Alıntı 1: Sayın ADAM,
-----------------------
İzninizle şu “Siyon Protokolleri” konusu üzerinde ben de bir şeyler yazayım.
Daha önce bu konuyla bağlantılı birtakım sözler etmiştim; onları yinelemek istemiyorum.
Bu anlaşmanın genel ve özgün başlığı “Protocoles des Sages de Sion” biçimindedir yani "liderlerin" değil "bilgelerin" protokolü.
Şunu özenle ve üzerine basa basa yinelemek isterim ki, bu adla anılan belgeler, Victor Hugo ile
Adolphe Crémieux tarafından imzalanmış bir anlaşmadır. Başka bir şey değil. Her ne kadar Sayın amerbach karşı çıkacak olsa da, dolayısıyla bu belgeler Priéure de Sion ile Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti Fransa Yüksek Konseyi arasındaki bir anlaşma metni olmaktadır.
Bundan ötürü Masonluğun Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti yüksek konseyleri 1875 yılında İsviçre’nin Lausanne kentinde bir toplantıya çağrılmış ve bu toplantıda o tarihte Fransa Yüksek Konseyi’nin başındaki Adolphe Crémieux sert eleştirilerle karşılaşmıştır. Nitekim bundan ötürü bu toplantıda ritin 1786 tarihli olduğu benimsenen anayasası üzerinde birtakım değişiklikler yapılarak, 33. derecedeki masonların daha önce çok geniş olan yetkileri kısıtlanmıştır.
Buna neden olan da bu protokollerin en sonundaki şu cümledir:
“Siyonun 33. derece temsilcilerince imzalanmıştır.”
Bu belgeler 1897 yılında kurulmuş olup 20. yüzyıl başlarında gelişme gösteren Dünya Siyonist Organizasyonu Antisemitist cephelerde endişe uyandırmaya başlayınca, kapsamı tam olarak anlaşılamadığından “Dünya yüzünde Yahudilerin hain emellerini açıkça ortaya seren kanıtlar” olarak nitelendirilmiştir ama bir tek şu yukarıdaki tümce bile bunun Yahudilik ile değil, Masonluk ile bağlantısının bulunduğunu ortaya koyar.
Bu protokollerin bütününü okuyacaksak, bunu Fransızca yapmamız gerekir. Üstelik bu okuma Fransız dilini filoloji düzeyinde çok iyi bilen bir kişi tarafından yapılmalıdır. Sıradan bir Früansız bile bu bağlamda yetersiz kalabilir. Bu nedenle de herhangi bir çevirmen tarafından başka bir dile çevrilince yanlışlık söz konusu olabilmektedir. Hele Fransızcadan İngilizceye çevrilmiş olup sonra biz bunu İngilizceden Türkçeye çevirmeye girişirsek, bu yanlışlığın katlanması kaçınılmazdır.
Bu nedenle de protokollerin bütünü üzerinde değil de can alıcı bazı noktaları üzerinde durmak istiyorum.
Bu protokollerin bir yerinde şöyle bir anlatım geçiyor:
“Yeni bir dünya düzeni kurmak üzere belli bir grup insan seçilecektir. Bu grup her şeye egemen olacaktır. Yürürlükteki politik rejimlerin bir bölümünün yıkılması için karışıklık ve anarşi çıkarılacaktır. Masonluk ve benzeri kuruluşlar, Batı dünyasının ekonomik, politik ve sosyal kurumlarını ele geçirmek için kullanılacaktır.”
İşte bu bile bu belgelerin bir Yahudi yazımı olmadığını kanıtlar. Çünkü Yahudiler zaten kendilerini “seçilmiş insanlar” olarak görür. Bu onlara Tanrı tarafından verilmiş bir niteliktir. Hiçbir zaman yeni bir dünya düzeni kurmak gibi bir düşünceleri de olmamıştır. Yürürlükteki politik rejimleri yıkmaya kalkışmak gibi bir eylemsel planları da söz konusu olmamıştır. Burada hedef Fransa’daki imparatorluk rejimidir.
Nitekim Maurice Joly’nin 1864 tarihli hicivleri de doğrudan sonradan 3. Napoléon adını almış olan Louis Bonaparte’ı hedeflemektedir. Ancak bu arada Maurice Joly ile Victor Hugo’nun çok yakın dost olduklarını belirtmek de gerek. Burada hedefi gösteren asıl kişi Victor Hugo’dur. Nitekim, sıkı bir Fransız edebiyatçısı Maurice Joly’nin hicivlerini karşılaştırmalı olarak incelerse, burada Victor Hugo’nun kendine özgü üslubunu çıkarmakta güçlük çekmez.
Baştan sona sosyal ve politik bir nitelik taşımakta olan bu protokollerin hiçbir yerinde “cumhuriyet” ya da “imparatorluk” sözcüklerinin geçmemekte oluşu da pek dikkate değer. Çünkü amaç Fransa'daki yeni rejimi yıkıp, eskiden olduğu gibi krallık yani monarşi düzenine geri dönülmesini sağlamaktır.
Bu arada “masonik krallık”, “Siyon kanının kralı” gibi birtakım ilginç terimler de geçer. Açıkça gelecekteki kralın Hz. Davut’un soyundan olacağı belirtilmiştir. Ardından gelen cümle ise belki de en ilginç olanıdır:
“Gerçek papa, Yahudilerin kralıdır.”
Kimdir bu Yahudilerin kralı?...
