Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: psişik yeteneği olan üye var mı ?  (Okunma sayısı 51509 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 03, 2011, 11:25:50 ös
Yanıtla #20
  • Ziyaretçi

Sayın Smyrnali, sizin görüşleriniz de mantıklı duruyor. Fakat cinlerin müdahalesi bana daha mantıklı geliyor. Çünkü şeytan da bir cindir örneğin. Cinler insanın kanında bedeninde dolaşabilir, zinhine müdahale edebilir ki buna vesvese deniliyor. Yani karşınızdaki insanın beyninden sizin beyninize veri aktarabilirler bunu kişi kendi yeteneği sanabilir. Neticede cin veya şeytan görmeniz gerekmiyor içinizden kendi kendinize düşünür gibi bir deneyim de yaşatabilirler.

Çevremde şaman kültürüne dayanan pek çok öğretilerle alakalı olan 2 arkadaşım var. Tarot vb. ile çok ilgileniyorlar. Çakralar, enerjiler, çakraları açmak, şifalanmak vb. çalışmalar içindeler. Msn den bana enerji gönderen bir arkadaşım vardı komik gelmişti. Bazen karşılaşıp muhabbet ediyoruz, karşısına oturuyorum bana enerji gönderiyor pek bir şey hissetmiyorum fakat umarım faydası oluyordur.

Bazıları ise bu çalışmalara çok soğuk bakıyor. Örneğin Kundalini enerjisini uyandırmaya çalışırken intihar edecek düzeyde bunalıma girenlerin olduğu vb. yani bu tip ilimleri barutla veya bombayla oynamaya benzetenler var.

Dikkatimi çeken bu tarz ilimlerle uğraşan arkadaşlarımın islam dinini bırakmaları. Yani tarotla ilgilenip dindar kalanına  ben rastlamadım tabi ki genelleme yapamam çünkü 2 kişi tanıyorum "derinden" ilgilenen.

Ülkemizde insanlar cin kavramından korktukları için fazla söz konusu olmuyor. Ben cin kavramına olan korkumu bir tv programını internetten izleyerek aşmıştım. Zamanında cinler tarafından ele geçirilen ve yıllarca insandan uzak yaşamak zorunda kalan bir gazeteci yazarın konuk olduğu bir programdı. Orada cinler hakkında çok temel bilgileri korkutmadan vermeye çalışmış. Zamanı olanlara bu programı izlemesini öneririm.
http://www.mehmetalperen.com/mehmet-alperen-buyuculuk-ve-cinler.html   web sitesini incelediğim kadarıyla yazarın antimasonik ve antikemalist görüşleri var.
 
Ayrıca bu programdan bir kesitte astral seyahat yapabilen bir kızla yaptıkları bir seanstan söz etmişti. Oldukça ilginç bir durum yani sır gibi saklanan ve korunan bir binaya ruhsal olarak kıtalar arası seyahat kavramı insanın inanası gelmiyor.
Washington'da gizlenen adanın sırrını ilk defa Deşifre edildi, [url=http://www.mehmetalperen.com]www.mehmetalperen.com
[/url]

Saygılarımla.


« Son Düzenleme: Eylül 03, 2011, 11:40:43 ös Gönderen: Masor1976 »


Eylül 04, 2011, 12:01:10 öö
Yanıtla #21

Sn.Masor1976 "enerji göndermek"ten bahsedince aklıma geldi. Daha önce bir kez internet üzerinden "Reiki Uyumlaması" ve bir kez de bizzat Reiki ile "şifalandırılmış" biri olarak şunu söylemeliyim ki enerji, enerjiyi kabul edene nüfuz ediyor. İnternet üstünden aldığım ilk uyumlamada özellikle başımda ve ellerimde uyuşmalar olmuştu. Psikolojik bir uyuşma olduğunu sanmıyorum, çünkü anormal bir şekilde uyuşmuştu ve kendimi rahatlamış hissediyordum. Birebir deneyimimde ise kulaklarımın ve burnumun aşırı derecede ısındığını, kafamın ise soğuduğunu farketmiştim. İlk başlarda inanılmaz gelse de, daha sonradan Reiki'yi yapan kişi bunun bendeki enerjisel durumlarıyla ilgili mantıklı bir açıklamasını yapmıştı. Bizzat şahit olmadım ancak bu kişi akrabasının ülser hastalığını da tedavi etmiş. Doğru olma ihtimali çok yüksek...
Aranızda şifa yeteneği olan var mı, merak ettim bu arada. :)

Saygılarımla


"İsteyen yavaş gitsin, ister hızlı koşsun, arayan bulur. İki elinle isteğe sarıl; çünkü istektir iyi yola kılavuz olan."
Mevlana


Eylül 04, 2011, 12:08:44 öö
Yanıtla #22
  • Ziyaretçi

Sayın Felix Steiner, uzaktan veya yakından enerji denemesi ben de yaptım fakat uzaktan sizin tarzınızda bir deneyimim olmadı fakat bu tarz deneyim yaşanıyor. Buna psikolojik bir durum olarak bakanlar olacaktır fakat reiki ile şifa çalışmalarında iyileşen hastalar var.

Masaj kursundaki hocamız pozitif tıp mantalitesine inandığı için bu tarz şeylere inanmıyordu örneğin. Fakat kursiyer arkadaşlarımdan bir kaçından reiki seansı yaptırmıştım ve pek bir şey hissetmemiştim. Bir tanesinde ise arkadaşımın elini koyduğu bölgedeki kasların ısınıp gevşediğini ve seans sonrasında normal bir masaj sonrası dinginlik hissetmiştim. Algıladığım kadarıyla masaj konusunda olduğu gibi bu konularda da gerçekten uzman bir terapist bulmak zor ülkemizde. Genelde amatör takılıyorlar

Saygılarımla.


Eylül 04, 2011, 12:15:46 öö
Yanıtla #23

Sayın Felix Steiner, uzaktan veya yakından enerji denemesi ben de yaptım fakat uzaktan sizin tarzınızda bir deneyimim olmadı fakat bu tarz deneyim yaşanıyor. Buna psikolojik bir durum olarak bakanlar olacaktır fakat reiki ile şifa çalışmalarında iyileşen hastalar var.

Masaj kursundaki hocamız pozitif tıp mantalitesine inandığı için bu tarz şeylere inanmıyordu örneğin. Fakat kursiyer arkadaşlarımdan bir kaçından reiki seansı yaptırmıştım ve pek bir şey hissetmemiştim. Bir tanesinde ise arkadaşımın elini koyduğu bölgedeki kasların ısınıp gevşediğini ve seans sonrasında normal bir masaj sonrası dinginlik hissetmiştim. Algıladığım kadarıyla masaj konusunda olduğu gibi bu konularda da gerçekten uzman bir terapist bulmak zor ülkemizde. Genelde amatör takılıyorlar

Saygılarımla.

Haklısınız. Evlerinde bireysel çalışmalarla ya da çok nadir yakalayabildikleri "Reiki Öğretmenleri"nin verdikleri seanslara katılıp bir şeyler öğreniyorlar. Reiki çalışmak için gerekli isteği sağlayabilecek, insanları "Reikide ustalaşmaya" yönlendirebilecek bir araç bulunamıyor yani. Bu nedenle herkesin amatör takılması normaldir. :)

Benim şifa için gittiğim bayan da amatördü fakat ailesinde Reiki çalışan 2 kişi daha vardı. Kendi içlerinde bir grup halinde hareket ederek birbirlerini destekleyebilirler. Bireysel çalışanlara göre daha fazla verim alıyorlar anlaşılan. Umarım siz de "Şifacı" ailelerle tanışma fırsatını yakalarsınız.

Saygılarımla
"İsteyen yavaş gitsin, ister hızlı koşsun, arayan bulur. İki elinle isteğe sarıl; çünkü istektir iyi yola kılavuz olan."
Mevlana


Eylül 04, 2011, 12:21:56 öö
Yanıtla #24
  • Ziyaretçi

Bu gibi ilimlerle gerçekten ilgilenen insanlar püf noktalarını vermezler. Benim Çin'li bir doktorum var örneğin akupunktur uzmanı. Bacaklarımdaki ve dizlerimdeki ağrıdan kurtarmıştı. Uzun sohbetlerimiz olmuştu kendisiyle. Neticede akupunktur olsun, reiki olsun, refleksoloji ve shiatsu gibi masaj teknikleri olsun mantalite aynıdır. Yani pozitif tıbbın henüz keşfedemediği enerji kanalları üzerindeki tıkanıklıkları gidererek şifa verme amaçlanıyor.

Fakat her ilimde olduğu gibi kötü niyetle de kullanılabiliyor bu ilimler. Örneğin akupunkturda ölüm noktaları var hastaya iğneyi takıyorsun. 3 gün sonra öldürüyor. Tespiti mümkün olmuyor. Amatörce çalışmanın risklerini anlatmak için bana bunu örnek vermişti.

Yine tarotla enerjiyle uğraşan arkadaşlarıma göre bu ilimler örneğin şifanın aksi şeyler de yapabiliyorsunuz. Yani insanlara zarar da verilebiliyormuş. Amatörlük riskli olabilir kanaatindeyim. Enerji çalışırlarken evreni saran sonsuz enerjiyle irtibata geçerek dokunduğu hastaya enerji aktarımı yapmak yani bir aracılık hizmeti gibi duruyor. Eğer sonsuz enerjiyle irtibata geçmeden hastaya dokunursanız kendi hayat enerjinizi dokunduğunuz hastaya aktararak siz hastalanırsınız gibi inanışları var. Yani amatör bir çalışma yapan açısından da riskli duruyor.

Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Eylül 04, 2011, 12:33:39 öö Gönderen: Masor1976 »


Eylül 04, 2011, 12:51:35 öö
Yanıtla #25
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bayan

Korku korkunun mayasıdır.Bilmediklerinizden korktukça zihin bunu buyutur ve akılın kontrolu  elden gidebilir.çıldırıya kadar varabilir.
Bu yuzden valık kendi içsel yolculugunda yurumeli kendini geliştirmeli ne oldugunu bilmelidir .Duygusal zafflarını temizlemek yada kontrol edebilmek.buna nefis terbiyesi denir dinlerde.
Duygular akılı kontrol ettigi sürece insan beser şaşar degimiz konumdadır.
Akıl ile duyguların kontrolu farkındalık egitimi dedigimiz ile kişinin kendi nefsi zafflarını tek tek temizlemesidir. akıl, vidan ile birlikte yurudukçe varlık insan olma yolunda insanı kamillige gider.o zaman cin dediginizin frekansı sizin enerji alanınızın altında kalır size tesir edemez.
 o vesveseyi yaratanda zihindir korkulardır,kendi düşük bilinç enerjindir.
Enerji çalışmaları ise  malesef gunumuzde ticari olay oldu artık herkesin oyuncagı oldu.bilen bilmeyen bu işin içinde.iyi niyetlede bu işin içinde olan çok kişi var .
insiye egitim sürecleri ile takipli yapılması gereken calışmalar..çoğu  aslından sapmış durumda,bilir bilmez kundalini enerjilerine filan uzanmayın,nacizane tavsiye .
Bu çalışmalara girilmeden önce insiye adaylarının nefis egitim yapması gereklidir.kontrolsuz enerji çalışmaları fayda yerine zarar getirir.

videodaki astral  olayı da yatay geçiş, dünya içinde bu şekilde yatay astrallerde yapan kişiler mevcut.


Eylül 04, 2011, 10:11:02 öö
Yanıtla #26
  • Ziyaretçi

birazda bilinç altından kaynaklanan durumlar olabilir, insan inandığında metobolik olarak kendi kendisini iyileştirdiği durumlar olabildiği bilinen birşey burda iyileşebileceğine inanmak önemli, bu tarz konuları incelemeden ne kadar doğru yada yanlış olduğunu kestirmek zor, fakat modern bilime göre baktığımızda hurafe olarak nitelendiriliyor, eski dönemlerde hipnozu büyü ile özleştirilse insanlar ister istemez inanacaktır, fakat günümüzde hipnoz tarzı olaylar modern bilimin incelediği olaylar ve kabul gören bir durum insan psikolojisi ile ilgili...
bu konulardan birşeyler okumuş yada bire bir görüşmüş arkadaşlar var demek, sizce bu tarz güçleri olan insanlar neler yapabiliyor yada neler yapabildiğini idda etmekte ? mesela Sayın Masor1976, verdiği örnek ilgi çekici akupunkturda ölüm noktalarından bahsetmiş gayet ilginç iyileştirmekten bahsetmiş insanları kendi enerjisini verip kendi kötüleşmiş vs... fantastik konular gerçektende...

Saygılarımla,
418


Eylül 04, 2011, 11:40:31 öö
Yanıtla #27
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bayan

Şifacılık çalışmalarında şifa enerjisi adıyla bir enerji transferi yapılır.
Bu konuda yeterli bilgi almadan ve kendini geliştirmeden şifa çalışmalarına katılan kişiler şifa verdikleri süreclerde karşı tarafı iyi etme çabasında kendisininin hastalanması durumu sık olur.
Bunun bir etkeni kendi enerjisinin zayıfladıgını düşünmesi,bir diger etken şifa çalışması sırasında,şifacı karşındaki kişiyi algılar,agrı  yada sorun olan yerleri kendi bedeninde hissedebilir.şifalamayı bitirdigini düşündügü sırada o kişinin hastalıklarını kendi bedeninde hissettigi için hasta oldugunu yada kötüleştigini hisseder.Bu tür korkular yuzundende yapılan çalışmalar saglıklı degildir.. Bu çalışmaya şifa çalışması denmez.
 ilk ilke..........Şifacı önce kendini şifalandır ........
insiye olarak yeterli düzeye  gelen şifacı, şifa çalışmasına başladıgı zaman şifa enerjisi önce kendi bedeninde oluşmaya başlar yani önce  kendini şifalar sonra bu enerjiyi karsındakine gönderiye baslar.karsındaki alıcı  uygunlugunca bu aktarımdan faydalanır.şifa iki yönlü işler..ne verirsen elinle o gelir seninle misali.
korku ve yetersiz bilinçler bu hastalıkları kendine çeker..hücresel bir enerji çıkışı  oluşturdugu için bu kodları kendi kendine yapmaktadır.
bu yuzden insiye olunmadan önce kişilerin nefis egitimi ve arınma çalışmaları yapması yeterli düzeye gelmesi beklenir..
modern bilimin incelemesi dışında kalan hurafe yada buyu adıyla anılan çok şeyleri bilenler uygularken bilmeyenler korkmuş cadı buyu şeytani diye dışlamayı secmiştir.her çalışma şer odaklı degildir. butun iş insanın kendi yureginde......
Akıl zalimlik ve korku ile ne şeytanlar yaratır. ..vicdan ve akıl birlikte yurudukçe insan yukselir...İnsanın hizmeti İnsanadır.


Eylül 04, 2011, 11:56:31 öö
Yanıtla #28
  • Ziyaretçi

Sayın Smyrnali güzel özetlemiş.

Sayın 418'in yaklaşımına da katılıyorum. Yani mevzuya beyin gücüyle yapılabiliyor diye de şifacılığa yaklaşılabiliyor. Örneğin stres ile beyin eski hollywood filmlerindeki uzay gemilerinin kendi kendini imha etmesi gibi kendi vücudunu felç yapabiliyor. Ben çevremdeki insanlara genelde sigara vb. den çok stresin zararlarını anlatmaya çalışıyorum.

Olaya Aristo mantığıyla tersinden bakarak yani beyin streslenince kendi vücuduna olağan üstü zararlar verebiliyorsa; tam tersi de mümkün olabilir yani  pozitif yaklaşımla meditasyon gibi tekniklerle beynin vücudu iyileştirmesi için yönlendirme yapılıyor diye bakıla da bilir.

Görülen ve yaşanılan sıradışı olaylar ise şizofrenik halusinasyonlardan ibaret olabilirler. Hatta pek çok insanın aynı halusinasyonu görebilmeleri de mümkün olabilir.

Bu gibi yaklaşımlar da metafizik mevzulara inanmayanlarca desteklenebilir.

Saygılarımla.


Eylül 04, 2011, 12:03:38 ös
Yanıtla #29
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 342
  • Cinsiyet: Bayan

Görülen ve yaşanılan sıradışı olaylar ise şizofrenik halusinasyonlardan ibaret olabilirler. Hatta pek çok insanın aynı halusinasyonu görebilmeleri de mümkün olabilir.
demişsiniz bunun mantıklı açılımı nedir sizce ?
 Gözlemledigim şizofrenlerin bir çoğunlugu tanımlayadıkları algıların korkusu sonuncu akıl hakimiyetini yitirmiş kişlerdir.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
58 Yanıt
51033 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 24, 2015, 09:38:15 ös
Gönderen: ARARAT
127 Yanıt
169757 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 16, 2020, 11:41:33 öö
Gönderen: kulkethudasi
10 Yanıt
11981 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 03, 2009, 08:31:08 ös
Gönderen: Waldow
11 Yanıt
18122 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 29, 2010, 12:24:21 öö
Gönderen: merimac
1 Yanıt
4513 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 28, 2017, 04:39:14 ös
Gönderen: muratmazman
28 Yanıt
49974 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 28, 2015, 01:04:48 öö
Gönderen: Risus
2 Yanıt
8679 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 27, 2012, 11:37:14 ös
Gönderen: Alşah
9 Yanıt
17553 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 10, 2012, 05:55:01 ös
Gönderen: karahan
0 Yanıt
2112 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 22, 2013, 09:24:28 öö
Gönderen: Etimolog
1 Yanıt
3537 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 20, 2013, 04:55:50 öö
Gönderen: GOASISG