Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Basinda Masonluk => Konuyu başlatan: MASON - Ekim 25, 2006, 02:54:56 ös

Başlık: Da Vinci Şifresi
Gönderen: MASON - Ekim 25, 2006, 02:54:56 ös


'Sion tarikatı, Bizans'ta da mevcuttur!'

Şifrenin sırrı İstanbul'da mı? Kutsal Kase Bizans döneminde İstanbul'a getirildi mi? Da Vinci Şifresi bize ne kadar yakın? Antalya'nın batısındaki Sion Manastırı'nın hazinesi yurtdışına kaçırıldı mı? Bütün bu soruları sanat tarihi profesörü Semavi Eyice yanıtladı...

'Sion tarikatı, Bizans'ta da mevcuttur!' Da Vinci Şifresi, şimdi de sinemalarda. Peki, Dan Brown'un fenomen haline gelen kitabından sinemaya uyarlanan şifrelerin 'bizim topraklara' dek uzandığını biliyor musunuz? İsa evlenmiş ve çoluk çocuğa mı karışmıştır?...

Dan Brown'un, şimdi de sinemalarda fırtına koparan eseri Da Vinci Şifresi bir cinayetle başlar. Cinayetin çözüm sürecinde ise İsa'nın evlenmiş ve soyunun yürümüş olduğu düşüncesi savunularak Hıristiyan dünyasını karıştıran tez ortaya atılır. Kitabın sürprizlerinden biri de, Leonardo da Vinci'nin, S. Maria delle Grazie Manastırı için yaptığı Son Akşam Yemeği adlı freskte, İsa'nın yanında oturan kişinin Havari Yuhanna değil; Magdalalı Meryem (Maria Magdalena) olabileceği ve Magdalalı Meryem'in İsa'nın eşi olduğu iddiasıdır.

İddiaya göre, Bizans İmparatoru 1. Constantinus, İznik Konsili sırasında, pagan toplumları Hıristiyanlık'a çekebilmek için İsa'yı tanrılaştıran anlayışın desteklenmesini ve 'bazı gerçeklerin' perdelenmesini sağlamıştır. İşte bu gerçeği ortaya koyacak belgeler, Sion tarikatı tarafından korunmaktadır. Ayrıca, Hıristiyanlık tarihinin en önemli simgelerinden biri olan 'Kutsal Kase', aslında bir dişiyi, Magdalalı Meryem'i simgelemektedir. Kitabın Hıristiyan dünyasını karıştıran en tartışmalı özelliği ise, hikayenin kurgusu içinde cinayetlerin, Papa 2. Jean Paul döneminde gücünü arttırdığı bilinen 'Opus Dei' tarikatının üyelerine işletilmesidir!.. Peki ama Da Vinci Şifresi, bize ne kadar uzak, ne kadar yakındır? Kitapta adı geçen ve tarihte 'İstanbul'un kurucusu' olarak bilinen 1. Constantinus kimdir? 'Kutsal Kase', kitapta her ne kadar bir dişiyi temsil ediyorsa da, bir şehir efsanesi olarak dillendirildiği üzere, 1. Constantinus döneminde diğer kutsal eşyalarla beraber İstanbul'a getirilmiş midir? Peki ya Bizans'ta Sion tarikatı etkili midir? İşte biz, Dan Brown'un 'kurgu' eserinden yola çıkarak bu ve takip eden soruları Bizans tarihçisi Prof. Dr. Semavi Eyice'ye yönelttik; Eyice ise bize tarihi 'gerçekleri' anlattı.