Gerçek papanın Yahudilerin kralı olduğu söylenir ama bir de şu eklenir:
“Gerçek papa, uluslararası bir kilisenin babası olacaktır.”
Yuhudilikte böyle bir şey var mı?
Dikkat edilmesi gereken nokta “İsrail kralı” ile “Yahudilerin kralı” terimlerinin aynı şey olmadığıdır. .
“Yahudilerin kralı” denilen kişi, öncelikle İsa’dır. Bu bağlamda lütfen Yuhanna İncili’nin 18., Matta İncili’nin 27., Markos İncili’nin 15. ve Luka İncili’nin 23. baplarını okuyun. Özeti şu: Pontius Pilatus, İsa’ya “Sen Yahudilerin kralı mısın?” diye sormuş. İsa da ona “Öyle diyorsan öyledir.” tarzında bir yanıt vermiş.
İsa’nın İsrailoğullarının kral ailesinden gelme olduğu biliniyor. Bakire Meryem öyküsü sadece bir alegoridir; gerçek bir olay değil. Ardından İsa’nın bir de “Balıkçı Kral” niteliğini taşıyışı var ki, o da apayrı bir konu…
Siyon Protokolleri “Kapitalist Yahudilerin kötü niyetini sergileyen belgeler” olarak da nitelendirilmiştir ama kapsamları dikkatle incelenecek olursa ekonomik eğilimi bakımından Marksizm ile bağdaştığı görülür. Çünkü Adolphe Crémieux sıkı bir Karl Marx yandaşıdır. Her ne kadar 1860 yılında Fransa’da kurulmuş olan Alliance Israélite Universelle (Evrensel İsrail Birliği) adlı örgütün başkanlığını yapmışsa da, aslında hiç de iyi bir Yahudi değildir. Nitekim Karl Marx da Yahudi asıllıdır; ne olmuş yani!
Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti Yüksek Konseylerinin 1875 yılında Lausanne’de yapmış oldukları toplantıda bu işin foyası ortaya çıkınca, Victor Hugo ister istemez Masonluğun bu kanadından caydı ve arkadaşı Maurice Joly’nin de üyelerinden olduğu Mizraim Riti’ne yöneldi. Ancak gerek bu mason ritinin Fransa’da zaten çok zor koşullar altında oluşu nedeniyle bu girişiminden bir sonuç alamadı ve bir kez de genelde “Martinizm” olarak anılan mistik nitelikli Masonluğa benzer ezoterik örgütleri denedi. Belki bundan ve sonrasından da söz edilebilir ama konu artık Masonlukz dışında kalmış olduğu gibi Siyon Protokolleri başlığının da dışına çıkar.
Siyon Protokolleri üzerinde bilimsel nitelikli araştırmalar yapmış olan dil bilimcilerin şöyle bir görüşü var: “Bu protokoller bir özgün yazılım değildir. Birtakım başka yazılılardan yararlanılarak düzenlenmiştir. Bunların bir bölümü de Masonluğun Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin bazı derecelerinin ritüelleridir.”
Eğer bu doğruysa, Siyon Protokolleri’nin Yahudilik ile hiç değil ama Masonluk ile bağlantılı olduğunu söylemek yanlış sayılmaz. Ancak burada söz konusu olan Masonluk genel ya da evrensel değil, 19. yüzyılın ikinci yarısındaki Fransız Masonluğudur.
http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=7857.0Alıntı 2: Sayın ADAM,
-----------------------
Sayın Alşah'ın okumuş olduğu yazılarda acaba
Adolphe Crémieux adılı bir adamın adı hiç geçiyor mu? Kim olduğunu ve bu konuyla bağlantılı nasıl bir patırtıya yol açtığını biliyor musunuz? Victor Hugo'nun sadece Türkçesi "Sefiller" olan ünlü romanın yazarı olduğıunu mu sanıyorsunuz? "Prieuré de Sion" diye bir terimi hiç duydunuz mu? (Belki Dan Brown'un romanlarını okumuşsunuzdur. O da bundan söz eder biraz. Fakat o roman... Daha iyisi Türkçeye de çevrilmiş olan "The Holy Blood and the Holy Grail" (Kutsal Kâse ve Kutsal Kan) adlı araştırma yapıtını okumaktır.)
Bunları bilmeden burada yapılan ileri sürüşler, bir zamanlar Masonluğu yıpratabilmek amacıyla çevrilmiş bir entrikanın izini sürerek, onlara güvenerek, işin aslını astarını bilmeden edilen boş lâflar.
https://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=16801.0Alıntı 3: Sayın ADAM;
----------------------
Benzer bir örgüt daha önce Fransa’da Alliance İsraelité Universel adı altında kurulmuş ve başarılı bir çalışma yapamadan dağılmıştı. İşin ilginç yanı, Siyon Protokolleri’nin taraflarından biri olan
Adolphe Crémieux adlı kişinin, o örgütün de başında bulunmasıdır. Bu işin içinde çok ince nüanslar vardır. Olayların gelişimini anlayabilmek için, bu
Adolphe Crémieux adlı kişinin kim olduğunu, 19. yüzyıl ortalarında Fransa’daki politika sahnesinde ve devlette ne gibi görevleri bulunduğunu, bir yandan Karl Marx diğer yandan Edmond Rotshild ile ne gibi bir ilişkisi olduğunun irdelenmesi gerekir.
https://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=16801.20Not: Konu linkleri ve yorumlar okunur ise, mevzu daha net bir şekilde anlaşılabilir.