Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: GÖBEKLİTEPE  (Okunma sayısı 3907 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 07, 2012, 12:08:59 ös
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 730
  • Cinsiyet: Bay

BİRİNCİ GÖBEKLİTEPE SEMPOZYUMU
6 EKİM 2012, ŞANLIURFA
Günümüzden yaklaşık 12.000 yıl önce inşa edilen ve Dünyanın İlk Tapınağı olarak adlandırılan Göbeklitepe, keşfedilmesinden sonra insanlık tarihine daha önce hiç düşünülmemiş yeni bir bölüm ilave etti. Tüm dünyanın gözünün üzerinde olduğu bu önemli arkeolojik alan hakkında elde edilen bilimsel verileri ve düşünceleri paylaşmak üzere 6 Ekim Cumar
tesi günü ilk defa halka açık bir sempozyum gerçekleşecek. Şanlıurfa Belediyesi’nin katkılarıyla Şair Nabi salonunda düzenlenecek sempozyuma Göbeklitepe Kazı Başkanı Prof. Klaus Schmidt, Neolitik Arkeoloji uzmanı profesör Prof. Trevor Watkins, Astronomi ve Astrofizik uzmanı Prof. B.G.Sidharth katılacaklar. Yönetmen Ahmet Turgut Yazman’ın moderatörlüğünde gerçekleşecek bu sempozyumdaki sunumlar anında çeviri ile Türkçeye çevrilecek.
Sempozyum Programı
09.30 – 10. 30 Prof. Trevor Watkins (İngiltere) : Neolitik Dönemde Urfa bölgesinin yeri ve önemi.
10.45 – 12.00 Prof. Klaus Schmidt (Almanya) : Göbeklitepe’de yapılan son kazılar ve buluntular.
14.30 – 16.00 Prof. B.G.Sidharth (Hindistan) : Göbeklitepe tapınaklarının gökyüzü ile olası ilişkisi ve Astronomik bağlantılar.



Özgürlük zeka demektir, sevgi demektir. Özgürlük sömürmeme, yetkeye boyun eğmeme demektir. Özgürlük olağanüstü erdem demektir.
Jiddu Krishnamurti


Eylül 07, 2012, 12:23:12 ös
Yanıtla #1
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bence bu çok önemli ve çok değerli bir konu.

Anladığımca Sayın asimov bu konudaki girişimleri izliyor. Bu konu güncelliğin ötesinde, bilimsel niteliği sbakımından Forumda daha kalıcı bir yerde bulunmalı. Belki bu seminer duyurusu değil ama eğer çalışmaların metinleri elde edilebilecek olursa, başka bir yerde olabildiği gibi Forumda da uygun bir bölümde izlemek isteriz.

Çok kişinin izlemek isteyeceğinden eminim.

Teşekkürler Sayın asimov.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 07, 2012, 12:52:43 ös
Yanıtla #2
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 730
  • Cinsiyet: Bay

Tepedeki Sır » GÖBEKLİ TEPE 1/3


Tepedeki Sır » GÖBEKLİ TEPE 2/3



Tepedeki Sır » GÖBEKLİ TEPE 3/3



Özgürlük zeka demektir, sevgi demektir. Özgürlük sömürmeme, yetkeye boyun eğmeme demektir. Özgürlük olağanüstü erdem demektir.
Jiddu Krishnamurti


Eylül 07, 2012, 03:09:27 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Sayın asimov;

Paylaşımınız için teşekkürler. Orada araştırma da olan, bütün ARAŞTIRMACI ve çalışan yardımcı elamanların önünde ;saygı ile eğiliyorum.

Saygılar
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Eylül 07, 2012, 06:24:39 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Ne aci demi, 11 Bin yil önce insanlar hayvanlarla dahi ( onlarinda ihtiyaclarini anlayarak ve dikkate alarak ) anlasabiliyorlar, biz ise kendisine uygar insan diyenler bir birlerini tahdit etmektedirler.

Sayin asimov sagolun.

Saygilar


Mayıs 22, 2016, 11:20:18 ös
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Prof. Schmidt'in eşinden tepki: Göbekli Tepe'ye 20 yılımızı verdik, insaf!
Göbekli Tepe arşivinde çalışma yapmasına yetkililer tarafından engel çıkarıldığını belirtti

22 Mayıs 2016 Pazar 00:41
Prof. Schmidt'in eşinden tepki: Göbekli Tepe'ye 20 yılımızı verdik, insaf!


Uzun yıllar Göbekli Tepe kazılarını yürütmüş, 2014 yılında yitirdiğimiz kazı başkanı Prof. Dr. Klaus Schmidt’in çalışma arkadaşı ve eşi, arkeolog Çiğdem Köksal-Schmidt, Göbekli Tepe arşivinde çalışma yapmasına yetkililer tarafından engel çıkarıldığını belirterek bu duruma tepki gösterdi.

