Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Regius - 1  (Okunma sayısı 11205 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 10, 2010, 01:27:52 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Masonların “Operatif Masonluk” olarak andığı Orta Çağ ve sonrası Avrupa inşaatçılık mesleği ve zanaatından günümüze kadar gelebilmiş bilgelerden biri olan “Cooke El Yazması”nı aktarırken, “Halliwell-Phillips El Yazması” olarak anılar ve REGIUS başlığını taşıyan bir diğer belgenin de aktarılması gereksinmesini duyduğumdan söz etmiştim.

Kuşkusuz böyle aktarımlar forumun tüm üyeleri ve izleyicileri için değil, ancak bu konuya ilgi duyanlar için yararlı olabilir. Bu ilgi duyanların sayısı da pek sınırlı; bunun farkındayım. Ancak forumda yayınlanan tüm iletiler arşivlendiği için gelecekte başkalarının da ilgisini çekebilir. Bu nedenle, bu el yazması belgeye de girişmeyi öngördüm.

Ancak bu bağlamda başlangıçta şunu belirtmeliyim. Her iki el yazması belge için de geçerli olan genel açıklamaları “Cooke El Yazması” başlığı altında vermiştim. Bunların yenilenmesinin bir anlamı yok. Dolayısıyla, o başlık altında yazmış olduklarımı bilmeden doğrudan bu başlık altında yazılanları okumaya başlayanlara, şunu önermeliyim: Lütfen önce “Cooke El Yazması” başlığı altında yazılmış olanların ilk birkaç bölümünü gözden geçirin ki, bu başlık altında aktaracaklarım anlamlı olabilsin.






"REGIUS" HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Latince bir sözcük olan Regius, sözlük anlamı bakımından "krallıkla ilgili", "şahane" (royal), "olağanüstü" (harikulade) anlamlarına gelir.

Bu başlığın, kapsamını inceleyeceğim kitabın özgün adı mı, yoksa sonradan mı konulmuş olduğu bilinmiyor. Özgün adı olabilmesi olasılığı pek zayıf çünkü kapsamı krallık ile değil, “inşaatçılık” anlamında masonluk" ile ilgili.

Bu kitap keşfedildiğinde, sonradan yapılmış olduğu anlaşılan bir cildi olduğu görülmüş. Bu cildin her iki kapağına da İngiltere Krallığı'nın mührü ile birlikte "G.R. II." yazısı ve "1757" tarihi işlenmiş. Yalnızca ön yüzüne ve tam ortaya "REGIUS" yazılmış. Bu da şundan ileri geliyor: O tarihteki İngiltere Kralı olan 2. George, Krallık Kitaplığı'nın bir bölümünü Britanya Müzesi’ne (British Museum) armağan etmiş. Anlaşılan o ki, bu kitap da o sırada ciltlenerek müzenin kitaplığına konmuş. Bunun nedeni de kitabın ciltlenişi sırasında adının olmadığı, neyle ilgili olduğunun da pek anlaşılamadığı, Krallık Kitaplığı'ndan gelme olduğu için ve kapsamındaki başlıkların Latince olması nedeniyle, cildinin üzerine bu başlığın yazıldığı biçiminde açıklanıyor.

Bu öyle eni konu bir kitap sayılmaz. 10x12.5 cm. boyutlarında, 32 yapraktan oluşan bir kitapçık. Yazıları genelde siyah, başlıkları ise kırmızı mürekkeple yazılmış. Birçok sayfasında, taç biçiminde bir amblem ve altında "B.M." harflerinden oluşan bir kırmızı damga var; bunlar Britanya Müzesi Kitaplığı tarafından basılmış. (Kütüphanelerin uyguladığı bir yöntemdir bu; kitabın o kütüphanenin malı olduğunu göstermek için.

Soru şu: «Bu kitapçık, Britanya Müzesi'ne armağan edilmeden önce nasıl oluyordu da İngiliz Krallık Kitaplığı'nda bulunuyordu?»

Buna kesin bir yanıt verilemiyor; sadece bir tahminde bulunulabiliyor. Örneğin şöyle bir açıklama var: “İnşaatçılık mesleği ve zanaatı ile çok yakından ilgilenmiş olan Kral 6. Henry, bu mesleğin yasalarını içeren bir kitap istemiş. Getirmişler. Sonra bunu Krallık Kitaplığı'nda bırakmış.”

İyi de, bu durumda arada en azından yarım yüzyıllık bir zaman farkı var. Buna da şöyle bir açıklama getiriliyor. “14. yüzyıl sonlarında bu kitapçık İngiltere kralına ya da saraydan bir başka kişiye armağan edilmiş, belki de istek üzerine doğrudan bir kopya olarak çıkarılmış, sonra da Krallık Kitaplığı'nda kalmış olabilir.”

