Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: AKP ye Kapatma Davası  (Okunma sayısı 23716 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 17, 2008, 08:32:29 ös
Yanıtla #50
  • Ziyaretçi

Her şeyi zaman gösterecek arkadaşlar..


Mart 18, 2008, 12:18:32 öö
Yanıtla #51
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

çok komik adam şu T.E.  dtp ye kapatma davası açılırken birşey demiyor.kendine oluncada karşı çıkıyor yok demokrasi falan.

daha bilmiyorki
1-demokrasi belli kurallar içindedir.
2-dava açmakta bir demokrasi hakkıdır


Mart 18, 2008, 01:16:26 öö
Yanıtla #52
  • Ziyaretçi

DTP ye dava acilirken belki 2. soylediginizi dusunmustur :)


Mart 30, 2008, 11:15:31 ös
Yanıtla #53
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

Hasan Cemal'in bugunku yazisina kulak vermekte fayda var...



Hasan Cemal / Milliyet / Ergenekon’lu, darbeli, AKP’li notlar (6)
Kazık, ancak demokrasi mücadelesiyle çıkar!

Kuru bir pazar yazısı okumak ister misiniz?    Buyurun o zaman.
Şu tespitler sona kalmasın:
Türkiye’de bugün tehlikede olan laik hayat tarzı, laik cumhuriyet değildir.
Demokrasidir asıl tehlikede olan.
Özgürlüklerdir.
Hukukun üstünlüğüdür.
‘Darbeciler’ başarı kazanır da AKP’yi kapattırırlarsa, bir taşla birden çok kuş vuracaklar.
Hiç aklınızdan çıkarmayın:
Türkiye’nin Avrupa Birliği yolunu keserek bu ülkede demokrasiyi de, hukukun üstünlüğünü de, özgürlükçü düzeni de dumura uğratacak uğursuz bir süreci başlatmanın peşinde bu darbeciler.
Sizin umurunuzda mı AB?..
Bakın, İngiliz Financial Times gazetesi başyazısında ne diyor:
“Bir Avrupa ülkesi hayal edin ki, iktidar partisine ansızın kapatma davası açılsın; başbakanı ile cumhurbaşkanına siyaset yasağı istensin; üstelik bütün bunlar, ezici bir seçim zaferi kazanan seçilmiş hükümetin işbaşına gelmesinden birkaç ay sonra yaşansın...
Türkiye’ye hoş geldiniz!
İstediği kadar anayasal meşruiyet gibi bir incir yaprağıyla örtülmeye çalışılsın, bu çabalar, seçimle iktidarı ele geçiremeyenlerin bir darbesidir. Ve bu darbe başarılı sona yaklaşırsa, Türkiye Avrupa’yı unutsun gitsin.” (Financial Times, 22.03.08, s.6)
Yine soruyorum:
Sizin umurunuzda mı AB?..
‘Askeri’ ya da ‘hukuki’ darbecilerin belki de en büyük dertleri AB ile. Birinci sınıf demokrasiyle hukukun üstünlüğüne açılan bu yolu öncelikle kesmeyi amaçlıyorlar.
Size gelince...
Türkiye’nin AB yolu dinamitlenir ve ilişkiler askıya alınırsa, bu ülkede ekonominin de, aş ve iş sorununun da kötüye gideceğini biliyor musunuz?
Şurası kesin gibi:
Dış dünyada derinleşen finans krizi nedeniyle zaten gitgide kırılganlaşan Türk ekonomisi, AB ile ilişkilerin torpillenmesiyle kendini çok daha büyük bir istikrarsızlığın içinde bulacaktır.
AKP’yi kapatma davasıyla birlikte iç piyasalardan gelen ve artık saklanamayan kötü haberlerin yavaş yavaş manşetlere tırmandığını görüyor musunuz?
