Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Biyo-etanol vs Hybrid -- Gelecek Hangisinde  (Okunma sayısı 5817 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 03, 2010, 07:30:19 ös
  • Ziyaretçi

BİYO-ETANOL
Etanol, otomobiller ve diğer motorlu araçlarda, tek başına bir yakıt olarak ya da benzine karıştırılan bir katkı maddesi olarak kullanılabilir.

Etanol, hava kirliliğini azaltmak ya da petrol ürünlerinin tüketimini azaltmak amacıyla, benzinle değişik oranlarda karıştırılarak kullanılabilir. En yaygın uygulamalar E10 ya da E85 diye bilinen sırasıyla %10 ve %85 etanol içeren karışımlardır.

Etanolün yakıt hücrelerinde kullanımı da yaygınlaşmaktadır.

Bitkilerden elde edilen etanol (biyo-etanol), sürdürülebilir bir enerji kaynağı olarak, sağladığı çevresel ve ekonomik yararlar nedeniyle, fosil yakıtlara göre avantajlar sağlamaktadır.

Etanol, yaygın olarak şeker kamışı ve mısırdan elde edilmektedir. Ancak etanol elde etmek için, bugün kullanılan teknolojiler, etanolden elde edilen enerjinin yaklaşık %70 fazlasını harcamayı gerektirdiğinden, hala fosil yakıtlar karşısında yeterince rekabet edici değilidir.


 
 Kaynaklar
 
Şeker Kamışı mahsulü. Brezilya yabancı petrole bağımlılığını, şeker kamışından mamül etanol kullanarak kısmen çözmüştür.
Güney Afrika'da mısır tarlasıEndüstriyel amaçlı etanol, petrol ürünlerinden, çoğunlukla etilenin, sülfrik asitle katalitik hidrasyonundan elde edilmektedir. Bu süreç, alkollü içeceklerle alakalı, geleneksel fermantasyon yönteminden daha ekonomiktir. Aynı zamanda, eten ya da asetilen aracılığıyla, kalsiyum karbit, kömür, doğal gaz ve diğer kaynaklardan da elde edilebilir.

Bu güne kadar, kayda dğer bir etanol yakıt programı dört ülke tarafından oluşturulmuştur: Brezilya, Kolombiya, ABD ve Çin. Brezilya örneğinde, etanol üreten kurumların bağımsız olarak karlı olabilmeleri için, hükümet tarafından, etanol endüstrisine ciddi yatırım yapılması gerekmektedir. Etanol, şeker kamışı, şeker pancarı, gine mısırı, dallı darı, arpa, kenevir, Hibiscus cannabinus, (tatlı) patates, manyok, ayçiçeği, meyveler, melas, kesik süt, mısır, mısır koçanı, hububat, buğday, tahta, kâğıt, saman, pamuk ve diğer biyokütleler ile çeşitli selüloz atıkları gibi pek çok farklı besin kaynağından elde edilebilir. Şeker kamışından etanol üretmek, mısıra göre daha verimlidir.

Artan etanol tüketiminin sonucu olarak, şeker kamışı ve mısır gibi besin kaynaklarına olan talep de artmıştır. Büyük ölçekte yakıt amaçlı zirai alkol üretimi, aynı zamanda geniş ve verimli ekilebilir alanlar ile suya olan talebi de artırmaktadır.

 Üretimi
 
Dallı DarıEtanol bir birinden çok farklı besin kaynaklarından, pek çok farklı yöntemle üretilebilir. Brezilya etanol üretiminde temel besin kaynağı olarak şeker kamışını kullanırken, kaynaklar kısmında belirtildiği gibi pek çok farklı besin kaynağının kullanılması mümkündür. Brezilya'nın hangi yöntemle etanol ürettiğine dair Brezilya'da etanol yakıtı üretimi (ingilizce) sayfasını inceleyebilirsiniz. Dallı darı etanol üretiminde mısıra göre iki kat daha verimlidir. Etanol üretiminin temel adımları: rafine ederek nişasta haline getirmek, sıvılaştırmak ve sakarifikasyon (hidroliz yöntemi ile nişasta glikoza dönüşür), fermentasyon, damıtma, dehidrasyon ve opsiyonel olarak denaturasyon. Fermentasyon sırasında karbondioksit gazı açığa çıkar.

