Allah bilir)

 Tarihi Belgelerde Ahit Sandığı

    Tarihi kaynaklara göre; Ahit Sandığı, Hz. Harun döneminin ardından Hz. Davud döneminde şehrin Birleşik Yahudi Kralı'nın başkenti ilan edilmesiyle Kudüs'e taşındı. Hz. Süleyman tarafından yaptırılan mabede konulan sandık, MÖ. 587 yılına kadar Beytülmakdis'te kaldı. Aynı yıl içinde Babil İmparatoru Buhtunnesar -Babilin Asma Bahçeleri'ni yaptıran kral- Kudüs'ü işgal etti ve o tarihten sonra sandık kayboldu. Yaklaşık 500 yıl ortadan kaybolan sandığın, tahrip edilemediği ve onu koruyan Levililer tarafından mabedin altında hazırlanmış gizli bir bölmede saklandığı inancı yayıldı. M.S. 70 yılında ise Roma valisi Titusun Beytülmakdis'i yıktırdıktan sonra bu yeraltı odasına da ulaştığı ve mabedin kutsal eşyalarıyla birlikte sandığı Roma'ya götürdüğü varsayılmaktadır.

    Ahit Sandığı, M.Ö. 587 yılından bu yana bulunamamıştır. Bununla beraber, Yahudiler sandığın ancak Mesih'in gelişinden sonra ortaya çıkacağına inandıklarından sandığı yüzyıllardır aramaktadırlar. Hıristiyanlar da sandığı Hz. İsa'nın yeryüzüne kıyametten önce tekrar gelişinin alametlerinden olarak gördüklerinden aramaktadırlar.

    Tarihte kaydedilmiş ilk "sandık kazıları" 10. yüzyılda Haçlılar döneminde Tapınak Şövalyeleri tarafından yapılmıştır. Bu tarihten günümüze yapılan araştırmalarda sandığın izine rastlanmamış ancak bu konu son dönemlerde birçok araştırmacının ilgi odağı haline gelmiştir.

    Şu anda Ahit Sandığı'nın yeri konusunda farklı görüşler olmakla beraber temel görüş, sandığın M.Ö. 587 yılından itibaren Kudüs'te saklandığı ve Romalı veya başka kavimler tarafından tahrip edilmesin diye muhafaza edilmek üzere daha kuzeye, yani Şam yakınlarındaki Taberiye'ye veya Antakya'ya götürüldüğüdür. (En doğrusunu Yüce Rabbimiz bilir.)

    Tarihi Kayıtlar Antakya'ya Dikkat Çekiyor

    Ancak Sandığın yeri konusunda özellikle üzerinde durulan şehir Antakya'dır. Romalıların baskılarından kaçan Yahudi mezhebine ait Esseniler topluluğunun bir kısmı Ürdün yakınlarında ve Lut Gölü kıyısında Kumran'a sığındılar, bir kısmı da Antakya civarına yerleşti. İşte yaygın olan görüşe göre, Antakya ve çevresine yerleşen Esseniler, yanlarında Ahit Sandığını da getirmişlerdi. Yüzyıllardır birçok yağma ve baskınlardan korudukları sandık için güvenilir bir yer aramışlar ve Antakya'yı bölgesel konumu ve coğrafi yapısından dolayı sandığın korunması için uygun bir yer olarak görmüşlerdi.

    Esseniler birçok yönleriyle diğer topluluklardan ayrılıyorlardı. Kumran tarafına yerleşenler, kendilerini Tevrat'ın çoğaltılmasına ve korunmasına adamışlardı. Antakya'ya yerleşenler ise bütün hayatlarını Sandığın korunması ve muhafazasına adamışlardı. Öyle ki bu uğurda canlarını feda edecek derecedeydiler. Kendilerini toplumdan tamamen tecrit etmişler ve kimse ile görüşmüyorlardı. Kendilerine ait çiftlikleri, yiyeceklerini yetiştirdikleri toprakları vardı. Sandığın korunması ise en önemli görevleriydi. Belki de onların bu titizlikleri sayesinde sandık çok emin bir yerde ve bozulmaya uğramamış bir durumda bulunmaktadır. (En doğrusunu Yüce Rabbimiz bilir.)

