Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Evrensel Masonluk => Konuyu başlatan: ZAMAN - Ekim 25, 2010, 03:25:40 ös

Başlık: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: ZAMAN - Ekim 25, 2010, 03:25:40 ös
Evrensel Masonluktan söz etmişken Masonluğun Evrenselliğinden de söz edelim mi?

Masonluğun Evrenselliği-I


Masonluğun evrensel boyutunu,  yorumlamak için Masonluk kavramını en azından genel bir yaklaşımla tanımlamanın bize yardımcı olacağını düşünüyorum.

Masonluk; gerek örgütlenme yapısı, gerekse de ilke ve amaçları nedeniyle tek bir bakış açısıyla ve tek bir unsura dayanarak tanımlanması olanaksız bir sistemdir. Öte yandan, farklı bakış açılarının ortak noktalarından hareket ederek her bir unsuru genel bir anlam birliği içinde ele aldığımızda görürüz ki, bir unsur diğerinin tamamlayıcısıdır. Masonluğun ne olduğu ve ne olmadığına ilişkin genel bir yaklaşım oluşturma olanağını bize veren de işte bu birbirini bütünleyen unsurlardır.

Bu unsurlara en genel anlamlarıyla baktığımızda şunları görürüz:
   
•Masonluğun faaliyet gösterdiği ülkenin yasaları doğrultusunda kurulan yapıya, tüzük ve ritüellerini  yerleştirerek kendine özgü örgütlenmesini  oluşturduğunu ve bu haliyle de düşünsel, geleneksel ve insancıl bir kuruluş olduğunu,
•Masonluğun, olgunlaşmak ve yetkinleşmek yolunda ilerlemek isteyenleri, tüm insanlığın barış ve mutluluğunu sağlamak amacı etrafında toplayan bir dünya görüşü olduğunu,
•Masonluğun, Mason sıfatı taşıyan kişiler açısından, bilimsel yöntemlerle ve akıl verilerine dayanarak gerçekleri arama yöntemi ve sanatı olduğunu,
•Masonluğun; kendini, toplum ve insanlık için yaşamın her alanında en iyi, en doğru ve en güzeli oluşturmaya çalışan bireyde kişileştirmiş olduğunu,
•Masonluğun, amaçlarının gerçekleşmesine gönül vermiş, bu amaçlara ilişkin ilkeleri besimsemiş bireylerin oluşturduğu bir topluluk olduğunu,
•Masonluğun kapsamının sosyal, kültürel, bilgisel, töresel, düşünsel ve eğitsel çalışmalar olduğunu,
•Masonluğun  uluslararası ya da evrensel düzeyde, merkezi bir otoriteye sahip bir örgütlenmesinin olmadığını,

Bu şekliyle bakıldığında Masonluğun evrensellikle ilişkisini kumamız oldukça zor gözükmektedir. Öte yandan bu zorluk belli bir dizgede öncelikle aşılan bir zorluktur.

“Bütün insanlar için bir arada” olmak, Masonların bir amaçla bir araya geldiğini işaret eder.Hem de dünyanın bütününü kapsayan , herkesi içeren bir amaçla. Masonluğu evrensel yapan bu amaçtır ve bu amaç bütün insanlığı kapsayacak şekilde ve her obediyansın kendi özgün anlayışını ifade edebilmek için de uygulamaya yönelik olarak ayrıca detaylandırılarak belirlenmiştir.

Hemen hemen tüm obediyanslarda aşağıdaki cümleyi veya çok benzerini buluruz:

 “ Masonluğun amacı tüm toplumların ve tüm insanların barış, güven ve mutluluk içinde yaşayabilmeleri için gerekli olan ortamın ve karşılıklı anlayışın gerçekleştirilebilmesidir.”  
 
Akla gelecek soru farklı obediyansların varlığıyla nasıl bir evrensellikten söz edebileceğimizdir?
Sorunun cevabını II bölümde vermeye çalışacağım.
ZAMAN
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: ADAM - Ekim 25, 2010, 05:51:14 ös
Sayın ZAMAN,

Foruma ne güzel hızlı bir giriş...

Ancak bu yazınızı okuyamıyorum. Koırkarım bir renk sorunu var. Bunu düzseltip yeniden gönderirseniz, inceleyip tartışmasına gireceğim 2. ve 3. bölümlerden önce.

Sevgiler.
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: Genius Loci - Ekim 25, 2010, 05:54:34 ös
Yazı renginde üyelerden gelen talep üzerine düzeltme yapılmıştır.

Sevgi ve Saygılarımla
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: ADAM - Ekim 25, 2010, 06:13:58 ös
Evet, zaten sorun da burada... Farklı obediyanslar ya da bir diğer deyişle ve daha kolay anlaşılır olabilmesi için farklı büyük localar kendilerine göre farklı değerlendirmeler yapıyor.

Kimisi bu farklı değerlendirmelerin farkında bile değil. Tüm bu farklı değerlendirmelerden hangisi kendisine ulaşmışsa ya da kendisi hangisine ulaşabilmişse onu tek ve yegane geçerli olan sanıyor.

Kimisi farklılıklarla karşılaştığında, kendi dünya görüşüyle bunlardan hangisi uyuşuyorsa onun doğruluğu ve geçerliliğini benimseyip, ötekileri iteliyor.