Fermentasyon yöntemi ile üretilen etanol sonucunda suda çözünmüş etanol elde edilir. Etanolün bir yakıt olarak kullanılabilmesi için suyun uzaklaştırılması gerekmektedir. En eski yöntem, basitçe damıtmaktır, fakat bu yöntemle, su etanol karışımı azotrop oluştuğu için %95-96 saflıktan öteye gitmek mümkün değildir. Çözelti karışımı damıtmayı sürdürerek, %96'dan daha saf etanol elde edilmesi mümkün değildir.

Benzinle karıştırabilmek için, en az %95.5 ile %99.9 arasında bir saflığa ihtiyaç duyulmaktadır. En yaygın saflaştırma yöntemi, moleküler elek kullanarak fiziksel absorblama prosesidir.

Geçmişte, çiftçiler kendi etanollerini damıtırken, damıtım sürecinin bir parçası olarak ısı plakalarından yararlanırlarmış. ısı plakaları, çoğunlukla, etanolün içine karışabilen kurşun içerirlermiş. Bu şekilde kontamine olmuş yakıtın yakılması sonucu sinir sitemine zarar verebilen kurşun havaya karışırmış. Bugün etanol yakıtı, özel olarak yetiştirilen bitkilerden, kurşun içermeyen yöntemlerle elde edilmektedir.

 

Genel olarak, bir benzin karışımındaki etanol miktarı yükseldikçe, standard araba motorları için uygunluğu azalmaktadır. Saf etanol kauçuk ve plastiklerle reaksiyona girdiği ya da onları çözdüğü için tadilat görmemiş motorlarda direk olarak kullanılamaz. Ek olarak saf etanol (116 AKI, 129 RON), normal benzine (86/87 AKI, 91/92 RON)göre çok daha yüksek oktan oranına sahiptir.Bu nedenle, en fazla yarar için, ateşleme zamanı ve sıkıştırma oranının değiştirilmesini gerektirir. [1] Saf benzin yakıtlı bir aracı, saf etanol yakıtlı bir araca dönüştürmek için, alan olarak %30-40 kadar daha büyük karbüratör kullanımını gerektirir. (Metanol kullanımı ise kabaca %50 daha da büyük yüzey alanı gerektirmektedir. Etanolle çalışan motorlar, 13 °C'nin altındaki sıcaklıklarda yanmayı maksimize edebilmek ve yanmamış, buharlaşmamış etanolü minimize edebilmek için, soğuk ortamda çalıştırma sistemine ihtiyaç duyarlar. Etanolün %10 ile %30 arasında bir karışımda kullanılması durumunda, hiçbir motor tadilatına ihtiyaç duyulmamaktadır. Pek çok yeni araç, bu oranlardaki karışımlarda güvenle çalışabilirler.

1999 yılndan başlayarak, dünyada artan sayıda pek çok araç, tadilat gerektirmeksizin, %0 etanolden %85 etanole kadar çalışabilecek şekilde üretilmişlerdir. Pek çok hafif kamyon, kamyonet ve SUV, dual yakıt ya da esnek yakıtlı araç olarak üretilmektedir. Bu motorlar, yakıt cinsini otomatik olarak belirleyerek motor davranışlarını, temel olarak, silindirin içerisindeki hava yakıt karışımıyla ayarlarlar.

Niçin BioPower ?

Yeniden değerlendirilebilir, geri-dönüşümlü bir yakıt olarak biyo-etanol kullanılması – ki eğer karayolu taşımacılığı tarafından sağlanan büyük mobilitenin (hareket gücünün) sürdürülebilir, kalıcı olmasını istiyorsak - küresel çapta ele alınması gereken iki önemli konuya bir yanıttır. İlk olarak, CO2 seviyeleri oluşumu ile savaşılmasına acil ihtiyaç vardır. İkinci olarak, petrole bağımlılığımızı yenmek için alternatifler bulunmalıdır. Kısa bir süre sonra küresel doğal kaynaklar, artık giderek yükselen talep ile başa çıkamayacaktır ve nihayet bu kaynakların tamamen bitip tükenmesi yalnızca bir zaman sorunudur.