Kaynak: http://www.arastirma.org/MOC/index.php?secim=makale&m_id=715



Ocak 24, 2008, 11:16:18 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Kesmeden eklediğim bu yazıda da görüldüğü üzere, hadisi şerifler üzerinden nasıl yorumlar yapılmış. Hadisi şeriflerin tabutu sekinenin Antakya'da olduğunu işaret etmesi, Türkiye'ye ne gibi maneviyat katacağı ve belkide Mehdi' nin bir Türk olabileceği ihtimalini uyandırmış yazıyı yazan kişi(ler)de. Benim Mehdi hakkında duyduklarım ise şöyledir:

Mehdi' nin Hz. Muhammed soyundan olduğu (dolayısıyla arap), sağ (yada sol) omuzunda bir işaret olduğu, Hz. Musa' nın asasını bulduğu vakit herkesin ona inanacağı, Mehdi' nin kendini ispatlamasından sonra ise bir sabah vakti Hz. İsa' nın tekrardan dünyaya ineceği, Mehdi ile sabah namazı kılacakları ve hatta Mehdi Hz. İsa' nın imamlık yapmasını istediğinde Hz. İsa' nın bunu reddedip doğrusunun Mehdi' nin imam olması olduğunu söyleyeceği, Mehdi' nin Deccal ile karşı karşıya geleceği ve Deccal' i öldüreceği

gibi şeyler hadisi şeriflere dayandırılarak söylenir.

Belki duymuşsunuzdur, Mehdix diye bir kitap vardı. Yazarını hatırlamıyorum ama çok sürükleyici bir dilde yazılmış güzel bir kitaptı. Kitabın kapağında bir yerde yanlış hatırlamıyorsam, "Olasılık Teorisi" olduğu yazar. Bu kadar şeyi söyledikten sonra Sn. isabell diyebilirim ki söylediğiniz bir olasılık teorisi sadece. Bu mevzu bir şekilde semavi dinlerin içinde geçen bir hadise olduğundan, açıkçası ben sizin gibi düşünmüyorum. Ama değişik bir "olasılık teorisi" olmuş açıkçası :D

Saygılarımla,


Ocak 25, 2008, 06:02:37 ös
Yanıtla #3
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 920
  • Cinsiyet: Bay

Ne dıyebılırım kı hısler ,dogmalar,hayalı gucler ve taassub ...Bende hıslerımden yola cıkarak bır cok degerlendırmede bulunabılırım degıl mı ? Lutfen bıraz bılımsel ve kanıt ıceren konular...:)
Taslar yerine oturabilecek mi ? İnşaasına basladıgımız yapı nasıl olur da yarım kalır ..


Ocak 25, 2008, 06:05:06 ös
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

:D Katılıyorum size Sn. Itzhak...


Ocak 25, 2008, 06:26:13 ös
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 203
  • Cinsiyet: Bayan

Yazdıklarınız için teşekkür ederim sn.Blossom...
Gül bahçesinde geçen aşk sırrını bir gül bilir, bir de ağlayan bülbül!


Ocak 25, 2008, 06:34:16 ös
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

Değişik bir olasılık teorisi, biz size teşekkür ederiz Sn. isabell...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
7 Yanıt
7452 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 13, 2007, 03:52:13 öö
Gönderen: nietzsche
7 Yanıt
10180 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 12, 2007, 12:57:53 öö
Gönderen: paragon
7 Yanıt
12713 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2007, 06:57:09 ös
Gönderen: paragon
43 Yanıt
24141 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 21, 2012, 01:20:01 ös
Gönderen: Trismegistus
Masonluk degerleri

Başlatan Siempre « 1 2 » Turkiye`de Masonluk

17 Yanıt
17064 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 25, 2014, 08:01:18 ös
Gönderen: ozgurppp
AZERBAYCANDA MASONLUK ?

Başlatan vusual « 1 2 3 » Evrensel Masonluk

23 Yanıt
33959 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 10, 2008, 04:02:48 ös
Gönderen: Retheos
1 Yanıt
11008 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 10, 2008, 11:41:35 öö
Gönderen: Genius Loci
3 Yanıt
9684 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 29, 2010, 12:28:12 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4375 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 17, 2008, 01:03:58 öö
Gönderen: blossom
8 Yanıt
18456 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 17, 2016, 06:51:04 ös
Gönderen: Tesla