Çok ciddi bir tehlike bu.
Siz farkında mısınız?..
‘Darbeciler’ farkında bunun.
Ama onlardan öylesine sinyaller geliyor ki, Türkiye’yi 2001 Şubat krizindeki gibi bir yoksullaşma çukuruna yuvarlayacak böylesi tehlikelerin gerçekleşmesini AKP‘den bir an önce kurtulmak için neredeyse bir fırsat olarak görüyorlar.
‘Darbeciler’, demin de belirttiğim gibi, irtica tehlikesinden dem vurarak, Türkiye’de AB ile birlikte birinci sınıf demokrasinin yolunu kesmek istiyorlar.
Şunu bilmekte yarar var.
AB’ye ve birinci sınıf demokrasiye sırtını dönecek olan bir Türkiye’de yalnız aş ve iş sorunu çok daha kötüye gitmez, aynı zamanda bölücülük ve radikal İslamın eli çok daha güçlenir.
Bir an düşünün:
AKP, yalnız toplam oyların yüzde 46.6’sını değil, aynı zamanda Kürt oylarının da yüzde 55’ini almış bir parti. Öte yandan, yine Anayasa Mahkemesi’nde kapatılma sırasında olan DTP de geri kalan Kürt oylarıyla 21 milletvekiline sahip parlamentoda...
AKP ile birlikte DTP de kapatıldığı vakit, neredeyse bütün Kürt oyları cezalandırılmış olacak. Bu da, “Kürtlere bu ülkede demokratik siyaset yasaklanıyor; düşün arkamıza dağa çıkıyoruz!” diyenlerin sesinin çok daha gür çıkmasına ve etkili olmasına yarayacak.
Güneydoğu’da yangının 1990’lardaki gibi parlamasından ve radikal İslamcıların da, “Dini bütün olduğunuz için AKP’yi kapattılar; gelin bizim saflarımıza!” propagandasının etkili olmasından acaba Türkiye mi kazanacak? Aş ve iş sorunları bu ülkede daha iyiye mi gidecek? 40 milyar dolarlık cari açık nasıl kapatılacak vs...
İşler kötüye gidecek, kötüye...
AKP kapatıldı diyelim.
Siyaset yasakları da geldi.
Ne olacak siyasetin halleri?.. Siyaset sahnemiz çok daha keskinleşen bir cepheleşme ve kutuplaşma içinde bulmayacak mı kendisini? Uçlar güçlenmeyecek mi? Siyasi istikrarsızlık körüklenmeyecek mi?
AKP grubunu varsayalım şöyle ya da böyle böldünüz. Türkiye’de yeniden o güçsüz koalisyon hükümetleri dönemini açacaksınız?
Yine kayıp yıllar mı?..
Seçime gidildi diyelim.
AKP bir başka tabela altında ve Erdoğan’ın gölgesinde ya seçimleri bir daha tek başına kazanırsa?..
Ne olacak o zaman?..
Tek başına kazanamadı ve Türkiye yeniden o bölünmüş, güçsüz siyaset sahnesiyle birlikte 1990’ları oynamaya başladı.
Razı mısınız buna?..
O kayıp yılları mı özlediniz?
Kapatın o zaman AKP’yi!
Yine o soru:
Kapatma davasıyla birlikte rejime atılan kazık nasıl çıkar bu saatten sonra?
‘Yargısal darbe’ye itibar etmeyerek... Türkiye’yi siyasi partiler mezarlığı olmaktan kurtararak... ‘Sivil anayasa’yla demokrasi ve hukukun üstünlüğü yolunda adımlar atarak... Ve Türkiye’nin AB yolundaki tarihi yürüyüşünü kararlılıkla devam ettirerek...
Kısacası:
Kazık, demokrasi mücadelesiyle çıkar ancak...
İyi pazarlar!