Küresel CO2 seviyelerinin uzun zaman dilimleri boyunca süren doğal dengesi, bundan tam bir yüzyılı aşan bir süre önce, fosil enerji kullanımına dayanan sanayileşmenin ortaya çıkışı ile birlikte değişmeye başladı. Birleşmiş Milletler’in bir organı olan İklim Değişiklikleri Uluslararası Paneli [Inter-Governmental Panel on Climate Change (IPCC)], küresel çapta atmosferik CO2 seviyelerindeki % 35’lik bir artışta başlıca sorumlunun işte bu süreç olduğunu tahmin etmektedir.

Gelişmiş ülkeler dünyasında sanayi süreçleri iyileştirilirken, karayolu taşımacılığından kaynaklanan fosil CO2 emisyonları yükselmeye devam etmektedir ve bu durumun şimdi “sera etkisi” nin başlıca nedeni olduğu geniş çapta kabul edilmektedir. Eğer bu alanda gerekli aksiyon adımları biran önce atılmazsa, geleceğe ilişkin beklentiler, ümitler karanlıktır. Sürdürülebilir Gelişme için Dünya İş Konseyi [World Business Council for Sustainable Development], gelecek 25 yıl içinde, büyük oranda Çin’deki ve diğer gelişmekte olan ülkelerdeki dev büyüme nedeniyle dünyadaki taşıt sayısının iki misli artacağını tahmin etmektedir.

Bir yakıt olarak biyo-etanol kullanımı, bu çevresel trendin tersine dönmesine yardımcı olabilir. Çünkü biyo-etanol tüketimi, atmosferdeki CO2 seviyelerini artırmaz. Şu anda bile ticarî olarak tarımsal ürünlerden; Brezilya’da şekerkamışından ve A.B.D.’de mısırdan üretilmektedir. Ve İsveç’te ağaç ve orman yan ürünlerindeki selülozdan biyo-etanol üretmek için araştırmalar başlamıştır.

Benzin veya dizelin aksine, biyo-etanol tüketimi, atmosferdeki CO2 oranını artırmaz. Çünkü sürüş sırasında çıkan emisyonlar, dönüşüm için yeniden tarımsal ürünler yetiştirildiği zaman fotosentez süreci ile atmosferden çekip alınan CO2 seviyesi ile dengelenir. Bu şekilde, atmosferde bulunan CO2, en yalın şekilde yeniden değerlendirilir. Diğer yandan benzin gibi fosil yakıt kullanımı, milyonlarca yıl boyunca yeraltında kilitli tutulan CO2 miktarlarını yeniden atmosfere serbest bırakır.

Pratik çözüm

Aslında biyo-etanol, bugün kullandığımız benzin karışımlarının birçoğuna çok küçük miktarlarda (% 5 – 10 oranında) eklenmektedir. Alternatif bir yakıt olarak tüm dikkatleri üstünde toplamasının başlıca nedeni, şu gerçektir: Biyo-etanol, şimdi bugün burada vardır ve hemen piyasadan temin edilebilir. Yeni teknolojilere pahalı yatırımlar yapılması gerekmez. Çünkü aynı benzin ve dizel gibi sıvı bir yakıttır, mevcut yakıt besleme alt-yapı sistemlerinden rahatça dağıtımı yapılabilir.

Diğer büyük bir avantajı da şu anda mevcut yakıtlara paralel tanıtılabilir. Ve Saab 9-5 BioPower gibi “esnek-yakıtlı (flex-fuel)” araçlar, sürücünün hiçbir ek ayarlama yapmasına gerek kalmadan istenilen oranlarda biyo-etanol veya benzin ile çalışabilir. Sonuç olarak, bir Saab BioPower sürücüsü, eğer E85 yoksa, istediği zaman yakıt deposuna benzin de doldurabilir.

BioPower, General Motors’un geleceğe yönelik propülsiyon stratejisinde üç-çatallı yaklaşımın (three-pronged approach) bir bölümüdür. Yakın dönemde, biyo-etanol gibi geri-dönüşümlü yakıtların kullanımı ve ayrıca benzin ve dizel şanzımanlardaki gelişmeler, bir ilk adım sağlayacaktır. Elektrik gücü kullanan, enerji verimi yüksek melez (hibrid) araçlar, bir sonraki gelişme olacaktır. Nihayet hidrojenden güç alan yakıt hücreleri, çevresel bakımdan en son yanıtı sunacaktır. Bu teknolojiler karşılıklı olarak birbirini dışlamaz. Ancak rahat geçiş dönemleri sağlamak üzere birbirine paralel şekilde kullanılabilir.

