Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Hanif Din  (Okunma sayısı 5931 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 02, 2010, 02:33:27 öö
  • Ziyaretçi



Bilinmeyen Yönleriyle Hanif Dini İslam ve Mesajı Kur'an-ı Kerim

“Ölen insanın kıyâmeti kopar” Hz.Muhammed Mustafâ s.a.v., Bu hadise göre insanın dünyası yıkılır, madde âlemindeki görüntüler yerini iç boyuttaki gerçeklere bırakır. Kurân bu duruma: “O gün yeryüzü bir başka yere, gökler, başka göklere çevrilecek” (İbrahim sûresi, 14.), “İşte orada herkes dünyada yapmış olduğuyla imtihan verir, uydurdukları putlar da kaybolmuştur” (Yunus sûresi, 30.) demektedir. Sonra da bunu: “Ey insanlar! Allah’ın verdiği söz şüphesiz gerçektir; dünya hayatı sizi aldatmasın. Allah’ın affına güvendirerek şeytan sizi ayartmasın” diyerek açıklar. (Fâtır sûresi, 5.âyet).

“İblis” insanları kandırmak için RABB’inden izin almıştır. Kurân: “İblis: “Rabbim! Öyle ise insanların kabirlerinden kaldırılacakları güne (kıyâmete) kadar bana mühlet ver” dedi. “Allah buyurdu ki: “Sen mühlet verilenlerdensin.” “Allah katında bilinen vaktin gününe kadar...” “İblis: “Rabbim! Beni saptırdığın için, mutlaka ben de yeryüzünde onlara günahları süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım” der. (Hicr sûresi, 36.>>39.) İşte bu ilâhi tiyatro dünya sahnesinde oynanırken, “Allah katında bilinen vaktin günü”, insanın ölümü, yani kıyâmetinin kopmasıdır. “Kıyâmet” insanın iç yüzünün dışa çıkması anlamında olup karşısına çıkan gerçekler ise onu gösteren aynasıdır.

Ölmeden evvel gideceğin yerin durumunu anlaman için hiç olmazsa ‘kâlb gözünü aralamak’ için çalışman gerekir. Bu çalışmanın şekil itibari ile yapmacık dış yüz eylemleriyle hiçbir alâkası yoktur. Her eylemin sâf, içtenlikle pozitif olmalıdır; zira herkesi kandırabilirsin, ancak içinde saklı özün olan ilâhi “Rûh”unu hiçbir kimse kandıramaz. Bu gerçeğe Kurân’da: “Şüphesiz Rabb’in gözetleme yerindedir/ Kuşkusuz Rabb’in her an gözetlemektedir” (Fecr sûresi, 14.) diyerek işaret eder. Rabb’in insandaki gözetleme yeri “Kâlb gözü”, diğer adı ile “Fuâd”dır. Bu sebeple insanın göklere dönerek, ellerini kaldırarak aradığı Rabb’i aslında içinde ona: “Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf sûresi, 16. âyet) diyerek yerini söylemektedir.

Müslüman olduğunu kabûl eden her insanın İslâm olabilmesi, yani “Rabb’ine teslim olarak “O”nunla barış yapabilmesi” için “O”nun kâlbinden gelen sessiz sesini duyarak “O”na uyması gerekir; ki buna: “Yüzünü dine Hanîf olarak dön” (Rûm sûresi,30.) âyetine göre “Dini Hanîf olarak uygulamak denir. Bu gerçek tüm insanlar için “değişmez yaratım/fıtrat” olduğundan nihayetinde iç boyutu ölmeden evvel miracını yaparak feth etmek, yani “Ererek”, dini mâbedlerdeki (Tapınak, Havra, Kilise, Cami) değil, “Arş”ın etrafındaki “Saf”lara katılarak sıklaştırmakdır.

Kurân bu gerçeğe: “Andolsun o saf bağlayıp duranlara.” “(Erenler): “Bizden her birimizin belli bir makamı vardır. Biziz o saf saf dizilenler, biziz! Biziz o tesbih edenler, biziz” derler. (Saffat sûresi, 1,164.> > 166.) Bu saflara katılmanın yolu “Dini Hanîf olarak uygulamaktan” geçer; ki bunu uygulayanlara da “Kurtulanlar”, “Gürûh-u Nâci” zümresi denir.

Gerçek anlamda “Öz”, yani insanın ilâhi “Rûh”undan başka “kurtarıcısı” yoktur, bunu sağlamaya kısaca “Hanîf Din” denir; ki gelmiş geçmiş tüm peygamberlerin tek ve değişmez hakikat yoludur, bu gerçekten başka her ne varsa safsatadır, hurafedir uyanın!

Dinlerin temelindeki gerçekler bu eserde açılarak hakikat yolunun Ermek için gidilecek tek değişmez ve en kadim öğretisine ışık tutulmuştur!

Fakîr, Mâlik İlyas


Mayıs 02, 2010, 08:20:12 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay mengin,

Bu kitabı okudunuz mu yoksa sadece tanıtım mı?

Sevgiler


Mayıs 02, 2010, 09:07:35 ös
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Ben okudum;tavsiye ederim.Ayrıca,yazarın yeni bir kitabı daha çıktı,Pitagoras'ın felesefesi üzerine...Şu an onu okuyorum.


Saygılar
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Mayıs 02, 2010, 09:29:14 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay ceycet,

Sürekli gözüme çarpıyor ama bu kitabı hala okumadım. Bay Mengin'den evvel merakımı gidermenizi ümit ederek size bir soru sormak isterim.

