Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Mimarlık - Mühendislik => Konuyu başlatan: Genius Loci - Ağustos 05, 2008, 11:37:29 öö

Başlık: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Genius Loci - Ağustos 05, 2008, 11:37:29 öö
GOTİK NEDİR?

Gotik sözcüğü, herkeste genellikle güzel çağrışımlar uyandırır: katedraller, kiliseler, sivri kuleler, eski tarz bir dekorasyon. Oysa, bu sözcüğü ilk kez kullanan Rönesans dönemi İtalyan sanatçıları için Gotik terimi oldukça değişik bir anlam taşımış ve klâsik biçimlere karşı çıkan Kuzeyli barbarların, özellikle Cermen kökenli halkların kültürünü simgeleyen bir sözcük olarak geçerlik bulmuştur.

   Gotik sözcüğü ilk önceleri Rönesans olgusunun dışında kalan tüm barbar kültürü ifade etmek için kullanılmıştı. Ancak sonradan, bu kültür daha iyi anlaşılıp, takdir edilmeye başlanınca daha dar bir anlamda, yalnızca mimari bir biçimi belirtmek amacıyla kullanılır oldu. Daha yakın dönemlerde ise, halk dilindeki anlamıyla, tümüyle dinsel yapılarla, özellikle katedraller ile bağdaştırılan bir terim haline geldi. “New English Dictionary” (Yeni İngilizce Sözlük) Gotik sözcüğü için şu tanımı vermektedir:

   “Batı Avrupa’da XII. yüz yıldan XVI. yüz yıla kadar yaygın olan mimari stil için kullanılan terim. Stilin temel özelliği sivri kemerlerdir. Aynı zamanda mimari ayrıntılarda ve süslemede de uygulanmıştır”.

   Aslında bu tanım yeterince kesin değildir. Mimarlık tarihi uzmanlarından bir çoğu, Gotik stilin temel özelliğinin sivri kemerler olduğunu kabul etmeyip, farklı kuramlar ileri sürebilirler. Ayrıca, Gotik stili yalnızca mimarlığa özgü olarak kullanmak da pek doğru değildir. Zira Gotik yalnız yapılar için değil; mobilyalar, giysiler, süslemeler, hatta mutfak aletleri ve davranış biçimleri için bile geçerli bir kavramdı. Ne var ki, günümüzde kilise yapılarının dışında Gotik stilden geriye hemen hiç bir şey kalmamıştır.

   Konunun uzmanları, örneğin “Medieval Art” (Orta Çağ Sanatı) isimli eserinde Lethaby, Gotik stili tüm Orta Çağ sanatı ile özdeş tutmakta, üstelik renkli cam süslemelerini, el yazmalarını, şiirleri bile Gotik kapsamına sokmaktadır. Uzmanlar, XIX. yüz yılda De Caumont önderliğindeki arkeologlar tarafından Gotik sözcüğünün dar anlamda (yalnız mimarlık için) kullanılmaya başlandığını belirtmektedirler. Arthur Kingsley Porter, “Medieval Architecture” (Orta Çağ Mimarisi) adlı yapıtında Gotik sözcüğünün, Rönesans döneminde tüm Orta Çağ yapıları için uygulanan genel bir terim olduğunu, ancak XIX. yüz yılda De Caumont ve diğer arkeologlarca sivri kemerli yapıları “Romanesk” denilen yuvarlak kemerli yapılardan ayırabilmek için kullanılmaya başlandığını söylemektedir. Öte yandan, bazı yazarlar Gotik sözcüğünü kullanmaktan özellikle kaçınmışlardır. Örneğin Rickman “İngiliz Mimarisi”, Britton da “Hıristiyan Mimarisi” terimlerini tercih etmiţlerdir. “History of Freemasonry” (Masonluğun Tarihi) adlı kitabında Albert G. Mackey “Gotik Mimari, tam anlamıyla Masonluğun mimarisidir” demektedir.

   Gotik ortaya çıkana dek Batı Avrupa’daki tüm yapı biçimlerinin temelini oluşturan “Romanesk” mimarlık oldukça basit bir ilkeye bağlıydı ve özünü eski bazilika inşaatlarından almıştı. Bu ilke, dört duvar üzerine oturtulan düz bir çatıdan ibaretti. Eğer çatı kubbeli ya da çıkıntılı olursa, yan ağırlıkları taşımaları için duvarların kalınlaştırılması gerekliydi. Bu nedenle, geniş iç mekânlar gerektiren büyük yapılarda duvarlar fazlasıyla kalın yapılıyordu. Duvarların yeterince sağlam olması için ise pencerelerin pek küçük olmaları gerekiyordu. Sonuç olarak, Romanesk yapılar bodur ve hantal görünümlü, iç mekânları karanlık ve hüzünlü yapılardı.