15. yüzyıl ortalarında 6. Henry'nin bu meslek ve sanata özel bir ilgi gösterdiği, başka belgelerde de yansıyor. Kim bilir, kralın bu ilgisi belki de söylendiği gibi değil de Krallık Kitaplığında eline geçirdiği bu kitapçıktan kaynaklanmıştı. 6. Henry'nin o dönemin birçok kralından farklı olarak okur-yazar, hayli bilgili ve kültürlü bir kişi olduğu, İngiltere'deki genel eğitim ve kültür düzeyinin gelişmesi için çaba gösterdiği diğer tarihsel belgelerde yazılıdır.

1697 yılında Oxford'da basılmış olan "Catalogous Manuscriptorum Angliae" (İngiliz El Yazmaları Kataloğu) ile 1734 yılında bir araştırma çalışması olarak yayınlanmış "Manuscripts of the Old Royal Library" (Eski Krallık Kitaplığı'nın El Yazmaları) adlı bibliyografyalarda, bu kitapçıktan da söz ediliyor. Bunların ikincisinde, bu kitapçığın artık yeni bir kurum olarak ortaya çıkmış bulunan Masonluk ile olası bağlantısına hiç değinilmeden, bunun hakkında “töresel yükümlülükler üzerine bir şiir” denmiş. Anlaşılan, o kişi ya ayrıntılı bir inceleme yapmamış ya da Orta Çağ İngilizcesini pek iyi anlayamaması nedeniyle böyle bir nitelemede bulunmuş. (Orta Çağ İngilizcesi ile sonraki İngilizce arasında çok fark vardır.  Bu, Osmanlıca ile günümüzdeki Türkçe arasındaki fark gibidir.)

Regius, 1838 yılında, Masonluk ile herhangi bir ilgisi olmayan James Orchard Halliwell-Phillips adlı kişi tarafından keşfedilmiş. Nitekim bu nedenle bazı masonik yazında, cildi üzerindeki başlığıyla değil de, "Halliwell-Phillips El Yazması" olarak da anılıyor. Hatta böyle anılmasının masonik yazın geleneklerine daha uygun düştüğü söyleniyor. Fakat birçok masonik araştırmacı da "Regius" adını benimseyerek kullanmış.

Bu kitabın yazarının olası kimliği üzerinde de epeyce durulmuş. Anlatım biçiminden, ne güçlü bir yazar ne de yetenekli bir şair olduğu kanısına varılmış. Çünkü yazımında hece vezni kullanılmış. Oysa bu vezin yalnızca halk ozanlarına özgü. Orta Çağdaki İngiliz şairler ise, belki "aruz vezni" ile benzeştirilebilecek fakat çok daha karmaşık bir vezin kullanırdı. Bu ise, hem çok iyi bir dil bilgisi hem yetenek gerektirirdi. Oysa Regius'u kaleme almış olan kişi belli ki dil bilgisi bakımından pek güçlü değil; yeteneğinin ise, bir "şair" olabilecek düzeyde gelişmemiş olduğu da anlaşılıyor. Büyük olasılıkla bir inşaatçı mason locasının papazı.

Gelelim Regius'un olası tarihine…

Hangi tarihte yazılmış olduğu da kesin değil; 1390 yılı dolaylarında yazılmış olduğu sanılıyor.

Ancak bu bağlamda önemli bir husus daha var: Ne yazık ki bu el yazması bir "özgün çalışma" da değil. Bir "kopya" olabileceği söyleniyor. Bu doğruysa, özgün çalışmanın tarihi bundan biraz daha önce olsa gerek. Hatta kopyalanmış olduğu özgün çalışmanın tümünü içermemekte de olabilir. Belki de bir kopyanın kopyası.

Pek hoşlanmasam bile, tarihçilerin benimsedikleri bir kurala değinmek istiyorum: Tarihsel bir bilgiye ilişkin özgün belge bulunamayınca, özgün belgenin bulunabilmiş en eski tarihli kopyası onun yerine geçer ve özgün belge olarak kabul edilir.
[/size]


Başlangıç olarak bu kadarı yeter. Regius’un şiirsel bakımdan niteliğini izleyecek bölüme bırakıyorum.



« Son Düzenleme: Şubat 02, 2011, 01:42:48 öö Gönderen: dogudan »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 01, 2011, 12:25:46 ös
Yanıtla #1

Öncelikle, bu mükemmel çalışmayı bizimle paylaştığı için Sn. Adam'a şükranlarımı sunuyorum. Benim teşekkürüm sanırım ilave bir boyut da içeriyor. Bu şiirin Türkçeye çevrildiğinden bihaber olduğum için, umutsuzca kendim tercüme etmeye başlamıştım. Kendi yaptığım çevirileri bir karşılaştırdım da, iyi ki ben bitirmemişim dedim :)

Zor bir metin. Zorluğun bir kaynağı şu: İngilizcesine "çağdaş İngilizce ile yazılmış" deniliyor ama, bu çağdaşın 1914 olduğunu unutmamak lazım. Anlayamadığımız bir Osmanlıca metnin "çağdaş Türkçe" ile 1914'te çevrildiğini düşünelim, ne kadar anlaşılır olur?