Sportif çözüm

Biyo-etanol yakıtı turbo-şarj sistemi ile birleştiren Saab BioPower, bu yakıtın yüksek oktan performansının yanısıra çevresel avantajlarından da sonuna kadar tam olarak yararlanmaktadır. İsveç’te Saab 9-5 2.0t BioPower modelin olağanüstü satış başarısı, bu üstün teknolojiyi en mükemmel şekilde kanıtlamıştır.

Benzinin 95 RON oktan sayısı ile karşılaştırırsak, 104 RON oktan sayısına sahip E85 (% 85 biyo-etanol / % 15 benzin) yakıt ile çalışarak % 20 daha fazla maksimum güç ve % 16 daha fazla maksimum tork üretmektedir. Sonuçta hızlanma daha da iyileşerek, 0 – 100 km/saat hızlanma 8.5 saniyede başarılır. Normal benzinle çalışan 9-5 Sedan için aynı hızlanma değeri 9.8 saniyedir.

Biyo-etanol ile çalışan turbo-şarj sistemi, daha yüksek bir sıkıştırma oranının kullanılmasına izin verir. Bu da motor gücü artışı sağlar. Ayrıca zarar verici ‘vuruntu (knocking)’ veya ön-detonasyon nedeniyle benzinli sistemde mümkün olmayabilen daha ileri düzeyde gelişmiş ateşleme zamanlamasına da izin verir. Saab 9-5 BioPower motor için donanımda yalnızca şu modifikasyonların yapılması gereklidir: Yakıt deposu, pompa, yakıt hatları ve konektörler dahil yakıt sistemine daha dayanıklı valflar ve valf yataklarının biyo-etanol uyumlu malzemeler ile birlikte takılması…

Bugün için E85, dondurucu ısı derecelerinde oluşan soğuk başlatma sorunlarını yenebilecek şekilde uyarlanmıştır (adapte edilmiştir). Ancak şu anda Saab, fosil yakıt emisyonlarını tamamen sona erdirmek üzere tüm koşullar altında saf E100 ile çalışabilen motorlar geliştirmektedir. Aero X Concept otomobildeki BioPower 2.8V6 turbo motorda ilk kez tanıtılan bu teknoloji, kıvılcım ateşlemeli doğrudan püskürtme [spark ignited direct injection (SIDI)] sistemini içerir. Bu sistem, BioPower motorlar için, benzinli karşıtları ile aynı düzeyde başlatma performansı sağlar.

Avrupa’daki gelişmeler

Avrupa Birliği’nde enerjinin vergilendirilmesi konusunda 1 Ocak 2004’ten itibaren yürürlüğe giren en son yönetmelik, üye devletlere saf veya düşük oranlı karışımlar olarak biyo-yakıtların tamamen vergiden muaf tutulması ya da bu çeşit yakıtlar için vergi indirimleri uygulanması çağrısında bulunmaktadır. Avrupa Birliği, daha sonra yine buna paralel bir yönetmelik yayımlayarak üye devletlerden, karayolu taşımacılık sektöründe enerji ihtiyaçlarının giderek artan oranlarda – 2010 yılına kadar hedef % 5.75’tir – biyo-yakıtlar tarafından karşılanmasının temin edilmesini istemektedir.

Avrupa’da daha fazla biyo-etanol üretimi, tarım için de faydalı olabilir. Çok büyük miktarlarda tarımsal ürün fazlaları birikimine devam etmek yerine, çiftçiler daha temiz bir çevreye katkıda bulunabilir ve geniş toprak alanlarını dönüşüm için tarımsal ürün üretimine adayarak Avrupa’nın fosil yakıtlara bağımlılığının azaltılmasına yardımcı olabilir.

Avrupa Birliği, aynı zamanda bu yıl başlayan BEST [Sürdürülebilir Ulaşım & Taşımacılık için Biyo-Etanol (BioEthanol for Sustainable Transport)] girişimini de desteklemektedir. AB’nin altı ülkesindeki (Hollanda, İngiltere, İtalya, İrlanda, İspanya ve İsveç) kamu yetkilileri ve şirket filo operatörlerinin, Saab 9-5 BioPower dahil biyo-etanol yakıtla çalışan taşıtların yol performansını test etmek ve değerlendirmek için bir fırsatı olacaktır.