Sosyal medya hesabından tepkisini dile getiren Almanya'da araştırmalarına devam eden Çiğdem Köksal-Schmidt, Prof. Klaus Schmidt’in arkasında düzgün bir arşiv bırakmak istediğini aktararak, bu talebine müze yönetimden olumlu yanıt alamadığını belirtti.

“Kazı ve araştırma kimin umrunda ki artık? Üzerinde tepindiğiniz Göbekli Tepe’ye eşimle birlikte 20 yılımızı verdik, insaf! Klaus’dan da işlerini bitiremediğim için özür dilerim” diyen Köksal-Schmidt, sosyal medya hesabında şunları yazdı:

“Klaus’un endişesi kazıyı, eser depolarını, yayınları düzenli bir şekilde arkasında bırakmak, projeyi devam ettirecek yeni nesillere kolay ulaşılabilir verileri iletmekti. Onun ardından bir buçuk senedir özellikle yayına yönelik, depoda bekleyen eserlerin belgelenmesi, incelenmesi konusunda kendimi sorumlu hissettim, bitirmem, düzenli bırakmam gereken işler vardı. Ancak bu yıl, kendimi tekrar hazır hissettim Urfa’ya çalışmak için gitmeye... Ama yapılan başvuruda önce ekip listesinden ismimi sildirmiş birileri, ayrıca başvuru yapın dediler depo çalışmaları için, onu yaptım beş haftadır iki satır yazıyı yazıp göndermeyip, benimle, yarın arayın, on dakika sonra arayın diye adeta dalga geçtiler…

Bugün nihayet yazı geldi, Urfa Müze Müdürlüğü yapacağım çalışmaya kısıtlama getirmişmiş, efendim 1995-2014 yılları arasında bulunan eserleri değil, şimdilik sadece 1995-2000 yılları arasında bulunanları çalışabilirmişim. Neden? Maksat eğlence olsun işte!

Kazı görmemiş, arkeoloji okumamış insanlara emanet edin siz bilimsel çalışmaları, böyle dalga geçilsin araştırmacılarla. Kazı gören birileri olsa etüdlük eserleri yıllarına göre değil, tipolojilerine göre veya bulundukları toplama birimine göre veya hammaddesine göre çalışacağımızı bilirlerdi en azından. Ama kazı ve araştırma kimin umrundaki artık, millet birbirini çiğneyecek Göbekli Tepe’yi nasıl paylaşalım diye. Bir de üstüne, gönderdiğimiz yazıyı beğenmediyseniz bir daha başvurun dediler pişkin pişkin telefonun öbür ucundakiler...

Utanın kendinizden! Üzerinde şu an tepindiğiniz Göbekli Tepe’ye eşimle birlikte 20 yılımızı verdik, insaf! Kısacası yetti bana artık… Klaus’dan da özür dilerim bir dahaki ilk buluşmamızda, işlerini bitiremediğim için…” (Kaynak: kulturservisi.com)


Nisan 14, 2017, 01:33:54 ös
Yanıtla #6
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 107
  • Cinsiyet: Bay

Göbeklitepe ile ilgili geçen yıl uzun bir belgesel izlemiştim dikkatimi çeken şey ise 12 sayısı. Türklerde on iki hayvanlı takvimi var, İsa'nın on iki havarisi var(Hristiyanlık), Alevilikte on iki tane imam var(Şiilik-İslamiyet), yunan mitolojisinde on iki olimposlu var(dünyayı yöneten tanrılar), musevilikte on iki yahudi kabilesi(Yakup'un on iki oğlu vardı), bir yılda on iki ay var, Zodyak yani astrolojide on iki burç var, yine Alevilikte on iki hizmet var, yine göbeklitepe tapınağında on iki t şeklinde sütun var ve en büyük D sütunu on iki taşlı.. Ayrıca sayıya yüklenen bu bakış açısından dolayı Yunan tanrıları da 12 tanedir ve 13 sayısının uğursuzluğuna inanılır. Örneğin İskandinav mitolojisinde tanrıların yemek masasına oturan 13. tanrı Loki, iyilik tanrısı Balder'in ölümüne neden olur. Bu açıdan önceden Oniki Olimposlu arasında gösterilen Hestia, Dionisos Olimpos'a gelince 13 tanrı olmasın diye yerini ona bırakıp insanların arasına karışır.
12'sayısının gizemi ne?
Sayın asimov'a teşekkürler hatırlamamı sağladı. Saygılarımla.
Öldükten sonra yaşamak istiyorsanız;
Ya okumaya değer şeyler yazın ya da yazılmaya değer şeyler yaşayın!