Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: MAKROKOZMOS-MİKROKOZMOS İLİŞKİLERİ - 6  (Okunma sayısı 5173 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 02, 2009, 02:42:40 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



MAKROKOZMOS - 5


Burada size bir internet sitesinden alınma bazı fotoğraflar göstermek istiyorum. Bunlardan ilk birkaçı gerçek, sonrakiler elbette tasarımsal. (Bunları görmüş olanlar bulunabilir. Benim gösterişim, görmemiş olanlar için.)


Bir bahçedeki yaprak kümesine tepesinden 1 m mesafeden bakıyoruz…




 

Biraz yükseliyoruz. Şimdi 10 m yukarıdan aynı yere bakıyor, bahçedeki bitkileri topluca görebiliyoruz.

 



Bahçenin hemen bitişiğindeki 30 katlı binanın çatısına çıktık. Şimdi 100 m uzaklıktan bakıyoruz aynı yere.

 


Bir helikoptere bindik ve ufak bir tur atıp aynı noktaya tam 1000 m yani bir kilometre yükseklikten baktık.





Bir uçak yolculuğunda geçtik aynı yerin üstünden, 10 bin metre yükseklikten artık o bahçenin içinde bulunduğu kentin bütününü görebiliyoruz.

 



Meğer o kent ABD’nde, Florida eyaletindeki Tallahassee imiş. Bir uzay aracı ile 100 Km yüksekliğe çıktığımızda bunu rahatça anladık.

 



Dünyadan uzaklığımız 1000 Km’yi bulduğunda, artık Florida’nın tümünü görebiliyoruz. Bu tipik bir uydu fotoğrafı.

 



Uzay gemimiz bizi çok daha uzaklara götürebiliyor. İşte şimdi yer küreden 10 bin kilometre ötedeyiz. Daha ileri gitmeden bir kez daha göz atalım:

 



Hoşça kal dünya…. Sana doğru geliyoruz Ay!… Mesafemiz 100 Bin Km.

 



Şimdi dünyadan uzaklığımız 1 Milyon Km. Şayet ay dünyanın çevresinde attığı turu öyle 28 günde değil de 1 saniyeden daha kısa bir süre içinde tamamlamakta olsaydı, güneşten yansıyan ışığı ile şöyle bir fotoğraf çekebilirdik.

 



Dünyadan 10 Milyon Km ulaştığımızda, bir kez daha geriye dönüp bakınca, ayın yörüngesini dünyanın güneş çevresindeki yörüngesinin (mavi şerit) içinde zar zor görebildik.

 



Uzaklığımız 100 Milyon Km’ye vardığında, artık Venüs’ün yörüngesini de kısman görebiliyoruz.

 



Şimdi dünyamızdan 1 Milyar Km uzaktayız. Merhaba Jüpiter! (Sarı yörünge)

 



Uzaklığımız 10 Milyar Km’ye vardığında, Jüpiter’in yörüngesi bile zor seçilir oldu. Tüm gezegenleriyle birlikte Güneş Sistemi’nin dışındayız artık. Hepsi güneşin çevresinde bir saniyeden daha kısa bir sürede dönüyor olsaydı, işte şu fotoğrafı çekebilirdik.

 



Şimdi 100 Milyar Km uzaktayız. Çıplak gözle güneş bile zor seçilmeye başladı.

 



Uzaklığımız 1000 Milyar yani 1 Trilyon Km’ye vardığında, bizim güneşimiz de diğer yıldızlar gibi sadece bir nokta olarak görülüyor.

 



Uzay gemimizin hızı ışık yılına eşleşti. Yolculuğumuz sürüyor. Bir yıl sonra güneşimize doğru baktığımızda şu fotoğrafı çektik.

 



10 ışık yılı uzaktayız. Şimdi bulunduğumuz yerden güneşimizi artık çıplak gözle seçebilmek olanaksız gibi.

 



Yüz ışık yılı uzaktan, Samanyolu’nun ortasından güneşimizin olduğu yere doğru bir göz attığımızda bakım ne güzel bir görüntüyle karşılaştık.

 



Şimdi Samanyolu’nun diğer yanlarında dolaşıyoruz. Güneşimizden bin ışık yılı uzakta

 



Dolanıyoruz. On bin ışık yılı uzaklığa vardığımızda, Samanyolu’nun görkemine hayran olmamak elimizde değil.

 



İşte Samanyolu’nun da sınırına yaklaşmış durumdayız. Mesafemiz yüz bin ışık yılı oldu.

 



Durmadık… Daha öteye, biraz daha öteye gittik ve 1 Milyon ışık yılı uzaklığa vardığımızda dönüp Samanyolu ile birlikte diğer galaksilere de baktık.




10 Milyon ışık yılı uzaklığa vardığımızda durduk ve çevremize şöyle bir bakındık. İşte şimdi uzayın ortalarında bir yerdeydik ama bu Makrokozmos bitmeyecek, sonuna varılamayacak gibi daha da ötelere uzanıyor, uzanıyordu.

 



Bu kadarı yeter diyerek dönüş yolculuğumuza geçtik. Zaten dünyamızdan baktığımızda da ancak bu kadarını görebiliyorduk henüz.

