Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: LEZBİYENLİK (Antik Helen Uygarlıklarında)  (Okunma sayısı 3587 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 05, 2009, 11:33:10 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Dildo

Zengin bir ticaret kenti olan Miletos, Helenlerin “olisbos”, sonraki kuşakların ise daha kaba bir deyişle “dildo” (yapay penis) adını verdikleri şeyin yapım ve ihracat merkeziydi.

Dildo, günümüzdeki sözlüklerden birinde hayli ilginç bir tarzda “membrum virile” (erkeklik organı yerine geçecek yaratıcı bir seçenek) olarak tanımlanır. Antik Helenlerde bu taklit penis, ya tahtadan ya da şişirilmiş deriden yapılır, kullanılmadan önce zeytinyağına bulanması öngörülürdü.

M.Ö. 3. yüzyıldan kalmış edebi yapıtlar arasında, Herondas’ın yazdığı, Metro ve Koritto adlı iki genç kadın arasındaki bir diyalogun yer aldığı kısa bir oyun vardır. Bu oyun, Metro’nun Koritto’nun dildosunu ödünç almak istemesiyle başlar. Dildo üzerine yapılan baştan sona açık saçık bu ikili konuşma, Helen tiyatrosunda pek doğal karşılanmış ve kahkahalarla alkışlanmıştır.

Dildo sadece yalnız başına doyuma ulaşmak amacıyla değil, Helenlerin “tribad” adını verdiği kadın eşcinseller yani lezbiyenler tarafından da kullanılırdı. Atinalılar, tribadlığın Sparta’da Atina’ya oranla daha yaygın olduğuna inanmaktaydı ve Plutarkhos’un dediğine göre Sparta’da bu tür aşka öylesine önem veriliyordu ki, en saygın kadınlar bile genç kızlara tutuluyordu. Ancak Plutarkhos, Atina’nın oğlancıları ile aralarındaki gözle görülür benzerlikten söz etmez. Leukas (Lefke) adası da, -kısmen tribad pozisyonlarına ilişkin ilk gösterili kitabın Leukaslı bir kadın olan Philaenis tarafından yazılmış olduğu söylendiğinden- hayli kuşku çeken bir yer olmuş ama asıl merkez Lesbos (Midilli) Adası olarak görülmüştür; “Yakıcı Sappho” diye bilinen M.Ö. 6.yüzyıl kadın ozanının âşık olup, şarkı söylediği ada...

Sappho

Sappho’nun Lesbos lehçesiyle yazılıp Helen ve Romalı kopyacılar ile yorumcular tarafından pek anlaşılamamış olan şiiri hakkında aslında pek az şey bilinmektedir.

Kadınların eğitimi bakımından Lesbos Adası’nın Atina’dan çok daha gelişmiş olduğu sanılıyordu. Orada genç hanımlar için açılmış olan bir akademinin seçkin yöneticisi ve çağdaşları tarafından, Sappho’nun “Onuncu Müz” (Muse) olarak anılacak denli önemli bir kadın ozan olduğu söylenmiştir.

Az önce “Yakıcı Sappho” diye bir söz etmiştim ya... Sappho için o “yakıcı” sıfatını 19. yüzyıl başlarının İngiliz şairlerinden ünlü Lord Byron kullanmış. Birçok dizesinde onu yücelterek, göğsünde taşıdığını söylediği “ölümsüz ateş” diye bir kavram ile bağdaştırarak söz etmiş.

Sappho’nun şiirlerinden günümüze kalmış parçacıklar, hiç de entelektüel sayılamayacak bir tutku içerir. Çevrilmeleri neredeyse olanaksızdır. Manzum çeviriler, kötü bir ozan tarafından yazılmış izlenimi bırakır; düz yazıda da daha iyi sayılmazlar. Şöyle bir örnek vereyim:

“Dön, yalvarıyorum sana, süt beyazı tuniğini giyerek.
Ah, güzel endamını nasıl yoğun bir ateş sarıyor.
Baştan çıkmalığı karşısında her kadın titrer.”