   Gotik mimarlar, iç mekânlarda yeterli genişliği sağlayan sivri ve yüksek kemerler kullanarak, Romanesk yapıların uygunsuz koşullarından kurtulma çaresini bulmuşlardı. Üstelik kemerli payandalar kullanarak yan ağırlıkları desteklemesini de biliyorlardı. Bu sayede, duvarların üzerindeki büyük yük azaltılmış oluyordu. Açılan büyük pencereler ve kullanılan renkli camlar iç mekânların tatsız karanlığını ve hüznünü yok ediyordu. Zamanla, yapıyı oluşturan çeşitli öğeler; kemerler, payandalar, sütunlar ve duvarlar, tıpkı bir makinenin gerekli parçaları gibi, bütün halinde uyumlu bir sistem biçimine dönüştü. Yapının çeşitli öğelerini uyumlu bir biçimde örgütleyen bu bütüncül sistem Gotik stilin özünü ve Romanesk stilden ayrılmasını sağlayan ana niteliğini oluşturdu. Kemerler, payandalar, sütunlar gibi teknik özellikler stili belirlemede ikinci plana düştü.

   Violet-le-Duc’ün ünlü Gotik tanımına göre; “tümüyle Romanesk stilden ayrı evrimleşmiş olan Gotik stilin ayırt edici özelliği, yapının tüm karakter ve görkeminin titizlikle örgütlenmiş ve içtenlikle uygulanmış bir sisteme bağlı olmasındadır”.

   Moore’un tanımlamasına göre; “Gotik mimari kısaca, payandalar ve ayaklar tarafından taşınan bağımsız bir kemerler ağı ile bunların üzerine oturtulmuş bir çatının oluşturduğu bir yapı sistemidir. Yapının tüm dengesi, ağırlık ve karşı-ağırlıklar sayesinde sağlanmıştır. Tüm sistem, mimari koşullara ve sanatsal formlara uygun, konularını doğadan alan yontularla bezenmiţtir. Gotik, dinsel inanç ile esinlenmiş, ulusal ya da yöresel tutkularla uyarılmış laik zanaatkârların ürünü olan yaygın bir kilise mimarisidir”.

   Moore, Gotik’in anahtarını payandalarda bulur. Diğer uzmanlar farklı kuramlar sunarlar. Porter’a göre temel nitelik kemerli çatıdır. Phillips sivri kemerlerin tüm sistemin özü olduğunu ileri sürer. Gould için, en üstün değer taş çatılardadır. Oysa Lethaby, Gotik stilin özünü bu tür teknik özelliklerden çok, yapının genel Orta Çağ karakterinde bulmaktadır.

(http://farm1.static.flickr.com/144/327316089_5408683046.jpg)
Duomo di Milano . Dünyanın en büyük gotik kathedrali. 1386 da başlayan inşaat 500 yılda tamamlanmıştır.
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Genius Loci - Ağustos 05, 2008, 11:53:09 öö
GOTİK ve İLK MASONLAR

Gotik stilin doğduğu dönemde mimarlık da dahil olmak üzere tüm sanatlar manastır tarikatlerinin denetimi altındaydı ve ancak büyük katedrallerin yapımı sırasında mimarlık laiklerin denetimine geçti. Doğrudan inşaat işlerinde çalışanlar hakkında tarihsel kayıtların çok az sayıda olması, hemen her zaman kiliseye bağlı kişiler tarafından tutulan dönemin kroniklerinde, laik yapı ustalarından söz etmeye tenezzül edilmemiş olmasından kaynaklanmaktadır. Bu yapı ustaları, dönemlerindeki tüm diğer zanaat mensupları gibi, lonca benzeri meslek örgütlerinde (Guilds) toplanmışlardı. Meslek örgütleri, zaman ve mekân bakımından birbirlerinden çok farklı yapıda olmalarına karşın, yine de ortak bazı nitelikler göstermekteydiler. Her örgüt kendi toplumu içinde, ilgili mesleğin ticari tekelini elinde tutan yerleşik bir düzene ve mensuplarını bağlayan yasalara sahipti. Bir meslek örgütü bir başka meslek örgütü üzerinde herhangi bir denetim yetkisi kullanamazdı. Tüm bu meslek örgütlerinin ortak olarak uygulamak zorunda oldukları; çırakların eğitimi, hammadde sağlanması ve satış koşulları gibi konular hakkında belirli kuralları vardı.

   Sanatlarındaki özellikler nedeniyle, katedral yapımını üstlenen meslek örgütleri bir çok önemli konuda diğer meslek örgütlerinden oldukça farklı bir duruma yükselmişlerdi. Bu farklılık, katedral yapımı ile uğraşanların içinde bulundukları çalışma koşullarının doğal bir sonucu idi. Kentlerin bir katedrale sahip olma lüksünü göze almaları sık rastlanan bir durum değildi ve bu yüzden katedral yapımında çalışanların her zaman iş bulmaları olanaklı olmazdı. Üstelik, pek alışılmadık meslekî gizleri öğrenme ve elde tutmayı gerektiren bu sanat oldukça zordu. Zamanla katedral yapım sanatının eşsizliğini anlayan yetkililer, bu meslek mensuplarına bazı özel ayrıcalıklar ve bağışıklıklar tanıdılar; örneğin bir kentten diğerine özgürce dolaşabilmek hakkını verdiler. Bu ayrıcalık, kendi kent sınırları dışında iş görmesine izin verilmeyen yerleşik meslek örgütleri ile gezgin katedral yapımcılarını ayıran en önemli nitelik oldu.

