Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: BİR MASON LOCASININ GÖREVLİLERİ - 4  (Okunma sayısı 4322 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 08, 2010, 11:34:11 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




Üstad-ı Muhterem (3)


Üstad-ı muhteremin görevi boyunca karşılaşacağı önemli ritüelik uygulamalar vardır. Bunların başında Masonluğa kabul töreni (tekris/aydınlanma) ile derece artırılması törenleri gelir. Üstad-ı muhterem, bu törenleri yönetirken, kendinden önceki üstad-ı muhteremlerin uygulamış oldukları yöntemlerden, onları izleyerek edinmiş olduğu deneyimden yararlanır. Bunu yaparken, onların geçmişte düşmüş olabilecekleri olası yanılgılara düşmemeye çalışır. Üstelik bunu sadece kendisi için değil, törende payı olan diğer görevliler için de gözetir.

Her üstad-ı muhterem, elbette kendinden önceki üstad-ı muhteremlerin yanılgılarına (varsa) düşmemeyi, daha güzel ve daha başarılı bir tören yönetimi gerçekleştirmeyi öngörür. Ancak, bir töreni yönetmeden, bu deneyimi uygulamada edinmeden, salt dışarıdan izleyerek ne yapılması, neyin ne zaman ve nasıl yapılması gerektiği üzerinde tam ve yetkin bir bilgi edinmek olanağı da yoktur. Kuramsal bilgi ancak pratiğe dönüştürüldükten sonra olgunlaşır. Ancak bu böyledir diye ilerde üstad-ı muhterem görevini üstlenmeyi düşünen bir masonun neyi ne zaman ve nasıl yapacağını iş başa düştüğünde öğrenmek üzere bilgi edinmeyi ertelemesi çok yanlış olur. İşte asıl böyle bir tutumdur yanılgılı uygulamalara yol açan. Bunun için, ilerde locasında üstad-ı muhterem adayı olmayı öngören bir mason, törenlerin nasıl yönetilmesi gerektiğine ilişkin bilgi ve görgülerini önceden geliştirir. Bu amaçla da yalnızca kendi locasındaki alışılagelmiş uygulama tarzını öğrenmiş olmakla yetinmez; zaman zaman başka locaların toplantılarına katılarak, o locaların üstad-ı muhteremlerinin neyi nasıl yaptıklarını da izler. Böylece, üstad-ı muhterem adayı bile olmadan önce görsel deneyimini artırır.

Şimdi sorulabilir: «Bu sahiden de böyle mi olurd?» Bana sorarsanız olmalıdır. Ancak herhalde hep olmuyor ki yer yer ve zaman zaman birtakım yanılgılar doğuyor.

Üstad-ı muhterim, herhangi bir törenin kendi yönetiminde ilk kez yapılmasından önce, törende etkin görevi olacak tüm masonların katılacağı bir “prova” düzenlemeye düşünebilir. Bu törenlerin her biri, ne de olsa bir tiyatro oyunu Ancak hiçbir gerçek törenin provayla tıpatıp aynı olmayacağı da bilinmelidir. Bu, profesyonel tiyatroda bile böyledir.

Bir locadaki üstad-ı muhteremin görevleriyle bağlantılı anlatımlara devam edeceğim. Ancak şu yukarıdaki son paragrafı yazarken bir şey anımsadım; bu bölümü bitirirken onu aktarmak istiyorum.

Antimasonik nitelikli bir Türkçe kitapta yazar Masonluğa yükleniyor de yükleniyordu. Zaman zaman masonların ritüelik yapıp etmelerine alaya da alıyordu. (Bunun hangi kitap olduğunu şu an bu satırları akıldan yazarken unuttum. Doğrusu karıştırıp bulmaya da üşendim. Ancak gerekmez de çünkü bunun gibi şeyler yurdumuzdaki antimasonik yazında çoktur.) Yazar şöyle diyordu: “……. Bu ciddi ardamlar aralarında tiyatro oynatmadıklarına göre…..”

Hayır. Yanılıyordu. Aralarında tiyatro oynarlar. Oynatırlar da çünkü bazı masonik uygulamalarda bu oyunu doğrudan loca üyelerinin değil, bir başka ekibin gelerek oynaması söz konusudur. Masonluktaki bu tiyatroların kimilerinde aday(lar) izleyicidir; kimilerinde aday(lar)ın da kendilerine göre pay aldıkları bir rol vardır. Tiyatro hafife alınacak bir iş değildir. Uygarlık tarihindeki ilk doğuşundan beri çok önemli iletiler aktarmak amacıyla düzenlenmiştir. Tiyatro oyununun kapsamında çok simge ve en azından bir alegori yer alır.. Alegori de sadece Masonluğun değil, tüm ezoterik nitelikli kurumların öğretilerinin aktarılmasında kullanılmış çok etkili bir öğedir. Nitekim tarih boyunca tüm ezoterik kurumların düzenlediği benzer törenler de birer tiyatro oyunu gibidir. Bu oyun ne kadar iyi oynanırsa, tören de o kadar başarılı olur. O başarı sadece oyuncuların değildir; anahtarı yönetmendedir.

Bir mason locasında işte o yönetmen üstad-ı muhteremdir.





ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 27, 2013, 10:21:26 öö
Yanıtla #1
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Nedense o cümle bana yabancı gelmedi sanırım o kitabı ben de okumuştum.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
6706 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 04, 2010, 08:05:30 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
6770 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 18, 2010, 11:08:09 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
6317 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 19, 2010, 12:01:41 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
7527 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 22, 2010, 06:03:38 ös
Gönderen: ADAM
7 Yanıt
13793 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 30, 2010, 04:48:07 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
6595 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 25, 2010, 11:21:10 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
6452 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 26, 2010, 11:00:08 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4470 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 28, 2010, 08:26:54 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
6800 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 29, 2010, 07:59:30 öö
Gönderen: ADAM
8 Yanıt
15749 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 21, 2019, 01:45:22 ös
Gönderen: Mars