Kimisi de bu farklılıklar üzerine Masonluğun bütünü bakımından kendi içinde henüz bir tutarlılık sağlayamamış bir kurum olarak görüyor.

Oysa hiçbiri düşünmüyor ki bu farklılıklar olmazsa Masonluk pek zayıf, pek cılız, tekdüze hatta evrimselleşmenin gerisinde kalacak. Bu farklılıklar Masonluğun zenginliği.

Belki bunlardan ikinci bölümde söz edilecek, bilemiyorum. O zaman bunları yazmakla acele ettim demektir, bağışlayın.




  
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: ZAMAN - Ekim 25, 2010, 06:41:18 ös
Sayın Adam,


Tam da dediğiniz gibi. Farklılıkların sadece zenginlik kaynağı olduğu ve farklılığın Masonluğun evrimleşmesinin  gerek şartı olduğu hem çok açık hem de anlaşılması veya içselleştirilmesi zor bir nokta gibi geliyor bana. Eğer gerçekten özgür bir bakış sergilenmez ise zor. Eh özgür bir bakış için önce "Gelenekçilikten tam olarak nasıl sıyrılabiliriz her birimiz ve hepimiz?"  hemen sonra da "Gelenekçilikten sıyrılmak şart mıdır? Sıyrılamazsak veya sıyrılmayı istemezsek ne olur?Alacakaranlık karanlığa mı döner?" soruları cevap bekler gibi...
Katkınız için çok teşekkür ederim. Yüreklendirdiniz.
Saygılarımla,
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: Prenses Isabella - Ekim 25, 2010, 07:54:25 ös
Sayın ZAMAN,

Foruma ne güzel hızlı bir giriş...

Katılıyorum:) Sayın Adam; sanırım size çok güzel bi rakip çıkmış, hem de bi hanımefendi.. :)
Böle bilgili bayanları giderek etrafımızda görmek gözlerimizi kamaştırıyor diyebilirim. Bu arada hoşgeldiniz Sayın Zaman..

Saygılar,



 
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: ZAMAN - Ekim 25, 2010, 08:24:59 ös
Hoş buldum. Sayın Prenses Isabella.

Sayın Adama rakip olmak haddim değil, daha çok pek çok zaman ister öyle engin bilgi ve bilgiyi ortaya koyuş cesaretini edinmek ve ışıldamak.
Ben olsa olsa bu forum sayesinde özellikle  kendisinden  ve forumun dinamiğinden ışık alabilirim.

Nezaketiniz için teşekkürler.
Sevgilerimle,
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: Prenses Isabella - Ekim 25, 2010, 08:31:23 ös
Hoş buldum. Sayın Prenses Isabella.

Sayın Adama rakip olmak haddim değil, daha çok pek çok zaman ister öyle engin bilgi ve bilgiyi ortaya koyuş cesaretini edinmek ve ışıldamak.
Ben olsa olsa bu forum sayesinde özellikle  kendisinden  ve forumun dinamiğinden ışık alabilirim.

Nezaketiniz için teşekkürler.
Sevgilerimle,

:) Bana sadece Isabella demeniz yeterli.. had demek diye bence bişey yoktur ( bu hususta ) bağışlayın beni ama , yani Sizin açınızdan.. çünkü bende oluşturduğunuz daha ilk izlenimde böyleyse ilerisini tahmin bile edemiyorum. Lütfen Size atfen duygularımı olumlu olarak karşılamanızı rica ediyorum, çünkü Forumdaki Baylar alınmasınlar lütfen ama  Bilgi' yi giderek Bayanlarda da görmek çok güzel bir duygu teşkil ediyor. Yeni ve güncel olan herşey daima güzeldir. Erkekler malum yüzyıllardır Bilgi' ye sahip oldukları için eeeh biraz da Bayanların sahip olarak daha da mükemmelleştirilmesi bence harkulade güzel bişey olacaktır.

Saygılarımla, hürmetler.
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: ZAMAN - Ekim 25, 2010, 08:32:25 ös
Çok teşekkür ederim Sayın skullG.
Bu arada acemilikten fazlaca yordum, ayırdındayım.

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: Prenses Isabella - Ekim 25, 2010, 08:41:08 ös
özellikle kendisinden ve forumun dinamiğinden ışık alabilirim ve açıkçası bu ışığı alamaya da kararlıyım.

Elbette, tabiki.. Biliyoruz ki, bu Işık 'tan sadece salt erkekler yararlanacak diye bi kaide yok, iyiki de yok :D Sayın Hanımefendi; Işığa yaklaştıkça hem de bi bayan olarak ne kadar çok mükemmel bi varlık olduğunuzu sahip olduğunuz Bilgilerinizle, deneyimlerinizle, tecrübelerinizle zaten yansıtabiliyorsunuz. Bence önemli olan da budur.   
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: ZAMAN - Ekim 25, 2010, 08:43:58 ös
Sevgili Isabella,