- Dan Brown'un Da Vinci Şifresi adlı eserinde adı geçen imparator 1.Constantinus kimdir?
- 'Büyük Constantinus' olarak da bilinen 1. Constantinus, Roma ordusunun Balkanlı bir kumandanıdır. Roma, bu dönemde, imparator biraz zayıflamaya görsün, isyanın patladığı ve ordunun, başındaki kumandanı imparator ilan ettiği bir yapıya bürünmüştür.
- Constantinus da, imparatorluk tacına oynayan komutanlardan mıdır?
- 1. Constantinus da böyle bir dönemde ortaya çıkıyor ve diğer iki kumandanla rekabet ediyor. Bu kumandanlardan biri süreç içinde bertaraf ediliyor ve Constantinus ile Licinius mücadelede baş başa kalıyor. Fakat bu dönem, müthiş baskı görmelerine ve acımasız işkencelerle öldürülmelerine rağmen, Hıristiyanlığın Roma içinde, gizlice yayılmakta olduğu bir dönem... Doğal olarak Hıristiyanlık, ordu içinde de yayılıyor!.. İşte, karşı tarafın ordusu içinde Hıristiyanların bulunduğunun farkında olan Constantinus, Hıristiyanlık'a göz yumar gibi görünerek, diğer tarafın askerini kendi cephesine çekiyor. Nitekim sonuçta Licinius Doğu'ya, İstanbul'a kadar çekiliyor, tutunamıyor; Asya yakasına geçiyor ve son savaş, Üsküdar'ın arkasındaki düzlüklerde yapılıyor. Licinius, orada kesin olarak yeniliyor ve öldürülüyor. Constantinus, tek başına imparator oluyor. Fakat "Constantinus gerçekten inanmış samimi bir Hıristiyan mıdır?" diye sorarsanız, bunun objektif tarihçiler tarafından incelenmesi gerektiğini söylerim!
- Ve Constantinus'un imparatorluğuyla Dan Brown'un kitabındaki 'pagan dişi tanrılardan, erkek tek tanrıya yöneliş' dönemi başlıyor... Constantinus, imparator olarak nelere imza atıyor?
- Önce Constantinus'un Hıristiyanlar nazarında 'Azizlerin azizi' olarak ilan edildiğini söylemek lazım. Constantinus ve annesi Helena her yerde aziz ve azize olarak geçerler. Ne de olsa Constantinus, Hıristiyanlığı, artık takip edilmeyen serbest bir din haline getiriyor. Hatta İstanbul'da adına bir kilise yapılıyor: Aziz Constantinus Kilisesi.


ÇEMBERLİTAŞ'IN KAİDESİ
- Nerededir bu kilise?
- Edirnekapı'da küçük bir kilisedir. Constantinus, 330 yılında da İstanbul'un açılış merasimini yapmış, İstanbul'u yeniden kurmuştur. O zamanki şehrin ortasına bir forum, meydan yaptırmış ve bunun ortasına da bir anıt diktirmiştir. Bugün, Çemberlitaş denilen anıt... Bunun üzerine de güneşi selamlayan Apollon olarak kendini tasvir ettirmiştir.
- İşte bu noktada, yine Da Vinci Şifresi'ne dönmek istiyorum. Kitapta, Hıristiyanlık tarihinin en önemli sembollerinden biri olan 'Kutsal Kase'nin Magdalalı Meryem olduğu iddiası da yer alıyor. Bu iddia, Hıristiyan dünyasında fırtınalar kopardı! İstanbul'un tarihine dönersek ise, 'Kutsal Kase'nin Çemberlitaş'ın kaidesinde olabileceği söylentisi, yıllardır bir şehir efsanesi olarak dillendiriliyor.
- Efsaneye göre, Çemberlitaş'ta dikilen anıtın altına bir odacık inşa ediliyor. O odacığa da, Hıristiyanlık'ın birtakım kutsal eşyaları, Constantinus'un annesi Helena tarafından Kudüs'ten getirilerek konuluyor. Ancak Osmanlı döneminde Çemberlitaş'ı ayakta tutabilmek için alt kısmına taştan bir kılıf giydirilmiş ve odanın girişi kalmamıştır. Ne var ki buna rağmen, bazı maceraperestler çevredeki dükkanları kiralayarak, yer altından tüneller açmak suretiyle içeri girmeyi denemişlerdir. Bu denemelerin biri de 1928-29 yıllarında, Vett adında bir Danimarkalı ve Ernst Mamboury adındaki bir İsviçreli tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu kişiler civardan bir dükkan kiralamış, tünel açarak Çemberlitaş'ın altına girmeye çalışmış fakat başarılı olamamışlardır. Ne var ki Mamboury orada bir şey keşfettiğini söylüyor: "Toprak yumuşaktı ve toprak altında çürümüş bir elektrik kablosu vardı" diyor.
- Dolayısıyla, daha önce de aynı senaryo tekrarlanmış!..
- Evet... Bakın zamanında, orada gerçekten kutsal eşyalar varsa bile, bugün bulunabilmesine imkan ve ihtimal yoktur. İstanbul 1204 yılında Haçlılar tarafından işgal edilmiştir. İşte bu işgal sırasında, başta kilise eşyası olmak üzere, kutsal eşyalar toplanmış ve bu şövalyeler tarafından kendi memleketlerindeki kiliselere götürmüştür.