Ve nihayet A.B.D.’de, GM şu duyuruyu yapmıştır: Kaliforniya Ulaşım ve Taşımacılık Departmanı için, yerel biyo-etanol yakıt tedarikçiklerini de ilgilendiren büyük bir E85 denemesinde, GM, % 50 – 100 oranları arasında değişen esnek-yakıtlı araçlar temin etme planlarını açıklamıştır.

HYBRID ENGINES

Hibrid (melez) otomobillerin amacı benzin sarfiyatını azaltmaktır. Bunu sağlamak için sıkışık trafikte, düşük hızlarda benzin motoru yerine elektrik motorunu kullanmakta ve bu sayede kısmen 0 emisyon salınımı sağlamaktadırlar. Elektrik motorunun çalışması için gerekli enerji benzin motoru çalıştırıldığı zamanlarda ya da frenleme sırasında akülere şarj edilmektedir. Dolayısıyla bu araçların elektriğe bağlanarak şarj edilmesi gibi bir gereksinim yoktur.

İstenildiğinde benzinli istenildiğinde elektrik motoruyla ilerleyebilen ilk aracı 27 yaşındayken Ferdinand Porsche yapmıştır. 1902 yılında “Mixte-Wagen” adını verdiği aracı tanıtmıştır. Viyanalı bir fayton üreticisi olan Ludwig Lohner ile birlikte çalışan Porsche 4 silindirli bir Daimler motoruna aküler , bir jeneratör ve elektrik motorları eklemiştir. Bu haliyle Mixte benzinli motor stop edildiğinde bile akülerin çalıştırdığı elektrikli motorla ilerlemeye devam edebilmekteydi.

Hibrid arabaların yaklaşık 10 yıl içerisinde, benzin motorlu arabaların yerini alacağı düşünülmektedir. Toyota'nın Toyota Prius modeli, Honda'nın Honda Insight ile başladığı günümüzde Honda Civic Hybrid ile devam eden serileri hibrit otomobillere örnek olarak verilebilir. Toyota'nın lüks araba şirketini temsil eden Lexus'un 2005 yılı içerisinde piyasaya sunduğu Lexus RX 400h modeli de melez otomobiller arasında yerini almıştır.

Hibrid Motorların Çalışma Mantığı

Hibrid Motorlu araçlarda farklı devreler mevcut.
1- Araba çalıştırıldığı zaman
2- İvme kazanırken
3- Sabit hızlı sürüş
4- Yavaşlarken
5- Durma noktasına geldiği zaman

Bu devrelerde iki motor optimum şekilde kullanılarak benzinden tasarruf elde ediliyor. Burada temel amaç, elektrik motorunun yetersiz kalabileceği noktalarda benzin motorunu kullanmak.

1- Araba çalıştırıldığı zaman: Hibrid Motorlu arabalarda; araba normal sürme durumuna gelene kadar sanıldığı gibi sadece benzin motorunun kullanılmasının aksine benzin motoru ve hibrid motoru en optimum seviyede kullanılır. Rakamları daha belirgin yapmak için sayısal olarak %80 benzin motoru – %20 elektrik motoru kullanılıyor diyerek örnek verebiliriz. Burada unutulmaması gereken hibrid motoru ve benzin motoru devamlı paralel kullanılıyor dolayısıyla bu rakamlar devamlı değişiyor.

2- Arabanın ivme kazanması gerektiği noktalarda iki motorun gücünü yine en optimum şekilde kullanarak araç hızlandırılır. Burada yükün çoğunluğu yine benzin motorundadır.

3- Sabit hızlı sürüşte benzin motoru %20′lere hatta bazen %5 ‘lere kadar indirilir. Benzinden en büyük tasarruf bu noktada sağlanır.

4- Araba yavaşlamaya başladığı zaman benzin motorunun etkisi azaltılır ve gücün büyük çoğunluğu hibrid motordan alınmaya başlar. Benzin motorunun etkisi azaltılmasından ortaya çıkan “ısı enerjisi” arabada bulunan elektrik jenaretörü yardımı ile elektriğe dönüştürülür ve bu elektrik ile hibrid motorunun pilinin şarj edilmesi sağlanır.

