Mustafa Kemal hariç kemalizm bazı tepkileri ile antikemalist düşünceyi doğuruyor ve hatta besliyor.
Bazı kemalistler aslında Mustafa Kemal düşmanı mı diye düşünür haldeyim.
Fanatizme düşman bir insanın fanatiklerinin kemalizm adına antikemalist paradoksu.
Ancak söz konusu siteyi incelediğimde, özgürlük kavramı içerisinde olduğu tartışmalı olabilecek
ağır itham, hakaret dolu olduğunu gördüm.
Atatürk ü bir yana koyalım.
Bu sitenin benim gibi sıradan birisinin hakkında olduğunu düşündüğümde
sitenin içeriğinin beni rahatsız edeceği ve adli makamlara başvuracağım açıktır.
Bu internet sitesindeki ithamlar benim rahmetli köylü dedem hakkında olsa
yine aynı şekilde adli makamlara giderdik.
Peki ya aynı ithamlar Atatürk e yapıldığında hepimiz yüzümüzü mü çevireceğiz?
Yaşamıyor, torunu da yok.
Büyük adımlar atmış Mustafa Kemal elbette adımların yönü ve atış şekli ile ilgili olarak
eleştirinin odağındadır. Eleştiri normaldir.
Eleştirilmelidir. Dünyanın kaderi de bu kişiden etkilenmiştir.
Etkilenen herkes tarafından kendi doğruları ile eleştirebilir.
Onun yarattığı etkileri yolları stratejileri herşeyi eleştirelim.
Ama hakaret?
Eleştiri doğruyu bulmak için, ama hakaret ne için yapılır?
Elbette devlet tüm kaynaklarını Atatürk e internet telefon telgraf sms faks üzerinde edilebilecek hakaretlerin
önünü kesmeye ayırsın demiyorum.
Ancak sıradan bir insanın sahip olduğu kadar Mustafa Kemal inde kişisel saygınlık hakkı olduğu savunulabilmeli.
İzlenecek yolun demokrasi ve özgürlük aşıklarıyla konsensüs yoluyla belirlenmesi lazım ki
hakaret onlar ile aynı cephe, karşıda da Mustafa Kemal varmış gibi gözükmesin.
Yoksa ne yardan ne de serden vazgeçmek mümkün değil.
Bir ADD şovunun yaptığına bak. Edilen hakarete daha çok kişi ulaşmasın diyemi şikayet etmiş, yada ulaşılsın mı istemiş?
Bu antikemalist kemalistler, demokrasi ve özgürlüğün karşısındaki Atatürkçülükmüş algılamasına sebep oluyor.
Mustafa Kemal ise Atatürkçü değildi. -ci,-cu ve izmler in değişmez doğruluğuna inanmamıştı.
Halbuki site dedeme hakaret ettiği için kapatılsa konu hüseyincilik, hüseyinizm olmayacağı gibi
sadece sıradan bir hakaret davası konusu olurdu.
Bu açıdan baktığımda Atatürkçülük olarak değerlendirilemeyecek ama eleştirilebilir bir hukuki prosedüre
denk geldiğimizi ve ADD isminin, hürriyetin yaygarasının sözkonusu siteyi internet mahirden sonra 1 numaraya
taşıdığını düşünüyorum.
Atatürkçüler derneğinin Mustafa Kemal karşıtı çalıştığını düşünüyorum.
Onun adıyla ve ona karşı.
Öte yandan George Washington içinde aynı hakaretler aynı kaynaklardan serbestçe yapılabilmektedir.
O halde burda da edilebilmelidircilere kaynak olabilir