 


Mart 31, 2008, 07:46:09 ös
Yanıtla #54
  • Ziyaretçi

Efenim türkiyedeki laik cumhuriyetcilerin vicdanları yerinden kaymış durumdadır.Senelerce laiklik bahanesiyle asan kesen darbe yapan yasak koyan aşşağılayan bu zihniyet malesef bize sonunda lise tuvaletlerinde çocuk düşüren minicik kızlar armağan etmiştir.Türkiyedeki her 300 kadından biri fuhuş yapar ahlaki yozlaşma cinayet hırsızlık işsizlik gelir dengesizliği cinnet intihar terör alır başını gider fakat bu seçilmiş insanların hiçbirinin umrunda değildir varsa yoksa laiklik.Atatürkün mezarına gider secde eder ellerinde chp bayraklarıyla çığlık atar sonra da kendi yozlaşmış sistemlerinden dincileri sorumlu tutarlar.Bunlar hakikatin her türlüsüne karşıdır müslüman olmanız gerekmez mesela yoksulluktan eğitim eşitsizliğinden baskıdan şikayet eden bi komunistseniz bunlar yine sizden nefret ederler zira yaratmaya çalıştıkları insan tipi atatürk heykeli görünce gözyaşlarına boğulan herşeyden razı olan "aman şu dinciler gelmesin de batsın dünya" diye düşünen keyfine bakan tatile çıkan güzellik yarışmalarına çocuklarını yollayan insanlardır.Bunlara diyecek laf kalmadı


Mart 31, 2008, 09:00:14 ös
Yanıtla #55
  • Ziyaretçi

  Yorumunuza eklenmesi gereken bir kac kelime daha var.Bu kisilerin aslinda gercek cumhuriyetci ve laiklik degerini tasimayan,Ataturk'u tek bir degerle bagdastirip sadece bir kesimin onderiymis gibi davranan.Ataturk'un diger ilkelerinden inkilaplarindan bihaber kisiler olduklarinin bir gercek oldugu gibi mesela,


Nisan 03, 2008, 04:56:13 ös
Yanıtla #56
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

SANAL REFERANDUM - AK Parti kapatilsin mi, neden?

Haydi sandiga :)


http://78.40.224.93/index.php


Muhabbetle


Nisan 21, 2008, 09:12:42 öö
Yanıtla #57
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

Ak Parti'yi kapattırmayacak A Takımı

Parti kapatma davası ile ilgili "süreç" işliyor. Süreç "çok yönlü." "Çok boyutlu."

AK Parti 'havuz' oluşturdu

Olayın "Anayasa değişikliği ile kapatma davasını düşürme" boyutu da var. "Lobiler... Bildiriler... Kamuoyu oluşturma" boyutları da.
Ama bu arada partide de "dava ile ilgili" çok ciddi bir çalışma sürüyor.
Bu çalışma da "çok yönlü, çok boyutlu."
Partide bir "havuz" oluşturuldu.
"Hukuki görüşler, Anayasa Mahkemesi' ndeki savunmayı destekleyecek belge ve bilgiler" bu havuzda toplanıyor.
"Havuz dolunca" ne olacak?
"Her şey" avukata verilecek.
Partiyi, Anayasa Mahkemesi'nde savunacak kişiye.
Savunmayı "parti dışından biri" de yapabilir. "Partiden biri" de.
Şu anda "ağırlıklı görüş" partiden biri olması yönünde. "Kim olmalı"
konusunda ağırlıklı görüş ise "Cemil Çiçek." Bu konu "tepede" görüşülecek ama... "Son kararı" Recep Tayyip Erdoğan verecek.

A Takımı
İktidar partisinde bir "takım" oluşturuldu. Buna "A takımı" da diyebiliriz. Takımı "Başbakan belirledi."
Ve takım "doğrudan Başbakan'la irtibatlı."