5- Araba durma pozisyonuna geldiği zaman benzin motoru hiç kullanılmaz böylelikle duruyor olmaktan kaynaklanan enerji kaybı ve dışarıya bırakılacak zararlı gazların hiçbirisi verilmez ve egzoz kirliliği yaşanmamış olur.

Bazı Hybrid Motorlu araçların Fiyat ve Sarfiyat Rakamları (Fiyatlar Amerika da ki satış fiyatlarıdır)


Toyota Prius 19.5 km/litre Hibrid $21,300 Şimdi

Honda Civic Hibrid 17.85 km/litre Hibrid $22,600 Şimdi

Nissan Altima Hibrid 14.45 km/litre Hibrid $25,100 Şimdi

Toyota Camry Hibrid 14.03 km/litre Hibrid $25,500 Şimdi

Toyota Yaris 13.60 km/litre Küçük Araç (benzinli) $12,400 Şimdi

Honda Fit 13.18 km/litre Küçük Araç (benzinli) $14,600 Şimdi

Mercedes E320 Bluetec 13.18 km/litre Dizel $52,300 Şimdi

Toyota Corolla 12.75 km/litre Küçük Araç (benzinli) $14,200 Şimdi

Scion xD 12.75 km/litre Küçük Araç (benzinli) $14,500 Şimdi

Kia Rio 12.32 km/litre Küçük Araç (benzinli) $10,900 Şimdi

Ford Focus 12.32 km/litre Küçük Araç (benzinli) $14,700 Şimdi

Chevrolet Malibu Hibrid 11.90 km/litre Stop-Start $22,800 Şimdi

Nissan Versa 11.90 km/litre Küçük Araç (benzinli) $13,600 Şimdi

Saturn Aura Green Line 11.47 km/litre Stop-Start $22,100 Şimdi

Suzuki SX4 10.20 km/litre Küçük Araç (benzinli) $15,300 Şimdi

Lexus GS 450h 9.77 km/litre Hibrid $54,900 Şimdi

Chevrolet Impala E85 9.35 km/litre E85 Etanol $22,400 Şimdi

Lexus LS 600h L 8.92 km/litre Hibrid $104,000 Şimdi

Chrysler Sebring E85 8.92 km/litre E85 Etanol $29,300 Şimdi

Honda FCX Clarity n/a Hydrogen n/a Şimdi

Volkswagen Jetta TDI 14.88 km/litre Diesel $21,900 2008

BMW 3-Series Diesel n/a Diesel $32,400 2008

Hyundai Accent Hibrid n/a Hibrid n/a 2009

Honda Global Subcompact Hibrid n/a  n/a 2009

Chevrolet Volt n/a Plug-in Hibrid $30,000 2010

Honda Fit Hibrid n/a Hibrid n/a 2010

Mercedes S400 Hibrid  n/a Hibrid n/a 2010

Toyota Hibrid X n/a Hibrid n/a Konsept

Saab BioPower Hibrid n/a E85 Ethanol n/a Konsept

BMW Hydrogen 7 n/a Hydrogen n/a Konsept



Marka Detayları

Toyota Prius En çok satan hibrid araba. Prius neredeyse Hibrid kelimesiyle eş değerde kullanılıyor. 

Honda Civic Hibrid Benzin tasarrufu, full-Hibrid sistemi, ve çok hoş tasarım.

Nissan Altima Hibrid Altima Hibrid, Toyota Hibridin Nissan daha çekici hale getirilmiş versiyonu gibi adeta.

Toyota Camry Hibrid Toyota Camry’nin Hibrid versiyonu 6 silindirli diğer Camry modellerine 4.2 km / litre fark atmış durumda.

Toyota Yaris Toyota Yaris üç kişilik küçük araç ailesini oluşturan Honda Fit ve Nissan Versanın arasında en iyi benzin tasarrufu sağlayan araç..

Honda Fit Honda Fit zeki ama oyuncak araba görünümlü olmasına rağmen geniş istihap hacmi ve 5 kişilik yolcu kapasitiyle hoş bir araç.

Mercedes E320 Bluetec Mercedes E320 Bluetec lüx araç sınıfından hem kaliteli dizel dizaynı ile gücü ve tasarrufu sevenler için.

Toyota Corolla Popüler, pratik ve yaygın bir model. Neredeyse hibrid araçların benzin tasarrufunu yakalayacak.

Scion xD Küçük ve ergnomik. xA ya çok yakın ama daha güçlü ve bombeli.