(http://www.bc.edu/bc_org/avp/cas/fnart/arch/gothic/chartre1.jpg)
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİSİ
Gönderen: Bra - Ağustos 05, 2008, 04:02:30 ös
Sn SkullG
Harika bir giriş olmuş. Herşeyden evvel paylaşım için teşekkürler.

Alıntı
... Ayrıca, Gotik stili yalnızca mimarlığa özgü olarak kullanmak da pek doğru değildir. Zira Gotik yalnız yapılar için değil; mobilyalar, giysiler, süslemeler, hatta mutfak aletleri ve davranış biçimleri için bile geçerli bir kavramdı. Ne var ki, günümüzde kilise yapılarının dışında Gotik stilden geriye hemen hiç bir şey kalmamıştır.


Mimarlık için tanımlanan üslupların nerdeyse tamamı esasen sanatın ve edebiyatın her alanında uygulanan ve özünde aynı felsefeyi barındıran eylemlerdir. Dolayısıyla Gotik içinde aynı durum sözkonsudur.  Mimarlıkta inanılmaz büyük ölçekte, son derece görkemli, süslemeli mimari elemanların belirli matematiksel düzende kullanışını görürken,  edebiyatta da seçilen ifadelerde benzeri karmaşalar, dolambaçlar, süslemeler tercih edilmiştir. Resim içinde aynı şeyi söylemek mümkündür. Zira kathedrallerin vitray camlarında çok da net görülmektedir bu durum.

Alıntı
  Violet-le-Duc’ün ünlü Gotik tanımına göre; “tümüyle Romanesk stilden ayrı evrimleşmiş olan Gotik stilin ayırt edici özelliği, yapının tüm karakter ve görkeminin titizlikle örgütlenmiş ve içtenlikle uygulanmış bir sisteme bağlı olmasındadır”.


Bence tüm üslüplar bir öncekinden feyz alıp bir sonrakinin altlığını oluşturmuştur. Çünkü özellikle mimarlık çok uzun yıllar, yüzyıllar hatta “amprik”- tecrübeye dayalı bir bilim olmuştur. Tabi matematik fizik vs dalların yardımı ile tasarımlar değişmiştir ama özünde hep tecrübe yatmıştır.

Böyle bir durum olunca özellikle romensk ve gotik gibi birbirinden ayrılamaz iki parça (mütemmim cüz) birbirinin devamı hatta evrimidir. Evet romanesk daha hantal, daha detaysız daha kaba bir mimaridir ancak gotik de kullanılan bilgilerin tecrübelerin oluşması bu dönemde gerçekleşmiştir.
Yüksek ayaklar üzerine oturan kemer veya çapraz tonozlar ciddi yatay kuvvet yarattığı için binanın (kilise / katedrallerin) yan cephelerine o meşhur UÇAN PAYANDA'lar (Flying Buttress) inşa edilmiştir. Bu elemanlara duyulan ihtiyaç Romensk dönemde inşa edilmiş yapıların deforme olması hatta yıkılması ile anlaşılmıştır. Aynı durum kaburgalı tonoz (ribbed vault)kullanımı içinde geçerlidir. Sivri kemerler içinde, taş çatı içinde.
Tabiki gotik’in romensk dahil tüm diğer evrelerden bağımsız sadece kendine has bir çizgisi vardır ki buda bence işçiliktir. Taş, metal, cam işçiliği olabilecek en son aşamaya gelmiştir bu dönemde. Her mimari eleman ince bir işçilikle tek tek tüm ayrıntılarına kadar işlenmiş bir kompozisyon yaratılmıştır. Bu kompozisyonlar daha çok katolik hristiyan inancından sahnelerdir. O kadar benimsenmiştir ki her cm her m bu detaycılık anlayışı ile süslenmiştir.

İşte tüm bu durum o çağın olması gerekenleridir. Yoksa o dönemin taş ustaları veya mimarları yaptıklarının adının gotik olduğunun dahi farkında değildirler. Olması gereken olmuş, sanatsal birikimler ortaya dökülmüş ve gotik veya romensk adları sonradan gelmiştir.

Bu dönemin temel özelliklerini bende aynı bina (Duomo di Milano) üzerinden göstermek isterim.

(http://img295.imageshack.us/img295/2816/flyingresizeresizegt2.jpg)
UÇAN PAYANDA   -  FLYING BUTTRESS

(http://img295.imageshack.us/img295/110/ribbedvaultresizeresizeik0.jpg)
KABURGALI TONOZ    - RIBBED VAULT

(http://img295.imageshack.us/img295/3885/sivri2resizeresizeit6.jpg)
SİVRİ KEMER   -  POINTED ARCH

(http://img295.imageshack.us/img295/9900/sivrikemerresizeresizekt3.jpg)
SUSLEMELI KULELER - ORNAMENTED TOWER

(http://img295.imageshack.us/img295/306/taatresizeresizebc3.jpg)
TAS CATI KAPLAMASI

(http://img295.imageshack.us/img295/5066/interaresizeresizefp3.jpg)
APSISE BAKIS

(http://img295.imageshack.us/img295/917/apsidresizeresizeqh2.jpg)
APSIS CATISI
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Genius Loci - Ağustos 05, 2008, 04:46:20 ös
Size katılıyorum Sn. Bra, Gotik ile Romanesk arasındaki farklılığı su sekilde ifade edebilir miyiz?