Ancak, haddimi aşma riskini üstlenerek teknik bir eleştiri yapmak istiyorum. Şöyle ki: Şiirde, 15 Bahis ve 15 Nokta dışında sadece 2 tane başlık bulunmakta. Bu durum da, aradığınız belirli bir yer için, zorlu bir çalışma yapmayı gerektiriyor. Şiir hakkında yapılan çalışmalarda izlenen genel uygulama, dize numarası ile referans vermek. Yani, "470. dizede şunu der, 683. dizede bunu der, bunların sebebi budur" şeklinde bir yaklaşım benimsenmiş. Bunu dile getirmemdeki sebep ise, bu konuda yapılacak paylaşımlarda anlaşılmayı kolaylaştırmak.

Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Şubat 02, 2011, 01:43:48 öö Gönderen: dogudan »
Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Şubat 01, 2011, 01:26:34 ös
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Mustafa Kemal'in bu çevirinin bütünüyle bağlantılı olmak üzere bence belirtmiş olması gereken bir nokta daha var; üstün düzeydeki masonca  nezaketiyle ona değinmemiş.

Bu çeviride iki dize eksik... Yerini Sayın Mustafa Kemal çok iyi biliyor.   O iki dizeyi de yerini belirterek ekleyecek olursa, sanırım forum arşivi bakımından bu bütünlenmiş olur.
« Son Düzenleme: Şubat 02, 2011, 01:43:18 öö Gönderen: dogudan »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 01, 2011, 02:47:16 ös
Yanıtla #3

Sn. Adam'ın bahsettiği iki dizeyi ilgili başlık altında ekledim (13. Bölüm).

Bu şiirle bu kadar ilgilenme sebebim, sadece bilinen en eski yazılı metin olması değil. Köken ve kaynak konusunda da çok ilginç özellikleri olan bir metin. Yeni bulduğum bazı bilgileri paylaşmak istedim bu sebeple.

İçerik ve şekil olarak kendisinden sonra gelen diğer el yazmalarından kesinlikle ayrılan bir belgedir. Bu da, tamamen farklı bir kaynağı olduğuna işaret eder. Halliwell Şiirini, diğer yazmalardan ayıran farklar şunlardır:

1.Öklit ve onun Mısır’da Masonluğu kurmasından bahsedilir. Lamech ve oğullarına atıfta bulunulmaz. Hızlı bir şekilde, Nebuchadnezzar tarafından inşa edildiği söylenen Babil Kulesi’ne geçer.
2.Diğer bütün yazmalarda çok büyük önem taşımasına rağmen, Süleyman Mabedinden söz edilmez.
3.İngiliz Kardeşler tarafından benimsendiğine dair bir bulgu olmamasına rağmen, Dört Taçlı Şehit Efsanesine geniş bir yer ayırılmıştır.
4.Charles Martel ve Masonluğun Fransa’dan İngiltere’ye gelmesi sırasında yaptıklarından bahsedilmemektedir. Oysa bu konu, sonraki belgelerde önemli yer tutan bir anlatıdır.
5.St. Alban dönminde İngiliz Masonluğundan bahsedilmemektedir. Oysa şiirde İngiltere’ye giriş Kral Athelstan’a atfedilmektedir.
6.Sonraki yazmalarda York’ta Prens Edwin tarafından düzenlenen Toplantı anlatılır. Oysa şiir ne toplantı yeri olarak York’tan bahseder, ne de Edwin’in ona başkanlık etmesinden. (Bu husus, Şiirin bazı kaynaklarda “926 York Anayasası” olarak da isimlendirilmesinin aslında çok isabetli olmadığını göstermektedir)
7.Belki de en önemli fark, takip eden belgelerin Protestan niteliklerine karşın, Halliwell’in 593-692. dizeler arasında kendisini gösteren Katolik nitelikleridir. Kullanılan dualar ve törenlerin Katolik nitelikleri, ilgili yerlerde Sn. M.Ö.Ayfer tarafından yapılan açıklamalarda detaylı olarak bulunabilir.