- Sonuç olarak?
- Diyelim ki, Kutsal Eşya, Çemberlitaş'ın kaidesindeydi... O dönemde, Çemberlitaş'taki anıtın dışındaki kılıf da olmadığına göre, muhtemelen bu kaidedeki oda da şövalyeler tarafından yağmalanmıştır!..
- Constantinus'un tüm bu icraatlarıyla, imparatorluk sınırlarında pagan tanrıları silerek tek tanrılı Hıristiyanlığı getirdiğini söylemek yanlış olmaz, değil mi?
- Tabii paganizmanın kırıntıları, imparatorluğun içinde yaşamaya devam etmiştir. Bakın, Hz. İsa'nın fiziksel özelliklerine ilişkin bir bilgi yoktur. Halbuki Hz. İsa, genç, yakışıklı bir delikanlı olarak tasvir edilmiştir. Örneğin "İyi Çoban" tasviri de bu doğrultudadır. Halbuki doğrudan doğruya Apollon'u İsa'laştırmışlardır! Nitekim Meryem de, zaman zaman Diana ile, Artemis ile kaynaşmıştır. Ayrıca şunu da eklemek istiyorum ki, Constantinus'un vaftiz olduğu bile şüphelidir!..
- Yazar, kitapta Constantinus'un gerçekten inanmış bir Hıristiyan olup olmadığına dair kuşkularını açıkça ifade ediyor. Siz de röportajımızda sık sık tüm bunların politik adımlar olabileceğine dair şüphenizi ifade ediyorsunuz. Ne var ki Constantinus döneminde kilise yapımına izin verildiği de bir gerçek. Nitekim Ayasofya'nın ya da bir başka deyişiyle Hagia Sophia'nın, ki Dan Brown'un kitabının kadın karakterinin adı da Sophie'dir, fikren mimarı da Constantinus, değil mi?
- Fikren mimarı olabilir, ancak Ayasofya oğlu zamanında bitirilmiştir. Zaten inşa edilen Ayasofya da bugünkü Ayasofya değildir. Ahşap çatılı, uzunca bir yapıdır. Yangında yok olmuştur. Yeniden inşa edilmiş, fakat ikinci kez yanmıştır. 6. yüzyılda, İmparator Jüstinyanus, bugünkü Ayasofya'yı yaptırmıştır.
- Peki ya Ayasofya adını irdelersek?..
- Doğrudan doğruya, kutsal hikmete ithaf edilmiş bir kilisedir. Tanrı'nın, "Ol" sözüyle oluşan İsa'yı ifade eder. Tanrı, "Ol" demiş, Hz. Meryem'in kulağından girmiş ve onun üzerine İsa dünyaya gelmiştir. Hıristiyanlar buna inanır. İşte bu kutsal sözün eser olarak simgelenmesidir Ayasofya.