Hiç bir olumsuz duygum yok, öncelikle bunu ileteyim istedim.
Hem cins olarak ne demek istediğinizi iyi anladığımı sanıyorum ancak ben de kendimle ilgili durumumu içtenlikle ve inanarak belirttim, bunun cinsimle ilgisi yok.
Bilginin erkek egemenliğinde olduğu görüşünüze katılmıyorum, bilgi edinmek isteyen herkes için tüm zamanlarda orada öylece duruyordu, ancak cinslerin hepsi belli bir sosyal zümre içinde değillerse bilgiye erişmeyi düşünmedi, sonra cinslerden biri farketti ve bilgiyi edinerek önemli toplumsal değişimleri yaptı.Cinslerden diğeri ise istisnalar hariç bu bilgiyi edinebileceğini unutmuştu bile o yada bu nedenle. Bu kadarcık bir özetle görüşümü iletmemi kabul edin lütfen, ilerleyen zamanda ZAMAN bu konuyla ilgili paylaşımını hazırlamaktadır diyeyim şimdilik. :)
Sizinle karşılaşmak ve iletişime geçmiş olmaktan çok mutlu olduğumu söyleyerek,
Saygılarım ve sevgilerimle
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: Prenses Isabella - Ekim 25, 2010, 08:57:11 ös
Bu kadarcık bir özetle görüşümü iletmemi kabul edin lütfen, ilerleyen zamanda ZAMAN bu konuyla ilgili paylaşımını hazırlamaktadır diyeyim şimdilik. :)


Anlıyorum, o mutluluk bana ait:) en başta açıklayıcı bi özetle beni daha çok aydınlattınız. Çok teşekkür ederim. Merak etmeyin, sabırsızlıkla bekliyor olacam.

Saygılar benden..
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: Prometheus - Ekim 26, 2010, 12:06:57 öö
Masonluğun evrensel olduğunu evrensel değerleri sıralayarak ve görebildiğimiz, inceleyebildiğimiz yaşam formlarıyla karşılaştırsak daha doğru olmaz mı?
Burada evrensel olanın kısa bir tanımını yapayım; Zamana ve mekana bağlı kalmayan herşey evrenseldir.
Mesela herhangi bir din için evrenseldir diyemeyiz çünkü evrenin başka bir yerinde yada bundan 20.000 yıl önce olmadığını biliyoruz. Aynı şekilde masonluğada evrensel diyemeyiz.
Evrensel olan şeylere bir kaç örnek vereyim, sevgi, korku, kızgınlık, paylaşım, BİLGİ,..vb.
Başka yaşam formlarında masonluk varmı? yok
Masonluk evren kurulduğundan beri varmı? yok
Yani kısaca masonluğa evrensel demek büyük hata olacaktır.
Ancak, masonluk evrensel değerleri hedef almış olabilirmi? elbette
Masonluğu övmektense değerlerini konuşsak daha doğru olmaz mı?
Gelelim masonluğun evrensel değerlerine, gerçekten varmı? bilmediğimiz şeyler ilave edebiliyormu?
Bence etmiyor....  bırakın bütün dinlerin sevgi, kardeşlik, bilgi, gelişme,eşitlik değerlerini herhang bir dernek, parti tüzüğünü inceleseniz aynı şeylerle karşılaşırsınız. Yani masonluk söylemde bize farklı hiçbişey vermez.

Yanlış anaşılmasın, ben masonluğun karşısında değilim, hatta bana katabileceği şeylerin olduğunu düşündüğüm için burada zaman ve emek harcıyorum. Hatta bu güne kadar girdiğim her inanç, kültür, kuruluş, yapılanma, adına ne derseniz deyin bir çok yerden daha fazla güzel insanlar gördüm, üstelik kısacık bir dönemde. Tek eksik tarafı, buradaki insanların kibarlıktan, incelikten kırılmaları. (Kırılmalar hakkında da bazı bilgi kırıntılarına sahibim, paylaşmayı düşünüyorum).

Gelelim masonluğa ve evrenselliğine, ketum olduunu kendisi belirten bir yapılanma nasıl evrensel olabilir? Hayır değil, olamazda. Taşıdığı evrensel amaç ve değerler zaten bilmediğimiz, hiç duymadığımız şeyler değil. Yani en kötü dini yaplanmalardan farklı bir söylemi yok.(En azından şimdilik)

Peki neden masonluk o zaman?
Sizin benim veya diğeri için neden masonluk olsun?
İşte burası muamma, benim gibi(harici mi oluyorum?) cennet gibi bir dünya hayali kuran, bilgi diye eşşek gibi çabalayıp uykusuz kalan insanlar için bir umut ışığı. Size evrensel bir yasa söyleyeyim. "Her zaman ve yer için, aydın insanlar toplumda azınlıktır." Masonlarında böyle olduklarını düşünüyor ve çok istiyorum. Çünkü yaşadığım zaman içerisinde denemediğim yol, yöntem, gurup, inanış, vb.. kalmadı.