Gotik mimarinin romanesk döneme göre iki yeni özelliği vardır. bunlar kaburgali tonoz sistemi ve dıştan yapıyı destekleyen payanda kemerleri... Romanesk dönemde kullanılan yuvarlak kemerler yerine Gotik dönemde sivri kemerler kullanılmış, bunun sonucuda  kemere binen yükün yanlara doğru zorlaması azalmıştır. Ağırlık sivri kemerlerle sütun ve ayaklada olduğu için duvar bir taşıyıcı öge olmaktan çıkmıştır. bunun sonucunda da geniş pencereler ve vitraylarla hem içerisinin daha iyi aydılatılması sağlanmış hem de vitraylar sayesinde değişik bir dinsel hava katılmıştır Katedrallere. 


Paris Notre-Dame Katedrali'nin kuzey ve güney "gül pencereleri" bu noktaya güzel bir örnek oluşturuyor galiba;

(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/a/a3/Notre_Damme_internal_windown_rose.JPG/200px-Notre_Damme_internal_windown_rose.JPG)


(http://homepages.ius.edu/Special/Galena/France2001/notre%20dame.jpg)

Reims Katedrali de Gotik mimarideki ön cephenin anıtsal görünümüne güzel bir örnek

(http://www.travel-tidbits.com/tidbits/images/fr/Reims_CathedralOutside.jpg)

iç görünümü de vitrayların işlevi açısından önemli
(http://www.travel-tidbits.com/tidbits/images/fr/Reims_Cathedral_Inside.jpg)

elbetteki es geçilmemesi gereken en güzel örneklerden birisi de Chartres Katedrali ve onun vitraylarıdır.

(http://www.greatdreams.com/sacred/chartres.jpg)

(http://www.greatdreams.com/sacred/chartres-windows.jpg)

Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Bra - Ağustos 05, 2008, 05:04:23 ös
Alıntı
Ağırlık sivri kemerlerle sütun ve ayaklada olduğu için duvar bir taşıyıcı öge olmaktan çıkmıştır. bunun sonucunda da geniş pencereler ve vitraylarla hem içerisinin daha iyi aydılatılması sağlanmış hem de vitraylar sayesinde değişik bir dinsel hava katılmıştır Katedrallere.

Katılıyorum Sayın Skullg.
Hatta CLERESTORY denilen TEPE PENCERESI olarak çevirebileceğim mimari elemanlar da duvarların -bahsettiğiniz gibi- taşıyıcılıklarının azaltılmasıyla  ortaya çıkmış ve dini mimaride önemli bir unsur olmuştur.
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Mabool - Ağustos 05, 2008, 05:38:52 ös
(http://artfiles.art.com/images/-/Krzysztof-Dydynski/Santuario-De-Las-Lajas-Neo-Gothic-Church-Las-Lajas-Colombia-Photographic-Print-C12889928.jpeg)
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ-Sİ
Gönderen: Bra - Ağustos 05, 2008, 05:55:48 ös
Sn.Mabool yazmamış bunedenle yapıyı tanıtmak istedim.
Colombia - Ipiales'de bulunan" Santuario de las Lajas" veya "Las Lajas Katedrali" dir.
20yy başında inşa edilmiş Neo-Gotik bir yapıdır.
Kullanılan taşın cinsi, boyutları, yapım tekniği ve renklerden Gotik üslubun farklı tekniklerle  yeniden harmanlanmış hali olduğunu söylemek mümkündür.
Saygılarımla

(http://img368.imageshack.us/img368/2285/cathedralft5.jpg)
(http://img368.imageshack.us/img368/1743/cathedralfrontma4.jpg)
(http://img368.imageshack.us/img368/8607/cathedralriverbc0.jpg)
(http://img231.imageshack.us/img231/4279/sideangelsun5.jpg)
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: sun - Ağustos 05, 2008, 07:03:36 ös
Gotik kelimesi aklımda hiç güzel şeyler çağrıştırmıyor. Gotik yapılar ben de şeytanı çağrıştırıyor.
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Bra - Ağustos 05, 2008, 07:32:20 ös
Gotik kelimesi aklımda hiç güzel şeyler çağrıştırmıyor. Gotik yapılar ben de şeytanı çağrıştırıyor.

İlginç neredeyse tümüyle Dini bir mimari olmasına rağmen, İncilde ki birçok olay dramatize edilirken size şeytanı çağrıştırmasını anlayamadım.
Çörtenlerde (yağmur suyunun aktığı konsol) genelde Green Man ve diğer incil bazlı şeytani varlıklar kullanılır.Aklınızda onlar kalmış olabilir.
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: de_hund - Ağustos 05, 2008, 08:33:09 ös
Green man... insanların ender dostlarından. . 
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Prenses Isabella - Ağustos 05, 2008, 09:21:10 ös
Gotik kelimesi aklımda hiç güzel şeyler çağrıştırmıyor. Gotik yapılar ben de şeytanı çağrıştırıyor.

Bunlarin sana nasil seytan cagrisimi yaptigini bilmiyorum ama Sevgili Alaaddin; :) motifler cok harika minyatur ve mimari ozellikleri.