İrem BARUTÇU
[SABAH]
Başlık: Re: Da Vinci Şifresi
Gönderen: sun - Ekim 27, 2006, 04:55:52 ös
Filmi seyrettim ve masonların sembolleriyle çok karşılaştım bu olayda masonların rolünü anlayamadım. Aslında bir rol veriyorum masonlara ama çok saçma gelir size. Sizce ????
Başlık: Re: Da Vinci Şifresi
Gönderen: MASON - Ekim 27, 2006, 05:22:15 ös
Ne yazikki; Filmi daha izleme firsatim olmadi, yanliz duydugum kadariyla "Daughters of the Nile" grubunun buyuk rolu varmis ayrica "Knight Templar (tapinak sovalyeleri)" grubundanda bolca soz ediyormus.  Tapinak Sovalyeleri "York Riti" nin en ust seviyesindeki Mason lara denir. yani Her Tapinak Sovalyesi ayrica birer Masondur. Daughters Of The Nile grubunun uyelerini tamamen bayanlardan olusur. her bir Daughters of the nile grubu uyesi bir Mason`un birinci dereceden tanidigidir (kizi, kardesi, annesi, esi gibi). Her Bir uye sadece davetle alinir. disardan taninmayan kisi alinmaz. Daughters of the Nile; Mason larin en onemli kollarindan birisidir denebilir. Bazi kaynaklarda Isa`nin Mason oldugu bile yaziyor. Ispatsiz, kanitsiz spekulasyonlari film haline getirip bunlari gercek mis gibi gosterebiliyorlar. yani filmdeki bircok seyin birer efsane ve hayal urunu oldugunu unutmamak gerekir. ama o filmdeki bircok seyn Masonlar ve Masonluk ile ilgili oldugu kesin.
Başlık: Re: Da Vinci Şifresi
Gönderen: Prenses Isabella - Mayıs 24, 2007, 08:26:51 öö
Çok enteresan bir film aynı zamanda bahsı geçen roman da!Fakat burada dikkatimi çeken bir nokta bulunmaktadır, olaylar zinciri ve bir yerde düğümlenmiş bir biçimde duruyor, benim anlamadığım bu düğüm olayı çözümlenmiş mi çözümlenmemiş mi?
Burada çok dikkatli bir şekilde olayları irdelemek lazım çünkü ufak bir yanlış adımda birçok spekülatif bilgileri de beraberinde getirecektir_
Bence bu konuda bu olayları en ince detayına kadar düşünüp irdeleyip, düğüm noktasını çözebiliriz_
İzniniz var mı Sayın Mason?
Başlık: Re: Da Vinci Şifresi
Gönderen: Prenses Isabella - Mayıs 24, 2007, 09:07:43 öö
Ben gene de başlayayım, öncelikle burada çok tartışılaan çok önemli bir konu bulunmaktadır, o da Nasıralı İsa Mesih'in Tanrı'nın Oğlu mudur değil midir? ve bazı çıkarcı kesimlerin menfaatleri gereği İsa Mesih'i Tanrılaştırma politikası adı altında birçok amaçları gerçekleştimek amacıyla oluşturulan spekülatik bir eylem olmakla beraber asıl amacından uzaklaştırılarak bu konuyla bağlantılı olarak gerek söylenti gerekse iddia kapsamında değerlendirilmiştir_
Burada çeşitli olayların birbiriyle bağlantılı olduğunu görüyorum, ipuçları bazında çok yavaş bir şekilde hareket edilmek suretiyle bize verilen ipuçlarını birleştirerek sonuca bu şekilde varabiliriz, bunun bir başka yolu asla olmayacaktır_ ki zaten şimdiye dek her kafadan bir ses çıktığı için hiçkimse bu düğümü çözemedi, çözmek isteyenler ise bir yerde yanılıp kaldı ve sonuç itibariyle de sonuca varılmadı, burada şuraya dikkatinizi çevirmek istiyorum, bizden istenilen bu çok önemli hususta bu olaylara yaklaşırken tamamiyle çok temkinli bir şekilde yaklaşmak ve deyim yerindeyse Güneş'e yaklaşırken nasıl ki yanmaktan korkuyorsak ve doğal olarak yanıp kavrulmak kaçınızlmazsa bu olaya yaklaşırken aynı yöntemle ve çok büyük bir titizlikle, hassasiyetlikle en önemlisi de hem kendimizi hem de ortaya çıkacak bu çok büyük sırrı korumak adına bir mayın tarlasındaymışız gibi hareket etmeliyiz_
Çünkü bu olayların oluştumuş olduğu düğümü çözmeyi başarırsak ortaya çıkacak olan bu çok büyük Sır, hepimizi, bütün insanlığı ve hatta dünyayı, evreni ilgilendiren ve hepimizi biranda şaşkına çevirecek olan bir Sır açığa çıkarılacaktır_
Bütün bu söylediklerimde çok ciddiyim, bir bomba uzmanı gibi yaklaşarak bu düğümü çözmek zorundayız aksi taktirde ya Büyük Sır sonsuza dek açığa çıkmayıp insanlık tarafından bilinmeyecek ya da bu Büyük Sırrı açığa çıkaracak kişinin ortaya çıkıp düğüm olayını çözümleyecektir_
Onu bulursanız lütfen bana da haber verin, çünkü çok tehlikeli bir yaklaşım olacaktır, bu arada şunu da belirtmek istiyorum Saygıdeğer Arkadaşlar, bu gönüllü her kimse buna yaklaşırken kendisi de çok büyük bir tehlikenin içersine girecektir_
Haberiniz olsun, şimdi aranızdan bir gönüllünün bu olaya başlaması gerekmektedir_
Unutmayın, söylediklerim gayet çok ciddi ve doğruluk payı çok yüksektir_
SAYGILARIMLA_ 
Başlık: Re: Da Vinci Şifresi
Gönderen: Prenses Isabella - Mayıs 24, 2007, 09:30:01 öö
Tamam kabul ediyorum, aranızdan bazıları söylediklerimi ciddiye almayabilirler, ya da bir şekilde aklımı kaybettiğimi de sanabilirler, ben her düşünceye açığım, fakat hakikat ortada oldukça hiç kimse bu hakikati görmezlikten gelemez öyle değil mi?
Ortada çözümlenmesi gereken bir düğüm var, bu düğüm ben dahil hepimizi çok yakından ilgilendirmektedir, lütfen bu konu hakkında duyarsız kalmayınız_
Bu konuda Saygıdeğer Site Yöneticilerinden yardım istiyorum, eğer bu düğüm çzöümlenecekse gönüllü bir kişi çıkıp çözümlesin, ama dikkatli olmak şartyla iyi düşünün_
Bu arada eğer topu bana atmayı düşünüyorsanız size baştan söyleyeyim ben kendimi tek başına bu büyük riske atamam, bununla beraber bana yardım edecek gönüllü olursa ben varım_Söylediğim gibi bu olayı tek başıma çözümlemem imkansız_
SAYGILARIMLA_   
Başlık: Re: Da Vinci Şifresi
Gönderen: Prenses Isabella - Mayıs 24, 2007, 09:51:43 öö
Başlayalım mı Sayın Fraternis?
Başlık: Re: Da Vinci Şifresi
Gönderen: Prenses Isabella - Mayıs 24, 2007, 10:27:43 öö
Tamam derseniz başlarız Sayın Fraternis!
Başlık: Re: Da Vinci Şifresi
Gönderen: Fraternis - Mayıs 24, 2007, 10:33:34 öö
Sayın Sevil, açıklama yapmak istediğiniz konu yada çözmek istediğiniz sorular bu başlıkla mı ilgili? eğer değilse yeni bir başlık açıp konuyu orda paylaşmanızı öneririm. Açıklama yapacağınız konular Masonluk ile alakalı olmadığı sürece bir sorun olacağını sanmıyorum.
Benim Masonluk hakkında açıklama yapacak bilgim ve yetkim yoktur!