Cihangir Gener'in Ezoterik-Batıni Doktrinler kitabında, İslam Peygamberi'nin ailesinin Kabe'nin yönetimini elinde tutan rahiplerden olduğunu ve inandıkları dinede Hanif din dendiğini belirtmektedir, buna ek olarakta, İslam'a Hanif dinin etkileri olduğundan söz etmektedir.

Soruma gelirsek, bu kitap C.G.'in kitabında geçen Hanif Dinden mi söz ediyor yoksa mehzep olarak belirtilen haniflikten mi söz ediyor

Sevgiler


Mayıs 02, 2010, 09:54:38 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Mozart,

mezhep olarak algılanan haniflikten söz etmiyor,daha çok tevhid bağlantılı haniflikten söz ediyor.Yazarın özgün bir İslam bakış açısı var ve ayetlerin batıni yönlerine kendi bakış açısını yansıtmış.

Aslında,din simsarlarına yönelik eleştirilerle yüklü bir kitap.Hurafeleri ve İslama yansıyan arap milliyetçiliğini çok güzel eleştirmiş.



Saygılar


Ben"O"yum,"O"ben değil...


Mayıs 03, 2010, 03:57:04 öö
Yanıtla #5
  • Ziyaretçi

Bu kitabı okuyorum, @ceycet in de dediği gibi islamın batın ve zahir yönlerini bir nevi harmanlanmış. 

Daha ayrıntılı bilgi için; hermetics.org un anasayfasında sağ alt bölümde link bulunmakta.


Mayıs 05, 2010, 10:52:57 öö
Yanıtla #6
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Mozart

Kitapta bahsedilen Hanif dinidir mezhep değil.Hanif dini inancı Hz.İbrahime dayanır Mekkede bulunan bir kısım insanlar peygamberimizin ailesi hanif dini inanca mensup idiler.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Temmuz 28, 2010, 05:32:21 ös
Yanıtla #7

Peki Hz. Muhammed'in batıni yönüne (eğer varsa) değiniyor mu? Hz. Muhammed batıni bir itikada sahipse, bunu ayetlerle göstermiş mi? İslamiyetin, batıni bilgelikten, biçimsel alışkanlıklara dönüştüğünü (eğer dönüşmüşse) anlatmış mı? Kısaca, İslam'ın temelde batıni olduğunu tatmin edici bir şekilde açıklayabilmiş mi?

Batınilikte genellikle bir şey övülür; içe bakış, yoğun düşünme, anlamak için çabalama, bir şeylere ulaşma. Ama işin eylem kısmı yani şeriat es geçilir.

Eğer yazarın söyledikleri doğruysa, İslamdaki namaz, oruç gibi ibadetleri,şeriatı neye bağlıyor? Kuran'da defalarca tekrar edilegelmiş bu ibadetler hakkında ne diyor? Şeriata oranla, tefekkür etmenin Kuran'da diğer ibadetler kadar üzerinde durulmamış olmasına ne diyor?
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Temmuz 29, 2010, 09:38:34 öö
Yanıtla #8
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Sayın popperist,

Kuran'da namazla ilgili birşey yoktur.Sabii  geleneğiyle yetişmiş olan İslam peygamberi,namazı, ibadet şekli olarak benimsediği ve uyguladığı için müslümanlar tarafından ogünden beri ibadet şekli olarak uygulana gelmiştir.Abdest te aynı şekilde müslümanlığa geçmiştir.

Malesef,özellikle 1000 yıldır Kuran,sadece zahiri yönleriyle tevil edilmiş,dolayısıyla hiçbirşey anlamayan müslümanlar,sorgulamadan uzak bir inanç sisteminin kıskacında her söyleneni yapan,anlamadıklarını tekrar eden,hatta tanrı'nın sözlerini "O"na tekrar etmeyi ibadet sayan bir topluluk haline dönüşmüştür.

Kuran'ın batıni yönüne dikkat çeken ilk insan Hz.Ali'dir.Bilindiği üzere,Hz.Ali'de İslam'ı siyasallaştırma gayreti içerisinde olan Arap milliyetçileri tarafından katledilmiştir.Sonraki 600-700 yıl içerisinde de hatırı sayılır batıni yorumcular yetişmiş ancak bundan sonra  İslam karanlık çağına girmiştir.Bu karanlık henüz devam etmektedir.

Karanlık çağın İslam üzerinde oluşturduğu yaklaşık 1000 yıllık kabuk,hurafelere ve dogmalara inanan,uyduruk hadislerde çare arayan,sahte mürşidlerin peşinde koşan,beyni sulanmış,gerici ve köhne bir toplum oluşturmuştur.İbadetin gerçek yolu,ancak tefekkürle bulunabilir.Tefekkürün yoldaşlık ettiği vicdan, inananın yolunu aydınlatacak tek prensip olarak kabul edilmelidir.

Bahsi geçen kitaba gelince,yazar Malik İlyas TANRIBAĞI sondönemde yetişmiş,özgün bir yoruma sahip,düşüncelerine kısmen itibar ettiğim,yazdıkları okunmaya değer bir yazar.Ancak tavsiye edebilirim;her tespitine katılmadığımı da belirtmeliyim.


Saygılar
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Temmuz 29, 2010, 10:03:10 öö
Yanıtla #9
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 886
  • Cinsiyet: Bay

hatta tanrı'nın sözlerini "O"na tekrar etmeyi ibadet sayan bir topluluk haline dönüşmüştür.

Sayın Ceycet,

Akıl ve iman iç içe girmeden bu yoruma ulaşmak zor.
Herhalde yorumunuzu izinsizce kullanabilirim; o derece beğendim.

Saygılar ve Sevgiler


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
4 Yanıt
8689 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 07, 2011, 08:44:54 öö
Gönderen: ceycet