Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kur'an bilgi kitabıdır  (Okunma sayısı 14542 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 11, 2012, 06:46:00 ös
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Bilgili bir insan, bilgisini satmayı bilir. Konuşmak için z orluk çekmez. Çoğu kez de karşı tarafı ikna etmeyi başarır.



Toplumların, bireylerin zaman içinde kendini ifade etme biçimleri vardır. Bu dil, bilinçli oluşturulmaktan ziyade, cahilce gerçekleştirilir.

Ancak, bilgili söylem her zaman dikkat çeker!

İşte bunlardan bir tanesi: Farabi, İslâm dünyasının en büyük âlimlerinden biri. Onun bize ulaşan bir sözü şöyle: “İnsan ahlâkının temeli bilgidir. Çünkü akıl, iyi ile kötüyü bilgi ile ayırır.”

Farabi, bu sözünde şunu demek istiyor: Bilgisiz kalmak, ya da başka bir deyişle cahil olmak, iyi veya kötü hangi konu olursa olsun, bir sorun karşısında çıkış yolu bulamamak demektir.

Siz şayet hala kış uykusundan uyanmamış, “iyiyi kötüyü” ayırt edecek bir bilgiye sahip olmamış iseniz, akıl yalnız kalır. Hedefine varamaz. Dolayısıyla aklın yanı sıra bilgi sahibi olmak da gerekir.

Bu koşulları mistik boyutta ele alırsak, bilgisiz bir insanın; cahil olarak tanımlanabileceğini, bu hali ile de gerçeğe varabilecek bir kapasitesinin olmadığını kabul etmek zorunda kalırız. 

Bilgisiz kalmak, aslında kötü bir insan olmak manasına gelmez, ancak bu durum, onun ‘cahil’ olarak anılmasını, bu damgayı yemesini de engellemez.

O halde gerçekleri, doğruları ve yanlışları saptayabilmek için bilgi şarttır.

Akla gelen soru şu: Bilgi sahibi olmak için ne yapmalı?

Önce bugünün biliminin mutlaka bir açıklamasının olduğu düşünülmeli,  “beyinsel işlevlerin” ne olduğu algılanmalı. Varlığın bir bütün olduğu, Newton fiziğinin ardında bulunmalı. Kuantum boyutunun, klâsik fiziğin temel yapısını oluşturması bir yana, ondan ayrı olmadığı kabul edilmeli böylece bütünlük inancı pekişmeli.

Ve bu ayrımın fark edilmesi sonucu, birimselliğin olmadığı aşaması kabullenilmeli.

Bu hususlara dikkat etmeyen, bilgiyi umursamayan, hor gören, kaba kuvvete başvurup dilediğini yaptırma yoluna giden bir toplum, sapkınlık içinde yaşamına devam eder ve asla başarılı olamaz. Çünkü beklentileri farklıdır. Kaygıları da bu düzeyde gelişir.

Bilgiyi bir kenara bırakıp gururun peşinde koşarak misyon sahibi olmayı benimseyenler, takdir edersiniz ki saygı duyulacak bir durum yaratmaz. Onlar sadece klikleşirler.

Oysa bilgi, insanı her duruma motive eder. Bu niteliğin ne denli önemli ve gerekli olduğunu hatırlatır.

Bilgili bir insan, bilgisini satmayı bilir. Konuşmak için zorluk çekmez. Çoğu kez de karşı tarafı ikna etmeyi başarır.

Kültürlü bir insan, açık ve dürüst olmayı bir zorunluluk haline getirmiştir. Ancak kimileri kendilerini saklamaya özen gösterir.

Ne yaparsanız yapın, onların ağzından bir tek kelâm çıkartamazsınız. Kargaşayı sevmeyen tiplerdir bunlar. Açığa çıkmamaları belki de bundandır.

Bazı insanlarda ‘tuhaf ve çekingen’  bir hal vardır. Onlar kendilerini anlatmakta güçlük çekerler. İşte bilgi, bu tür pasif durumların üstesinden gelir ve adeta o kişiye farkında olmaksızın terapi yaparak güven sağlar.

İşin önemi de bu noktada çıkıyor. O çekingen, mahcup tavırlı kişinin yapabileceği en önemli şey, artık bilgi dağarcığını güçlendirmek olacaktır.