Saygılarımla.
Başlık: Re: Da Vinci Şifresi
Gönderen: Prenses Isabella - Mayıs 24, 2007, 10:38:22 öö
Bu konuda devam etmeyi öneriyorum, ayrıca Masonlukla alakalı olarak herhangi bir bilgi vermenizi istemiyorum, benim istediğim sadece bana bu konuda yardımcı olabilecek kişiyle beraber ortak olarak hareket etmektir_
KABUL MU? 
Başlık: Re: Da Vinci Şifresi
Gönderen: Prenses Isabella - Mayıs 24, 2007, 10:53:40 öö
PEKALA KONUYU BENİM SORUMLULUĞUM ALTINDA BİR BAŞKA KONUYA TAŞIYACAĞIM_YALNIZ ŞU UNUTULMAMALIDIR: BU KONUYA İŞTİRAK EDEN HERKES KENDİ SORUMLULUĞUNU TAŞIYACAKTIR_
SAYGILARIMLA_
Başlık: Re: Da Vinci Şifresi
Gönderen: MASON - Mayıs 24, 2007, 06:38:21 ös
Sayin Sevil Hanim,

Sayginiz ve dusunceliliginizden dolayi tesekkur ederim. Yanliz benden izin almaniza gerek yok. Site her turlu dusunce ve bilgiye aciktir. Yazilarinizda sakincali kisimlar goruldugunde zaten ikaz edilecektir.

Saygilarimla
Başlık: Ynt: Da Vinci Şifresi
Gönderen: akasya - Eylül 12, 2008, 07:59:32 ös
Sayın Mason:
Yukarıda Semavi Eyice Hocamız'ın çok geniş bilgisinin yalnızca, çok çok az bir kısmı görülüyor, naçizane Toprağın Simgesel Olarak Temellük Edişi diye bir kitap var, bu kitap Osmanlı İmp.'luğunun nasıl Bizans etkisinde kaldığını anlatırken, aynı zaman ve durum içinde, Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesselerine Etkisi adlı kitapda da bu bilgi dikkatle inceleniyor, demem şu ki bu topraklarda yaşayanlar, birer kültür birleşiminin birer kardeşlik durumunu sonucudur. Atatürk İlkeleri bu halkanın son, inşallah sonsuz halkası olacaktır. Not:Kitaplara kitabevlerinden ulaşılabilinir. Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Da Vinci Şifresi
Gönderen: dmx - Haziran 04, 2009, 08:30:52 ös
ben bir hristyan olarak bunun yalan oldugunu rahat soyleyebilirim.da vinci kafasina gore yazmis onun ne sifresi var ne de baska bir sey hepsi sacmalik.
Başlık: Ynt: Da Vinci Şifresi
Gönderen: martı - Haziran 06, 2009, 11:27:53 ös
Da Vinci Şifresi adlı eser doğru bölümleri olduğu kadar yazarın kendi hayal gücünü kapsayan bölümleri de var.Ancak hristiyanlığı temelinden sarsacak gerçekleri açıklaması bakımından tabii ki hristiyan kesimin büyük tepkisini almıştır.Öncelikle bu bilgilerden Hz.İsa'nın Allah tarafından rahme düşürülmediği,bir ilişki sonucu doğduğu;Hz.İsa'nın bir evlilik yaptığı ve bundan çocukları olduğunu kendi yaptığım araştırmalar sonucunda da rahatlıkla doğrulayabilirim.Ancak Kutsal Kase'nin anlamının yazarın bahsettiği şekilde olduğuna inanmıyorum.
Başlık: Ynt: Da Vinci Şifresi
Gönderen: dmx - Ağustos 06, 2011, 09:07:53 ös
bir sürü araştirmalar yaptim ve anladim ki insanlara çok yalanlar alnatmişlar din konusu olsun başka bir şey olsun.şu kanita vardim biz insanlar dünya dişi varliklar tarafindan kontrol ediliyorus.büyuk ihtimal da bizleri onlar yaratti nasil olduğunu bilemiyorum ama duşuncelerim bunlar.bence Mason kardeşlerimizin bizleri alnatmak istedikleri mesaj bu olsa gerek...!
Başlık: Ynt: Da Vinci Şifresi
Gönderen: omega21 - Ağustos 06, 2011, 09:11:36 ös
belki de yanlis bilgilerden gecerek dogru bilgilere ulasilmali.
Başlık: Ynt: Da Vinci Şifresi
Gönderen: dmx - Ağustos 06, 2011, 09:23:35 ös
benim araştirma yaptiğim konularin gerçeklik payi yüksek.
Başlık: Ynt: Da Vinci Şifresi
Gönderen: 418 - Ağustos 06, 2011, 10:50:21 ös
Merhabalar,

