Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Bilgisizlik Nedir?  (Okunma sayısı 5620 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 29, 2013, 01:29:26 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün bu bağlamda çok güzel bir sözü var; bunun benim birikimimde bir yerlerde olması gerek ama bulamadım. Aşağı yukarı şöyle olduğunu anımsıyorum: Biz cahil dediğimiz zaman, hiç okumamış olanları kastetmiyoruz. Aslında okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de çok bilgili olanlar çıkabilir.

Nitekim Mason Sözlüğü’ne baktığımızda orada da bilgisizlik (cehalet) kavramının öyle hiçbir şey bilmemek durumu olarak değil, “bilgi yokluğu ya da bilgi birikiminde aşırı noksanlık” olarak tanımlandığını görüyoruz.

Ben de burada konuyu zaten pek genel açıdan değil, biraz âdet edinmiş olduğum tarzda, Masonluk ile bağlantılı bir açıdan ele almak istiyorum. Öyle uzun boylu değil, konuya bir giriş tarzında. Katkıda bulunan olursa, geliştiririz.

Masonluğun en önemli öğelerin ya da Masonlukta üzerinde en çok ve hassasiyetle durulan noktaların başında bilimsellik, akıl, özgürlük ve bunların kullanımıyla insanın evrimsel doğrultuda gelişimi gelir. Bilgisizlik, bunun en önemli engelidir. Dolayısıyla, Masonluğun gidermeye çalıştığı olumsuzlukların başında geldiği söylenebilir.

Bilgisizlik, bir insanın gerçekten de “insan” niteliğini kazanamamasıdır.

Bilgisizliğin yaygın olduğu bir insan topluluğu “toplum” olarak nitelenemez çünkü öyle bir topluluk olsa olsa toplu yaşayan hayvanların oluşturduğu gibi “sürü” niteliğini taşır.

[Biraz politika: Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki Cumhuriyet, bu ülke insanlarını bir ümmet olmaktan kurtarıp toplum olmaya yöneltmişti. Şimdilerde o toplumu sürü olmaya yöneltmek gibi bir eğilim olanca gücüyle seziliyor.]

En büyük bilgisizlik nedir, bilin misini?... Bir kimsenin, kendi noksanlarını ve hatalarını bilemediği halde kendini çok bilir sanması, üstelik hiçbir öğrenme çabası göstermemesi ya da öğrenmeye girişip kendini noksanlık ve hatalarından sıyırma eyleminden çekinmesi hatta korkması, dahası bir de bilmediklerini de bilir gibi görünmesidir.

Bir masondan bu dediğimi simgesel olarak belirtmesini rica etmek, hamtaşın hamtaş olarak kalması diyebilir.

Bilgisiz bir insanın da bilgili olanlar gibi doğal ve dürtüsel eğilimleri vardır. Fakat bilgisiz bir insan bunların üzerine bir de körü körüne bağlanmış olduğu inançlarının zorunluluğunu ekler farkında bile olmadan. Bilinçli bir sevgiyi tanımaz çünkü bilinç toplumsal bir öğedir; o ise sürü halinde yaşamaktadır.

Masonlukta benimsenen ve çok önemli tutulan şu kardeşlik ilkesi var ya hani… Bilgisiz bir kişi tüm insanların birbirleriyle kardeş olmaları gereğini anlayamaz ve kavrayamaz. Onun için ya biyolojik kardeşlik vardır ya da din kardeşliği. O, bireysel buyrultusunu kullanamaz ki, bireysel buyrultuyla oluşan bir kardeşliği anlayabilsin. [Geçen günlerden birinde bir TV kanalında bir konuşma yapan bir kişi, “bireysel buyrultu” diye bir şey olmadığını ileri sürerek, iddiasını kanıtlamaya çalışıyordu. Kendini başka varsayımsal buyrultulara bağlamış zavallılardan biri…

Bilgisiz bir insan akıl yoluyla ve akılcı yöntemle düşünemez. Aklının ermediği, başka türlü olduğuna kandırılmış bulunduğu doğal ya da toplumsal olay ve olgulara karşı iki tutumdan birine yönelir: Ya umursamaz ya da bu gibi olgulardan korkar ve bunların gerçekliklerini yadsır.

Dolayısıyla bilgisiz bir insan, bilisel bilgi birikimi ve akıl yoluyla gerçekleri araştıran ve savunan kişilerden ya kaçar ya da kendini güvensiz bularak onlara düşman kesilir.

Bilgisiz bir insan, doğruluk, dürüstlük, dayanışma, alçak gönüllülük ve tolerans gibi erdemleri gerektiğince değerlendiremez. Bunların karşıtları ile aralarındaki farkı bulamadığı, kavramları zihnine yerleştiremediği için, bu ve benzeri erdemleri yanlış anlar ve uygulamaya giriştiğinde yanlış yapar.

Bilgisiz bir insan mutlaka bir şeylere yaslanmak, dayanmak, bağlanmak gereksinmesini duyar. Çünkü öz güveni yoktur. O toplumda değil sürüde yaşadığı için onu birisi gütmelidir ille de… Özellikle “özgür düşünce” diye bir kavram yoktur onun yaşamında. O kendini başkalarının düşüncelerine tutsak etmiştir çoktan. Bu nedenle de zihinsel evreni, olasıya kapıldığı birtakım batıl ya da boş inançlarla, tüm gücü ile tutunduğu ön yargılarla, dogmalarla doludur.