Tabi bu durum, kısa vadede bir sonuç alınacağı anlamına gelmemeli. Bahsettiğim durum, asosyal hayatı benimseyen kimselerde daha çok görülür.

Şurası muhakkak ki her aşamadabilgi-ilim boyutuna ihtiyaç vardır. Bir kimseyi ikna etme yolunda zorlanılırsa, onda bilginin varlığı tartışılır.

Hele mesele daha “ciddî gerekçelere dönüştüğünde” cahil insanı ikna etmek daha zor olur.

Kur’an’ın bilgi kitabı olması bu konuda bize en güzel örnektir diyerek yazımı noktalıyorum.


saygılarımla
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Şubat 12, 2012, 01:03:39 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

      Sayın karahan, yazınızda kısmen doğru yönler bulunsa da geneline baktığımızda bence  pek kabul gören bir mantık gibi durmuyor. Genellemeler gerçeklere uymuyor. Nedeni nedir diyecek olursanız, o kadar çok bilgi sahibi tanıdıklarım var  ama konuşmaya geldimi bilgilerini  anlatmakta pek başarılı olamıyorlar. Bazen de anlattıklarını çoğu kimse anlamıyor bile.  Bunları örneklerle de göstermek mümkün. Bu nedenle şahsen tatmin olmuş değilim.
       Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Şubat 12, 2012, 08:28:37 öö
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Geçenlerde katılımcılarımızdan biri, benim bu forumda yayınlanan bir yazayı beğenişimin zor olduğundan dem vuruyordu.

Aslında pek öyle değil... Takıldığım noktalar var; verilen bilginin gerçekliği, takınılan tavar, kullanılan dil, basit gramer kuralları gibi...  Bunlara ilişkin eleştirilerim olunca mutkla karşılanmalı çünkü kişiye yanlış ve yanılgılarını giderme olanağını verebilir. Kişi, başkalarının önünde eleştirilme yürekliliğini de göstermemi, bundan ötürü asla kırılmamalı, gücenmemelidir. Bulunduğumuz site (masonlar.org) bunu gerektiriyor.

Bu yazdıklarım konu dışı mı oldu?

Hayır. Çünkü Sayın Karahan'ın bu yazısını beğendim. Ancak eleştirilecek noktaları yok değil.

Nitkekim ilk eleştiri Sayın Alşah'da gelmiş. Haklı. Özellikle üniversitelerde konusunu çok iyi bilen profesörler vardır. Gelgelelim o bildiklerini öğrencilere aktarmayı bir türlü beceremezler. Bilmek başka, bilgiyi aktarabilmek başka. Aynı biçimde dinlemek, okumak ve izlemek başka, anlamak ve öğrenmek başka. Sayın Karahan tüm bunların yüksek düzeyde olduğunu varsaymış.

Bu yazıyı niçin bu bölüme yerleştirmiş olduğunu anlayabilmiş değilim doğrusu. Son tümcesinden ötürü mü?

Bana göre o son tümce bu yazınının bütününü bozuyor. Kuran da nereden çıktı? Ne ilgisi var bilgi konusuyla?

Üstelik o bana göe bir bilgi kitabı falan değildir Kuran-ı Kerim. Öyle olsaydı üzerinde bu kadar çok yorum, bu kadar çok farklı değerlendirme ve anlamlandırma yapılmazdı. Niçin böyle olduğuna ilişkin bir yorum yaparsam, bu kez dindar Müslümanlara inanç saldırısında bulunmuş gibi bir duruma düşebilirim. İyisi mi ona hiç değinmeyeyim bilgi ve aktarımı ile bağlantılı bu başlıkta.

Sayın Karahan'ın bu yazısındaki en güzel sözü şu bence: "..... gerçekleri, doğruları ve yanlışları saptayabilmek için bilgi şarttır."

Katılırım. Fakat burada "gerçek"  ile "doğru" kavramlarının tanımlanması, kavram üzerinde uyuşmak gerektiğini düşünürüm. Bir de o bilginin Bilimsel niteluikli bilgi olması gerektiğini öngörürüm.

Başkaları benimle aynı görüşte olmayabilir.


       
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 12, 2012, 11:42:22 öö
Yanıtla #3
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

sn.alşah

güzel eleştirinize katılıyorum maalesef,maalesef dedim çünkü genellemeler uygulamada güüçlük yaşayınca gerçekle örtüşmüyor bir türlü.Ben bu tip konulara hep basit mantık bakmaya çalışırım aklımı zorlıyacak beni çıkmazlara sokacak felsefi yaklaşımlar yerine en basitini görmeye çalışırım.Benim için güzel ve elzem olan bilgidir ,bilgi amadoğru bilgi sokrat gibi bakmaya çalışırım olaya bilgiyi aklımın aldığı kadar elimdende geldiği kadar filtre etmeye çalışırım güvenirliğini sağlamak için son safhadada güvenli bilgiyi paylaşıp en mantıklı şekilde kullanmaya çalışırım.Bakış açısı bilginin kullanılmasında belkide en temel öğe,en doğru ve kesin bir bilgi dahi olsa insanlar fıtratları gereği bilgiyi bozabilirler doğruluğunu muhakkak sarsarlar bilginin doğru ve kesin olmasımı yoksa o insanın egolarına göremi uygun olması bence işte bilginin kullanılmasında insan çarpıtmasının en belirgin noktası.

Belki sn.alşahın topluma bakarak genelleme yapması bu açıdan doğru evet ortada doğru kabul edilen bir bilgi var ama doğru bilgi toplum tarafından çarpıtılarak yanlış kullanılıyor burada kusur bilgidemi onu kullanandamı sn.alşahın burada net gördüğü kusurlu insan.Bende onu savunurum insan sadece kendine yontar doğru bilgi çok önemli değildir önce ego.Benim bilginin kullanımından en net anladığım hep bu olmuştur.


sn.adamın alıntıladığı yazıdaki şu cümle zaten anlatıyor herşeyi,    gerçekleri, doğruları ve yanlışları saptayabilmek için bilgi şarttır.

İşte biz insanlar bu doğru bilgiyi sadece ama sadece işimize geldiği gibi yaparız örnekmi son paylaştığım yazılardan biri batılı bilim adamlarının saptırdkları bilimsel deneylerdi.İşlerine geldiği gibi kullanılmış bir bilgi insanlaras sunulsa ne olurki adı üstünde en başında saptırılmı kim tarafından bilimin idol dediği insanlar tarafından.Mantığa bu noktadan baktığımızda bilgi kutsaldır ve insanlara en yalın en net hali ile verilmesi şarttır.

saygılar
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Şubat 12, 2012, 04:12:38 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Selamlar,
sayin karahan"dan ricam bu güzelim yazida Ku-ran"in ne isi var ve nereye yerlestiriyor?diye sorsam biraz aciklayabilirmi acaba?


Saygilarimla


Şubat 12, 2012, 06:11:54 ös
Yanıtla #5
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Selamlar,
sayin karahan"dan ricam bu güzelim yazida Ku-ran"in ne isi var ve nereye yerlestiriyor?diye sorsam biraz aciklayabilirmi acaba?


Saygilarimla


Sn.tij

bu yazı eğer güzelim ise benim için kaynağı ve yazma gerekçem kuran idi.Siz bilginin kaynağının ne olduğüunu düşünüyorsunuz yada siz dahil okuyanlara göre bilginin kaynağı nedir yada bilginin özü nedir nereden gelir bu bilgiler bize.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Şubat 12, 2012, 07:01:37 ös
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Sayin karahan,

bilginin özü, doga, insan ve insanin ama düsünsel ama pratik anlamdaki emegidir. Bu düsünsel emegin icine dinler ve dinlere ait hersey dahildir.

Saygilarimla


Şubat 12, 2012, 07:07:24 ös
Yanıtla #7
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sayin karahan,

bilginin özü, doga, insan ve insanin ama düsünsel ama pratik anlamdaki emegidir. Bu düsünsel emegin icine dinler ve dinlere ait hersey dahildir.

Saygilarimla

doğru tamamlamayı sanırım siz yaptınız ben ise kuranı bilgi kaynağı olarak gösterdim oda sığ kaldı,okadar sığ kaldıki kuran gelene kadar bu dünyada sanki hiç bilgi yokmuşl gibi bir durum ortaya çıktıki meramım o değil idi düzelttiğiniz için teşekkürler.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Şubat 14, 2012, 03:51:39 öö
Yanıtla #8
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay


Amacını baştan belirleyip, istediklerini ona yamamaya kalkınca böyle güdük bir yazı çıkıyor sanırım. Kusuruma bakmayın sayın karahan.
Kuran bilgi kitabı falan değildir, hatta bilgiye düşmandır. Nasıl bir bilimsel bakış açısıyla bunu buldunuz bilemiyorum.