Dawn Brown , gerçekten sevdiğim bir yazardır önce bunu belirtmemlazım, Da Vinci şifresi kitabını okudum uzun zaman önce devamı melekler ve şeytanlardır , onuda okudum, Dawn Brown az miktarda kitabı vardır ama gerçektende sağlam kitaplar şuanda dijital kaleyi okuyorum,
kutsal kase olayına gelince, binlerce senedir tartışılan bir konu tahminimce bundan sonrada tartışılabilmesi muhtemeldir....
bir sonuç çıkmaz, ~ 2000 senedir çıkmadıysa.... görüşüm bu yöndedir...


Saygılarımla,
418
Başlık: Ynt: Da Vinci Şifresi
Gönderen: ADAM - Ağustos 07, 2011, 09:51:12 öö



Çok zaman önce açılmış bir konu başlığı bu…

O zamandan bu yana ben niçin bu konu üzerine bildiklerimi ve görüşlerimi belirtmemişim? Hayret!

Belki forumun bir başka yerinde belirtmişimdir.

Uzun ayrıntılara, diyeceklerimin gerekçelerine girmeden belirteyim. (Gerekçe isteyecek olan çıkarsa yazabilirim.)

Dan Brown bir araştırmacı-incelemeci değil, bir roman yazarıdır. Diğer roman yazarlarından yani edebiyatçılardan farkı, yazdıklarının kaynakçası olmasıdır. Bu kaynakça da araştırıcı-inceleyici yazarların yapmış olduğu çalışmalardır. (Örnek: Michael Baigent, Richard Leigh, Henry Lincoln – The Holy Blood and the Holy Grail) Ancak bunları açıkça ortaya koymayıp, kendisini araştırma yapmış gibi göstermiştir. Sonradan hakkında tazminat davaları açılmış ama bildiğim kadarıyla bu davaları kazanabilen olmamıştır çünkü Dan Brown kitabının bir araştırma ürünü olduğunu açıkça ileri sürmemektedir. Üstelik belirgin yanlışları da vardır; iki nokta arasındaki coğrafi uzaklık gibi. Fakat bu yanlışlar önemli değildir çünkü onun yazdıkları birer romandır. Sonraki romanlarında Masonluğu da karıştırmıştır bu işlerin içine ve ün kazanmış bir yazar olduğu için bir kez de o masonluk ile ilgili kötü olmasa da yanlış bilgiler edinilmesine yol açmıştır.

Bu açıdan Dan Brown tek yazar değildir. Onun gibi birçok yazar vardır böyle araştırmalar ve incelemelerin sonuçlarını alıp değerlendirerek bunun üzerine kurgular oluşturmuş olan. Yurdumuzda da vardır bu yazarlardan.

Böyle bir yazarın en önemli ve onurlu ilkesi, kitabının başında açık açık bir şekilde yazdıklarının birer kurgu olduğunu belirtmesidir.

İşte bu olmayınca, gerek yazarın niteliğini gerek konuları bilmeyenler, anlatılanların gerçek olduğuna kapılabilir. Karga ile Tilki masalının gerçek olduğuna inanmaktan pek farklı değildir bu. Hatta daha da alt düzeydedir çünkü Karga ile Tilki masalı ve onun gibi diğer fabl türü yapıtların hepsi aslında birere alegoridir ve arkasında verdiği bir mesaj, bir öneri, bir uyarı, bir öğüt vardır.