İlahi bir simge, bence en cok da buna dikkat ediliyor.

Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: sun - Ağustos 06, 2008, 10:24:54 öö
Bana ilahi bir simge gibi gözükmiyor. Genelde zaten sivri yaplar hiç hoşuma gitmiyor. İçimi karartıyor. Ne yapayım böyle yaratılmışım.Nasılımı var ?

Nasıl sorusunu çok saçma buldum.

Ordan tekide diyor bağnazlar gotik mimariyi sevmiyor diyor. Ne alâkası var ? Sevmeyen sevmiyor. Bunun bağnazı yobazı mı var ?

Sn. Mason kusura bakmayın; çok ilginç insanları foruma alıyorsunuz.
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR - Ağustos 06, 2008, 10:30:06 öö
Alıntı
Genelde zaten sivri yaplar hiç hoşuma gitmiyor. İçimi karartıyor. Ne yapayım böyle yaratılmışım.Nasılımı var ?

Sn alaaddin,

Sivri yapılar hoşunuza gitmediğine göre camileride hoşunuza gitmeyen yapılar kategorisinde değerlendirebilirmiyiz?

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: sun - Ağustos 06, 2008, 10:33:50 öö
Hayır camilerde sadece minare sivridir.Camiler de ovâl yapı ağır basmaktadır.
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: sun - Ağustos 06, 2008, 10:38:38 öö
Yukarıdaki kiliselerde yüzlerce sivri yapılardan oluşmuş. Yani her yeri sivri. Camileri bu kiliselere benzete biliyor musunuz ?

Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR - Ağustos 06, 2008, 10:48:32 öö
Alıntı
Yukarıdaki kiliselerde yüzlerce sivri yapılardan oluşmuş. Yani her yeri sivri. Camileri bu kiliselere benzete biliyor musunuz ?

Mimar değilim yapıları sınıflandırma ve benzetme konusunda yorum yapmam doğru olmaz ancak mantık olarak örneğin 4 minareli bir cami yi ele alırsak toplam yapının 4/3 ünün sivri olduğunu görürüz bu sebeple camiler mantık olarak sivri yapılar olarak sınıflandırılabilirler.Mimar olan üyeler sorunuza daha doyurucu yanıt vereceklerdir.
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Bra - Ağustos 06, 2008, 11:31:13 öö
Sn.Alaaddin
Resimlerini yayınladığımız kilise ve katedrallerin tümü ana plan şeması olarak sivri değillerdir. SİVRİ gibi görünmektedir ancak öyle değillerdir. Bu yanılgıyı yaratan kulelerdir. Daha öncede bahsettiğim gibi tüm bu kuleler ve çatı elemanları  neredeyse DANTEL gibi muazzam bir işçilikle işlendiği için algılama tümüyle değişmekte ve Sivri gibi görünmektedir.
Peki bizim burada "sivrilesme" dediğimiz etki neden kullanılmıştır? Bu sorunun cevabı belirli bir olgunluğa erişmiş tüm dini mimari stillerin-özellikle de ibadet yapılarının - ana yapım ilkesidir.
Önemli kutsal yapılarda (cami, kilise, türbe, katedral, antik tapınaklar vb gib) özellikle cephede sembolik bir "sivrilik" işlenmiştir hep. Buna bu noktadan sonra sivirilik değil "göğe yükseliş" diyelim. Baştan aşağı dini motiflerle süslenmiş Gotik katedrallerinin ana kütlesinde yaratılmak istenen ifade budur. Bütün sivrilik dediğimiz uğraşı bu yüzdendir. Aynı göğe yükseliş felsefesi  bizim muhteşem camilerimizde de bulunmaktadır. O dev kubbeler göğü sembolize eder ve mekan hem içten hem dıştan kubbeye yani göğe-hakikata- yükselir. Mimar Sinan bunu gerek cephede gerekse de plan şemasında hayret ettirecek şekilde başarmıştır. 80 yaşında Ustalık döneminde yaptığı Edirne- Selimiye Camisinde şöyle yukarı kubbeye doğru baktığınızda, işte çok ince tasarımlar yapılarak inşa edilen Gotik Katedrallerindeki "sivriliği" görürsünüz. Kubbe etrafında minareler ve denge kuleleri hiç gereği yokken öyle tasarlanmıştır ki "sivrilik" yaratılmak istenmiştir.
Daha da ilginç bir şey söylemek isterim, Sinan bir çok uzmana göre  Gotik Camiler yapmaktadır. Yapılarında kullanıdığı ana tasarım ilkeleri matematik ve dini semboller. Camiler bir alegoridir ona göre. Aynen ve hatta tıpkı Gotik mimarlığında olduğu gibi.
Saygılarımla

Üstaddan inciler
(http://img365.imageshack.us/img365/9945/selimiye2lb9.jpg)
Selimiye- Göğe Yükseliş
(http://img365.imageshack.us/img365/6940/selimiye4qh9.jpg)
Selimiye- Göğe Yükseliş
(http://img365.imageshack.us/img365/4102/selimiye3cm1.jpg)
Selimiye- Göğe Yükseliş
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Genius Loci - Ağustos 06, 2008, 11:32:09 öö
(http://www.yeniasya.com.tr/2007/09/26/resim/16a.jpg)