Ayrıca, bilgi sahibi olmakla, haklı olmak arasında dağlar kadar fark vardır. Çünkü ikna eder demişsiniz. Hayır, bir zamanlar dünyanın yuvarlak olması bilimseldi ama kimse ikna olmadı. Dünya dönüyordu ama kimse kabul etmedi yüzyıllarca.
Bilgi sahibi olmak, güzel konuşmayı ve haklı olmayı getirmez, bazen çok fazla bilginin içinde beyin, olmadık konulara ışık hızıyla gider, konu başka iken siz olmadık şeylerden bahsetmeye başlarsınız. Saçmalarsınız dışarıdan bakana göre...
 
Bu gün kesin doğru diye bahsedebileceğimiz ne fizik kanunları kalmıştır nede matematik kanunları. Bu yüzden doğa kanunları da hala gizemini korumaya devam etmektedir. Doğrunun tanımını ilk defa yapanlar denizcilerdir; "İki nokta arasındaki en kısa yol". Doğrumu? hayır çünkü dünya yuvarlak. En basitinden örnek verdim ama, bütün bilimsel sonuçlara hemen atlayıp işte doğru diyebileceğimiz bir şey kalmadı elimizde, hatta bu gün, maddenin tamamen boş olduğu iddia ediliyor, ve hatta sanalız, enerji ışıması falanız.

Her neyse, doğruyu bulmak bana kalmadı yada düşmez. Zaten böyle bir şey yapsam bile kendi içimde çelişkiye düşer ve ahmak gibi görünürüm. Ancak şu var ki, şüphe edebiliriz, böylece eleğimizi daha ince dokumuş oluruz, daha az hata yapabiliriz. Kesin bilgiye, son noktaya ulaşamazsak da, yolculuktan keyif alabiliriz.
İşte bu noktada Kuran çok kötü bir örnektir. Çünkü o şüphe edenleri sonsuz cehennemine atacaktır. Eleştirilmeyi istemez, son noktayı kendisi koymuştur, bu yüzden bilgi düşmanıdır.

Saygılarımla...
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Şubat 14, 2012, 03:58:34 öö
Yanıtla #9
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Önceki yazıyı yazdıktan sonra, sayın ADAM'ın bilginin göreli olduğu üzerine yazılarını gördüm. Keşke onları okuyup daha derli toplu yazı yazsaydım dedim ama bu seferde yazmaktan vazgeçebilirdim. Çünkü artık yazmak, hala aynı şeyleri tartışmak bana zevk vermiyor. Sanırım burada ki işim bu yüzden bitti.
Ancak o yazıyı okuduktan sonra bu konuyu değerlendirirseniz daha güzel şeylerin ortaya çıkacağına inanıyorum.

Saygılarımla...
« Son Düzenleme: Şubat 14, 2012, 04:34:57 öö Gönderen: Prometheus »
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
3280 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 02, 2008, 01:51:20 ös
Gönderen: poyraz06
Bilgi

Başlatan ADAM « 1 2 3 4 » Terimler ve Kavramlar

31 Yanıt
20695 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 21, 2011, 01:09:59 öö
Gönderen: Hacamat
Bilgi Agaci

Başlatan Supersonics Hiristiyanlik

5 Yanıt
9866 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 21, 2013, 12:33:21 öö
Gönderen: DehereLo
6 Yanıt
5122 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 15, 2012, 07:53:28 ös
Gönderen: BULGARIA
1 Yanıt
3218 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 02, 2014, 01:12:07 öö
Gönderen: ThomasReid
11 Yanıt
5286 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 18, 2014, 04:08:11 ös
Gönderen: asimov
3 Yanıt
3932 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 05, 2014, 06:37:46 ös
Gönderen: resurrected
0 Yanıt
2004 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 13, 2014, 05:56:37 ös
Gönderen: MysticMind
6 Yanıt
2834 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 09, 2015, 07:30:42 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
2503 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 09, 2015, 10:57:13 öö
Gönderen: ADAM