Hep Masonluğun karşıtları…

Bilgisizliğin yaygınlaşması, giderek bağnazlığa dönüşmesi, bunların oluşturduğu sürüyü korku ve baskı altında tutarak bundan kendi bireysel ya da zümresel yararlarını sağlayan çıkar çevrelerinin, aşırı istek ve tutkularını bir tür doygunluğa ulaştırmak için bu yolu seçenlerin işine gelir.

Şu halde şimdi bilgisizliğin bir diğer tanımını yapalım: Gerek bireysel gerekse toplumsal boyutta köleliğin başlangıcı…

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mart 29, 2013, 02:03:56 ös
Yanıtla #1

Sayın Adam, yazınızı okudum. Söylediklerinize neredeyse tamamen katılıyorum. Birkaç ekleme yapmak istiyorum.

Bahsettiğimiz zihni "çöplük" haline gelmiş bir insan. Kendisine farkındalık yolunda zerre katkısı olmayan bu veri yığınları , o kişinin "bilme" yetisini de kaybetmesine neden oluyor. Çünkü zihni o kadar dolu ve gereksiz şeylerle meşgul ki, artık yeni'ye açılamaz. Doğu felsefelerinde buna "bardağın dolu olması" denir.

Ne yazık ki yaş ilerledikçe alışkanlıklarımız da değişmiyor ve "bardağı boşaltmak" daha da zorlaşıyor. "Ham taş"ın yontulabilmesi için önce bardağı boşaltmak lazım. Bardağı boşaltmak için büyük bir disiplin ve sabırla tabuları yıkabilmek lazım. Osho, "Yaşama Sanatı" konusunda bu süreci "Cahillikten Masumiyete geçiş süreci" olarak ele almıştı( isteyen internetten ya da kitaplarından araştırabilir). Başarabilene ne mutlu.

Saygılarımla.
"İsteyen yavaş gitsin, ister hızlı koşsun, arayan bulur. İki elinle isteğe sarıl; çünkü istektir iyi yola kılavuz olan."
Mevlana


Mart 29, 2013, 11:10:50 ös
Yanıtla #2
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 856
  • Cinsiyet: Bayan

Müthiş bir mentalite.

Ülkemizin sorunu da bu değil mi zaten, 'bilgi yoksunluğu.'

Her türlü imkana sahip olduğumuz halde araştırıp öğrenmek yerine, bildiklerimize genel kültür katarak ve biraz da zihnimize işlenenler ile yetinmeye çalışıyoruz. Yalnız birey olarak değil, toplum olarak ta böyleyiz. En ufak bir bilgisizliğin veya dikkatsizliğin ne gibi kayıplara yol açacağını bilmiyoruz, ki bu da yüzeysel yaşadığımızın bir göstergesidir.

Kitabını okumak yerine filmini izlemeyi tercih ediyoruz. Önyargı ve kalıpyargılar ile dolu olduğumuzun kendimiz de farkında değiliz,her şeyi işimize geldiği gibi algılıyoruz; İlim varken cehaleti neden tercih ettiğimizi anlayabilmiş değilim, kolayımıza geliyor olmalı böylesi. Aslında zihinlere yerleş(tiril)en bu kemikleşmiş düşünceleri de yıkmak isteyen yok, memnunuz 'bildiğimiz doğrular ile.' Kişi doğru-yanlış demeden savunuyor görüşünü. Kalıpyargı ve önyargılar, ayrımcılığa yol açıyor bu da toplumun 'biz ve onlar' olarak bölünmesine yol açıyor. 'Kendimizden olmayanı' kötülemeyi adet edinmiş insanlarız. Bu da elbette ki ucu bucağı olmayan cehaletimizden kaynaklanıyor...

'Doğru görüşlerimizi' savunan ' Topluluk' veya  'Grup' içersinde olmaktan dolayı, 'yalnız başımıza kalmadığımız için' mutluyuz, fakat aslında acınacak halimizin farkında değiliz.
« Son Düzenleme: Mart 29, 2013, 11:24:12 ös Gönderen: Melina »
Adequatio intellectus et rei


Mart 29, 2013, 11:21:02 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

       Toplum olarak en büyük zaafiyetimiz, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmasıdır.
       Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Simya Nedir?

Başlatan MASON « 1 2 3 4 » Simya - Alşimi

38 Yanıt
58097 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 26, 2014, 11:52:21 ös
Gönderen: ayilmaz92
2 Yanıt
4535 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 08, 2007, 03:28:07 ös
Gönderen: Fraternis
Lsd nedir?

Başlatan Einsof Kimya

2 Yanıt
57689 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 01, 2007, 03:22:36 ös
Gönderen: Einsof
2 Yanıt
13628 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 31, 2008, 04:09:01 ös
Gönderen: semsin
13 Yanıt
15070 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 12, 2012, 02:16:09 ös
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
4070 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 27, 2011, 09:25:05 ös
Gönderen: Onien
5 Yanıt
4165 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 01, 2012, 04:06:53 ös
Gönderen: BULGARIA
Din nedir?

Başlatan symbol « 1 2 3 » Inanc Uzerine

26 Yanıt
11854 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 20, 2016, 09:53:46 ös
Gönderen: mirliva
15 Yanıt
7219 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 11, 2012, 11:15:26 ös
Gönderen: Thoth
3 Yanıt
9565 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 21, 2016, 09:24:06 öö
Gönderen: Birisi