(http://farm3.static.flickr.com/2382/2292617564_21df3eeba2_o.jpg)

(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/3/3c/012_PertevniyalCami.JPG)


sn. alaaddin,

bu yapı da size şeytanı hatırlatıyor mu?

eser: Pertevniyal Valide Sultan Camiidir. Neo-Gotik tasarımın güzel örneklerinden biridir.
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Genius Loci - Ağustos 06, 2008, 11:40:32 öö
Sn. Bra, göğe yükseliş konseptini en güzel gösteren fotograflardan birisini paylaşmak istiyorum. Fotograf, Süleymaniye Avlusunda çekilmiş ve balık gözü lens kullanılarak "göğe yükseliş" çok belirgin bir biçimde gösterilmiş

(http://www.sinanasaygi.com/i/eserler/b/76_87823452556664.jpg)
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Bra - Ağustos 06, 2008, 11:45:19 öö
Teşekkür ederim Sn.SkullG
Güzel bir paylaşım.
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Pasha - Ağustos 06, 2008, 11:54:12 öö
Sayin arkadaslar. Bence biraz abartiliyor. Tamam bu yukarida gosterdikleriniz gotik mimariye ornek olabilirler. Hatta tam bir gotik mimariden yapilmis camilerde olabilir. ama Sayin alaaddinin demeye calistigini ben galiba anliyorum. kendisi Islam mimarisinin daha huzur verici bir anlam tasidigini soylemeye calisiyor.

siz her ne kadar gotik mimariye ornek olarak bazi cami resimleri gostermis olsanizda esas islam mimarisinde, gotik mimariye pek yer yoktur. islam mimarisi daha cok yesil, kubbeli, islemedense boyamayi tercih eden mimari bir tarzdir.

mimarlik konusunda cok bilgili degilim.sadece gorduklerim ve mantigimi kullanarak konusuyorum. nitekim sizin verdiginiz orneklere karsilik olarak bende su ornekleri vermek isterim.

(http://www.islamic-architecture.info/Domeoftherock_small.jpg)

(http://www.vaastuinternational.com/architecture/vi_islamicarchitecture1.jpg)

(http://www.greenstar.org/Islam/courtyard.jpg)

(http://images.exoticindiaart.com/books/the_sacred_architecture_of_islam_idd886.jpg)

(http://farm4.static.flickr.com/3235/2461461146_6fd4a7860c.jpg?v=0)

Sonuc olarak demeye calistigim, Turkler ve Osmanlinin bati kiyisi tabiki avrupanin mimarisi ve kulturunden etkilenmis olacaktir. Mimar sinanin yaptigi bazi yapitlarin gotik mimariyi hatirlatmasininda nedeni bu diyorum. Cunku avrupaya yakindik ve onlardan kultur alis verisi yapiyorduk. Fakat islami daha ciddi ve sert yasayan, ulkelere baktigimizda goruyoruzki gercek islam mimarisi hicte gotik degil. Sayin Bra nin soyledigi gibi "goge ulasma" yi temsil eden kuleler elbette var ama Sayin alaaddinin soyledigi gibi yapilar daha cok yuvarlaklar uzerine kurulu.  Islami temsil eden hilal gibi.

Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Pasha - Ağustos 06, 2008, 11:56:20 öö
Batiya (avrupaya yakin) islamiyet tabiki onlardan etkilenmis ve esinlenmistir. Ama Islamiyetin kokeninde, temelinde gotik yapilarin yada gotik mimarinin agir oldugunu hic sanmiyorum. Bana gore Islam mimarisi daha cok yuvarlaklar, boyamalar, yesil agirlikli tonlar ve kubbesel bicimlerden olusmustur.
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: sun - Ağustos 06, 2008, 12:05:50 ös
Çok teşekküreler Sn.Pasha bir siz anladınız beni.
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Bra - Ağustos 06, 2008, 12:26:26 ös
Sayın Pasha
Örnekleriniz çok güzel. Tabiki tüm İslam Mimarisini Avrupada ki bir döneme (Gotik) mal etmek yanlıştır. Evet sizin ve sayın alaaddin'in belirttiği gibi islam mimarisinin en önemli unsurlarından olan KUBBE, yapıları bir Gotik yapısı gibi keskin göstermiyor. Aynı olmaları da beklenemez zaten. Sayın Alaaddin bizim göğe yükseliş dediğimiz sivrilikten bahsetti.
Aynı olmasa bile İslam Mimarisinde de bu etki kullanılmıştır. Hemde küçümsenemeyecek derecede kullanılmıştır.
Ancak bu sözümden lütfen İslam Mimarisinin temelinde Gotik Mimarisi yatar gibi bir düşünce anlaşılmasınç.
Gotik mimarisi bir sürecin sonudur. Hristiyan hatta daha da özünde Katolik mimarisinin geldiği son noktasır. Aynı son nokta bizde Mimar Sinan (ve dönemi ile) gelmiştir. Camilerimiz bugünkü formuna o zamanda gelmiştir.1500 lerden bahsediyorum. O zamandan bu zamana camiler hep aynıdır. Ben her iki inancın mimari anlamda geldiği son noktayı değerledirdim.
Tabiki Kubbe islam mimarisinin en karakteristik formlarından birisidir. Buda şüphesiz yapılara bir yumuşaklık katmaktadır. Ama kullanım amacı yapıları daha oval yapmak için değildir. Bir gök kubbe inşa edilmelidir. Bu hep yapılmıştır. Pantheon ilk örneklerdenir. Aya Sofya (Kilise dönemi) aynıdır. Selimiye de bu son noktaya gelmiştir. Amaç tekrar ediyorum gök kubbedir. Kiliselerinde tavanlarına baktığınızda kırma çatı değil tonozlar görürürüz. İnşaat hesapları o dönemde bu kadarına izin vermiştir. ve yapılabildiği kadarı ile gök kubbe yapılmıştır katedrallerde. Sinan bir başka büyüklüğü de bu hesapları geliştirmek olmuş ve kubbenin sınırlarını çok zorlamıştır.
Yapıların önemi, değeri ve mesajını anlamak için değerlendirmelerimizi görünen şekilden çok arkasındaki düşünceyi anlayarak yapmamız lazım.Zira yuvarlak, kare, yeşil gibi değerlendirmelerle bu yapıları anlamaya kalkarsak ne Selimiye Selimiye olur ne de Notre Dame.

