Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Psikoloji - Ruh bilimi => Konuyu başlatan: enelsır - Mayıs 05, 2013, 10:09:45 öö

Başlık: Anlar (2)
Gönderen: enelsır - Mayıs 05, 2013, 10:09:45 öö
Devam...

Ayakta ve hayatta kalmak şart mıdır , yoksa mola verilebilir mi? Yani yorulmak, kederlenmek, üzülmek, canı sıkılmak, hayattan düşmek ve bunu istemek  olağan mıdır yoksa konfor mudur?

 Hep hazır asker, güçlü ve başeden olmanın dayanılmaz ağırlığının da eklendiği keder taşınamaz olduğunda ne olacak peki? Muhtemel o başeden/sağlam , kadın/erkek olmak için ödenen bedellerin karabasan gibi doluştuğu hesap vakti... İnsan insanın kurduymuş. Överken de yererkende böyle herhalde." Yüksek yeterlilik ! " bataklığının içinde olmak istemeyince ne olacak peki?

 Vazgeçtim istemiyorum deme şansı var mı? Neleri bedel olarak vermek lazım bunun için yani insanın kendi yapamazlığı ve yetersizliğini kazanması neye mal olur? Bütüncül bir mevzu mudur bu? Herkesin varoluşunun temel taşları vardır da bu da onlardan biri midir? Birisinin bahtına daima güçlü olmak diğerine ise , misal neşeli olmak mı düşüyor? Yoksa hiç bu belaya bulaşmadan  "ortaya karışık " da olunur mu? Olunursa, ki ,etrafa bakınca  omurgasız yahut karektersiz dediğimiz arkadaşlar hayatın sihrini baştan çözmüş görünüyor öyleyse.

 "Bir şey olmaya çalışma , o şey sonra seni ele geçirir" Bu da fena. Şu olur mu peki; insan içindeki sese kulak verse, sahiden hem bir şey , hem gerçek olur mu?

 Ses değiştikçe bizim halimiz de değişse dönüşse, kendi gerçeğimizin peşini bırakmasak , üzülsek, dursak, mola versek, oyuna dönsek/dönmesek, velhasıl kendi rüzgarımızla hafiflesek ne güzel olur.
Başlık: Ynt: Anlar (2)
Gönderen: ceycet - Mayıs 05, 2013, 10:53:49 öö

Herkes cenneti ister,ama ölmeyi ve acıyı  kimse istemez.