Burada öyle çok yazı okudum ki, anlatamam. Siteden kovulmuş birinin mesajlarından masonluğun majiyle bağlantısını araştırdım. Popperist denen arkadaşın güzel ve mantıklı yazılarından Albert Pike hakkındaki dehşet iddialara ulaştım.
Ulaştığım bilgiler benim kafamda masonluğu şekillendirmedi. Masonluk majiylede alakalı olabilir, bunu kabul eder ve denerim. Kaldı ki majiyle ilgili tecrübelerim var. Masonluğun illüminati ile bağıda olabilir. Hedefleri yüzünden bunuda seve seve kabul edebilirim. Sorun değil.
Hatalarını görüp bağırsamda, doğrularını görüp peşinden gitmeye hazırım. Bütün insanlağın yüzbinlerce verdiği bedelden çok daha fazla değil ki bunlar. Ölürüm bile.
Bakın, site girişinde çöldeki düz bir yol kadar uzun gelen yazıda bile sizden aldığım şeyi alamadım.(Yazı kötüydü demiyorum, hatta sizin yazılarınızın %99 u onun kopyası gibi) Sizin düşünme odası ile anlattıklarınızı daha yeni duyuyorum, benim için çok şeyi değiştirdi. Resmin eksik parçalarından biriydi sanki. Bilgi hala koşarak gelmiyor insana

Masonların henüz tanımlamasından haberi olmadığı bir "kök sap" uygulamasını becerdiklerini biliyorum. Bu kök sap ilkel insaların yaşadıkları bir şeydi. Şimdiki yapılanmaların neden kısa ömürlü olduğu, bu kök sap yapılanmasından uzak olmasıdır. Bir çocuk bile bunu görür.
Yani masonlar yüzyıllar boyunca bu "Kök sap" yapılanması ile ayakta kalmışlardır. Kök sapın yapısında hücreler arasında içsellliğini bozmayan bir dış bağlantı(örümcek ağı) vardır. Sanırım masonlar bunuda yüzyıllar boyunca yaptılar. Kök sapda sistemi yıkmanız için  geride hiçbirşey bırakmamak kaydıyla yoketmeniz gerekir. Yoksa kalan tek bir hücre bile geri kalan sistemi yeniden yaratır.

Konuyu dağıttım özür dilerim. Ancak her kelimesini açıklayabilirim.

Sonuç olarak,
Masonluk evrensel değildir. Evrensel değerleri herkes gibi iddia ve hedef edinebilir. Masonluk uygulamada maji veya illüminati veya hiç bilmediğimiz bir sistemle de hareket edebilir. Sonuçda bizim evrensel hayallerimize bir sebep, güzel bir dünya için yol olabilirler.
Neyseki benim güzel bir dünya için sabrım ölesiyedir, seve seve beklerim. Yeterki birileri bişeyler yapsın, dünya gözyşının unutulduğu bir yer olsun.

Burada bu tarz basma kalıp bilgiler masonluğu yüceltmiyor. Zaten bunlarla yücelecekse, kalsın. ,
Artık sizleden daha içten olmanızı, bize yol gösterecekseniz, inançlarınızı korkmadan açık açık söyleyip savunmanızı rica ediyrum. Yanlış olmaktan, deşifre olmaktan kormayacağınızı düşünüyorum.
Çünkü yarın rüzgar olmayacak.
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: ZAMAN - Ekim 26, 2010, 01:23:11 ös
Sayın Promethus,

"konuyu dağıttım galiba..." İyi ki dağıttınız, hiç bir şey dağılmadan toplanmaz. Bence çok olumlu oldu, açılım olanağı sundunuz.