Saygılarımla

Not: Sivri bence Eiffel Kulesidir.   :)
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Bra - Ağustos 06, 2008, 12:27:00 ös
Çok teşekküreler Sn.Pasha bir siz anladınız beni.

Sayın Alaaddin birbirimizi anlıyoruz zaten.
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: BILGI - Ağustos 06, 2008, 12:29:33 ös
Harika yapılar
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: sun - Ağustos 06, 2008, 12:45:33 ös
İslam mimarisi bence; dış mimariye pek önem vermemiştir. İç mimarisine daha önem vermiş ve muhteşem olduğu kanaâtindeyim. Çiniler olsun vesayre.
Burdan ben şunu çıkartıyorum.

İnsanda önemli olan dış güzellik değil, iç güzelliktir.
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Bra - Ağustos 06, 2008, 12:54:46 ös
Alıntı
İslam mimarisi bence; dış mimariye pek önem vermemiştir. İç mimarisine daha önem vermiş ve muhteşem olduğu kanaâtindeyim. Çiniler olsun vesayre.
Çok haklısınız.Bizde zaten resim olsun heykel olsun biliyorsunuz bu tip kompozisyonlar yok. O nedenle çiniler, ayetler, çeşitli kalem işleri vs. kullanılmış.
Sade ama huzur verici bir mekanlar olmuştur.

Alıntı
Burdan ben şunu çıkartıyorum.
İnsanda önemli olan dış güzellik değil, iç güzelliktir.
Bende şunu çıkarıyorum
Güzellik O'nun kendisidir. Biz O'ndan feyz alıyoruz.
Saygılarımla
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Shine - Ağustos 06, 2008, 01:01:55 ös
Bence herşeyi bir kıyaslama içerisinde değerlendirmemize gerek yok...bütün güzellikleri kendi eşsizliği içerisinde değerlendirsek daha güzel olmaz mı? Gotik mimarisini inanılmaz etkileyici buluyorum,inanılmaz detaylar ve emek...Özellikle yakından bir örnek görme şansınız olduysa daha iyi  anlayabilirsiniz ama bu  Süleymaniye Cami'nin muhteşem ve bambaşka duygular yaşatacak kadar etkileyici  oldugu gerçeğini değiştirmiyor...
Başlık: Re: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Isis - Ağustos 07, 2008, 07:53:31 öö

İnsanda önemli olan dış güzellik değil, iç güzelliktir.

Bu dusunceye katilmiyorum. Insan disina oldugu kadar icine, icine oldugu kadar da disina ozen ve tertip gostermelidir. Baskalari icin degil yaratilisi icin. Rumi'nin "Ya oldugun gibi gorun ya gorundugun gibi ol" ifadesini ben bu meyanda anliyorum. O guzeldir, guzeli sever.
Başlık: Re: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Isis - Ağustos 07, 2008, 08:05:38 öö
Bu da,  dogdugum muhtesem sehirdeki Vault of Strasbourg nam-i diger Notre Dame. Gotik Mimari'nin en yogun islendigi ve kimileri tarafindan Goethe'nin eserlerinde bu mimari'den fazlasiyla esinlendiginin goruldugu soylenir  :

(http://img227.imageshack.us/img227/8696/vaultofstrasbourgdn9.jpg) (http://imageshack.us)
(http://img227.imageshack.us/img227/8696/vaultofstrasbourgdn9.c6f6016037.jpg) (http://g.imageshack.us/g.php?h=227&i=vaultofstrasbourgdn9.jpg)




Stendhal : "The vault of Strasbourg is one of the most striking monuments I have ever seen".

Goethe : "The more I contemplate the façade of the Cathedral, the more I am convinced of my first impression that its loftiness is linked to its beauty."