Basit hece vezni ile yazılmıştır, ki bu durum, dönemin edebi yaklaşımlarına bakıldığı zaman, yazarının bir şair olamayacağına karine teşkil eder. Dil, daha doğrusu vezin  konusundaki zafiyet, muhteviyatla birleştirildiği zaman, yazar hakkında fikir yürütmek mümkün olur. Şiir muhtemelen kadim masonik belgelere ulaşma şansı bulmuş, belki de bir mason locasının rahibi olan bir din adamı tarafından kaleme alınmıştır. Özellikle yukarıda değindiğimiz dizelerde verilen nitelemeler, metnin bir rahip tarafından yazılmış olması ihtimalini güçlendirir. Ancak, burada belirtilmesi gereken bir husus vardır. Halliwell, yazarın bir rahip olduğu tahmininde bulunurken, teorisini bir kelimenin yanlış tercüme edilmesi üzerine kurmuştur (Bu hatayı özetleyecek olursak: Şiirin 629. dizesi şöyledir, “And, when the Gospel me rede schal” ve bu dize çağdaş İngilizceye “And when the Gospel me read shall” yani “Ve gospeli okumaya başladığım zaman” şeklinde tercüme edilmiştir. Oysa Mackey’in, dönemin İngilizce yapısına göre verdiği örneklere itibar edersek, “And when the Gospel shall be read” yani “Ve gospel okunmaya başlandığı zaman” şeklinde tercüme edilmesi gerekir). Mackey’e göre bu satıra dayanarak kurulan teori yanlış, ama yazarın bir rahip olması gerektiği tahmini doğrudur.

Kaynağı konusunda bir fikir yürütmek gerekirse, Alman kökenli olduğunu söylemek mümkündür. Henüz keşfedilmemiş bir Alman belgesinin kopyası olmasa bile, yazarının Orta Çağ Alman Taş Ustalarının düşünce ve prensiplerinden etkilendiği kesindir. Bu sonuca varılmasının sebebi, daha sonra gelen hiçbir İngiliz kökenli belgede yer almayan bir efsanedir. Alman Operatif Masonluğunun hamileri olarak kabul edilen Dört Taçlı Şehit’in Efsanesi. Kaynak olarak kullanılan kadim belgelerden birinin ise Ranulph Higden’in “Polychronicon” adlı tarih kitabı olması mümkündür.  

Bazı uzmanlar, Şiirin aslında en aşağı iki farklı kaynaktan kopyalandığı görüşündedir. Muhtemelen, metinlerden bir tanesi tamamen kopyalanmış, diğerinden alıntılar yapılarak bu metne eklenmiştir. Şiir incelendiği zaman, 2 yerde genel akışın bozulduğu görülür. Bu kısımlar, ikinci bir metinden yapılan alıntılar olarak nitelenmektedir:

i. 471. dizenin öncesindeki başlık şudur: “Geometri sanatının bir diğer kuralı”, ve bu başlığın altında Kral Athelstan tarafından düzenlenen toplantı anlatılır. Oysa şiirin en başındaki başlık, “Burada Öklit’e Göre Geometri Sanatının Yasaları Başlar” şeklindedir. Gerek sıralamadaki tutarsızlık, gerekse başlıktaki gereksiz tekrar, başka bir kaynaktan, biraz da özensiz bir şekilde, alıntı yapıldığına işaret etmektedir.

ii. 497. dizede başlayan Dört Taçlı Şehit Efsanesi, 535. dizede kesilir, ve konuyla alakası olmadığı halde Nuh Tufanı sonrasında olanlar “Yıllar sonra Nuh tufanı bütünüyle bittikten” dizesi ile anlatılmaya başlar. Burada geçen “Yıllar sonra” ifadesi, Şiirde yer almayan ama alıntı yapılan kaynakta bulunan bilgilere işaret etmektedir. Babil Kulesi inşa edilmeye başlanıncaya kadar geçen döneme. Sonra 576. dizeye kadar Yedi Bağımsız Bilim anlatılır. Sonra yine durduk yerde dini yükümlülüklerin anlatıldığı bölüme atlanır.

Gerçekten inceledikçe farklı bilgilere ulaştığımız çok dikkat çekici bir metin. Bu tercümeyi bizlerle paylaştığı için Sn. Adam'a bir kez daha teşekkür ediyorum.

Saygılarımla.


« Son Düzenleme: Şubat 02, 2011, 01:44:15 öö Gönderen: dogudan »
Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
11024 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 19, 2006, 11:01:25 ös
Gönderen: MASON
0 Yanıt
3451 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2009, 10:01:20 öö
Gönderen: TRca
0 Yanıt
4634 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 11, 2010, 03:18:42 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3951 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 12, 2010, 06:44:15 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3837 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 13, 2010, 11:33:54 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3470 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 16, 2010, 11:17:46 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3063 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 17, 2010, 02:15:53 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3032 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 19, 2010, 01:38:09 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2989 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 20, 2010, 01:22:00 ös
Gönderen: ADAM
14 Yanıt
7555 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 27, 2012, 02:50:04 ös
Gönderen: BULGARIA