Günümüzün kimi akademisyenleri, Onuncu Müz’ün aşkının ve şiirinin tümüyle tinsel olduğuna inanmakta... Oysa yapıtlarını baştan sona okuyabilenler, erotik karakterlerinden kuşku duymaz.

Sappho’nun ne dediğini gayet iyi bilen 2. yüzyılın Romalı yazarlardan Apuleius, bu şiirlerden “erotik” ve “sefih” olarak söz eder. Ondan yüz yıl kadar önce ise, Romalı ozan Ovidius, bunları kadın eşcinselliği konusunda eksiksiz bir kurs olarak nitelemiştir.

Sappho’nun bir tribad olup olmaması bir yana dursun, yaşadığı adanın adı zamanla özel bir anlam taşımaya başlamış, çok geçmeden Helenler, “tribadlık” sıfatını kullanmaktan cayıp, “lezbiyen aşk”tan yani kadınlar arasındaki eşcinsel ilişkilerden söz eder olmuştur.

Burada bir noktaya dikkatinizi çekmek isterim: Bu özetle anlattıklarımın tümü, Helenlerin ev dışı yaşamı ile bağlantılıdır. Evlerde ise ortam pek farklıdır. Evde, Helen erkeğinin karısı ile kölelerinin yaşamı sürmektedir. Ancak bir Helen evinde hizmet gören kölelerin yanı sıra, gene aynı evin bir başka üyesi olan hadım edilmiş erkeklerden de söz etmek gerekir. Bunun ise genelde eşcinsellik, özelde oğlancılık ya da fahişelik ile hiçbir bağlantısı yoktur. Helen dünyasında hadımlar, başlı başına bir sınıf oluşturmuştur. Bu öylesine önemli bir sınıftır ki, ondan başlı başına ayrıca söz etmeyi gerektirir.


Ben de öyle yapacağım ve Batılıların Türklere özgü olarak gösterdiği hadımların aslında bir Antik Helen ürünü olduğunu göstereceğim. Elbette kökenleri daha eskiye de uzanır; o ayrı…


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Aralık 05, 2009, 02:12:16 ös
Yanıtla #1

Sayın ADAM

Makalenizde dikkatimi çeken bir husus var ki o da;

"Sappho" adlı bayan ozandır. Belki bazıları makalenin farklı yönlerine dikkat edecek olsada, benim en çok dikkatimi çeken, yakın tarihe kadar kadının, sosyal sınıfıda göz önüne alındığında, Binlerce yıl önce bir kadının ozan olması ve şiirlerinin günümüze değin ulaşabilmiş olması beni oldukça etkiledi.

Helen kültürü üzerine yayınladığınız tüm makalelerinizde olduğu gibi bu makaleninizde de beni etkileyen hususlardan biride, konu eşcinsellik olsa bile, hoşgörülü belkide modern diyebileceğimiz bakış açılarıdır.

Saygılarımla ve Emeğinize Sağlık...
Ben, ben olanım


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
4390 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 26, 2007, 01:50:29 öö
Gönderen: Fraternis
1 Yanıt
3966 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 10, 2008, 09:37:25 öö
Gönderen: Prenses Isabella
15 Yanıt
9203 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2008, 08:28:39 öö
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
3776 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 24, 2009, 04:45:59 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3460 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 30, 2009, 02:46:15 ös
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
5775 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 01, 2009, 04:59:17 ös
Gönderen: karahan
12 Yanıt
8726 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 05, 2009, 03:05:17 ös
Gönderen: popperist
10 Yanıt
7458 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 27, 2013, 09:50:40 öö
Gönderen: karahan
7 Yanıt
6393 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 24, 2014, 06:35:30 ös
Gönderen: Attis
0 Yanıt
3094 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 12, 2016, 04:28:52 öö
Gönderen: Risus