Victor Hugo : "The church portals are beautiful, particularly the Roman portal; there are truly superb figures on horseback, the rose-window is noble and well-cut, the entire front of the church is a clever poem. But the true triumph of this Cathedral is the spire. It is a veritable tiara of stone with its crown and its cross. It is a gigantic and delicate marvel. I have seen Chartres, I have seen Anvers, but I needed to see Strasbourg... From the belfry, the view is wonderful. Strasbourg lays at your feet, the old city of dentiled triangular roof tops and gable windows, interrupted by towers and churches as picturesque as those of any city in Flanders. Personally, I would go from one turret to another, admiring one by one, the view of France, Switzerland and Germany via one ray of sunshine."
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: poyraz06 - Ağustos 21, 2008, 01:47:41 öö
Gotik Mimari nedense baktikca beni rahatlatan, bana huzur veren bir mimari. Karsisinda oturup saatlerce ayni seye bakabilirim :) 4 yil once yurtdisinda bir kiliseye gitmistim. Daha once gotik yapilari internetteki resimlerden takip ederdim. Ancak o yapinin icinde bulunmak, oralari gezmek, kilisedeki vitraylari yerinde incelemek gibisi yok bence :) Herkese tavsiye ederim.
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: akasya - Eylül 14, 2008, 06:18:34 ös
Sayın:skullG,
Gotik mimari aynı dönemlerde, Selçuklu yapılarından devşirmeyle(mimari biçemin devşirilmesi), yapıldığı ve Haçlı Seferleri'nin korkusunu üzerlerinde taşıyan, "Avrupa Halkı"nın Horror Vacau (Boşluk Korkusu) dan dolayı yapının hiçbir yerinde düz (yuvarlak)hatlara yer vermedikleri adını hatırlayamadığım bazı kaynaklarda yer bulur. Bu yer bulma tamamen usun, aklın sıkıntısıyla ilgilidir, Selçukluların Konya'da, Kayseri'de ki yapıları, hatta Sivas'daki yapılarında da benzer, ifadeler yer bulur. Yani Avrupa'nın sıkıntısı, az da olsa Selçuklulular'da ortaya çıkmış, Batı Terminolojisi'nde yerini sağlamlaştırmıştır. Kültürlerin bu kadar yakın olması, birbirleriyle ilişkilerini gün yüzüne çıkartır, çıkartmalıdır. Olaya sevdim sevmedim değil yalnızlığın, ölümün boyutları nelerdir diye bakılsa, yani bilgi olmadan öylece bakılsa,empati kurulsa, daha yararlı olur, belki Saygılarımla
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Pasha - Eylül 24, 2008, 04:17:51 ös
Bizlere urpertici gorunen ama avrupalilara gore gucle kutsalligin simgesi olarak gorunen yapilardir.
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: BILGI - Eylül 24, 2008, 04:22:00 ös
Adamlar taşı dantel gibi işleyip kimsenin yapamayacaği güzellikte bir araya getirmişler..Bizde begenmiyoruz....
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: belit - Ağustos 05, 2010, 06:15:50 ös
Gothic mimari bir akim olarak 13. y.y da ortaya cikmakta ve skolastik düsüncenin etegi altinda meydana gelmektedir diye biliyorum.

Skolastik yaklasiminin getirdigi tanrisalcilik ve tanrisal dinler ile  gelen dinsel ritüelleri uygulamayi red etme ve tanri ile insan arasina yine bir kulun ve onun söylemlerinin girmesini red etme olarak öne cikan mimari olusumdur gotik mimari.
anitsal yapilar yogun olarak fransa , italya , ingiltere de bulunmakla birlikte türk ve selcuklu mimarisinde de görünmektedir.
Anitsal yapilarda ic süslemeleri , ve dis cephe bezemeleri ile onlarý tamamlayan payendeler gotik mimarinin etkisini yansitmaktadir.
Konunun uzmani olmayarak bilgim kadarini paylasmaya calistim . Sayet eksik noktalarim var ise lütfen düzeltiniz.

Saygi ve sevgilerimle
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: CAMPANELLA - Ağustos 01, 2012, 10:19:15 öö
Nefes kesici bir tarz bence gotik mimarisi...Paylaşım için teşekkürler Sn skullGç
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: WaleC - Ağustos 10, 2012, 09:55:40 öö
Gotic kelimesi her zaman bende gizemli, heybetli, puslu bir ifade yaratmıştır.
Mimaride gotic mimarinin eşsiz güzellikte olduğu düşüncesindeyim.
Başlık: Ynt: GOTİK MİMARİ
Gönderen: Melina - Şubat 28, 2013, 06:09:59 ös
Bu gothic'i müzikle veya makyaj, giyim tarzıyla sınırlandıran insanlar resmen kendilerine hakaret ediyorlar.

Gothic'in çıkış noktası, Ortaçağ Almanya'sı ve çevresidir. Gothic bir sanat akımıdır, bir resim, mimari akımıdır. Günümüzün o siyah giyinip gothikleştiğini zanneden palyaçyoları bunu bilmez.

Notre Dame
Aachen Katedrali
Ve Gothic Mimarinin ilk eserlerinden Ostro"goth" ların önemli krallarından Theodoric'in İtalya-Ravenna'da ki mozolesi :

(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/a/aa/RavennaMausoleum.jpg)

Bence Gothic salt bir müzik, bir giyim tarzı değil, mimari tarzıdır. Bugün köklerine ihanet ediliyor.