Kia Rio Basit ve sade. Kia Rio ne yapabilirse onu vaat ediyor. Hesaplı ve verimli.

Ford Focus Rahat, kontrol edilebilir, verimli ve hesaplı.

Chevrolet Malibu Hibrid Stil, performans vebüyük değişikliklerle aile boyu sedan sevenlerin seçimi. Tabi bir de Hibrid.

Nissan Versa İki türü var, spor 5 kapılı hatchback ve 4 kapılı sedan. Nissan Versa şu anda en güçlü ve geniş araç.

Saturn Aura Green Line Saturn bu modeliyle Hibrid modellere yaklaşmayı hedefliyor.

Suzuki SX4 En uygun aile boyu araba modeli.

Lexus GS 450h Yarış arabası gibi ivme kazanan, lüks ve tam olmasa da benzin tasarruflu.



FCHV Yakıt Hücreli Hibrid Araçlar
İçten yanmalı benzinli motor yerine yakıt hücresi kullanan Yakıt Hücreli Hibrid Araç (FCHV)
Yakıt Hücresi nedir?
Yakıt hücresi hidrojen ve oksijenin kimyasal reaksiyonuyla elektrik üretir. Bir bakıma minyatür bir enerji santralidir. Yakıt hücresi hidrojen yakmadan doğrudan elektrik ürettiğinden hem temiz, hem de son derece verimlidir. Teorik olarak bir yakıt hücresinin hidrojende bulunan enerjinin %83'ünü elektrik enerjisine dönüştürebildiğini hesaba katarsak, benzinli motorlardaki maksimum %30-%40 enerji dönüşüm oranına göre verimi çok daha yüksek bir enerji üretim yöntemidir. Bunun da ötesinde, yakıt hücresi hiç CO2 veya zararlı emisyon üretmez; ortaya çıkan tek atık sudur.


Hidrojenden nasıl elektrik elde edilir?

Yakıt hücreleri, hidrojenle oksijenin (havadan) kimyasal reaksiyonuyla elektrik üretir. Hidrojen yakıt hücresinin negatif elektroduna gönderilir ve burada hidrojen atomunun elektronları katalizör yardımıyla atomdan ayrılır. Elektronlar yakıt hücresinin negatif elektrodundan pozitif elektroduna akarak elektrik üretir. Bu sırada, atomlarını atan hidrojen atomları hidrojen iyonları haline gelerek polimer elektrolit ince zar tabakasından geçer ve pozitif elektroda ulaşır. Pozitif elektroddaki hidrojen iyonları ve elektronları katalizör yardımıyla oksijenle birleşerek su haline gelir.

Yakıt hücresi tasarımı

Bir kaç farklı yakıt hücresi türü bulunmasına karşın otomotiv araştırmaları polimer elektrolitli yakıt hücresi üzerine odaklanmıştır. Bu yakıt hücresinde her iki tarafına bağlı elektronlar olan polimer elektrolit ince bir zar tabakası bulunmaktadır. Bu ince zar tabakası-elektrod düzeneği hidrojen ve oksijen için geçitler oluşturan seperatörler arasında sıkıştırılır. Bunun gibi tek bir hücrenin üretimi bir voltu geçmediğinden voltajın yükseltilmesi için yüzlerce hücre birbirine seri olarak bağlanır. Yakıt hücresi terimiyle kastedilen aslında bu yakıt hücresi kümesidir.

Kişisel Görüşüm: Hybrid motolu araçlar her ne kadar piyasa da yaygın olarak kullanılsalar da ve teknolojileri sürekli gelişim gösterse de.Performans bakımından oldukça yetersiz.
Biyo-Etanol lü araçlar ise özellikle performans bakımından hybrid ile kıyaslanamayacak düzeyde.Hatta Saab'ın geliştirdiği son turbo şarj destekli etanol yakıtlı araç benzinli modelinin bile üstünde preformans sergiliyor.


Saygılarımla
 




 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
12 Yanıt
10353 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 01, 2012, 12:40:18 öö
Gönderen: park10
2 Yanıt
7308 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 13, 2011, 11:08:46 öö
Gönderen: MASON
2 Yanıt
2692 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2014, 01:05:13 ös
Gönderen: Kajmeran
0 Yanıt
1943 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 17, 2015, 02:46:01 ös
Gönderen: Risus