Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Evrim Teorisi  (Okunma sayısı 21545 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 03, 2007, 03:10:56 ös
  • Ziyaretçi

Sinek Kuşlarının Esneyip-Genişleyebilen Yuvaları

Sinek kuşlarının yaptıkları yuva, bir golf topunun ancak yarısı
kadar büyüklüktedir. Yuvanın en dikkat çekici özelliği yavrular
büyüdükçe bu yuvaların da otomatik olarak büyümesidir. Çünkü yuvanın
malzemesi olan ağaç kabukları, yosun veya bitki sapları, son derece
sağlam ve esnek olan örümcek ağları ile birbirine bağlanmıştır. Bir
kuşun yuva yapımı için böyle kullanışlı bir malzeme seçmiş olması
elbette ki üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. Yeryüzündeki
bütün canlılar gibi Allah'ın ilhamıyla hareket eden sinek kuşları da
son derece akılcı bir taktikle yavrularının konforunu sağlamış
olurlar.

Yavrular, yumurtadan çıktıklarında kör ve tüysüzdürler. Anne kuş
yavruların herşeyiyle ilgilenir. Öyle ki yuvadan uçtuklarında bile
yine de onları takip eder ve kendi kendilerine beslenebilene kadar
kontrolü altında tutar. Sinek kuşuna son derece akılcı bir taktikle
esneyip genişleyebilen yuva yapmayı ve yavrularına karşı duyduğu
sorumluluk duygusunu ilham eden tüm canlıları koruyup gözeten
Rabbimiz'dir.

Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 34. sayı (Ocak 1970) 2. sayfada
yayınlanmıştır.


Makale Evrim Teorisini çürütmek amacıyla yazılmış olan makalelerden biridir.Sizce Evrim teorisi Bilimsel bir gerçeklikmi yoksa uydurmamı ya da siz bu konu da hiç fikri ve bilgisi olmayıpta "hadi canım bütün dünya bu kuramı kabul etti siz hala ne tartışıyorsunuzz" diyenlerdenmisiniz.Bu teori hakkında bilgisi olan arkadaşların yorumlarını bekliyorum.
« Son Düzenleme: Haziran 03, 2007, 03:13:41 ös Gönderen: LuckyEye »


Haziran 03, 2007, 03:27:43 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Evrim teorisi insanlık tarihinin en büyük yalanıdır!Kainat metafizik hamurla yogrulmuş inanılmaz bir düzendir..İnsan isimli varlığın sırrı yaratıldığı günden bu güne çözülememişken,ve insan bedenindeki her organ "Beni tanrı yarattı" diye bağırırken,delinin birinin çıkıp tüm insanlık tarihini maymun soyuna bağlaması kadar ayıp ve iğrenç bi hareket olamaz!Bana göre çok afedersiniz *** bile Allahın varlığını ispat ederken bu insanların sonsuz deliller karşısında hala inkar içinde olmaları insanın aklının almayacağı kadar büyük bir ziyandır!
                                                          .................
Biz elçileri, müjde vericiler ve uyarıcılar olmak dışında (başka bir amaçla) göndermeyiz. İnkar edenler ise, hakkı batıl ile geçersiz kılmak için mücadele ediyorlar. Onlar benim ayetlerimi ve uyarıldıklarını (azabı) alay konusu edindiler. Kendisine Rabbinin ayetleri öğütle hatırlatıldığı zaman, sırt çeviren ve ellerinin önden gönderdikleri (amelleri)ni unutandan daha zalim kimdir? Biz gerçekten, kalpleri üzerine onu kavrayıp anlamalarını engelleyen bir perde (gerdik), kulaklarına bir ağırlık koyduk. Sen onları hidayete çağırsan bile, onlar sonsuza kadar asla hidayet bulamazlar. (Kehf Suresi, 56-57)

Kendisine ayetlerimiz okunduğu zaman: “(Bunlar) Eskilerin uydurma masallarıdır” derler. (Kalem Suresi, 15)

Siz (müslümanlar,) onların size inanacaklarını umuyor musunuz? Oysa onlardan bir bölümü, Allah’ın sözünü işitiyor, (iyice algılayıp) akıl erdirdikten sonra, bile bile değiştiriyorlardı. (Bakara Suresi, 75)

