Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: BİR DOSTUN ARDINDAN…  (Okunma sayısı 4814 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 19, 2010, 11:14:18 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bugün önemli bir gün benim için…

Bundan tam on yıl önce bugün, yaşantımda çok önem ve değer verdiğim bir gerçek dostumu toprağa teslim etmek zorunda kalmıştım.

Çok da kızmıştım ona!... Ne olurdu şu yüksek tansiyon rahatsızlığını gayet iyi bildiği halde biraz daha özen gösterseydi sağlığı uğruna yemesine içmesine?...

Sanırım yapamazdı, çünkü bir gastronomdu o… Unutamam sırf alabalık ve akşamdan kireç kaymağına yatırılmış kabak kızartması yemek, bu arada elimizle yanı başımızdan akan suya uzanıp dere otu toplamak için, sırf bunun için beni Antalya’dan 3.5 saat ötedeki Köprülü Kanyon’a götürüşünü.

Yirmi yılı aşkın bir dostluğumuz vardı onunla… Dünyalarımız pek ayrıydı belki, uğraşılarımızın ve zevklerimizin öyle pek uyuştuğunu söyleyemem ama çok iyi dostumdu. Sadece benim mi? Çok kişinin çok iyi dostuydu o. Ben de onların arasında kaynayıp gidiyordum işte!

Onunla birlikte çeşitli sosyal ve kültürel ortamlarda birlikte yer aldık. Oralarda kendimize görevler ve sorumluluklar yaratarak bunları paylaştık. Onunla birlikte olunca hiçbir girişimimiz olmadı ki başarı ile sonuca ulaştırmayalım. Aslında onundu tüm o başarılar, benim değil.

Sık sık görüşürdük ama birbirimizi göremediğimiz günler olurdu kuşkusuz. Fakat içimizden birinin başka bir yerde bulunmadığı sürece birbirimizin sesini duymadan geçirdiğimiz gün pek enderdi.

Bir arada olduğumuzda ise, birlikteliğimizin tek dakikasından bile sıkılmazdık. En azından bu benim için doğru. Onu bıktırdığım anlarım olduğunu anımsarım ama hiç sinirlenmez, kendine özgü o tatlı gülümsemesiyle anlatırdı duygularını. Nitekim belki farklı şeyler düşünür ama o an birbirimizin ne düşündüğünü anlar, hemen düşüncelerimizi özdeşleştirirdik. Herhangi bir atılımda çıkış noktalarımız farklı hatta çelişkili bile olsa, -nitekim çoğu kez öyle olurdu- her ikimizin de kolaylıkla benimseyeceği bir orta yol bulmakta hiç de güçlük çekmezdik.

Bizi, ikimizi iyi tanıyanlar, herhangi bir konu ya da olay üzerinde onun görüş, tutuma ya da bir bireysel girişiminde benim etkim olduğunu, benim görüş, tutum ya da girişimimde ise mutlaka onun bir payının bulunduğunu söylerdi. Öyleydi; doğruya doğru!

Bir sosyal ya da kültürel ortamda herhangi bir şey yapılması gerektiğinde, içimizden biri bu yapılacak olan işe katılmaya karar verdi mi, diğerinin de mutlaka katılacağını bilirdi. Bu bakımdan belki ben zaman zaman onu yalnız bırakmış olabilirim ama onun beni yalnız bırakmış olduğu tek bir olaydan bile söz edemem.

Bulunduğumuz çevrelerde, her zaman, her iyi ve olumlu atılımda yeri vardı onun. Her şeyi zamanında, gecikmeden, çok iyi ve çerçeveli düşünülmüş, aksaklık olasılığı minimuma indirgenmiş bir biçimde yürütmeyi severdi. Dehşetli bir organizatördü. Herhangi bir şeyi yapacağını söylediği zaman, artık o işin mutlaka ve olabilecek en iyi biçimde yapılacağına inanabilirdiniz. Bu bakımdan ona yetişmek, temposuna ayak uydurmak zordu; benim gibi çok etkin bir kişi için bile… Bu zorluğa karşın onunla çalışmak, onunla birlikte bir şeylerin gerçekleştiğini görmek büyük zevkti.

Birlikte gerçekleştirdiğimiz pek çok şeyi anlatabilirim... Anlatsam ne olacak ki?... Kuşkusuz onunla birlikte geçirdiğimiz o yirmi yıl boyunca onun tek başına gerçekleştirmiş olduğu şeyler de vardır ve bunlar birlikte gerçekleştirmiş olduklarımızdan çok daha fazla olsa gerektir. Her şeyini anlatmazdı çünkü; sadece paylaştıklarımızdan söz ederdi. Başarıyla sonuçlandırdığı iyilik ve güzelliklerden de söz etmezdi. Böbürlenmeyi onursuzluk sayardı da ondan. Kendi başarılarını, yapıtlarını sanki bir başkası gerçekleştirmiş gibi aktarmaktan da ayrı bir zevk alırdı.

Sadece dostlarına ve arkadaşlarına değil, herkese iyilik ve yardım etmek yaşantısının günlük ve olağan akışının parçalarıydı. Siz de onu tanımış olsaydınız, sizin için onu şöyle betimlemelerle anlatabilirdim:

Kendinize iyi ve olumlu bir çevre kurmak, sosyal ilişkilerinizi olgun bir düzeyde güçlendirmek mi istiyorsunuz?... Onun peşine takılın.

Bir sorununuz mu var?... Canınız mı sıkılıyor?... Sizi dinleyecek, derdinizi paylaşacak bir dosta mı gereksinme mi duyuyorsunuz?... Gidin, ona açılın.

Piyasada aradığınız bir şeyi bir türlü bulamıyor ya da nerede ve nasıl arayacağınızı bilemiyor musunuz?... Ona sorun.

Herhangi bir kişi hakkında bilgi edinmek, onu daha iyi tanıyıp güvenilirlik düzeyini öğrenmek mi istiyorsunuz?... Ona danışın.

Tatile çıkmak istiyor, nereye gitmenin uygun olacağını bilemiyor ya da seçenekler arasında bir türlü karar mı veremiyorsunuz?... Ona başvurun.

Bir yolculuğa, keşfedilmemiş olan bir yere gitmek istiyorsunuz da size eşlik edecek birisini mi bulamıyorsunuz?... Ona önerin.

Aileniz ya da dostlarınız ile birlikte yemeğe çıkmak düşüncesindesiniz fakat nereye gideceğinizi mi kararlaştıramıyorsunuz?... Ondan bilgi alın.

Konuklarınızı nerede ağırlamanızın uygun olacağını ya da tasarladığınız bir davetin nasıl organize edilebileceğini bilemiyor musunuz?... Ondan öğrenin.

Yapacağınız bir bilimsel ya da düşünsel çalışma ya da araştırma var da bunun için kaynakça ya da belli bir kitabı bulmakta güçlük mü çekiyorsunuz?... Ondan isteyin.

İyi bir sinema filmi ya da güzel bir tiyatro oyunu izlemek, bir konser dinlemek, bunlara bilet bulmak mı istiyorsunuz?... Onunla birlikte gidin.

Belli bir vesileyle birisine bir armağan almayı düşünüyor, ne alacağınıza bir türlü karar veremiyor musunuz?... Ona bir telefon açın. (Aynı anda üç kişiyle birlikte telefonla konuşmakta olabilir; bunu sakın yadırgamayın.)

Çevrenizde olup bitenler size çok garip ya da yaban geliyor, bunların nedenlerini bir türlü anlayamıyor, anlamlandıramıyor musunuz?... Ona söyleyin, size anlatsın.

Belli birisiyle tanışmak ya da görüşmek istiyor, bunun yolunu ya da olanağını bir türlü bulamıyor musunuz?... Ona şöyle bir uğrayın.

Herhangi bir konuda birisiyle uzlaşmazlığınız var da bunu gidermek, uzlaşma sağlamak mı istiyorsunuz?... Ondan aracılık etmesini rica edin.

Bir cenazeniz var da bunu kaldırma yöntemini, nereye başvurmak ve neler yapmak gerektiğini bilmiyor musunuz?... O bilir… Zaten sanki öleceğini bilmiş gibi öldüğünde neler yapılacağını uzun uzun yazmış, nereye gömüleceğinin bir çizelgesini bile eklemişti.

Orada güle güle uyu ama şunu da bil ki çok zor oldu sen gittikten sonra yaşam.

Bana öyle gülümseme oradan; biliyorum bildiğini sevgili dostum.


« Son Düzenleme: Mart 19, 2010, 11:16:38 öö Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mart 19, 2010, 11:31:41 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Sayın ADAM,

dostunuz için değil,ama sizin için,sizin onu kaybetmiş olmanızdan dolayı sizin adınıza üzüldüm.

Dostunuz için üzülünemez...Arkasında,kendisi için bunca güzel şeyler söyleyebilen birisi ölmez ki...Merhum,ölümsüz Tanrı'ların arasında tahmin ettiğiniz gibi size gülümsüyor.



Saygılar
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Mart 20, 2010, 01:03:52 öö
Yanıtla #2
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 95
  • Cinsiyet: Bay

 Sayın Adam..
  Sanırım bir dostluk ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.Sizinde bildiğiniz gibi yaşayan hiçbirşey yokolmaz. Dostunuz Nur içinde yatsın.
   Saygılarımla.
Dışarıdan içeri baktığında anlayamazsın;içeriden dışarı baktığında anlatamazsın.


Mart 20, 2010, 03:39:10 ös
Yanıtla #3
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Adam

Her insanın hayatında yaşaması kolay olmayan bir dostluk ve paylaşım yaşamışsınız.Buda doğal olanı getirmiş hayatınıza alışkanlık,satırlasrınızı okurken alıştığınız alışkanlıkların yokluğunu resmen hissettirdiniz yazarıken.İnsan böylesi dostlukları kolay bulamıyor istesenizde yerine koyacağınız bir dost yanında hep cılız kalır kimse ona referans olamaz,buda içinizde boşluk olarak kalacak yeri dolmayan kocaman bir uçurum gibi ,belki sizin için kötü ama birde başka pencereden bakarsanız ne kadar güzel bir dostluk yaşamışsınız böylesi bir ortamı ve sağlam dostluklar kurmnayı beceremeyenlere inat bence siz benden iyisiniz hayatımda bu denli coşku ile anlatabileceğim güvenebileceğim bir dostum olmadı.

Size azda olsa imrenmedim desem yalan olur.Böylesi yalın bir dostluğu yaşamış olduğunuz ve bu dostluğunda üstelik farkında oalrak yaşadığınız için sizi kutlarım ,dostunuzuda tüm yaşamınız boyu unutmamanızı dilerim.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Mart 20, 2015, 11:57:50 ös
Yanıtla #4
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 631
  • Cinsiyet: Bay

Dün yazacaktım,19 mart olduğu için ve acınızı tekrar yeşertmemek için yazmak istemedim.

Bugün oldu, yazmadan da geçemedim.

Nur içinde yatsın...



 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
14 Yanıt
12197 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 10, 2013, 12:34:08 öö
Gönderen: Caliper
11 Yanıt
8826 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 12, 2009, 02:13:15 ös
Gönderen: karahan
13 Yanıt
7900 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 02, 2008, 09:03:24 ös
Gönderen: paragon
0 Yanıt
2311 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 27, 2011, 01:46:21 ös
Gönderen: karahan
12 Yanıt
9317 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 02, 2012, 09:31:55 ös
Gönderen: Tij
7 Yanıt
7518 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2012, 08:18:07 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
4798 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 18, 2012, 04:45:45 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
4894 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 22, 2012, 08:14:00 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3084 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 01, 2012, 09:19:37 öö
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
2405 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 20, 2015, 06:08:52 ös
Gönderen: guinding