Ben tartışabilmek için tanımların birliğine inananlardanım. Neredeyse her yazımın bir yerlerine de bu tümceyi eklerim. Bu sefer atlamışım ve Evrenselliği tanımlamamışım, sayenizde tanımların birliği meselesinin önemini bir kere daha somutladık.
Ne demektir Evrensel?
Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre Evrensel sırasıyla şöyle açıklanmaktadır:
1. Evrenle ilgili
2.Bütün insanlığı ilgilendiren, alemşümul, cihanşümul, üniversal (S.Hilav'ın şu tümcesiyle de bu açıklamayı kavratmak istemiş T.D.K. Çağımızın evrensel bir yaşantısıdır yalnızlık, çünkü bütün insanlar yalnızdır.)
3.Dünya ölçüsünde, dünya çapında. T.D.K. nın bu anlamı kavratma tümcesi de şöyle: Evrensel düşünüyor.
Başka bir sözlüğe de baksak, örneğin felsefe sözlüklerini karıştırsak en genel anlatımla evrenle ilgili, evrene ait olma hali gibi  açıklamaları görürüz.
Evrenselliğe "zaman ve mekana bağlı kalmayan her şey" şeklinde bir tanımlama getirmek size özel bir metaforik anlatım ki bu çok yaygın ve sonuçları itibariyle bir çok olumsuzluğun temel nedenlerinden biri bence. Öyleki İşitilmeyen Dil adlı bir seriyi forumda paylaşmamın altında da metaforik anlatımlara dikkat çekmeye ve tartışmaya açma isteğim var.
Evrensellik tanımını burada noktalayıp, yanıtladığınız yazıda Masonluğa sadece amacı bütün insanlığı kapsadığından ve sadece bu bağlamda evrensel nitelemesi yapıldığını hatırlatmak isterim. Zaman ayırıp, II ve III bölümü okursanız sonra bu evrenselliği nasıl bir yaklaşım ile yorumladığımı da görme şansınız olur.
Bir Mason olmadığınızı söylediğinizden, masonluğun evrensel değerlere katkısı konusunu sizle tartışmayı uygun görmüyorum ama beni bağışlarsanız Sayın Adam'ın Masonlukta Tolerans, Özgürlük,... serisini okumadıysanız okumanızı önereceğim, okuduysanız da bir kere daha okuyun lütfen. Bu anlamda tek cevabım, cevaplamadan iyi düşüneceğinize inanarak size bir soru sormak ile olacak? "Masonluk dışında farklılıkları belirleyen ama farklılıkları ayraç yani tercih konusu yapmayan ve amacını da bu şekilde belirleyen başka bir kurum biliyor musunuz?"
 Arayış içinde olduğunuzu belirtiyorsunuz. Ne güzel ve ne önemli bir duruş diye düşünüyorum. Yine bağışlarsanız minik bir hatırlatma yapacağım: Arayış iki türlüdür. O (şahıs zamiri O) ları ararsınız ya da Bu ları.
“Yasalar, adetler ve gelenekler gibi insanların ürettiklerinin dışında, yaşamın insandan bağımsız olarak, her şeyi düzenleyen kurallarının olup, olmadığı?” nı arıyorsanız bu doğal güven arayışı içinde olmaktır ve O ları aramaktır. Arayışı seçenler, soruyu “O bu mu?” diye sorarlarsa, yaşam boyunca O’nun sadece o an için anlamlı olacağını reddetmiş olacaklardır. Oysa yaşam değişirken O’lar hep değişir. Yani Bu'ları aramak gerekir bireysel evrimleşme için.
Cevap uzadıkça uzuyor onun için nezaket meselesine gelip cevabımı sonlandıracağım.
Sayın Prometheus nezaket bir yaşam biçimidir ve maalesef edinilmesi de oldukça meşakkatli bir süreci yaşamayı gerektirir. Zaman çok hızlı akarken bazıları nezaketin bir çeşit mazeret veya görüşsüzlük belirtisi olduğunu düşünürler. Eh insan, insandır sahip olamadıkları veya sahip oldukları ama öylesi bir duruşu sergilemenin bedelini ödemek istemediklerinden en önemli insani niteliklere bile  olumsuz nitelemeleri yapıştırıverirler. Anlıyorum.
Bilgilerin basmakalıp olup olmadığını okuyanın bilgisi, bilgilerinin bilimsel olup olmadığı vs vs. belirler görüşüme katılacağınıza eminim. Takdir edersiniz ki hala elma ile armutu tartan bir terazi bulunmadı. Her halde diliniz sürçmüş ve maksat aşılmış.
Bana Masonluğun Evrenselliğini bir kere daha düşündürttünüz, teşekkür ederim.
Saygılarım, sevgilerimle




Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: Prometheus - Ekim 27, 2010, 11:19:42 ös

Öncelikle işlerim yüzünden cevaplarımı geciktirdiğim için kusuruma bakmayın.

Alıntı

 "Masonluk dışında farklılıkları belirleyen ama farklılıkları ayraç yani tercih konusu yapmayan ve amacını da bu şekilde belirleyen başka bir kurum biliyor musunuz?"

Tabiî ki biliyorum deyip çok güzel bir örnek vermek çok kolay. Mesela sufizm.

Ancak ben insanın özgürlüğü bilmediğini düşünüyorum(bende dahil) Bu bakış açısıyla özgür insan aidiyet hissi içinde olamaz. O doğanın, doğallığın bir parçasıdır. Aidiyet hissetme ihtiyacı insanın zayıf yönüdür. Oysa insan güçlüdür, güzeldir, kudretlidir(Tabiki doğada olan her şeyi insanla eş tutarak anlatıyorum).
Yani hiçbir kuruluş, kurum yada yapı tam isabet olarak binlerce kişiye birden gerçeğin yolunu gösteremez. Gerçek herkesin kendisine özel bir şeydir. Bir başkası tarafından bulunamaz, tanımlanamaz, ölçülemez.
Yoksa dünya tarihi boyunca bunca zeki insan geldi geçti, gerçek tek ve somut, sabit bir şey olsaydı birisi bu güne kadar bulur bizde faydalanırdık.
Sufizmde bunu söyler zaten. Sufizmde kitap, peygamber, tanrı ayrı ayrı şeyler değildir. Tanımlamak için uğraşmaz bile, onun derdi birisine bunları öğretmek değildir. Onun derdi seni şekle sokmak değildir, ne olursan ol gel der. Sevgiyi, kalbi koyar sadece ortaya, ben buyum, bu şekilde, bu kadar, sevebiliyorum der. Gerisi onun ilgi alanı dışındadır, detaydır,
Onun derdi insanı evrenin merkezine koymaktır. Her bireyi bir evrenin, varoluşun merkezi sayar.

Ancak ben yol gösterici olarak seçtiğim binlerce şeyin içine masonluğu zevkle katabilirim. Lütfen beni masonluk karşıtıymış durumlarına düşürmeyin :)

Alıntı
“Yasalar, adetler ve gelenekler gibi insanların ürettiklerinin dışında, yaşamın insandan bağımsız olarak, her şeyi düzenleyen kurallarının olup, olmadığı?” nı arıyorsanız bu doğal güven arayışı içinde olmaktır ve O ları aramaktır.

Her şeyi düzenleyen kuraları bu kadar basit bulmanıza şaşırdım. Kabul edebileceğim bir doğru değil. İnsanın dışında olan yani doğa kanunları, varoluşun sebepleri falan sanırım bahsettiğiniz. Kaldı ki aradığımız bu değil mi?
Ayrıca O larınız bence detay :). Eleştirilebilir, hiç kabul edilmeyebilir. Yada tam tersi. Mesela, O ların an be an değişmesi sizin zaman algınızdan kaynaklanıyor olmasın? Tabiî ki değişmeyen her şey ölüdür. Ama içimizdeki güzellik duygusu, yaşam sevinci, dansımızdaki coşku değişmez.

 :)neyse

Alıntı
Sayın Prometheus nezaket bir yaşam biçimidir ve maalesef edinilmesi de oldukça meşakkatli bir süreci yaşamayı gerektirir. Zaman çok hızlı akarken bazıları nezaketin bir çeşit mazeret veya görüşsüzlük belirtisi olduğunu düşünürler. Eh insan, insandır sahip olamadıkları veya sahip oldukları ama öylesi bir duruşu sergilemenin bedelini ödemek istemediklerinden en önemli insani niteliklere bile olumsuz nitelemeleri yapıştırıverirler. Anlıyorum.

Hayır bence anlamıyorsunuz 

Tek bir yaşam biçimi vardır. Doğallık, yani içten gelen. Sevgiyle nefret aynı duygusal tepkidir. Bize ait olan her şey bizi oluşturur. Bize ait olan sevgi kadar nefretimize de sahip çıkmak erdemliktir.
Kimse mükemmel değildir ve gölgesinde oturamaz. Nezaket bir yaşam biçimi olamaz. Nezaket doğal değildir. Hiçbir yaşam türünde göremezsiniz.
Ha bakın, saygı ayrı şeydir. Sevgiden doğan bir yumuşaklık hepimizin ihtiyacıdır. Ama ha bir maço gurubuna girip küfür etmişsiniz, ha sosyeteye girip abartılı nezaketler sunmuşsunuz. Bunların hiçbiri size ait şeyler değildir. Maçoysanız maçovari hareketler size aittir. Aşırı yumuşaksanız, aşırı nezaket size aittir. Bunları anlayışla karşılarım Ama şekle gireceğim diye uğraşırsam, kendime ihanetten başka bir şey yapamam ve içimdeki coşkuları dizginlemiş olurum.
Yeri geldiğinde hepimiz muzipizdir, yeri geldiğinde hepimiz(içimizden bile olsa) küfür ederiz. Ve yeri gelir hepimiz harika bir coşkuyla severiz. Yeri geldiğinde içten, yeri geldiğinde politiğizdir.
Sevgimizi bağırırken, bize öğretilen “nefret” nedense bi yaşam tarzımız olmaz, olamaz.
Oysa hepimizi oluşturun duvarın bir tuğlasıda nefrettir.
Kızın bana, bağırın, yanlışsın deyin. Bunlar kötü şeyler değil. Yeter ki içten olmayı bilelim, inanın nezaketten daha güzeldir hepinizin içi.
Kalıpları içinde safça bir nezakete girmek ancak zaman kaybıdır. Beni kırmamak adına, yada aman ne kaba(terbiyesiz) demesinler diye, söylemeniz gereken ama söyleyemediğiniz usturuplu bir laf beklide kaçırdığımız bir fırsattır. Hiçbirimiz doğarken terbiyeyle doğmadık, kaldı ki terbiye 10 km içinde bile 20 kere değişebilecek bir kavramdır.
Hayır….
Ben terbiyeli insanlar görmektense, içten insanları görmeyi yeğlerim.

Hem şöyle de bir şey var  şoktaki insanları kendine getirmek için tokat atarlar mesela. Beklide ben şoktayım ve sizin dank diye söyleyeceğiniz bir laf beni uyandıracaktır. Bunlar sadece bir varsayım tabiî ki.
Ancak, benim inançlarım insanın doğal olması gerektiğidir. İçten kahkaha diye bir tanımımız var, nedense hepimizde bi tebessüm oluşturur. Bazen kulakları tırmalar ama kimse tebessüm etmeden geçemez.
Bizim büyük unutuşumuz bu. “Kaynayan kurbağa” yazımı da hemen ilave edeceğim foruma ve “Değerlerin çöküşü” bence üzerinde oturup günlerce düşüneceğimiz şeyler bunlar.


Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: ZAMAN - Kasım 01, 2010, 11:25:50 öö
Ben de tam onu diyorum. Bilinç nasıl doğuştan değil insanın sonradan edindiği bir olgu ise, nezaket de öyle. Ediniliyor veya edinilemiyor. Kim nasıl isterse.
saygılar
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: Prometheus - Kasım 01, 2010, 04:22:09 ös

Bilincin sonradan edinildiğini ilk defa duyuyorum. Çok dikkatimi çekti, açıklamanız mümkünmü?


Saygılarımla..
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: ZAMAN - Kasım 01, 2010, 06:58:02 ös
İşitilmeyen dil adlı dizimde bilincin edinilme aşamaları da yer alıyor. Zamanınız varsa bir göz atın, sonra üzerinden tekrar geçeriz.
Saygılarımla,
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: Prometheus - Kasım 01, 2010, 11:40:41 ös
O yazıyı okudum. Baştan aşağı bütün bilgiler eski ve yanlış şeyler. Tek bir cümlesine katılabilirim, insanın gerçekten farklı olduğuna. Hiçbir canlının yapmadığı kadar zalim, açgözlü ve saldırgandır. Ancak bunu sizin insanlık tarihi dediğiniz süre içinde değil, şu hakim kültürün süresi içinde yapmış olduğudur. Yoksa sizin insanlık sandığınız kültür, insalığın çok çok kısa bir zaman dilimidir. Bu kültür insanlık değildir, sadece tek bir türüdür.

Lütfen sitede bulunan "Büyük unutuş" , "Kaynayan kurbağa"  ve "Değerlerin çöküşü"adlı yazıyı okuyun ve neleri unuttuğunuzu görün.

Ve konuyla alakalı olarak, bilinç insana sunulmuş tanrısal bir sonradan edinim veya insanın doğduktan sonra geliştirdiği birşey değildir.  Her canlıda mutlaka bilinç olmak zorundadır ve bu doğuştan gelir.

Nezaket konusuna gelince,
Doğanın nezaketi, sizin bir şey içerken küçük parmağınızı kaldırmanızdan yada bir bayanın kapısını açmaktan  daha değerlidir.


Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: ZAMAN - Kasım 02, 2010, 01:36:57 öö
O yazıyı okudum. Baştan aşağı bütün bilgiler eski ve yanlış şeyler. Tek bir cümlesine katılabilirim, insanın gerçekten farklı olduğuna. Hiçbir canlının yapmadığı kadar zalim, açgözlü ve saldırgandır. Ancak bunu sizin insanlık tarihi dediğiniz süre içinde değil, şu hakim kültürün süresi içinde yapmış olduğudur. Yoksa sizin insanlık sandığınız kültür, insalığın çok çok kısa bir zaman dilimidir. Bu kültür insanlık değildir, sadece tek bir türüdür.

Lütfen sitede bulunan "Büyük unutuş" , "Kaynayan kurbağa"  ve "Değerlerin çöküşü"adlı yazıyı okuyun ve neleri unuttuğunuzu görün.

Ve konuyla alakalı olarak, bilinç insana sunulmuş tanrısal bir sonradan edinim veya insanın doğduktan sonra geliştirdiği birşey değildir.  Her canlıda mutlaka bilinç olmak zorundadır ve bu doğuştan gelir.

Nezaket konusuna gelince,
Doğanın nezaketi, sizin bir şey içerken küçük parmağınızı kaldırmanızdan yada bir bayanın kapısını açmaktan  daha değerlidir.


Saygılarımla...


Yani insan beyni öyledir ki durmadan bilinç salgılar. Ne mutlu size buna inanarak, herkezin bilinçli eylemde bulunabildiğine de inanıyorsunuz. !!!!!!!
Size herhangi bir felsefe ansiklopedisini alıp bilinç konusunda metafizik ve eytişimsel bakış açılarını incelemenizi önermeme müsade edin lütfen. Yine de canlıların beyni bilinç salgılar diyorsanız...
Saygılarımla,
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: Prometheus - Kasım 02, 2010, 01:46:48 öö
İnsan beyni bilinç salgılar falan demedim. Lütfen dikkat edin, varolan herşeyin bir bilinci olduğuna inanıyorum dedim. Siz hala insanda mı takılıp kaldınız? Bu evrende tek insan yok, bu evrende onun için yaratılmadı, hatta o anlasın diyede yaratılmadı, Siz, ben, diğeri özel değildir. herşey özeldir. herşeyin içinde bir bilinç vardır, cansızlarda bile.

İşte, Yunusumun beni budur.

Ve evrendeki her eylem bir bilinçle olur. Bunda mantık arayamazsınız, yani mantıkla bunu açıklayamazsınız
Hele ayaklar altında sürünen bilgimizle hiç anlatamaz, açıklayamazsınız.

Bakın, ben kitap bulamadığım, satın alamadığım bir zamanda felsefe sözlüğünü okudum. Ve ne hoş bir tesadüfki benim için. O sözlüğü yazan bir mason muş, bunuda yeni öğrendim.
Metafizik hakkında herşeyi okumakla kalmayıp, bedendışılığıda yaşadım. Yani bedenimin olmadığı bir evrene veya boyuta, adına her ne derseniz deyin, bilmediğim bir yere de gittim. Maddenin ve ondan doğan bütün kaygıların ve bütün korkuların olmadığı bir zamanıda yaşadım ben ve bu dünyada kavrayamayacağım harika şeyler gördüm.(saçma mı geliyor).

İşte, Yunusumun beni budur.

Hala bana birşeyler tavsiye etmekte ısrarmı ediyorsunuz. Siz bu kültürün değerlerine göre benden daha elit, daha üstün, daha değerli, daha bilgili olabilirsiniz. Ama bende bilebildiğim, en güzel tanımıyla ben olabildiğim kadarıyla varım. Kaldıki sizin doğrularınız, tanımlarınız artık çöktü, artık kendini kaldıramıyor. Herşeyi mahfetti.
Bana birşeyler tavsiye edip, beni değiştirmeye, eksik kaldığımı söyleyip aşağılamaya kalkmayın lütfen.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: Prometheus - Kasım 02, 2010, 02:02:57 öö
Sayın ZAMAN,
Farkındamısınız, ben ne kadar dirensemde, beni, hep kendimi savunmak zorunda bırakıyorsunuz?
Söylediklerimi,doğru bildiklerimi, inandıklarımı, kelime kelime, hece hece eleştirmek yerine, neden hep eksik olan, tartışılması gereken ben ve bana ait şeyler oluyor?
Neden fikirlerimi, öğrendiklerimi hatta inandıklarımı eleştirmek yerine beni geliştirmeye, değiştirmeye çalışıyorsunuz?

Belki ben o sizin değişiminizi kaldırabilecek bir kapasite de değilimdir.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: ZAMAN - Kasım 02, 2010, 02:41:51 öö
Sayın Prometheus,

Size nedenini gönderdiğim mail ile iletmiştim.

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: Prometheus - Kasım 02, 2010, 03:16:38 öö
Peki, mailime bakıyorum.
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: Prometheus - Kasım 02, 2010, 03:27:09 öö
:)

Dostlarım, beni seven, sevmeyen herkes.

Hepinizi çok sevdim. hatalarımın olamayacağını savunmadım, hatta hatalarımla ben buyum dedim.
Demekki buradaki yolculuğumda buraya kadarmış.

Kovuldum.

Hepinize hoşçakalın.

Not: Üyeliğimi bi üç güne kadar silmeyeceğim. Hani olurda bana ulaşmak isteyen olabilir diye. Sanırım site yönetimi bu kadarına izin verebilir.
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: Genius Loci - Kasım 02, 2010, 08:29:27 öö
Sn. Prometheus,

Siteden kovulma gibi bir prosedürümüz yoktur.

Üye olurken Kabul ettigimiz Forum Kurallarina göre uyelikle ilgili tüm yetkinin site Yonetimi olduğunu da kabul ettiginiz için üyelerin üyeliklerini silme gibi bir hakkı da yoktur.

Dolayısıyla site üyeliğiniz devam etmektedir. Siz isterseniz foruma giriş yapmayabilirsiniz.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: ceycet - Kasım 02, 2010, 09:37:01 öö
Sayın prometheus,

forumda aktif olarak üretmeye çabalayan sayılabilecek kadar az üyelerimizin forumla ilgili belki de ortak tek temennisi tölerans zeminini inşa edebilmektir.

Sadece hoşgörü değil,TÖLERANS!...

Siz,yeterince zeki birisiniz;üstelik bekleneninde ötesinde bir idrak elde etmişsiniz.

Bu alanda,birbirinden çok farklı düşünen,çok farklı şeylere inanan insanların kolayca anlaşabilmesinin tek çıkar yolu olan tölerans üzerinde biraz düşünmenizi rica ediyorum.

Mutlaka uzlaşmak zorunda değiliz,hepimiz düşüncelerimizi ve inançlarımızı başkalarına saygı çeçevesinde ortak alanda paylaşıyor,birbirimizden faydalanıyoruz.Zaman içinde,düşünceleri ve inançları değişen,uzlaşamazken birbirine yaklaşan dostlarımız oluyor.Bundan güzel birşey olabilir mi?...

Hatta bazen,farklı düşünenler birlikte yeni şeyler keşfediyorlar,yaratıyorlar.

Şahsen ben,foruma iştirak ettikten sonra mucizevi değişiklikler yaşadığımı gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.

İnanın biraz tölerans,herşeyi çözüyor.


Saygılarımla
Başlık: Ynt: Masonluğun Evrenselliği -I
Gönderen: lucifer - Kasım 05, 2010, 08:29:42 ös
öncelikle mesajın konuyla ilgili bir bağlantı dışında iki sevdiğim ve keyifle okuyacağımdan emin olduğum üye hakkında.

sn Prometheus ile ilgili ve aynı zamanda sn ZAMAN ile ilgili okduuğum ilk yazıyı aynı sayfada aynı konu başlığında okudum. gerçekten iki üye de bence forum kapsamında çok kapsamlı bilgiler paylaşılabilecek yorumlarından ve anlattıklarından bilmediklerimiz hakkında çok şey öğreneceğimizi düşünüyorum.

Kopyala yaparak edinilen bilgilerden çok bu şekilde yorum ve görüşlerle ilgili aktarılan bilgiler herzaman dikkatimi çekmiştir. Sn Prometheus un Sn Zaman' a karşı kesinlikle töleranslı olduğunu aynı şekilde de Sn ZAMAN'ın da Sn Prometheus'a karşı töleranslı olduğunu düşünüyorum.  Ve bence iki farklı görüş birbirilerini saygı ve nezaket kuralları çerçevesinde belirtmektedirler.


Bu görüşlerimi belirttim çünkü sn Prometheusun görüşlerini destekleyip desteklemediğimden değil forumdan atılmışçasına yazdığı mesajdan esinlenerek belirttim.

konuyu dağıttıysam af ola

saygılarımla,