Dan Brown gibi yazarların kitaplarında ise böyle şeyler yok elbette. Ancak kurgular birer gerçek gibi anlatılınca, insanın sosyal tarih bilgilerinde yanılgılar oluşması gibi olumsuz bir etki söz konusu. İşin kötü olan yanı da, yazarın, bu yaptığı kötülüğü bilmesi ama umurunda bile olmaması; sadece cebine girecek paralara bakması…

Ancak tüm bunların üzerine forumumuzda Sayın dmx iki yıl önce Dan Brown’u yerden yere vurmuşken, dünkü iletisinde bir ürü araştırma yaptığını belirtip de, mason kardeşlerin bu sitede iletmek üzerine pek yanlış bir değerlendirme yapınca (…..biz insanlar dünya dişi varliklar tarafindan kontrol ediliyorus.büyuk ihtimal da bizleri onlar yaratti…..) beni çok şaşırttı doğrusu.

Bu da bir başka kitapları çok satmış böylece kendisi çok kazanmış yazarı anımsattı bana: Erich von Däniken… Başlangıcı “Tanrıların Arabaları” ve onu izleyen diğer yapıtları. Sonra onu izleyen diğer benzer kurgu yazarları. Bunlar çok yıl önceki 1960’lı belki biraz da 1970’li yılların sansasyonu…

Bu arada Erich von Däniken’e biraz hayranlığım vardır; hiç olmazsa coğrafyadaki geometrik ilişkiler bakımından insanların gözleri hep Gize ve Stonehenge gibi noktalardan kayamazken hiç olmazsa Nazca’yı gündeme getirmiştir. Unuttum, Nazca’daki pistleri kullananların yeryüzündeki kule kontrolörlerinin Paskalya Adası sakinleri olduğunu da yazmış mıydı acaba?

Sayın 418 de şu çok sağlam olarak gördüğü kitapların ötesinde Dijital Kale’yi de okuduktan sonra bize Masonluk ile bağlantılı olmak üzere oradan edindiği bilgilerin ışığında (!) yorumunu aktarırsa, biraz da onun üzerinde tartışabiliriz.

Acaba forumun ilgili yöneticileri tüm bu gibi yazıları Mizah bölümüne aktarsa daha mı doğru olur?... Çünkü bu iş böyle giderse âdeta gırgıra dönüşecek ve ben Avanak Avni’yi oynamaya başlayacağım gibi görünüyor. (Oğuz Aral nur içinde yatsın.)


Başlık: Ynt: Da Vinci Şifresi
Gönderen: 418 - Ağustos 15, 2011, 09:17:25 ös
Sayın ADAM,

Dijital kaleyi bitirdim, umarım fazla bekletmemişimdir sizi ... Dawn Brown yazar olarak 3 kitabını okudum, kendisi iyi para kazanan birisi yazdığı bir kaç kitap var fakat onlarca kitap yazan insanlardan daha fazla kazanabiliyori...  birkaç kitap yazıyor fakat içersinde anlatım tarzı olsun, içersinde geçen araştırmalar olsun okuyanı etkilediğini tartışmaya gerek yok sanırım, bu içeriği farklı kaynaklardan derlemesi muhtemeldir, kaldıki , araştırma yapan insanlarda farklı eser üzerinden derleme yada yeni bir keşif yapıyorlar...  araştırmacı demedim Dawn Brown denilen yazar hakkında belki farklı kaynaklarda olan araştırmaları kullanmış olabilir ,yazar işin marketing kısmını iyi yapmış ve okuyanların hoşuna gitmiş, insanlar birbirine tavsiye etmiş bu bağlamda baktığımızda yazar hatrı sayılır para kazanmış kitaplarından....
internette ufak bir gezinti yaptım ve Masonlarla ilgili yazmış olduğu kitabın ismi kayıp sembol fakat o kitabı okumadım , dijital kale isimli kitapta masonlardan bahsetmiyor, o konuda yorum yapmam ne derece doğru olabilir bilemem, Dawn Brown katolik bir aileden gelen birisi araştırmayıda seviyor kayıp sembol kitabında  masonlarla ilgili antisemitik yazılar yazması beni pek şaşırmadı (eğer yazdıysa) insanlar gizemi sever buda kitabın satılmasında etken, yazarın okuduğum 3 kitabında  gizemli konulara yer almakta, buda kitabın sattırmaya yönelik bir izlenim veriyor insanlar gizemli ve sürükleyici romanları tercih etmesi tetikleyici bir etken olduğunu düşündürüyor bana....
şahsen Dawn Brown olsun diğer yazarlar olsun sonuçta birbirinden etkilenmesi muhtemel Dawn Brown yada farklı bir yazar küçükken okuduğu herhangi bir kitabın anlatım tarzından etkilenebilir , belki o yazım tarzını geliştirir yada kendisine uyarlar piyasada bir çok sektörden bir çok şirketin etkilendiği gibi etkilenirler...
şahsi kanaatimce Masonluk hakkında birkaç websiteden yazı okudum, gayet güzel ve iyi amaçları var , yani 3-5 fundamantalist örümcek beyinlinin yazdığı yazılar bu düşüncemi etkilemesi pek mümkün değil (masonları kötüleyen yazarlar veya yazılar genel olarak) Dawn Brown meselesine gelince durum biraz daha farklı kanaatimce burda finansal kaygılar daha önplanda olduğu kanaatindeyim, kitapları sağlam derken adam bu işin peygamberi demekte doğru olmaz.... bence bu soruya sözü geçen "kayıp sembol" kitabını okumuş birisinin cevap vermesi daha etkin ve akla mantıklı olduğu görüşündeyim....