Ancak içimize de bir endişe çöktü. Yıldızlar doğuyor; yıldızlar ölüyor. Belki de o on milyon ışık yılı uzaklıkta gördüğümüz bir yıldız, bugün, bu zaman diliminde artık orada yok. Belki orada görememiş olduğumuz bir yıldız bu arada doğdu ama henüz ışığı bize kadar gelmediğinden biz onun varlığının farkında bile değiliz.

Varlığının farkında olmadığımız daha o kadar çok şey var ki…

Ya varlığının farkında olup da onu göremediğimiz, anlayamadığımız şeyler… Elimizin altında, Mikrokozmosta olanlar?

Dilerseniz izleyecek bölümde biraz da onlara bakalım.




ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ekim 02, 2009, 03:26:49 ös
Yanıtla #1
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

en nihayetinde 14 milyar ışık yılına da ulaşırsak şöyle bir şey ortaya çıkacak... Burada dünyayı bulan arkadaşa ben bir nebula hediye edeceğim yanında da bir kara delik :)



Dünya, bizim için çok özel ve fakat evrende sıradan bir gezegen, evrende bir toz parçacığı kadar yer kaplıyor o da kaplıyorsa... Peki onun üstünde yaşayan İnsan? Aklı ile 20 milyar ışık yılı öteye ulaşmış. Bilinen evrenin sınırlarını 100 milyar ışık yılına çıkarmış.

mikrokozmos bölümünü heyecanla bekliyorum. o inanılmaz küçüklükleri bu inanılmaz büyüklükle bir arada değerlendirdiğimizde ben o an da soracağım soruyu şimdi sormak istiyorum. Peki Bu büyük evren ile küçük evren arasında insanın yeri nedir? Makro-Mikrodan sonra bunun üstünde de düşünelim

saygılarımla.


Ekim 02, 2009, 03:47:27 ös
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Zaten iş ister istemez o noktaya gelecektir. Çalışmanın başlığı Makrokozmoz ile Mikrokozmos arasındaki ilişkiler.

Şimdi önce bir Mikrokozmos serisi hazırlayacağım. Sonra da ilişkiler.

Sevgiler,

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ekim 02, 2009, 09:37:20 ös
Yanıtla #3

Hayran kalmadım desem yalan olur bu kadar muhteşem bişey gerçekten inanılmaz..hem şaşkınlıkla hem de hayranlıkla şuanda karışık bir duygu yaşıyorum.


Sanırım mikrokozmosla makrokozmos arasındaki ilişkiyi Sayenizde biraz olsun anlayabildim Sayın Adam; Size ne kadar Teşekkür etsem az.. Açıkçası Minnettarım Size:)

Demekki herşey birbirine bağlıymış.. Muhteşem bi şekilde o kadar güzel ve muntazam bir şekilde ayarlanmış ki gerçekten önemi gereği durumun mahiyetini yani içeriğini öğrenebildikçe daha çok hayretler içersinde kalınılıyor. Evrenin en küçük noktasından başlayarak Sonsuz Güce ulaşabiliriz aslında ve bunu tümevarım şekilde düşünecek olursak aslında Evrenin büyüklüğüne rağmen Evrenlerin bütününü de anlayabilecek pozisyona da gelmemiz belki mümkün olunabilinir. Bilindiği gibi Evrenlerin sonu yok ve bu sonsuz boşlukta nice galaksiler sözkonusu aslında gerçekten de daha bilmediğimiz o kadar çok şey var ki, belki de bilinmesi gerekenlerle şimdilik yetiniyoruz ama ilerki durumlarda belki de bilincimiz gereği daha fazlasına sahip olabiliriz. Bilemiyorum ama açıkçası bu kadar derin ve geniş uzay boşluğunda ne kadar çok az yer kapladığımız da bu sayede anlaşılabiliniyor. Ne kadar güzel, Evreni anlayabilmek.. Kendini anlayabilmek ve başkalarını da..       

Saygılarımla,
« Son Düzenleme: Ekim 02, 2009, 09:48:49 ös Gönderen: Isabell »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ekim 02, 2009, 11:54:08 ös
Yanıtla #4
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Sn. Isabell,

öngörü yeteneğinize hayran olmamak elde değil, daha mikrokozmosla ilgili hiçbir şey söylenmemişken, sadece büyk evrenle ilgli anlatılanlardan küçük evren bağlantısını çıkartabiliyorsunuz. :)

Sanırım mikrokozmosla makrokozmos arasındaki ilişkiyi Sayenizde biraz olsun anlayabildim Sayın Adam; Size ne kadar Teşekkür etsem az.. Açıkçası Minnettarım Size:)


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
4396 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 28, 2009, 06:04:48 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
3845 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 07, 2009, 08:11:26 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2409 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 07, 2009, 11:55:04 öö
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
3758 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 09, 2009, 10:25:40 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
2708 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 08, 2009, 06:54:38 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2952 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 09, 2009, 12:37:23 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3266 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 09, 2009, 03:13:39 ös
Gönderen: ADAM
6 Yanıt
5459 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2009, 08:11:09 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
6461 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2009, 08:17:51 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2477 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2009, 11:30:28 öö
Gönderen: ADAM