Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Dinler Tarihi--Yahudilik--4  (Okunma sayısı 1241 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 01, 2016, 02:42:27 ös
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 631
  • Cinsiyet: Bay

Eski Ahid'in modern tarihsel eleştirmenin verileri sayesinde yorumlanmış olan bazı parçaları, Filistin'in, yahut Kenan ülkesinin İsrailliler gelmezden önceki durumunu az çok sezmek ve anlamak imkanını bize vermektedir. Bu konuda özellikle 1890'dan beri Filistin'le Fenike'de yapılan kazılarda bulunan arkeolojik ve epigrafik belgelerden bilhassa faydalanılmaktadır. Zira her iki ülke aynı medeniyete sahiptirler ve günümüzde Fenikeliler, Kenan ülkesinden çıkma sayılmaktadırlar.

Görünüşe göre, Filistin'de ilkin yerli halk; sonra semitik kökten olup toprağa bağlı bulunan eski göçebeler; son olarak da diğer insan grupları oturmuşlardır. Örneğin , Filistinlilerin Ege Denizinin kıyılarıyla adalarından kovulma Egeliler oldukları sanılmaktadır.

Animizm( örneğin , Karmel ve Hermon gibi) dağları,pınarları,ırmakları,dikili taşları Nablus yakınındaki Kâhinler Ağacı gibi ağaçları kutsal saymaya sevk ediyordu.

Kutsal nesnelerle süslenmiş mübarek yerler vardı. Tesniye yani İkinci Şeriat Kitabı, bu gibi yerlerin yıkılmasını emrederken,buraları tam tamına tarif de etmektedir :

"Mülklerini alacağınız milletlerin yüksek dağlar üzerinde ve tepeler üzerinde ve bütün yeşil ağaçlar altında Tanrılarına tapındıkları bütün yerleri mutlaka yıkacaksınız;  ve onların Mezbah'larını yıkacaksınız ve Tanrıların oyma putlarını baltalayacaksınız ve o yerden adlarını yok edeceksiniz"

Animizm geniş bir nüfuz muhafaza etmekle beraber, Çoktanrıcılıkla sonuçlanmıştı, İbraniler, Kenanlılarla temasa girdikleri sırada bu sonuncuların tapınışı Baal'lerle Astarte'lere hitap etmekteydi.

Baal'ler yerli tanrılardı;  örneğin Baal Zebul, Sineklerin Tanrısıydı ve görevi de belki onları uzaklaştırmaktı. Nitekim ünlü bir şeytan olan Belzebuth'un adı da buradan gelmektedir. Bu Baal'lerin çoğu , bereket saçan bir pınarın perileri ve tarımcıların koruyucuları olmak gerekti.

Birçok Tanrılara ancak bazı bölgelerde tapınılmaktaydı. Örneğin buğday Tanrısı olan Dagon, Filistinliler tarafından benimsenmiş yerli bir Tanrıydı.

İsrailliler Kenan ülkesine gelince,bura halkının ahlâksızlığından utanç duydular. Ana babaya saygı gösterilmiyor, çocuklar kurban ediliyor,her yanda hayâsızlık ve cinsel sapıklıklar hüküm sürüyordu. Nitekim Kutsal Kitap'ın Levililer faslı bu menfur şeylere hücum etmektedir.  Ayrıca,yine bu bakımdan Tekvin'de Nuh'un oğularından biriyle ve Sodom ve Gomorra ile ilgili birtakım hikayeler vardır.

Bununla beraber Kenan ülkesine girmiş olan İsrailliler aralarına karışacak oldukları Filistinlilere başka bakımlardan çok yakın durumdaydılar.


Şubat 02, 2016, 07:23:01 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 234
  • Cinsiyet: Bay

Ya dikkatimi çekti, dünya üzerindeki her din sırasıyla bir öncekini suçlayarak ilerliyor. Veya geldiği bölgenin berbatlığından dem vuruyor.

Örneğin şu kısım: "İsrailliler Kenan ülkesine gelince, bura halkının ahlâksızlığından utanç duydular. Ana babaya saygı gösterilmiyor, çocuklar kurban ediliyor, her yanda hayâsızlık ve cinsel sapıklıklar hüküm sürüyordu."

Ve çoğu vakit bu anlatımlara bakıldığında tarihi açıdan doğru olmadıklarını görüyoruz. Mesela Antik Mısır için atıp tutulan bir çok hikayenin tarihi gerçeklerle uyuşmadığı tespit edildi.
“Tehlikeli bir dönemde yaşıyoruz, insan kendine hükmetmeyi öğrenmeden doğaya hükmetmeyi öğrendi.” Albert Schweitzer