Saygılarımla,
418
Başlık: Ynt: Da Vinci Şifresi
Gönderen: asimov - Ağustos 15, 2011, 09:53:14 ös
Merhaba,
Sn 418...
Dawn Brown iyi bir yazar. Bence İnsanlar onu konuları ele alış tarzından dolayı seviyorlar. Bende kitaplarını büyük bir heyecan ile okudur. Ama hatırlayın biz yıllar önce Irwing Wallace okumadık mı? Onun romanlarının  damağımda bıraktığı tat bambaşka. Ben Dawn Brown'ı (haddim olmayarak) günümüzün Wallacı olarak görüyorum.

Selam ve saygılar.

Başlık: Ynt: Da Vinci Şifresi
Gönderen: Laus Deo - Ağustos 15, 2011, 10:32:50 ös
Yahu arkadaslar, Dawn Brown ile Dan Brown arasinda iki apayri insan oldugunun farkindasiniz degil mi?

Bahsettiginiz kitaplarin yazari Dan Brown'dur. Dawn Brown, o kadar da unlu olmayan baska tur romanlar yazan ve sanirim bayan bir yazardir.

Ayrica sayin 418, "masonlar hakkinda antisemitik yazilar" demissiniz. Bu ne demek, cok merak ettim. Sunu da belirteyim: Dan Brown, kitabinda Masonlar hakkinda antisemitik bir sey yazdi mi bilemiyorum ama antimasonik birseyler yazdigini pek soyleyemem sanirim. Kayip Sembol kitabinda Masonlar hakkinda yazdigi bir cok dogru sey oldugu gibi bir cok da yanlis bilgi mevcut. Ancak yazar genel olarak Masonlugu kotu bir kurum olarak degil, iyi bir kurum olarak sergilemis.

Kitabi okuyali bir sene oldu, dolayisiyla ayrinti verecek kadar iyi hatirlamiyorum maalesef.

Esenlikler,
Laus Deo.
Başlık: Ynt: Da Vinci Şifresi
Gönderen: 418 - Ağustos 15, 2011, 10:49:11 ös
Sayın Laus Deo,

yazılarımda Dan Brown'dan bahsettim yazım hatasından kaynaklanan durumdur, dawn brown'un hiç bir kitabını okumadım... zaten dijital kalede dan brown tarafından yazılmıştır üsteki yazılardan anlaşılacağı üzere....
antisemitik yazılar yazması beni pek şaşırmadı (eğer yazdıysa)
parantez içersindeki yazı merakınızı gidereceği düşüncesindeyim....

Saygılarımla,
418
Başlık: Ynt: Da Vinci Şifresi
Gönderen: asimov - Ağustos 15, 2011, 10:54:05 ös
Sayın Laus Deo,
Düzeltme için teşekkürler.
Başlık: Ynt: Da Vinci Şifresi
Gönderen: ayhan ataseven - Eylül 10, 2011, 04:37:07 ös
bence istanbul dünyada manyetik ezoterik olarak çok önemli bir yer belkide kutsal kase hz isa nın emanetleri filan da istanbulda beilkide çemberlitaşta bunları gösteren bir işaret kimbilir.bizansın bu önemli şehri ve son kalesi bemce boş bir yer değil en azından hristiyanlık  ve masonluk açısından.dikili taş ta belkide süs olsun güzel dursun diye koyulmamıştır oraya.
Başlık: Ynt: Da Vinci Şifresi
Gönderen: Süvariler - Eylül 12, 2011, 04:45:08 ös
Sayın 418,

Dan Brown'un tüm kitaplarını okumuş biri olarak, kitaplarındaki hiçbir cümlede antisemitik bir ifadeye rastlamadığımı hatırlıyor olmamı belirmek isterim