Nazim'a Bir Göz Çelengi
Neden öldün Nâzim? Senin türkülerinden yoksun
ne yapacagiz simdi?
Senin bizi karsilarkenki gülümseyisin gibi bir pinar
bulabilecek miyiz bir daha?
Senin gururundan, sert sevecenliginden yoksun
ne yapacagiz?
Bakisin gibi bir bakisi nereden bulmali,
atesle suyun birlestigi
Gerçege çagiran, aciyla ve gözüpek bir sevinçle dolu?
Kardesim benim, nice yeni duygular, düsünceler
kazandirdin bana
Denizden esen aci rüzgâr katsaydi önüne onlari
Bulutlar gibi, yaprak gibi uçarlar
Düserlerdi orada, uzakta.
Yasarken kendine seçtigin
Ve ölüm sonrasinda seni kucaklayan topraga.
Sana Sili'nin kis krizantemlerinden bir demet
sunuyorum
Ve soguk ay isigini güney denizleri üzerinde parildayan
Halklarin kavgasini ve kavgami benim
Ve boguk ugultusunu acili davullarin, kendi yurdundan...
Kardesim benim, adanmis asker, dünyada nasil da
yalnizim sensiz.
Senin çiçek açmis bir kiraz agacina benzeyen
yüzünden yoksun
dostlugumuzdan, bana ekmek olan,
rahmet gibi susuzlugumu gideren ve kanima güç katan
Zindanlardan kopup geldiginde karsilasmistik seninle
Kuyu gibi kapkara zindanlardan
Canavarliklarin, zorbaliklarin, acilarin kuyulari
Ellerinde izi vardi eziyetlerin
Hinç oklarini aradim gözlerinde
Oysa sen parildayan bir yürekle geldin
Yaralar ve isiklar içinde.
Simdi ben ne yapayim? Nasil tanimlanir
Senin her yerden derledigin çiçekler olmaksizin bu dünya
Nasil dövüsülür senden örnek almaksizin,
Senin halksal bilgeliginden ve yüce sair onurundan yoksun?
Tesekkürler, böyle oldugun için!
Tesekkürler o ates için
Türkülerinle tutusturdugun, sonsuzca.
(Türkçesi: Ataol Behramoglu)
Pablo Neruda