Takım "8 kişiden" oluşuyor.
6'sı "hakkında 5 yıl siyaset yasağı" istenenlerden:
Bülent Arınç, Zafer Üskül, Burhan Kuzu, Sadullah Ergin, Bekir Bozdağ, Dengir Mir Mehmet Fırat.
2'si ise "yasak dışındaki" isimlerden: Cemil Çiçek ile Ahmet İyimaya.
Takımdaki 8 kişinin hepsi de "statü" sahibi.
Biri bakan: Cemil Çiçek.
Biri Genel Başkan Yardımcısı: Dengir Mir Mehmet Fırat.
2'si Grup Başkanvekili: Bekir Bozdağ ile Sadullah Ergin.
3'ü komisyon başkanı: Burhan Kuzu, Zafer Üskül, Ahmet İyimaya.
Ve 1'i de "ağabey" statüsünde: Bülent Arınç.
Kapatma davası konusunda AK Parti'de "savunma çalışması" yapan bu "en üst kurulun" 8 üyesinden 4'ü "Ankara Hukuk" tan mezun: Bülent Arınç, Dengir Mir Mehmet Fırat, Ahmet İyimaya, Sadullah Ergin.
(Ahmet İyimaya, birincilikle mezun)
2'si İstanbul Hukuk'tan.
Bunlardan "biri" bakan:
Cemil Çiçek.
Diğeri Anayasa profesörü:
Burhan Kuzu.
Geriye kaldı 2 üye.
Biri "Konya, Selçuk Hukuk" tan Bekir Bozdağ. (Daha önce Bursa, Uludağ İlahiyat mezunu.) Diğeri AnkaraSiyasal'dan mezun ama...
Üniversitede "Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanlığı" yaptı: Prof. Dr. Zafer Üskül.

Bireysel durum analizi
Kapatma davası konusunda sadece "A takımı" çalışmıyor.
Başka "çalışmalar" da var.
Örneğin: Hakkında "5 yıl siyaset yasağı" istenenler, kendi durumları ile ilgili çalışma yapıyorlar. Bunlar:
"Bireysel durum analizleri."
71 kişilik "siyaset yasağı" listesinde "hukukçular" az değil.
Örneğin İstanbul Milletvekili "Güldal Akşit. Örneğin eski milletvekili, avukat, Mehmet Elkatmış.
Onların "bireysel durum analizleri" daha kapsamlı.
Parti ile ilgili "genel savunma" ile, 71 kişinin "tek tek savunmaları" havuzda toplanacak. Ancak...
Havuza "başka kaynaklardan da" belge, bilgi, savunma notu akacak.
Örneğin:
Havuz "havuz bütün AK Parti milletvekillerinin katkısına açık."
"Adını burada yazmayacağımız" bazı bilim adamları var.
Değişik üniversitelerin hocaları. "Havuza" onlar da katkı sağlayacak.
Partili olsun veya olmasın, "bazı hukukçular" da.
Havuz "zengin bir havuz."
Böylesine "dolu" bir havuzda biriken "malzeme" hangi sürede değerlendirilir?
Soruyu "daha net" soralım:
- AK Parti, Anayasa Mahkemesi'nden "ek süre" ister mi, istemez mi?
"Tepede" yapılan görüşmeden ortaya çıkan sonuç:
"A takımının çoğunluğu" ek süre istenmesinden yana... Cemil Çiçek ise "tam aksi görüşte." "Bu iş uzamasın" tezini savunuyor.
Tabii bütün bu çalışmalar hep "kapalı devre." "Kapalı kapıların ardında." Ve "tam gün."
Başbakan Erdoğan için "günde 3 vardiya çalışıyor" denilse yeridir.

YAVUZ DONAT - SABAH


Nisan 21, 2008, 09:33:53 öö
Yanıtla #58
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

