Masonlar.org - Harici Forumu
Inanc => 3 Buyuk Din => Hiristiyanlik => Konuyu başlatan: ADAM - Eylül 09, 2012, 06:10:05 ös
-
Forumda son zamanlarda güncel konulara pek kapıldık.
Haksız mıyız?
Hiç de değil.
Hele Sayın Ceycet'in aktardığı, Bekir Coşkun'un yazısını sakın kaçırmayalım.
Fakat Bekir Coşkun'un dediği ya da önerdiği olmayacak. Çünkü günümüzde bizim ülkemizin ileri gelenleri de Katolik Kilisesi gibi davranmaya başladı. Hem de günümüzdeki Kilise gibi değil, Orta Çağdaki gibi.
Hıristiyanlıkta “Kilise” kurumunun ilk oluşumunu yanlış bilenler vardır. Önce Roma’daki Katolik Kilisesi’nin oluştuğunu, İstanbul’daki Ortodoks Kilisesi’nin ondan doğduğunu sanırlar. Eh, Katolik Kilisesi daha iyi yapmış propagandasını bu bağlamda.
Benim bildiğimce bu işin doğrusu şöyle: (Bildiğim yanlışsa, doğrusunu bilen düzeltsin lütfen.)
Roma İmparatoru Constantinus, 325 yılında İznik’te yapılan ünlü konsil toplantısından sonra ilk Kilise’yi kurdu. Din ile devleti birleştirip kendi egemenliği altına aldı. Böylece Roma teokratik bir nitelik edindi. Ertesi yıl, İmparatorluğun merkezini Roma’dan İstanbul’a taşıdı. 330 yılında bu kente “Nova Roma” (Yeni Roma) adını verdi. Kilise’nin merkezi de böylece sonradan “Constantinopolis” adı takılacak olan bu yeni kente yerleşti. İmparatorluğun merkezi İstanbul’a alınınca, “Eski Roma”daki başpiskopos da oradaki en güçlü kişi olmuştu elbette.
Constantinus öldüğünde, İmparatorluk, oğulları arasında üçe bölünerek paylaşıldı. 395 yılında bu bölünme, biri doğuda diğeri batıda olmak üzere birbirinden kesin biçimde ayrılmış iki imparatorluk biçimine dönüştü.
Önceleri Constantinopolis’deki patriğe bağlı olan Roma’daki Başpiskopos Siricius, âdeta bağımsızlığını ilân etti. Gerçek Kilise’nin Roma’da, asıl papanın kendisi olduğunu ileri sürdü. Bu kadarla da kalmayıp, Constantinopolis’deki patriği sapkınlık ile suçladı. Çünkü Ortodoks Kilisesi dinin tek otoritesi olarak Hz. İsa’yı gösteriyor ve papanın bu konudaki yapıp etmelerinin yanlış olduğunu ileri sürerek, kendi başına belirlediği kurallara karşı çıkıyordu.
Katolik Kilisesi’ne göre ise, Roma, başından beri Hıristiyanlığın merkeziydi ve ilk papa da Aziz Petrus’tu. Bunu kabul etmeyenlerin hepsi sapkındı.
Hıristiyan dininin temel ilkeleri bakımından Katolik Kilisesi ile Ortodoks Kilisesi arasında daha birçok fark var elbette ama bir tek bu uyuşmazlık bile aynı din içindeki iki otoritenin kopması için yeter de artar bile.
Tekrarlayalım: Katolik Kilisesi’ne göre; kendi dogmalarını aykırı her türlü dinsel düşünce sapkınlıktır.
-
Bir rivayete göre,ilk kilise, İsa'nın ölümünden sonra kardeşi tarafından kurulmuştur;konu hakkında fazla şey bilmesemde bu kiliseyi kuranların ilk sapkınlar olduğu yönündeki iddiayı da göz ardı etmemek gerekir,diye düşünüyorum.
Saygılar
-
Burada bir noktayı göz ardı etmeyelim...
Bir bina, bir tapınak olarak kiliseden söz etmiyoruz. Bir kurum olarak Kilise'den söz ediyoruz. Böyle bakınca Katolik Kilisesi, Ortodoks Kilisesi, Anglikan Kilisesi gibi kurumlar var.
Sayın Ceycet'in dediği de bu anlamdaysa, elbette incelemeye değer. Ancak benim bildiğimce Hıristiyanlıkta Constantinus'a kadar bir kurumsal yapılanma yok. Vatikan'a göre Petrus'dan bu yana papaların bir listesi vardır (http://www.newadvent.org/cathen/12272b.htm (http://www.newadvent.org/cathen/12272b.htm)) ama o sadece Vatikan'a göre öyle.
-
Elbette sayın ADAM haklı...
Bu rivayette sözü edilen kilise,asla kurumsallaşamamıştır.Öyle ki,varlığı bile kilise tarafından inkar edilmiştir.
Saygılar