Azap konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Eğer adı konulmuş bir ecel (tayin edilmiş bir vakit) olmasaydı, herhalde onlara azap gelmiş olurdu. Fakat kendileri şuurunda olmadan, onlara kuşkusuz apansız geliverecektir. Azap konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Oysa cehennem, o inkar edenleri gerçekten kuşatıp-durmaktadır. Azabın onları üstlerinden ve ayaklarının altından kaplayacağı gün (Allah): "Yaptıklarınızı tadın" der. (Ankebut Suresi, 53-55)
« Son Düzenleme: Haziran 03, 2007, 04:47:57 ös Gönderen: MASON »


Haziran 03, 2007, 04:48:31 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

"Onların bi eline güneşi bi eline ayı versen iman etmezler" denilmiş daha nasıl bi açıklama olsun?


Haziran 03, 2007, 04:58:38 ös
Yanıtla #3
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 920
  • Cinsiyet: Bay

Sonucta kanun halını almamıs ve belkıde hıc alamayacak bir teori bu, bizler gercek olana ve gecerlı olana bakmak mecburıyetındeyız.Burada daha teorı asamasındakı bır verıyı tartısmaktansa , ona karsı duruyorsanız karsı bır hıpotez hazırlayarak ıse basalayabılırsınız...En akıllıca olanı bence bu... Ve şu güzel söz ''Sag elime guneşi verseniz,Sol elime ayı ben davamdan vazgecmem ''
Rasulallahın müşriklere cevabı.....bu olmustu...Oysakı onlar Rasuluekreme ; Mal ıstıyorsan mallarımız senın olsun,kadın ıstıyorsan ıstedıgını al,hukumdarlık ıstıyorsan gel başımıza melik yapalım yeterkı davandan(peygamberlık) vazgec demıslerdı...Habibullah da boyle cevab vermıstı...Saygılarımla
Taslar yerine oturabilecek mi ? İnşaasına basladıgımız yapı nasıl olur da yarım kalır ..


Haziran 03, 2007, 05:12:49 ös
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

"Tesadüf dışında hiç birşey bilimsel değildir" mantığı bir mantık aczidir.Mantık açmazıdır.Uzayda yeni yeni değişik medeniyetlerle karşılaşılsa hepsinde Darwinizimin tesadüf mantığımı kullanılacak? Bu perişan mantığın bilimsellik olarak sunulması bu yüzyılın utancı ve yüz karasıdır.


Haziran 03, 2007, 05:14:17 ös
Yanıtla #5
  • Ziyaretçi

Evrim delili olmayan bir mozaik canlı: Tiktaalik roseae

Tiktaalik roseae'nin fosilleri iyi korunmuş üç örneğe dayanıyor. Boyu yaklaşık 3 metreyi bulan canlı, bazı mozaik özellikler sergiliyor. (Mozaik canlılar, farklı canlı gruplarına ait özellikleri barındıran canlılardır.) Bir balıkta olduğu gibi yüzgeç ve pullara sahip. Yassı yapıdaki kafatası, hareketli boynu ve nispeten güçlü yapıdaki kaburga yapısı ise kara canlılarında görülen özellikler. İsmi yerel Inuktikuk dilinde "iri, sığ-su balığı" anlamına gelen canlının göğüs yüzgeçlerinde kemikler de var. Evrimciler canlının mozaik özelliklerini kendilerine göre çarpıtıyor ve bunun balıklar ve kara canlıları arasında bir geçiş formu olduğunu öne sürüyorlar.

Halbuki mozaik canlılar, evrim teorisinin gerektirdiği ara formlar olmaktan tamamen uzaktırlar. Örneğin günümüzde Avustralya'da yaşayan Platypus, memeli, sürüngen ve kuş özelliklerini aynı anda üzerinde taşıyan bir mozaik canlıdır ve evrim teorisi için hiçbir yönden delil olarak gösterilemez. Evrimcilerin, iddialarını desteklemek için bulmaları gereken canlılar "ara formlardır", mozaik canlılar değildir. Ara formlar, eksik, yarım, işlevini tam göremeyen organlara sahip olan canlılar olmalıdır. Oysa mozaik canlıların sahip oldukları organların her biri eksiksiz ve kusursuzdur. Yarı gelişmiş organları yoktur, başka canlılardan evrimleşmiş olabileceklerine kanıt gösterilebilecek fosil serilerinden yoksundurlar.

