Masonlar.org - Harici Forumu
Mason ve Masonluk Nedir? => Masonluk ile ilgili Sorular ve Cevaplar => Konuyu başlatan: Risus - Haziran 13, 2015, 03:19:16 öö
-
Merhabalar. Uzun süredir geçmiş büyük üstatları, eserlerini ve yaşamlarını araştırıyordum. Araştırmamı az çok tamamladım ve geriye dönüp baktığım zaman bir şey dikkatimi çekti. Büyük Üstatların neredeyse hepsi, iş anlamında üst mevkilere, yüksek tahsillere ulaşmış kişiler. Yani aralarında general, paşalar, subaylar, doktorlar, yüksek mühendisler, avukatlar, üst düzey yöneticiler, müsteşarlar vs. var. Ancak 1 tane bile orta halli memur görmedim. 1 tane bile ilkokul öğretmeni görmedim. Veya ufak bir dükkan işletmecisi görmedim.
Acaba büyük üstat olmak için, baya ileri bir kariyere mi sahip olmak gerekiyor? Veya sorumu şöyle sorayım; Büyük üstatlar, masonların örnek seçtiği ve insanlığa, ''mason'' olarak örnek gösterdiği kişiler olarak mı seçilir ve bu yüzden mi hem kariyer, hem yaptığı çalışmalar anlamında oldukça ileri seviye insanlardır? Buyurun bütün büyük üstatların meslekleri;
(Lütfen sorum yanlış anlaşılmasın. Elbetteki üstat olacak bir kişi, eğer ki masonları temsil ediyor ve örnek bir mason ise, mesleki anlamda da yüksek başarılara ulaşmış olması gayet güzel bir şey. Sorumu kesinlikle ima, iğneleme, sitem vb. maksatla sormadım. )
Mehmet Talat Paşa - Osmanlı İmparatorluğu Paşası
Faik Süleyman Paşa - Osmanlı İmparatorluğu Paşası
Mehmet Ali Erel - Doktor
Mehmet Cavid Bey - Maliye Nazırı
Rıza Tevfik Bölükbaşı - Doktor ve Yazar
Fuat Hulusi Demirelli - TBMM Mebusu, Demokrat Parti Kurucu Üyesi, Hukukçu
Besim Ömer Akalın - Doktor ve Paşa
Mehmet Servet Yesari - Hukukçu
Fikret Takiyeddin Onuralp - Doktor
Mustafa Edip Servet Tör - Subay ve Milletvekili
Mim Kemal Öke - Doktor
Mustafa Hakkı Nalçacı - Dekan ve Eczacı
Muhittin Osman Omay - Emlak Bankası Direktörü
Fethi Erden - Doktor ve Dergi Müdürü
Ahmet Salih Korur - Başbakan Müsteşarı, Subay ve Hukukçu
Kemalettin Apak - Bakanlık Müşaviri
Ekrem Tok - Doktor ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarı
Enver Necdet Egeran - Yüksek Mühendis ve Genel Müdür
Hayrullah Örs - Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü
Nafiz Z. Ekemen - Avukat Hukukçu
Halit İ. Arpaç - Mühendis ve Üst Düzey Yönetici
Cavit Yenicioğlu - General
Orhan Alsaç - Bakanlık Müsteşarı, Dekan ve Akademisyen
Suha Tuğrul Aksoy - Etibank İstanbul Şube Müdürü ve Sanayici
Can Arpaç - Özel Bir Firmanın Ankara Bölge Müdürü ve Şirket Sahibi
Tunç Timurkan - Yüksek Mühendis
Sahir Talat Akev - Avukat ve İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi
Demir Savaşçın - Hukuk ve İktisatçı
Kaya Paşakay - Dışişleri Bakanlığı Yetkilisi ve Öğretim Üyesi
Asım Akin - Doktor, Öğretim Üyesi ve Bazı Özel Kurumların Kurucusu
Salih Evcilerli - Üst Düzey Yönetici
Remzi SANVER - Profesör, Bilim Adamı ve Rektör
Ömer KÖKER - Hukukçu
-
Forum'da kuşkusuz yazarı ya da katkıda bulunanı değil, yazı ya da katkıyı eleştirmeli; gerekiyorsa.
Her şeyden önce bir büyük locanın büyük üstadının entelektüel bir kişi olması gerekir. Bu durum ritler için hele hele Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti için de böyledir. Çünkü bu kişiler hem başına geçmiş ve sorumluluğunu en üst düzeyde üstlenmiş oldukları örgütü hem de genel olarak Masonluğu, üstelik uluslararası masonik platformlarda kendi ülkelerini temsil edeceklerdir.
Kaldı ki iş bu kadarla da bitmez. Büyük üstatlık gibi ağır bir görevi üstlenecek bir kişinin, buna enerji ve zaman ayırması, diğer birçok masondan çok daha fazla özveride bulunması gerekecektir. Bir diğer deyişle, böyle bir görev her babayiğitin harcı değildir. Kişinin bu görevle yücelmeyi beklememesi, bu görevi ve makamı yüceltecek bir nitelikte olması gerekir.
Sayın Risus şöyle demiş: "Ancak 1 tane bile orta halli memur görmedim. 1 tane bile ilkokul öğretmeni görmedim. Veya ufak bir dükkan işletmecisi görmedim."
Pek âlâ... Birtakım başka ülkelerde bunun bu kadarla bile kalmadığı, büyük üstatlığın çok daha ileri düzeyde kişilerin elinde tutulduğu görülüyor.
Bu saptamayı belirttikten sonra Sayın Risus'a soralım (böyle bir araştırmaya girdiği için):
Hangi ülkenin hangi büyük locasında hangi büyük üstat ilkokul öğretmeni, sıradan bir memur ya da bir dükkân sahibiydi? Böyle örnekler var mı?
(Sayın Risus'un verdiği liste noksan ama o listenin tamamlanması konu başlığı dışında kalır.)
-
Elbette haklısınız. Diğer ülkelerde de olmayabilir bilemem. Zaten sorum, diğer ülkelerde var bizde neden yok değildir. Sadece neden yoktur? Soruda da belirttiğim gibi herhangi bir sitem amacıyla sormadım. Ancak vakit cevabını saymıyorum. Yani vakit ayırması için yüksek mesleki mevkilerde olması gerekmez. Maddi birikimi olan işsiz bir kişi de vakit ayırabilir. Eğer büyük üstatlık masonların, insanlığa örnek bir makamıysa mutlaka mesleki anlamda da gelişmiş bireyler olması gerekebilir.
-
Büyük üstat görevi, masonların görünen yüzüdür. Birçok alanda masonluğu temsil edecek kişidir.
Masonlukta 50. hatta 60. yılını doldurmuş, birçok cemiyete veya camiaya önderlik etmiş fakat büyük üstad olamamış masonlarda vardır.
Güncel örnek üzerinden gitmek gerekirse;Sayın Risus' un vermiş olduğu listeden Ömer Köker'i örnek alalım.
Bir ilkokul öğretmeni veya işletmeci kendini masonluğu temsil etme konusunda Ömer Köker'den ve 15.000 masondan daha yeterli görüyorsa ve gerçekten öyleyse büyük üstad olabilir..Kendini bilmek önemli. .
Farklı bir örnek verecek olursam şuan Yüksek Şuranın Amir Büyük Hakimi Hasan Erman'ın kardeşi yanlış hatırlamıyorsam 2 veya 3 seçimdir aday oluyor ama seçilemiyor.Demek ki makam,mevkide bir yerde takılıyor...
-
Şunu unutmayalım: Büyük üstatlık bir yönetimsel görevdir. Onu büyük locayı oluşturan locaların delegeleri seçer. Büyük üstadın bir "örnek mason" ya da "Masonluğu çok iyi bilen bir kişi" olması gerekmez. Nitekim şu listedeki büyük üstatlar arasında bile öyleleri var. Büyük locanın organlarını başarılı bir şekilde yönetebilecek yetenekte ve büyük locayı iyi temsil edebilecek bir nitelikte olması gerekir. Eğer bunları bir ilkokul öğretmeni de yapabilirse, yönetim ve temsil becerisi varsa elbette o da büyük üstat olabilir. Yeter ki locaların delegeleri onu seçsin.
-
Şunu unutmayalım: Büyük üstatlık bir yönetimsel görevdir. Onu büyük locayı oluşturan locaların delegeleri seçer. Büyük üstadın bir "örnek mason" ya da "Masonluğu çok iyi bilen bir kişi" olması gerekmez. Nitekim şu listedeki büyük üstatlar arasında bile öyleleri var. Büyük locanın organlarını başarılı bir şekilde yönetebilecek yetenekte ve büyük locayı iyi temsil edebilecek bir nitelikte olması gerekir. Eğer bunları bir ilkokul öğretmeni de yapabilirse, yönetim ve temsil becerisi varsa elbette o da büyük üstat olabilir. Yeter ki locaların delegeleri onu seçsin.
Sanırım geçmişten bugüne, bu yönetimi sağlayacak bir ilkokul öğretmeni mason olmamış. =) veya delegelerin gözünden kaçmış. Bunu diyebilir miyiz?
-
Şöyle desek olabilir: Belki bir ilkokul öğretmeni de vardır mason olan fakat böyle bir yönetim görevi üstlenmek üzere bugüne dek aday olmamıştır. Belki olmuş fakat adını bildiklerimiz seçilmiştir. Bunda sonrasında, öyle bir mason varsa, büyük üstatlığa aday olabilmek için gerekli nitelikleri de tutuyorsa, adaylığını koyarsa, belki seçilebilir.
Neden olmasın!
-
Teşekkür ederim cevaplar için.
-
Ben oldu bitti Masonların meslekleriyle veri elde edilmesine karşı çıktım.
Bilgelik vurgulanması gerekirken ; doktorluk, müşavirlik vurguları bana içi boş ve bir o kadar da anlamsız geliyor.
Nice doktorlar tanıyorum, içleri küflenmiş.
Nice kütüphane memuru da var ; bir cevher.
İşte biz böyle yaparsak , birileri çıkıp Masonluğa da türlü etiketler yapıştırır.
Fikrimce yanlış yaklaşım.
-
Teorik olarak herkes her şeyi olabilir. Demokratik bir seçim var. Ancak gerçekler teoriyle örtüşmüyor. Sn. Risus güzel bir tespit yapmış.
-
Çok güzel bir başlık.Benim eklemek istediğim birşey var. Örnek üstünden gidiyorum yanlış anlaşılmaması için. Bir esnaf ticari olarak iyi bir yönetici ola bilir fakat bir büyük kuruluşun başına geçerse bocalama yaşayıp altında çalışan kişileri yönetme konusunda sorunlar yaşayabilir. Aksine ben bu gibi durumlarda mevkii sahibi kişilerin olmasını çok doğru buluyorum. Bir kriz yönetimi yapamayıp veya dernek yönetiminde gelir giderler ödemeleri vs düzgün yapılması gerekir. Yanlış anlaşılmasın esnaf olan kişi elbette bunu zamanla öğrenip yapa bilir. Fakat oturmuş bir düzeni kimse bozmak istemez. O yüzden yönetimi yöneticiliği liderliği bilen kişiler yapmalıdır. Eski bir eğitmenimin sözü halen kulağımdadır :
" İnsanlar yönetilmekten hoşlanmaz ama hep bir lider ararlar. Sen nasıl yöneteceğini bilsen bile acaba lider ola bildin mi? "
Yani masonluk ta büyük üstad olan kişinin bir nevide dernek başkanı olduğunu düşünerek yapması gerekenlerde vardır. Birazda bu açıdan düşünmek gerek benim fikrimce. Para mevkii makam bir yere kadar geçerli olur.
Saygılarımla.
-
Nitekim başında olduğu büyük locayı hiç de iyi yönetememiş büyük üstatlar görülmüştür. Türkiye'de de başka ülkelerde de...
Üstlendiği bu görevin sağladığı yetkiyi kötüye kullananlar da olmuştur.
Bu bağlamda geçmişten de günümüzden de örnekler verilebilir.
Günümüzden örnek vermekten kaçınalım ve geçmişten, ortalığı allak bullak etmiş bir kötü büyük üstat ördeği verelim: Rıza Tevfik Bölükbaşı.