RTE'yi ve ekibini cok sevmesem de, partinin kapanmasini istemeyenlerdenim. Sezer'in atadigi 7 uye'yi dusununce pek fazla umitlenemiyorum.Nobel Odulu almis bir yazarimiza tebrik dahi gondermeyen, adeta cumhurla arasina duvar ormus, zirhli aracindan, sirca koskunden cikip halkin arasina karismamis, ayni Islamcilar gibi ideolojik dusunen, goren, yazan, cizen, konusan bir Cumhurbaskaninin atadigi kisiler insallah kendileri gibi degildir diye dusunmek istiyor insan. Cunku TR'de maalesef  laik kesimimiz daha,  demokrasi ve hukukun ustunlugunu bir kenara koyup, kendi ideolojilerine ters dusen her hangi bir nesneyi kaldirma egiliminde olabiliyorlar. Hemen hepsi boyle degil suphesiz. Ancak istisnalar da hayli fazla. Suphesiz onlarin bu halini korukleyen Islamcilarin emniyet tesis etmeyen halleri...  Uyelerin ayrica bundan kimsenin haberi olmasa da, hukuki surec islerken disardan tehdit veya ikaz almalari soz konusu da olabilir.   Bir yandan askeri vesayetin kukremesi, diger taraftan Kemalistlerin yogun baskisi altinda AK Parti zorlu sinav veriyor. Insallah bu onlara yeterince bir ders olur ve adimlarini bundan sonra daha dikkatli, daha saglam, daha gercekci, daha ilerici, daha demokratik atarlar ve artik su herseyde Kemalistler gibi kendi dinlerini dusunerek, soyleyerek, yazarak, cizerek, soverek atmazlar.

Muhabbetle

 
« Son Düzenleme: Nisan 21, 2008, 09:44:35 öö Gönderen: Kirlangic »


Nisan 21, 2008, 10:52:25 öö
Yanıtla #59
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 562
  • Cinsiyet: Bay

Öncelikle sn. Sezer hakkında ki "cumhurla arasına duvar örmüş, zırhlı aracından, sırça köşkünden çıkıp halk arasına karışmamış" yorumunuza katılmıyorum sn. Kırlangıç. Anayasa, normlar hiyerarşisinde en üst basamaktır ve Anayasa yargısının görevini icra etmesini "anti-demokratik" olarak karşılamak tüm özgürlükler için bir tehdit oluşturur. Ne olmasını isterdiniz? Aldıkları %47 oyla %70 temsil hakkı kazanan AKP'nin zaten elinde bulundurduğu yasama ve yürütmeye ek olarak yargıyı da mı ekleyelim? Bu forumdaki pek çok kişinin değil belki ama sizin Montesqieu'den haberiniz olduğunu düşünüyorum. Demokrasi'nin temel taşı erkler ayrılığıdır. Siz ise bunu sorguluyorsunuz.

Demokrasi'den konuşacaksak biraz seçim barajından bahsedelim bence... AB'nin beyanatları ise sadece şaşırtıcı. Daha bir kaç sene evvel Heider'in yükselişini Avusturya'da bizzat kestiler zira kendileri. Her devletin bir geçmişi, bir belleği, bir yumuşak karnı vardır. Almanya, Avusturya'da milliyetçiliğin nasıl kontrol altında tutulmaya çalıştığını görüyoruz. Türkiye'nin de böyle bir noktası var...

Her şeyde Kemalistler'le ilgili olarak en üzüldüğüm şey ise Mustafa Kemal'in adını o slogancı, çığırtkan, demagog, ajitasyon ustalarının kullanıyor olması. Keşke bu adamlardan bahsederken Kemalizm sözcüğünü kullanmasak...
Mea mihi conscientia pluris est quam omnium sermo


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
1993 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 10, 2008, 08:48:52 ös
Gönderen: naval
4 Yanıt
5969 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 20, 2008, 07:52:17 ös
Gönderen: semsin
Mason'larda yolsuzluk davası

Başlatan aaron « 1 2 ... 6 7 » Basinda Masonluk

61 Yanıt
26500 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 11, 2010, 04:40:17 ös
Gönderen: Asi
0 Yanıt
2437 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 10, 2009, 03:54:46 ös
Gönderen: karahan
0 Yanıt
2515 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 25, 2011, 09:31:03 öö
Gönderen: MASON
11 Yanıt
5700 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 14, 2015, 09:27:59 ös
Gönderen: Tij
0 Yanıt
2173 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 11, 2015, 10:02:02 öö
Gönderen: MEDUSA