Evrim teorisi rastlantısal mutasyonlara dayanan, yani tesadüfe dayalı bir sürecin yaşandığını varsaymaktadır. Bu iddiaya göre yeryüzünü dolduran milyonlarca canlı türü, sayısız rastlantısal mutasyonun isabet ettiği ve bu mutasyonlar sonucunda sakat kalmış, anormal yapılar geliştirmiş çok sayıda ara-form canlısından evrimleşmiş olmalıdır ve bunların fosillerinin bulunması gerekmektedir. Bir diğer deyişle fosil kayıtları, ucube olarak tabir edilebilecek canlıların kalıntılarıyla dolup taşıyor olmalıdır. Ancak bunun böyle olmadığı bilinmektedir. Türler ortaya çıktıkları zaman, belirleyici özellikleri tam gelişmiş olarak ve aniden ortaya çıkmakta, bunlar arasında ucube yaratıkların oluşturduğu hiçbir seri bulunmamaktadır. Oxford Üniversitesi Zoolojik Kolleksiyonlar Yöneticisi Tom Kemp, Fossils and Evolution (Fosiller ve Evrim) isimli 1999 basımı kitabında bu durumu şöyle kabul eder:

Yeni canlı kategorileri hemen hemen tüm durumlarda fosil tabakalarında belirleyici karakteristikleri zaten mevcut olarak ve bilinen atasal grupları olmaksızın çıkar.(TS Kemp [Curator of Zoological Collections], Fossils and Evolution, Oxford University, Oxford Uni Press, s.246, 1999 )

Evrimcilerin gizlediği genel tablo

Evrimciler, fosillerin evrimi desteklediği gibi bir izlenim oluşturmaya çalışmaktadırlar. Oysa kayıp halka kavramı sadece evrim teorisinin ihtiyaçları doğrultusunda uydurulmuştur ve bunun gerçekte fosil kayıtlarında hiçbir karşılığı bulunmamaktadır. Türleri birbirine bağladığı iddia edilen halkaların fosillerinin kayıp olması, Darwin'den beri bilinen bir gerçektir. Paleontologlarca Darwin sonrası dönemde yürütülen kazı çalışmaları da evrim teorisine bir açmaz oluşturan bu durumu gidermemiş, tam aksine canlı grupları arasında kayıp halkaların yokluğunu daha da pekiştirmiştir.

Rethinking Anthropology isimli kitabın yazarı E. R. Leach, Nature dergisindeki bir yazısında şunları yazmıştır:

Fosil kayıtlarındaki eksik halkalar Darwin'i endişelendiriyordu. Bunların gelecekte bulunacağından emindi, ancak bu kayıp halkalar hala eksik ve eksik olarak kalmaya devam edecekler gibi görünüyor." (E.R. Leach; Nature, 293:19, 1981 )

Bir dönemin en önde gelen paleontologlarından A. S. Romer ise aynı konuda şunları söylemiştir:

"Bağlantılar, tam da [türler arasında geçiş gösterebilmek için] onlara en hararetli bir şekilde ihtiyaç duyduğumuz noktalarda bile kayıptırlar ve birçok bağlantının kayıp olmayı sürdürmesi kuvvetle muhtemeldir". (A.S. Romer, chapter in Genetics, Paleontology and Evolution (1963), p. 114.)

Oklahoma Üniversitesi Jeoloji ve Jeofizik Bölümü'nden David B. Kitts de evrimin gerektirdiği ara formların yokluğunu şu sözlerle itiraf eder:

"Evrim türler arasında ara geçiş formları gerektirir ancak paleontoloji bunları sağlamamıştır." (David B. Kitts (School of Geology and Geophysics, University of Oklahoma), "Paleontology and Evolutionary Theory," Evolution, Vol. 28, September 1974, sf. 467)

Fosil kayıtlarının ortaya koyduğu tablo, yaratılışla tam uyumludur. Fosil kayıtları canlıların aniden ortaya çıktığını, değişmeden uzun süreler boyunca varlıklarını sürdürdüklerini ortaya koymaktadır. Bu gerçekler, Amerikalı paleontolog R. Wesson'ın, 1991'de yayınlanan Beyond Natural Selection adlı kitabında evrimin fosil çıkmazıyla ilgili yorumlarında açıkça görülebilmektedir:

"Ne var ki, fosil kayıtlarındaki boşluklar gerçektir. Herhangi bir (evrimsel) soyoluşumunu gösterecek kayıtların yokluğu, son derece olgusaldır. Türler genellikle çok uzun zaman dilimleri boyunca sabit kalırlar. Türler ve özellikle cinsler hiç bir zaman yeni bir türe ya da cinse doğru evrim göstermezler. Bunun yerine, bir tür ya da cinsin bir diğeriyle yer değiştirdiği gözlenir. Değişim ise çoğunlukla anidir." (R. Wesson, Beyond Natural Selection, MIT Press, Cambridge, MA, 1991, s. 45 )

Günümüzde ele geçirilmiş olan fosil türün sayısı 250.000'i aşkındır. Ve bunlar arasında araformlardan eser bulunmamaktadır. Evrimciler ise bu önemli gerçeği yok sayıp kayıp halka propagandasına girişmekle son derece akıl ve bilim dışı bir davranış sergilemektedirler.


Haziran 03, 2007, 05:16:10 ös
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1091
  • Cinsiyet: Bay

Musa nehri ikiye ayırdığında firavun hala yinede inanmadı. Yani insanları bence Allah a inandırmak çok saçma çünkü doğa zaten ona Allah ın var olduğunu açıklıyor. O kişiye her an anlatılan şeyi bizim anlatmamız bana saçma geliyor.
''Kızıl elmada buluşalım''


Haziran 03, 2007, 05:17:48 ös
Yanıtla #7
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1091
  • Cinsiyet: Bay

LuckyEye yararlandğınız kaynaklar galiba HARUN YAHYA nın yayınları. Onu bu forumda fazla sevmiyorlar .
''Kızıl elmada buluşalım''


Haziran 03, 2007, 05:19:36 ös
Yanıtla #8
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 920
  • Cinsiyet: Bay

Dini konuda ornek vermem o sozle benzerlıgı gostermek ıcındı.Bencede bılımle bılım adamları ugrasmalıdır.Ama bana hala saçma gelen sonucta teorı olan bır verının uzun yıllardır hala gundemde olmasıdır.Evrım saçmadır demıyorum.Bosyere tartısılıp durması ve bılım adamlarının yerıne ısı bılmeyen kımselerın tartısması,tartısma derken burayı kasdetmıyorum televızyonlara cıkıp evrım vardır yoktur tartısmasını surdurenlere sozum..Kısacası bu konu bence herkes tarafından tartısılacak kadar kolay degıl ve yıne herkes tarafından yorum yapılacak kadar seffaf degıl..Saygılarımla
Taslar yerine oturabilecek mi ? İnşaasına basladıgımız yapı nasıl olur da yarım kalır ..


Haziran 03, 2007, 05:22:11 ös
Yanıtla #9
  • Ziyaretçi

Evrim konusunu Allah ı ispatlamak (haşa) olarak algılamak bence mantıksız Anti-Evrimcilerin böyle bir gayesi elbette yoktur ama Evrimi ileri sürenlerin materyalist felsefeyi dayatmak gibi bir niyetleri olduğu kesindir Darwin zorla din eğitimi verilmiş bir papazdır haliyle dinden soğuduğunu anlamak çok da zor olmasa gerek bu gün Darwinizimin en ateşli savunucularının ateist olduklarını bangır bangır bağırmalarıda tesaüdf olmasa gerek...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
7 Yanıt
9347 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 04, 2012, 10:24:23 öö
Gönderen: java
22 Yanıt
14264 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 17, 2015, 03:25:02 ös
Gönderen: GOASISG
25 Yanıt
21558 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 22, 2011, 03:17:38 ös
Gönderen: agnusdei
18 Yanıt
11225 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 24, 2011, 04:20:45 ös
Gönderen: Mozart
1 Yanıt
3289 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 12, 2016, 02:47:10 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak
9 Yanıt
5723 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 20, 2013, 12:56:40 ös
Gönderen: Etimolog
0 Yanıt
2315 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 22, 2013, 10:05:42 ös
Gönderen: asimov
2 Yanıt
2682 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 01, 2013, 08:27:50 öö
Gönderen: ruzber
0 Yanıt
4075 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 15, 2014, 08:34:36 öö
Gönderen: edebiyat_ogr
7 Yanıt
3630 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 20, 2016, 05:11:48 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak